Haksızlık mı yaptılar?

Akademi kulislerinde “Ona haksızlık yapıldı” denilen Prof. Dr. Tayfun Sönmez, “Ödüle önayak olan uygulamaların, benim ve ortaklarımın çalışmalarından çıktığı doğru. Kanaatimce yaşım itibarıyla bu ödülü paylaşmam mümkün olmadı” dedi

Kübra PAR / HABERTURK.COM

kubrapar@haberturk.com

Türkiye’nin, Orhan Pamuk’tan sonra ikinci Nobel Ödülü’nün eşiğinden döndüğü konuşuluyor. Takip edenlerin iyi bildiği konu, Taraf Gazetesi yazarı Gökhan Karabulut’n “Nobel Ödülü’nde haksızlık” başlıklı yazısıyla gün yüzüne çıktı. Karabulut, bu yılki Nobel Ekonomi Ödülü’nü, Lloyd Shapley ile birlikte Alvin Roth’un değil, Prof. Dr. Tayfun Sönmez’in alması gerektiğini iddia etti.

‘ROTH KOMİK DURUMA DÜŞECEK’

Karabulut, yazısında özetle şunları söyledi: “Her iktisatçı biliyor ki ikinci isim Sönmez olmalıydı. Komitenin raporuna baktığımızda, ödülün Sönmez’in çalışmaları nedeniyle verildiği açık. Sönmez’in makalelerinin daha iyi dergilerde yayımlanma şansını artırmak için o teoride ünlü Alvin Roth’u çalışmalarına ortak yazar olarak eklediğini biliyoruz. Bu sıklıkla görülen bir uygulamadır. Ama sonucun Nobel Ödülü’nün yanlış kişiye gitmesi olacağını tahmin etmezdim. Bu tarz haksızlıklar er veya geç bütün açıklığı ile ortaya çıkıyor. Bu çerçevede 20-30 yıl sonra Roth’un komik duruma düşeceğini de biliyoruz.”

‘43’TE NOBEL İMKÂNSIZ’

İddiaları ABD’de bulunan Prof. Dr. Tayfun Sönmez’e sorduk. İşte HABERTÜRK’e özel açıklaması:

1- Nobel Ödülüne önayak olan uygulamaların, özellikle benim ve ortak yazarlarımın

çalışmalarından ortaya çıktığı doğrudur. Bu konuda özellikle böbrek takası ve öğrenci yerleşimi

öne çıkmıştır. Bu iki çalışmadan böbrek takası Alvin Roth ve Utku Ünver ile beraber, öğrenci yerleşimi ise ilk aşamada Alvin Roth'dan bağımsız olarak yapılmıştır. Zaten bu durum, Nobel komitesinin ödülün bilimsel altyapısını açıklayan raporunun 5.2. ve 5.3. bölümlerinde bütün detayları ile sunulmuştur. Yani bu uygulamaların kredisi buyuk ölçüde bana ve diğer ortak yazarlarıma zaten verilmiştir.

2- Her ne kadar böbrek takası ve öğrenci yerleşimi Nobel komitesi tarafından on plana çıkartılmış olsa dahi, ve her ne kadar bu iki uygulama benim çalışmalarım ile başlamış olsa da, bu durum

bana Nobel ödülü verilmesini gerektirmez ve bu konudaki taktir tamamen Nobel Komitesine aittir.

Bilakis Nobel Komitesi daha önce dünya medyasında sürekli olarak kendi makalelerimizden bahsedildiği zaman dahi geri planda bırakılmış olan beni ve değerli meslektaşım Utku Ünver'i buyuk oranda on plana çıkartmıştır. Sanırım şimdiye kadar hazırlanan Nobel altyapı raporlarında, Ekonomi Nobeli verilen değerli bilimadamları ddışında kimseye bana verildiği kadar kredi verilmemiştir. Bu benim için çok buyuk bir gurur kaynağıdır ve umarım ülkemizin insanlarının neler yapabileceğini net bir şekilde göstermiştir.

3- Nobel ödülünün altyapı raporunu okuyan akademi dişi bir kisi, niye benim üçüncü kisi olarak bu

ödülü paylaşmadığımı merak edebilir. Zira Nobel ödülünün uc kişiye kadar verilmesi mümkündür. Fakat burada benim önümdeki en önemli engel yaşımdır.0 Ben henüz 43 yaşında bir akademisyenim. Şimdiye kadar en genç Ekonomi Nobeli alan akademisyen, bu ödülü 51 yaşında alan efsanevi ekonomist Kenneth Arrow'dur. İkinci en genç 55 yaşında alan Paul Krugman'dir. Ödülü 60 yaşında alan Alvin Roth'un dahi çok genç aldığı genel kanaattir ve bu duruma Lloyd Shapley'in 89 yaşında olması ve bu ödülü kendileri kadar hak eden David Gale'in 2008 yılında vefat etmiş olması önayak olmuştur. Nobel komitesi bu ödülü Llloyd Shapley de vefat etmeden vermek istemiştir. Bu ödülün 43 yaşındaki bir akademisyene verilmesi hemem hemen mümkün değildir.

Fakat Nobel komitesi bu durumun yol açabileceği yanlış anlamaları, çok detaylı ve bizleri son derece on plana çıkartan bir rapor hazırlayarak telafi etmiştir. Kanaatimce Nobel komitesi görevini son derece layığı ile yapmıştır.

4- Gokhan bey benim Al Roth'u makalelerime, bu makaleleri daha iyi dergilerde yayınlamak için eklediğimi yazmıştır. Bu kendi kanaatidir ve doğru değildir. Her ne kadar böbrek takası makaleleri buyuk oranda Türkiye'de benim ve Utku Ünver'in öncülüğüyle yazılmış olsa da, Al Roth böbrek takası projelerinin gerçek hayata dönüştürülmesinde ve bu uygulamanın dünya çapında basarili olmasında son derece kilit bir rol oynamıştır. Ayrıca tıpta bu tarz bir uygulamanın yapıldığından bizim Al Roth vasıtası ile haberimiz olmuştur. Akademik çalışmalarda herkesin ayni katkıyı göstermesi beklenmez. Benim veya Utku Ünver'in sırf daha iyi bir dergide yayınlanması için kimseyi makalelerimize dahil etmesi mevzu bahis değildir.