Genç ressam Fatma Zeynep Çilek Çimen'in eserleri New York'ta...
Fatma Zeynep'in küratörlüğünü Begüm Alkoçlar'ın yaptığı 'Mirror' adlı üçüncü kişisel sergisi 1-15 Kasım tarihleri arasından Manhattan Cjone Gallery'de kapılarını sanat severlere açacak.
Çağdaş Türk resminde kültürel değerlerin bir olgu olarak sanata eklemlenmesi 1940’lardan itibaren görülmektedir. 1950’li yıllarda giderek artan minyatür, hat ve kaligrafi sanatı, halı-kilim, yazmalar, nakışlar ve diğer tüm geleneksel sanatların; im, motif, malzeme, biçim, kurgu ve renk kullanımının sanat üretimine dahil edilmesiyle yeni bir dil biçimlenmeye başlamıştı. Alışılagelen kullanımlarının dışına taşınan bu olgular geleneksel anlamlarından sıyrılarak hikaye anlatıcılığının ötesine geçmiştir. Böylece yeni formların izinde titizlik ve ustalıkla kurulan bu dil; yerel olanı yeniye aktarabilmeyi başarmıştır.
Benzer bir bakışla formun olanaklarını arayan Fatma Zeynep; geleneksel etkileşimin ifade biçimi olarak sanat üretiyor.
Genç sanatçı yöresel motifleri tekrar tekrar soyutlamaya uğratırken optik bir yüzey resmi yaklaşımı güdüyor. Bu yaklaşım temelde biçim ilişkileri üzerine odaklanırken aynı zamanda bu motiflerin sembolik kullanımlarına da yer veriyor. Fatma Zeynep, yalın bir ritimle kurduğu kompozisyonunda göçebeliğin doğurduğu motifleri merkezine yerleştiriyor. Yeniden kurguladığı, kaligrafiden hareket eden çizgisel bir spontaniteye sahip yeni-yöresel imgelerini; geometrize renk planlarıyla çözümlüyor.
Fatma Zeynep’in tekil ya da birden çok, kimi zaman iç içe geçirerek ya da deforme ederek yeni anlamsal ilişkiler kurduğu bu imgeleri; kültürel kimliğin simgelerle ortaya konabileceği inancını taşıyan bir biçimsel kavrayışa dönüşüyor.
Sergide izleyicisinin belki hiç de aşina olmadığı; Anadolu, Selçuklu, Osmanlı ve Türk motif, im ve desenleriyle sahip olduğu kültürel kimliklerin ortasında kendi mitini yaratmış.
Fatma Zeynep, sanatıyla aktaracaklarını ve aktarmak istediklerini; göçebe imgeleriyle yerellikten evrenselliğe dönüştürdüğü derin bir hissiyatla taşıyor.
