Meslektaşını öldüren doktor: Şizofrenim

Vücuduna isabet eden saçmalarla yaralanan Dikmen, meslektaşlarının ve personelin müdahalesinin ardından ambulansla Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Dikmen, tüm çabalara karşın kurtarılamadı. Gözaltına alınan Hasan Çayır, tutuklandı.

ŞİZOFREN OLDUĞUNU ÖNE SÜRDÜ

Polise verdiği ifadesinde şizofreni olduğunu, tedavi gördüğünü, aktif muayene yapmamakla birlikte doktorluk yaptığını ileri süren Çayır, "Çok uzun senelerdir sesler duyuyorum. Olay günü tüfeğim ile gittiğim doğrudur. Bir kişiye karşı takıntılıydım. Ancak cinayeti hatırlamıyorum" dedi.

Çayır hakkında soruşturmasını tamamlayan savcı, 'Tasarlayarak bir kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek´ suçundan iddianame hazırladı. Mersin 3´nci Ağır Ceza Mahkemesi´nce kabul edilen iddianamede Hasan Çayır hakkında 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' cezası istendi.

"ERKEKSEN GEL, SENİ YOK EDECEĞİM VE KESECEĞİM"

İddianamede Dr. Hasan Çayır'ın, geçici görevli olarak bir süre sağlık merkezinden ayrılan Dr. Ahmet Dikmen'in yerine sorumlu hekimlik yaptığı belirtildi. Dikmen´in dönüp görevini devralması üzerine Hasan Çayır´ın husumet duymaya başladığına yer verildi. İş yerinde disiplinsiz davranışlar sergileyen Çayır'ın, Dikmen'e yönelik hakaret ettiği, ilerleyen günlerde ise öldürme kastını ortaya çıkaracak şekilde, "Yarın sabah bu iş yerine gelmeyeceksin, gelebiliyorsan erkeksen gel, seni yok edeceğim ve keseceğim" dediği vurgulandı.

İLK DURUŞMA GÖRÜLDÜ

Mersin 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya sanık Dr. Hasan Çayır, tutuklu bulunduğu Kayseri Seydişehir Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS bağlantısı kurularak katıldı. Dr. Dikmen'in kardeşleri Adnan ve Durmuş Dikmen ile taraf avukatları ise duruşmada hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak sanık Dr. Hasan Çayır, dinlendi.

"BEN OLAYIN NASIL OLDUĞUNU HATIRLAMIYORUM"

Dr. Çayır, "Ben olayın nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Son günlerde kimsenin yüzüne bakamıyordum, ben şizofreni hastasıyım, 10 yıl önce şizofren olduğum tespit edilmişti. Emekliye sevk edilecektim ancak nasıl olduysa o rapor işleme konmamış. Adana ve Samsun ruh sağlığı hastanelerinde Mersin Üniversitesi Hastanesinde şizofren olduğuma dair raporlar verilmişti. En son Kayseri hastanesinde de rapor verildi. Olaya ilişkin bir şey diyemiyorum, hatırlamıyorum" dedi.

Duruşmada dinlenen tanık İ.B., "Sanık arabasından tüfek aldı ve koşarak içeriye girdi. İçeriden iki el silah sesi geldi, ben korkudan içeriye girememiştim" diye konuştu.

"KORKUDAN MASANIN ALTINA GİRMİŞTİK"

Tanık H.G. ise "Ben Suriyeli bir hemşire arkadaş ve Ahmet Dikmen, bebek izlem odasında oturup, günlük işlerden konuşuyorduk. Bu sırada sanık Hasan Çayır geldi, `Günaydın' dedi, selam verdi, içeriye baktı, çıktı. Sonra yine içeriye baktı ve dışarıya çıktı. Daha sonra elinde bir silah ile içeriye girdi, Ahmet Dikmen´e silahla bir el ateş etti, daha sonra dışarıya çıktı. Tekrar içeriye girip bir el daha maktule yönelik ateş etti. Bu sırada ben ve hemşire arkadaşım korkudan masanın altına girmiştik Daha sonra sanık dışarıya çıktı, ben 112´yi aradım, olay bu şekilde oldu. Ben maktulün sanığa yönelik onu aşağılayıcı bir cümle kurduğunu veya tavır sergilediğini görmedim" ifadesini kullandı.

Tarafları dinleyen mahkeme heyeti sanık Hasan Çayır'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

*Haberin görselleri DHA tarafından servis edilmiştir.