Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Ufuk Yıldırım: Günümüz şarkılarında duygu eksikliği var

        90’lı yıllara ‘Grup Vitamin’le damgasını vuran Ufuk Yıldırım, uzun süren sessizliğini ‘Herkese Gider’ adlı şarkıyla bozdu. Bugüne kadar Barış Manço, Onno Tunç, Sezen Aksu, Kayahan, Ersen ve Dadaşlar başta olmak üzere pek çok sanatçıya vokalistlik yapan Yıldırım, seslendirdiği ‘Yaradana Yalvartma’ adlı şarkıyla da bir döneme damgasını vurmuştu. 3.5 yıldır İzmir’in Karşıyaka İlçesi’nde yaşayan şarkıcı HT Magazin'den Arif Hür'e konuştu.

        ‘Herkese Gider’in sizin için iddialı bir geri dönüş olduğunu söyleyebilir miyiz?

        Bana hep “Kesin birisine yazmışsındır bu şarkıyı” diyorlar ama hiç öyle bir düşüncem yoktu. Kim üstüne alınmak istiyorsa alınabilir. ‘Herkese Gider’, beni yansıtan, kıpır kıpır bir şarkı. “Senle aşkımız bitti güzelim, bu filmin sonu geldi güzelim, şimdi artık külahıma anlat, bundan böyle herkese gider” diyen bir şarkı. Beni daha iyi anlatamazdı. Grup Vitamin kuşağından gelen biri olarak son derece doğal bir çalışma oldu.

        Şarkınızın klibi oldukça sade. Bu sizin tercihiniz miydi?

        Evet. Bağdat Caddesi’nde tek plan olarak çekildi. Diğer sanatçılar gibi ben de görkemli bir klip çekebilirdim. Bir diskoya veya beach’e gidip yanıma kadınları alabilirdim ama özellikle sade olmasını istedim. Yaklaşık 12 bin TL’ye mal olan, temiz bir iş oldu.

        Ortalarda pek fazla görünmediğiniz 11 yıllık süreç sizin açınızdan nasıl geçti? Neler yaptınız?

        11 yıl gerçekten çok uzun bir süre. Genel olarak hiç albüm yapma meraklısı olmadım. Bu süreçte sahneye ağırlık verdim. Yıllardır haftanın 2 günü sahne alıyorum. Bir döneme damgasını vurmuş şarkılarım nostalji kuşağında çalıyordu “Hâlâ elim ayağım tutuyor, bu şarkıyı yapayım” dedim.

        90’lı yıllarda birlikte müzik yaptığınız isimlerden kimlerle görüşüyorsunuz?

        Hakan Altun, Harun Kolçak, Çelik ve Ercan Saatçi gibi dostlarımla diyaloğumu koparmadım. Onlarla sık sık bir araya gelip, eski günleri yâd ediyoruz.

        ‘Ego çekişmesi yaşamadık’

        Bir döneme Ercan Saatçi’yle birlikte kurduğunuz ‘Grup Vitamin’le damganızı vurdunuz. O dönemi özlüyor musunuz?

        Ercan Saatçi’yle birlikte okuldan çıktıktan sonra Kurtalan Ekspres’ten Ahmet Güvenç’in stüdyosuna giderek ve yanımıza Gökhan Semiz’i de alarak sabaha kadar eğlenceli besteler yapardık. O zamanlar telif hakları yoktu, yabancı şarkıları alıp istediğimiz gibi kullanıyorduk. Grup popüler olduktan sonra bizimle birlikte olan Emrah Anul, Selçuk Aksoy ve diğer arkadaşlar çevrenin dolduruşuna gelip Ercan’ı ve beni kastederek “Bunlar bu işin kaymağını yiyor” dediler. Oysa alakası yoktu. Biz ego çekişmesi yaşamadık.

        ‘Dördüncü kez evlenebilirim’

        Burcu Güden, Sonay Dikkaya ve Pelin Elitez’le olmak üzere 3 evlilik yaptınız, yürümedi. Yine evlenmeyi düşünür müsünüz?

        Pelin’le birbirimizi severek evlendik ama ilerleyen süreçte anlaşamadık. Kısa ömrümüzü beraber sıkıntılı olarak geçirmenin doğru olmayacağı kanaatine vardık. İyi karı-koca olamadık ama iyi birer ebeveyn olduk. Günübirlik ilişkiler yaşamayı seven bir adam değilim. Düzenli bir hayatı seviyorum. 3 kez başaramamış olabilirim ama evlilik hayatını seviyorum. Evlilikten korkmuyorum, dördüncü kez evlenebilirim.

        Aşkı nasıl tanımlarsınız?

        Aşk, bu hayatın tuzu biberidir. Yalnızlık sadece Allah’a mahsustur. Aşkın verdiği enerji olmasa insan yaşayabilir mi? Aşksız geçen her gün biraz eksiktir. ‘Dördüncü kez evlenebilirim’

        ‘Verdiğim en doğru karar İzmir’e yerleşmek’

        3.5 yıl önce İstanbul’u terk ederek İzmir’e yerleşmiştiniz. Orada hayat sizin açınızdan nasıl geçiyor?

        Hayatımda verdiğim en doğru karar İzmir’e yerleşmek oldu. Orada huzurum ve keyfim yerinde. İstanbul’un karmaşasından uzak olmak güzel. Karşıyaka’da trafikten çok uzağım. Bir daha İstanbul’a temelli olarak dönmeyi düşünmüyorum.

        ‘Şarkılar sokak ağzıyla yazılıyor’

        Aradan geçen yıllar içerisinde pop müziğini bıraktığınız nokta ile bulduğunuz nokta arasında ne gibi farklar görüyorsunuz?

        Günümüz şarkılarında duygu eksikliği var, şarkıların çoğu sokak ağzıyla yazılıyor. Haliyle çok çabuk tüketiliyor. 90’larda doğru şarkılar yapılıyordu. Şimdiye bakacak olursak daha 2 sene önce mekânları inleten popüler şarkılar şu anda hatırlanmıyor bile. Ben de o furyaya uyarak ‘Herkese Gider’ isimli parçayı yaptım. Bu şarkıyı yaparken tek gayem insanları eğlendirmek. Bu saatten sonra müzikal anlamda çalışmalarıma hız verip eylül ayında bir single daha çıkaracağım.

        90’lara damgasını vurmuş sanatçıların günümüzde hâlâ popüler olmasını neyle açıklarsınız?

        90’lı yılların enteresan bir gizemi vardı. Bu gizem ne 70’lerde ne de 80’lerde vardı. O samimiyet, o ruh bambaşkaydı. Açık konuşmak gerekirse imkânım olsa 90’lı yıllara ışınlanmak isterdim.

        ‘Har vurup harman savurdum’

        “Şöhret ateşten gömlek” derler. Sizin kendinizi şöhretin büyüsüne kaptırdığınız dönemler oldu mu hiç?

        11 yaşından beri müzikle uğraşıyorum, para kazanıyorum ama kendimi hiçbir zaman şöhretli bir şarkıcı olarak görmedim. Ben sadece müzisyenim. Son nefesime kadar müzik yapmayı arzuluyorum. Ama hayatta en çok korktuğum şeylerin başında dedikodu ve nazar geliyor. Allah muhafaza!

        İyi paralar kazandınız mı peki?

        Şu an sadece hayatımı idame ettirecek kadar param var. Sosyal güvencem de var. Açıkçası gençlik yıllarımda biraz har vurup harman savurdum ama şu an aç veya açıkta değilim.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