TARHAN Telli adını duymuşsunuzdur. Galiba bir iki kere de ben bahsettim. Çılgın bir girişimci. 10 yıl kadar önce Türkiye’de dünyanın en şık motosikletlerini yapmak için yola çıktı. Başardı da. TT Custom Choppers diye, dünya çapında bir motosiklet üretti. Ama Telli’nin yaptığı işin asıl önemli tarafı, tüm üretimi için uluslararası lisansa sahip olmasıydı. Türkiye’de ürettiği motorlara Türk motor ve şasi numarası vurma hakkı olan bir üreticiydi. Lisans altında üretim yapmıyordu, yüzde yüz yerli bir marka yaratmıştı. Hollywood starlarından Rus oligarklara kadar herkes Telli’nin motorlarının peşindeydi. Tarhan Telli bununla da yetinmedi. Başbakan’ın “Yerli otomobil istiyorum” demesinin ardından “yerli bir otomobil” yapmak için harekete geçti. İmkânları sınırlı, hayalleri sınırsızdı. “Küçükten başlamak” istiyordu. Renault’nun, Opel’in ve neredeyse diğer tüm markaların yıllardır üzerinde çalıştığı “kişisel ulaşım aracı” üzerinde yoğunlaştı. Şehir içinde kullanılabilecek, iki ya da üç kişilik elektrikli bir otomobil geliştirdi. Buradan başlamak istiyordu.
‘BUNLAR TÜRK MARKASI’
Telli, Sanayi Bakanı Nihat Ergün’e iki TIR dolusu Türk yapımı olan motorları götürür. Sanayi Bakanlığı’nın önüne dizer. Sayın Nihat Ergün’e, “Sayın bakanım, şu anda Türkiye’nin ilk Türk üretimi, Türk markası olan vasıtasına bakıyorsunuz. Burada en önemli şey, şu şasinin üzerindeki NP9. İşte bu bizim Türklüğümüz ile gurur duymamız. Bunları Türk markası ve Türk ürünüyle dünyaya satıyor olmamız lazım” der. Beklediği desteği bulamaz. Tarhan Telli vazgeçmez. Bu sefer de Türkiye’nin çalışmalarıyla gurur duyduğu kurumuna gitmeye karar verir. TÜBİTAK’a çok önemli iki proje sunar. Projelerin birinde dünyada bir ilk olan motosiklette geri vites de yer alır. Yine kimse umursamaz. KOSGEB’e gider. Yine hiçbir sonuç alamaz. Daha da vahimi, “Bir Türk firması size yüzde 25 ortak olduğu için sizi KOSGEB üyeliğinden çıkardık” denilir kendisine. TT Motors’un KOSGEB’den atılmasına neden olan ise bir Türk yatırımcı firmanın yüzde 25 ortaklıkla TT Motors’a kaynak aktarmak istemesidir.