Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Rasim Öztekin'in son mesajı yürekleri dağladı! - Magazin haberleri

        Tiyatro ve sinema oyuncusu Rasim Öztekin, geçtiğimiz pazar günü kalp krizi geçirdi. Öztekin'e Beykoz Devlet Hastanesi'nde acil olarak müdahale edildi. Öztekin, ardından da Dr. Siyami Ersek Hastanesi'ne nakledildi. Ancak sanatçı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 62 yaşındaki usta oyuncunun ölümü sanat camiasını yasa boğdu.

        'Seksenler' dizisinde rol alan Öztekin'in, kalp krizi geçirmeden 20 dakika önce dizinin yapımcısı Birol Güven'e attığı mesaj yürek burktu. Öztekin'in, 'Eskiden her şey bozuk ama insanlar sağlamdı' ifadelerinin geçtiği İbrahim Sadri'nin 'Kuş hatırları' şiirini Güven'e yolladığı ortaya çıktı.

        Birol Güven, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

        Rasim Öztekin kalp krizi geçirmeden 20 dakika önce bana aşağıdaki mesajı ve şiiri göndermişti. Mekanın cennet olsun.

        "Günaydın Patron. Umarım iyisindir. Pazar günü için güzel bir şiir gönderiyorum biraz nostalji... ”seksenler” de de kullanılabilir."

        "BERABER GEZECEKTİK"

        Birol Güven, usta sanatçının ölümün ardından, "Rasim Öztekin sadece ölünce değil, yaşarken de arkasından iyi konuşulan çok özel bir insandı. Ülkemizin ortak bir değeriydi. Benim için de ailecek çok yakın görüştüğüm, çocuklarımın elinde büyüdüğü bir dosttu. İyi günde kötü günde hep yanımdaydı. Onunla çok özel projelerimiz vardı. Projelerimiz ne bir dizi, ne de bir filmdi. Projemiz çalışmamaktı. Bundan sonra çalışmayıp, gezecektik. Gidilecek bir restoran listesi vardı elimizde. Hiçbirini gerçekleştiremedik. Mekanı cennet olsun." dedi.

        İBRAHİM SADRİ'NİN ŞİİRİ KUŞ HATIRALARI

        Benim çocukluğumda soframıza kuşlar konar

        Rüyalarımıza melekler uğrardı.

        Kapımızdan yoğurtçu

        Bahçemizden ishakkuşu

        Kalbimizden yeni çıkan şarkılar geçerdi.

        Kışın bir sobamız olurdu

        Sobanın yanında kedimiz

        Kedinin önünde yün yumağı

        Bir Hayat Bilgisi fotoğrafı gibiydik.

        Yerli malı kullanan

        Yurdunun üç tarafı denizlerle çevrili

        Kuru incir üzüm fındık

        Tütün çay narenciye kavun-karpuz yetiştiren

        Kuru üzüm inciri satan

        Karşılığında

        Çamaşır makinesi radyo ve otomobil alan

        Bir toprağın fertleri...

        Biraz yoksul biraz mütevekkil

        Biraz mahcup biraz kırılgan

        Biraz naif ama hep umutlu...

        Özlerdik.

        Memleketteki halamızı

        İnce doğranmış bir dilim pastırmayı

        Yurttan sesler korosunu

        Akşam komşuluklarını

        Radyo tiyatrolarını

        Sabah ezanını

        Kalaycıyı bozacıyı

        Münir Nurettin şarkılarını

        Orhan Boran yarışmalarını

        Kandil gecelerini

        Duvarlarımızın sarmaşıklarını

        Bakkalımızın utana sıkıla veresiye hatırlatmalarını

        Okul önü kozhelvalarını

        Akşam oturmalarını

        Ve hayatı...

        Top oynardık

        İp atlar kedi kovalar

        Taşlarla birbirimizin başını yarar

        Mahalle savaşları çıkarır

        Gece olunca da tutar babalarımızın elinden

        Yazlık sinemaya gider

        Sadri Alışık, Vahi Öz

        Belgin Doruk, Cüneyt Arkın seyreder

        Olimpos gazozlar içer

        Güler eğlenir bağırır çağırır

        Dönerken yıldızları sayardık.

