'Magazin Pazarı'nda bu hafta

Haftanın en çok tepki çeken ismi ise Yıldız Tilbe idi. Sokak hayvanlarının zehirli etlerle öldürülmeleri gerektiğini savunan şarkıcı, “Sahipsiz köpekler hayvan barınaklarında toplanıp aklı başında, hayvansever görevliler tarafından bakılmalıdır. Saldıran köpek gruplarına bulundukları bölgenin halkı zehirli et versin hepsi gebersin, insan parçalamak nedir ya?” dedi. Tilbe daha sonra özür dilese de tepkiler çığ gibi büyüdü.

ESİN ÖVET: En başından beri söylüyorum. Bu kadar duygu yüklü güzel şarkılar yazan bir kadının bu kadar acımasız bir cümle kurması ve düşünmesini anlayamıyorum. Gerçekten korkunç bir düşünce. Ve Yıldız Tilbe’nin bu saatten sonra bazı insanlar tarafından kabul görmesi çok zor. Bir an önce hayvanlar için bir şeyler yapmaya başlasa iyi olur. Hatta barınak yaptırsın hiç durmasın. Bir saniye bile beklemesin derim. Kendisine tavsiyem.

KADİR KAYMAKÇI: Yıldız Tilbe kelimenin tam anlamıyla saçmaladı! Saçmaladığını anladı özür diledi... Ancak özrünün de bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Birisi romantik şarkı yazabiliyor diye otomatik olarak daha hisli, duygusal bir insan olduğunu düşünmek saçma! Yıldız Tilbe de bu saçmalığın en güzel örneği... Sokak köpeklerinin ‘zehirli etle gebermelerini’ düşünebilmek bile bir insanın kalbinin ne kadar kötü olduğu hakkında bir fikir veriyor. Şarkıları güzel olabilir ama Yıldız Tilbe şarkı değil sonuçta; berbat düşünceleri olabilen bir insan!

MEHMET ÇALIŞKAN: Yıldız Tilbe’nin bir açıklaması daha yersiz ve şuursuz. Köpek saldırılarına elbette üzülüyoruz. Peki çözüm saldırgan köpekleri zehirlemek mi? Ayrıca en uysal canlının bile saldırganlık gösterdiği zamanlar vardır. Hangi köpeğin saldırgan olduğuna kimler nasıl karar verecek? Birkaç kez köpek saldırısına uğradım, hatta bir kez baldırımdan ısırıldım ama köpeklerden hiçbir nefret etmedim.

AYTEKİN TEKER: Sosyal medya sayesinde pek çok kişinin gerçek yüzü ortaya çıkıyor! Bir insanın aklına köpeklere 'zehirli et yedirmek' nasıl gelebilir! Bir sanatçının aklına gelen çözüm bu mu yani? Bunun günahını çıkarmak bir özür ile olmaz.

Usta oyuncu Oya Başar, eski eşi merhum sanatçı Levent Kırca’nın mezarında yapılan anma törenlerine katılarak şov yapmak istemediğini belirtti. Başar, “Bir keresinde ‘Anma törenine gidecek misiniz?’ diye sordular. ‘Hayır gitmeyeceğim. İstediğim zaman gidiyorum’ yanıtını verdim. Cümlem ‘Onun mezarına bile gitmem’ diye yansıdı. Bu da beni çok üzdü. Levent Kırca, benim değerlimdir. Çok önemli bir insandı. Çok şeker ve zor bir adamdı.” dedi.

ESİN ÖVET: Oya Başar’ın söylemini anlayabiliyorum. Normal zamanda, belki kimselerin görmediği, bilmediği zamanlarda gidip ziyaret ediyordur. Şov yapmak istemiyordur. Bunu anlayabiliyorum ki, zaten ayrılmışlardı. Artık karı-koca değillerdi.

KADİR KAYMAKÇI: Oya Hanım düşüncesini açıkça belirtmiş; “Şov yapmak istemiyorum” demiş. İstediği zaman gittiğini söylemiş. Daha neyi tartışıyoruz! Ayrıca gitmek zorunda mı? Levent Kırca hayatını kaybettiğinde ayrılmışlardı. Aralarında neler yaşandığını, nasıl ayrıldıklarını biliyor muyuz? Hayır! Kimsenin Oya Hanım’ı eski eşinin mezarı başındaki anmalara katılmıyor diye eleştirmeye hakkı yok bence...

MEHMET ÇALIŞKAN: Mezar ziyareti neden şov olarak düşünülsün ki? Alışık Ailesi, yıllardır her doğum gününde Sadri Alışık’ın, Sunal Ailesi ise her vefat yıldönümünde Kemal Sunal’ın kabrini ziyaret edip dua ediyorlar. Elbette sadece yıldönümlerinde ziyaret etmiyorlar. Sık sık kabir ziyaretinde bulunduklarını biliyorum. Basına yansıyan yıl dönümündeki ziyaretler. Ali Sunal ile Kerem Alışık’ın şov yaptığını düşünmek mümkün mü? Söz konusu bile olamaz. Oya Hanım’ın Levent Kırca’nın kabrini ziyaret etmesini şov olarak nitelendirecek bir kişi bile var mı?

AYTEKİN TEKER: Oya Hanım kameraların karşısında eski eşini anmak istemiyor olabilir. Belki de doğum gününde, evlilik yıl dönümlerinde ziyaret ediyordur. Kimin, nerede, ne zaman, ne hissettiğini bilemeyiz.

