Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Şebnem Schaefer, "Almanya’da insanlar çok saygılı"

        Arif HÜR / HABERTÜRK MAGAZİN

        Bu yıl yedinci kez düzenlenen Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’da Murat Aytulum’un defilesinde baş manken olarak podyuma çıkan Şebnem Schaefer, uzun süren sessizliğini HT MAGAZİN’e bozdu. Şu sıralar Cihangir’deki Creatölye’de çocuklarla masal atölyesi yaptığını söyleyen Schaefer, geçen yılların kendisini olgunlaştırdığını ve bundan sonra Türkiye’de daha çok bulunacağını söyledi.

        Moda haftasında Murat Aytulum’un defilesine çıkarak adeta ‘Ben ölmedim’ mesajını verdiniz. Podyuma dönme fikri nereden çıktı?

        Teklif Murat Aytulum’dan geldi. Konsept hoşuma gidince kabul ettim. Her ne kadar eskisi gibi havası olmasa da Fashion Week’te podyuma çıkmak beni çok heyecanlandırdı. Defileye çıktığımda adrenalin tavan yaptı. Adeta transa geçtim.

        Son yıllarda yabancı modeller Türk modellere oranla daha çok tercih ediliyor. Buradan ülkemizde modelliğin itibarının sarsıldığı sonucunu çıkarabilir miyiz?

        Yabancı mankenler daha ucuza çalıştığı ve ses çıkarmadığı için onlarla çalışılıyor. Türkiye’de modelliğin geriye gitmesinde tekstilin geriye gitmesinin payı var. Modelliğe eskisi gibi değer verilmiyor, itibarı da sarsıldı. Magazin basını modellerden çok oyunculara önem veriyor artık. Hosteslik yapan kızlar bile ‘Ben modelim’ diyebiliyor. Model olabilmek için dergilere kapak olup önemli defilelere çıkman lazım.

        Uzun yıllardır Almanya’da siyaset bölümünü bitirmek için mücadele verdiniz. Geçtiğimiz yıl da Frankfurt Üniversitesi’nden mezun oldunuz. Siyasete atılacak mısınız?

        Diplomasi dilini seven ve konuşan biri olduğum için siyasete her zaman bir açık kapı bırakıyorum.

        Fiziğinizi ve cildinizi muhafaza etmeyi nasıl başarıyorsunuz?

        Yoga yapmaya başladıktan sonra hayata sevgiyle yaklaşmaya başladım. Hayata karşı enerjim annemle yaşamaktan kaynaklanıyor olsa gerek. Ailenizle yaşadığınızda fazla sorumluluk almayıp hayata geç atılıyorsunuz. Ne kadar erken sorumluluk alırsanız o kadar çabuk yaşlanırsınız. Sigara, fondöten ve rimel kullanmıyorum. Almanya’da topladığım enerjiyi burada harcıyorum.

        Çocuklarla masal atölyesi yapıyorsunuz. Bu projenizden biraz bahseder misiniz?

        Masal uydurma atölyesinde çocukların hayal gücünü kuvvetlendirip onlarla oyunlar oynuyorum. Çocukların bir nevi masal kahramanıyım. Yakında basın lansmanı yapılacak. Çocuklarla öğreniyorum, öğrenmeyi de seviyorum.

        Anne olmaya sıcak bakıyor musunuz?

        Çocuk büyütmek kolay değil. Çocuk istiyorum ama nasıl bakacağım diye tereddütlerim var. Bu dünyaya çocuk getirmek ayrı bir sorun. Şimdiki zamanın çocuklarına bakıyorum, hep çocukların dedikleri oluyor. Annelik duygusu geldi, sıcak bakıyorum. Çocuklarla eğlenmeyi seviyorum.

        ‘ARTIK BAŞROL İSTİYORUM’

        Geçmişte sizi ‘Tatlı Cadı’, ‘Lise Defteri’ ve ‘Emret Komutanım’ gibi dizilerde görmüştük. Şu dönem oyunculuğa nasıl bakıyorsunuz?

