Ege'de tarım ürünlerini uydulardan izleme yazılımı geliştirildi

Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi ve Ege Teknopark’ta, kuraklıktan etkilenen tarlaların zararını tahmin etmek ve çiftçinin korunması için referans toprak verim gruplarının sınırlarının belirlenmesi amacıyla coğrafi bilgi sistemleri ve uydu görüntüleri kullanılarak "Kuraklığa Duyarlı Türkiye Toprak Haritası" adlı proje geliştirdi.

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Beslenme Bölümü Toprak Bilimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Kurucu, aynı zamanda danışmanlığını yaptığı EÜ Teknopark’ta faaliyet gösteren AGROVISIO adlı firmayla ortak bir proje geliştirdi. "Kuraklığa Duyarlı Türkiye Toprak Haritası" adlı projeyle Prof. Dr. Yusuf Kurucu ve araştırma ekibi, kuraklıktan etkilenen tarlaların zararını tahmin etmek ve çiftçinin korunması için referans toprak verim gruplarının sınırlarının belirlenmesini amaçladı. Coğrafi bilgi sistemleri ve uydu görüntüleri kullanılarak hazırlanan projede, ürünlerin gelişim düzeyleri izlenip oluşturulan toprak verim grupları sınırlarını detaylandırıldı. Başarılı ekibi ziyaret eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Prof. Dr. Yusuf Kurucu’dan danışmanlığını yaptığı yazılım projesiyle ilgili bilgi aldı.

"Patentle Türkiye’de tarım politikaları daha güçlü ve verimli hale gelecek"

Ege Üniversitesinde görevli akademisyenlerin her gün yeni bir bilimsel çalışmaya imza attığını dile getiren Rektör Budak, kente, bölgeye ve ülkeye önemli getirileri olan çalışmaları yapan akademisyenlerle gurur duyduğunu söyledi. Tarımda; ürün tahmini, toprağın verimliliği ve çeşitli ürünlerdeki verim tahmininin tarım politikalarının oluşturulmasında önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Budak, "Ziraat Fakültemizde tarıma ve çiftçiye yönelik çalışmalar yürütülüyor. Bilim insanlarımız, ‘Bu yıl patates çok oldu, bir daha ki sene soğan çok olur’ gibi tarımda arz ve talep dengesizliklerini ortadan kaldıracak bir yazılıma imza attı. Öğretim üyelerimizin projeye patent almasıyla Türkiye’de tarım politikaları daha güçlü ve verimli hale gelecek. Uluslararası arenada da birçok ülkede bu yazılım kullanılarak çiftçiler doğru yönlendirilebilecek. Çiftçinin doğru üretim yapması, optimum verim alması ve doğru kararlar vermesi bakımından faydalı bir patent olacağını düşünüyorum. Rektörlüğümüzün Tarım ve Orman Bakanlığıyla arasında bir protokolü var. Biz bu protokol çerçevesinde sadece Ege Bölgesi çiftçisine değil; bu yazılımlarla birlikte ülkemize, hatta başka ülkelere teknik anlamda hizmet etme şansımız olacak. Üniversitemiz bünyesinde yapılan bu çalışmaları Tarım ve Orman Bakanlığımızla kısa sürede paylaşacağız ve bu çalışmaların ülkemiz için yaygınlaşmasını ve ekonomik değer sağlaması için de her türlü gayreti birlikte sarf edeceğiz. Hocalarımızı ve şirketimizi çalışmalardan dolayı tebrik ediyorum ve bu çalışmaları Rektörlük olarak maddi ve manevi anlamda desteklediğimi ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

Proje Tarsim'e teslim edildi

Kuraklığın Türkiye’de iklim değişikliğiyle beklenen bir sonuç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kurucu, çiftçinin tarımsal üretime devam edebilmesi için desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Geliştirilen proje ile farklı uydu görüntülerinden yararlanılarak ihtiyaç duyulan ürünün çeşidi, hasar durumu, yetersiz gelişme ve rekolte bilgileri gibi detayların saptandığını vurgulayan Prof. Dr. Kurucu, kuraklığa duyarlı toprak haritası oluşturduklarını kaydetti. Ürünü otomatik olarak takip eden sistemin veri tabanının ilettiği bilgiyle çiftçiye uyarı gönderdiğini de ifade eden Prof. Dr. Kurucu, hazırlanan çok modüllü yazılımın, projeyi talep eden Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) kurumuna teslim edildiğini ve patent başvurusunun yapıldığı dile getirdi.

"Çalışmamız ulusal düzeyde gerçekleştirilen bir yarışmada ödül aldı"

TARSİM’in, Türkiye için önemli bir kurum olduğunu; ancak kurumunda çiftçiye gerçekçi bir destek sağlanabilmesi için çiftçinin ne kadar hasarının olduğunu bilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kurucu, şöyle devam etti:

"Tarımda kuraklığa bağlı ürün kaybı bölgesel düzeyde ve toprak çeşitlerine bağlı olarak değişmektedir. Coğrafi Bilgi Sitemleri ve uzaktan algılama tekniği kullanılan projede çok parametreli ve kademeli sorgulama modellerini uygulayan bir yazılım geliştirdik. Teknopark’ta devam eden çalışmalarda ürünün spektral imzalarını geliştirdik, parsel bazında tarladaki ürünün çeşidini belirleyen ve fenolojik evresi boyunca gelişimlerini izleyen; köy, ilçe, il ve sonuçla ülke düzeyinde ve ürün bazında ekili alan ve ürün rekoltesini belirleyebilen bir yazılım. Coğrafi bilgi sistemleriyle birlikte uydu görüntülerini kullanarak ve Türkiye’nin kuraklığa duyarlı toprak haritasını tamamladık. Bunda toprağın; tüm özelliklerini, eğimini, derinliğini, kirecini yani yaz aylarında suyu tutabilecek, bitkiye yeterli su bütçesi sağlayabilecek bütün parametreler dikkate alınarak topraklar gruplandı. Bunu tüm Türkiye için yapıp iller ve ilçeler düzeyinde TARSİM’in hizmetine sunmuş bulunuyoruz. Geliştirdiğimiz yazılım tarla bitkilerine şu an uygulanabilecek düzeye geldi. Gelişmeye devam ediyor. Yaptığımız çalışmalar yazılım, donanım ve tarım iş birliğiyle oluşturuldu. İkinci bir patent başvurusu da bunun arkasından gelecek. Çalışmamız ulusal düzeyde gerçekleştirilen bir yarışmada ödül aldı. Bu çalışmaları Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve teknokentlerde yazılım ve donanım iş birliği ile gerçekleştiriyoruz. Çalışmalarımızı yaygınlaştırmaya devam edeceğiz."