Açıklamalarıyla sık sık gündeme gelen 2018 Türkiye Güzeli Şevval Şahin'in "Zırt pırt uçmak beni yormuş Paris'e bile gidemiyorum. Bir süre bir yerde sabit kalmak istediğim için geçen hafta Paris’e bile gitmedim." sözleri sosyal medyada çok konuşuldu.

ESİN ÖVET: Çok üzülüyorum Şevval’e. Allah başka dert vermesin. Ne diyelim Şevval’ı koruma altına almak gerekiyor. Dertlerini kıskanmaya başladım şaka maka.

KADİR KAYMAKÇI: Şevval Şahin ‘atom’ gibi sürekli hareket halinde anlaşılan. Sürekli bir yerde sabit kalan bizlerin Şevval Şahin gibi mobil birini anlamamız imkansız. Paris’in yaptığı da terbiyesizlik bir kez de o buraya gelsin ne diye yoruyor Şevval’i... Ben bu konuda yorum yapmayı burada keseyim cevabım gittikçe daha manasızlaşıyor çünkü.

MEHMET ÇALIŞKAN: Tek kelimeyle şımarıklık, tek kelimeyle ne oldum delisi olmak. Güzel bir söz vardır; ne oldum demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin. Bu arada Şevval Şahin’in bir başarısı var mı? Türkiye güzeli olması mı? Hayır, güzelliği Allah vergisi.

AYTEKİN TEKER: Herkesin derdi farklı tabi. Daha önce de pandemi kısıtlamalarının olduğu dönemde de seyahat edemediği için isyan etmişti. Allah kendisine başka dert vermesin!

Seda Sayan, 7 . kez evleniyor. Evlilik haberinin ardından Çağlar Ökten hakkında şoke eden iddialar ortaya atıldı. Söylentilere göre; Sayan, vokalistliğini yapan Çağlar Ökten'e bir vaatte bulundu. Çağlar Ökten de evlilik planları yaptığı sevgilisi Lara'dan bir gecede ayrıldı. Seda Sayan, Çağlar Ökten'in resmi nikahlı eşinden 5 yıl önce boşandığını söyleyerek, "Bir şeyler karşılığında albüm sözü vermiş olmak hem bana hakaret, hem Çağlar'ın müzisyen kimliğine büyük hakaret. Bir kere Çağlar'ı tanımıyorsunuz. Çok iyi müzisyen ve öğretmen aynı zamanda. Beni ilgilendiren bir şey daha var ona da cevap vereyim. Ben bekar bir erkek tanıdım. 5 yıl önce resmi evliliğini noktalamış, 11 yaşında bir çocuğu olan bir erkekle evleniyorum." dedi.

ESİN ÖVET: Seda Sayan yaş tahtaya basmaz. Bir kere duygusunu asla saklamıyor. Aşık olduysa yaşıyor. Kimseyi de takmıyor. Gönlüne göre hareket ediyor. Ama bir başka kadını kırarak da, bu yola gireceğini düşünmüyorum. Belli ki, Çağlar Bey’in ilişkisi bitmişti ve öyle başladı Seda Sayan ile ilişkisi. Akıllı mantıklı bir kişi, albüm yapsın diye dört yıllık sevgilisini bırakıp bir başka kadına gitmez. Belli ki bitmişti. Seda Sayan ile anılınca da eski defterler açılmış çok belli. Yani ben en azından böyle olmasını gerektiğini düşünüyorum. Mantıklısı böyle gibi geliyor bana.

KADİR KAYMAKÇI: Yotube’da, Spotify’da insanların ev stüdyolarında, çekyatta, kanepede oturdukları yerden şarkılarını milyonlara ulaştırdığı bir çağda Çağlar Ökten’in albüm sözü alıp Seda Sayan’la evlenmeye karar verdiğini iddia etmek biraz garip! N’oldu 1990’lara mı ışınlandık? Seda Sayan’ı böyle dedikodularla üzeceklerini sananlar bence yanılıyor. Hadi diyelim ki doğru Çağlar Ökten albüm vaadi ile bir gecede kendisinden ayrıldıysa Lara Hanım hiç üzülmesin. Verilmiş sadakası varmış. Kendisinden çok albümünü seven adamdan kurtulmuş. Bu arada sürekli Seda Sayan’ın evlilik sayısına vurgu yapmak da tuhaf... Bir insan şu kadar evlenebilir diye bir kural mı var?

MEHMET ÇALIŞKAN: Allah, mutlu etsin, bir yastıkta kocatsın. Seda Sayan, böylelikle evlilik konusunda yeni Türkiye rekortmeni olacak. Türkiye rekorunu şu anda 6 evlilikle Gönül Yazar ile paylaşıyor. Dünyada ise 9 evliliği olan Zsa Zsa Gabon ile 8 kez nikah masasına oturan Liz Taylor’ın ardından üçüncü sıraya yükselecek.

AYTEKİN TEKER: Seda Sayan, daha önce 'evleneceğim adamın GBT'sine bakacağım' demişti. Çağlar Ökten'i araştırmadığını söyleyen Sayan, "O kadar temiz ki araştırmaya gerek yok, kendimi çok şanslı hissediyorum." ifadelerini kullandı. Umarım Seda Sayan'ın bu güveni ömür boyu sarsılmaz.