        Genelde bana erkeği baştan çıkaracak tipler geldi ama oynamak istemedim. Çünkü Türkiye’de oynadığınız rol üstünüze yapışıyor. Şu an oyunculuğa tam yoğunlaşmadım ama ileride komedi veya gerilim türünde başrolde yer alacağım bir dizide veya filmde oynamak isterim.

        Aynı dönem podyuma çıktığınız manken dostlarınızla iletişiminiz sürüyor mu?

        Sürmüyor. Ancak bir davette karşılaştığımızda konuşuyoruz. İnsanlar ikili ilişkilerini ileride lazım olur diye koruyorlar ama ben kimseyle ilişkimi iyi tutmadım. Mesafeli davrandım.

        Sanat camiasına bir serzeniş var gibi?

        Bu camiada sert olmanız lazım. Ben çok yumuşağım daha yeni yeni sert oluyorum. Zaten sanat camiası karakterime uygun değil. Çıkar ilişkilerinden anlamam. Çoğu ünlü film galalarına gidip görünüyor ama benim aklım böyle şeylere ermiyor.

        ‘ÇOK ÇILGINLIĞIM OLMADI’

        Hayata bakış açınız nedir?

        Otokontrolüm yüksek olduğu için hayatta bugüne kadar çok çılgınlığım olmadı. Hayatı planlı yaşamıyorum ama mantıklı hareket etmeye gayret ediyorum.

        Aşk diyince kafanızda ne canlanıyor?

        Kalakalıyorum. Aşkta mantık yoktur, olmaması lazım. İnsan âşık olduğunda gözü kimseyi görmez ama ben kontrollüyüm.

        Kadın-erkek eşitsizliği konusunda ne düşünüyorsunuz?

        Türkiye, Avrupa’ya göre biraz daha ataerkil. Ama Avrupa’da da kadın erkek arasında tam anlamıyla eşitlik yok. Kadınlar aynı görevde olduğu için daha az maaş alıyorlar mesela. Eskiden eşitliği çok savunurdum neredeyse feministliğe gidecektim.

        Feministliğe bakış açınız nedir?

        Feminist olunursa kadın-erkek ilişkilerinde sıkıntı olur. Kadınlar aşırı feminist olmamalı. Erkeklerin biraz daha ataerkilikten çıkıp daha modern olması lazım. Kadınlar da aşırı feminist olmamalı.

        ‘Almanya’da insanlar çok saygılı’

        Yıllardır Almanya ile Türkiye arasında mekik dokuyan birisi olarak karşılaştırma yaptığınızda neler söylersiniz?

        Almanya çok kuralcı olduğu için Türkler orayı sevmiyor. Orada ilişkiler buradaki gibi arkadaş vasıtasıyla yürümüyor. Almanya’da insanlar birisini sevmese bile saygı gösteriyor. Çok saygılılar. Burada insanlar kutuplaşmış durumda. Açık konuşmak gerekirse Almanya’da da eskisi gibi disiplin yok biraz gevşeme var. Türkiye’de ise maalesef sözün bittiği yerdeyiz.

        Çocuk projeleri planlıyorsunuz?

        Hangi aşamada planlarınız? Çocukları çok seviyorum ve buna yönelik çalışmalarımız var. Daha önce deneyimlemiştim. TV programı yaptım. Aynı zamanda çocuk hikâyelerinden oluşan bir kitap yazdım. Şimdi uzman bir ekiple birlikte yol alıyorum. Masal atölyeleri yapıyoruz. Sürprizler çok yakında geliyor.

        Türkçe kelime haznesinin geniş olmadığını dile getiren Schaefer, “Basınla buluştuğumda hâlâ geriliyor ve kekeliyorum bu mükemmeliyetçi olmamdan kaynaklanıyor” dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