        Sıkı çocuklardık.

        Hepimizin birer yıldızı vardı

        Onlara isim takardık

        Onlar da bize isim takardı

        Rus ve dumandan önce bu şehrin

        Geceleri göz kırpan ve isimler takılan yıldızları vardı.

        Benim yıldızıma Mehlika adını vermiştik

        Biz kimseden yana değildik.

        Kimsenin de kendinden yana olmasını istediği birileri

        Olmazdı.

        Bir değirmendeydik

        Öğütülen

        Öğütülürken türküler söyleyen

        Buğday başaklarına benziyorduk.

        Ben çorbalardan tarhanayı

        Yemeklerden kuru fasulyeyi

        Sigaralardan harmanı

        Belki bunun için çok sevdim.

        Yollar bozuk musluklar bozuk

        Ziller bozuk paralar bozuk

        Ama adamlar sağlamdı.

        Bu şehrin yıldızları vardı.

        Saçlarına kurdelalar takan

        Çivitle yıkanmış beyaz çoraplarına

        Leke bulaşmasın diye su birikintilerinden sakınan

        Gözleri önlerinde

        Yürekleri ve beslenme çantaları ellerinde

        Küçük çocukları vardı bu şehrin

        Bu şehrin yıldızları vardı.

        Ben Fenerbahçe'yi amcam Vefa'yı tutardı.

        Konya tahıl ambarı, Mersin muz cennetiydi.

        Taksim'den Fatih'e troleybus kalkar

        Şişhane'de mutlak raydan çıkardı.

        Vallahi hayat zor, fakat çok matraktı.

        Muammer Karaca adına bir tiyatro binası yoktu

        Bizzat kendisi vardı.

        Başımız ağrırdı komşumuz vardı

        Gönlümüz daralırdı komşumuz vardı

        Çorbamızı umutlarımızı

        Memleket kadar kalbimizi paylaştığımız komşularımız vardı.

        Geceleri bekçimiz

        Gündüzleri sütçümüz

        Bizim kadar zayıf da olsa

        Nohuta makarnaya alışmış da olsa

        Sarman adında bir kedimiz

        Ceplerimizde kırık misketlerimiz

        Çamur bulaşığı ellerimiz

        Ve gülümseyen bir yüzümüz

        Göstermekten utanmayacağımız bir içimiz

        Bir araya gelerek çektirebileceğimiz

        Bir aile fotoğrafımız vardı.

        Bir sabah bütün iyi şeylerin

        Ayvansaray iskelesinden

        Hayal ülkesine doğru demir alan

        Bir şirket-i hayriyye vapuru gibi

        Aramızdan ayrıldığını gördük.

        Sonra Ayvansaray'ın suları çekildiğini yazdı

        Gazeteler

        Süheyla hanımın Raci beyin

        Melahat mehveş ablanın

        Niko'nun Ercüment efendinin çekildiğini ise

        Yazmadılar nedense

        Ama yok ama yoklar.

        Ne harman sigarası kaldı geriye

        Ne olimpos gazozu

        Ne Sadri lışık.

        Kalan bir tortuydu belki.

        Belki kırık bir rüya denizi

        Belki suya düşürdüğümüz suretimizin

        Cep aynamıza nüktedan bir yansımasıydı her şey.

        Her şey Maltepe sigarasının

        Her arandığında

        Her bakkalda bulunabilmesi ile

        Büyüsünü kaybetmişti belki de.

        Belki de biz bir rüya mı görmüştük?

        Hadi hepsi yalandı.

        Hadi hepsi hayaldi.

        Hadi hepsini ben uydurmuştum

        Ama rüyalarımızın melekleri

        Ve sofralarımızın daim konukları kuşlar?

        Ya onlar?

        Onları siz de görmediniz mi?

        Sizin de sofranıza konup

        Rüyalarınıza uğramadılar mı?

        Onlar da mı yalandı?

        SEVENLERİ HASTANEYE KOŞTU

        'Seksenler' dizisinde rol alan Hacı Ali Konuk ile Deniz Oral ise yaptıkları açıklamada, "Bizim ağabeyimizdi. Kalpte sorunu vardı ama çok umutluyduk. Durumu iyiydi ama iki kere de kalbi durmuş geldiğinde. Allah rahmet eylesin. Sözün bittiği yer aslında. Çok keyifli günlerimiz geçti sette. 'Baba' diyorduk. 10 yılımız geçti beraber. Bir ustamızı kaybettik. Herkesin başı sağ olsun. Setteyken hiç bir şeyi yoktu. Yaşamı, gezmeyi çok seviyordu. Onu çok seviyorduk, sevmeye de devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

        Dizide rol alan Ceyhun Fersoy ve eşi Begüm Öner hastane önünde gözyaşlarına boğuldu.

        "EN MAĞDUR KAVUKLU BENİM"

        Öztekin, Kel Hasan Efendi'den İsmail Dümbüllü'ye ardından sırasıyla Münir Özkul, Ferhan Şensoy'a devredilen kavuğun 5. emanetçisi olmuştu.

        Geçirdiği kalp rahatsızlığı sonrası tiyatro ve sahnelerden uzak kalan Öztekin, kavuğu meslektaşı Şevket Çoruh'a devretmişti. Öztekin, "Kavuğu aldıktan 3 ay sonra kalp rahatsızlığı nedeniyle sahnelere uzak kaldım ve bu nedenle en mağdur kavuklu benim" demişti.

        Öztekin'in kardeşi Bülent Özker de geçtiğimiz yılın son günlerinde hayatını kaybetmişti.

        PELİN ÖZTEKİN'DEN DUYGUSAL MESAJ

        Usta oyuncunun kızı Pelin Öztekin'in bu sabah yaptığı paylaşımda, "Çoook seviliyorsun Babiş. Biran önce iyileş, iyileş ki senin için her an hazırız diyen binlerce insanı gör. Daha yaşanacak çok an, gezilecek çok yer, gidilecek çok maç, keşfedeceğimiz çok tat var. Hepsi bizi, biz seni bekliyoruz. Seni çoook seviyorum" ifadelerini kullanmıştı.

        "ONU EN SEVDİĞİ YERLERDE HAYAL EDİN"

        Ünlü sanatçının eşi Esra Kazancıbaşı Öztekin ise sosyal medya hesabından şu açıklamayı yapmıştı:

        Sevdiğim adam, hayattaki en iyi dostum, sırdaşım, tontişim, Rasim'im; bugün kalple ilgili ciddi bir rahatsızlık yaşadı, anjiyo oldu, tıkalı kalp damarına müdahale edildi. Şimdi yoğun bakımda tedavi görüyor. Aradınız, mesaj attınız ama çoğunuza acil serviste olduğumuz anların telaşında, koşturmacasında yanıt veremedim. Arayan, soran tüm dostlara, arkadaşlara, tanıdıklara teşekkür ediyorum. Şu anda O'nu seven kalplerin dualarına ihtiyacımız var.

        Beykoz Devlet Hastanesi ve Siyami Ersek Kalp hastanelerindeki hekiminden hemşiresine sağlık personeli elllerinden gelen tüm çabayı, en iyi tedaviyi uyguluyorlar. Bu süreçte sizlerden sevdiğim adam, eşim, hayat arkadaşım için bir isteğim var. Onu hep filmlerde, dizilerde oynarken, en sevdiği yerlerde Cunda'da, Ege'nin masmavi koylarında sohbet ederken hayal edin. Olumlu düşünmenin sihirli enerjisini, dualarımızla pekiştirelim.

        Bu arada aranan kan bulundu. İlgilenen herkese çok teşekkürler. Ve sesimi duyduğunu biliyorum koca yürekli adam... Aşkım. Rasim'im... Havalar güzelleşiyor, Ege'nin zeytin ağaçları, mavi koyları bizi bekliyor. Hadi çabuk toparlan.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