Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Obezite cerrahisi kalp krizine neden olur mu?

        Spor yaparken kalbi duran ve tüm çabalara rağmen kurtarılamayarak vefat eden işadamı Mustafa Koç'un, bir süre önce mide küçültme operasyonu geçirmiş olması nedeniyleobezite ameliyatları Türkiye'nin gündemine yeniden geldi.

        Obezite ameliyatları zararlı mı zararsız mı? Obezite cerrahisi kişinin kalp krizi geçirmesine neden olur mu? Uzun vadede değerlendirecek olursak bu tip ameliyatlar kalp sağlığının bozulmasına zemin hazırlar mı? Kısa sürede verilen kilolar sağlık sorununa davetiye çıkarır mı? İşte merak edilen bu sorulara alanında uzman hekimlerden aldığımız yanıtlar...

        Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez

        Mide küçültme ameliyatı kalp krizine zemin hazırlar mı?

        “METABOLİK HASTALIKLARLA MÜCADELE İÇİN OBEZİTE CERRAHİSİ DÜŞÜNÜLEBİLİR”

        Koroner bypass ameliyatı olan bir kişi için artık ikinci yaşam söz konusudur. Özellikle bu kişiler birinci yaşamlarında yaptıkları hataları tekrarlamamak için çaba göstermeliler ve kilo almamalılardır. Ayrıca sigara gibi zararlı alışkanlıklar bırakılmalı ve aşırı stresli yaşam düzene sokulmalıdır. Ancak diyet ve spor ile kilo kontrolü sağlanamıyor, hızla kilo alınmaya devam ediliyorsa kalp hastalıkları ve diğer metabolik hastalıklarla mücadele için obezite cerrahisi seçenekleri düşünülmeli ve doğru zamanda tedaviye başlanmalıdır.

        Obezite tedavisinin erken dönemde yapılması kişinin yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi açısından büyük önem taşır. Cerrahi sonrası ise kişi “Ameliyat oldum ve bir daha kilo almayacağım” gibi bir fikre kapılmamalı; doktorları ile her zaman iletişim halinde olmalı, sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenmeli, fiziksel aktivitelerini de doktorun önerisine göre yapmalıdır. Bu sayede ideal kiloya ulaşıp, muhafaza etmek hem de olası sağlık problemlerinin önüne geçmek mümkün olacaktır.

        İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu

        “BU HASTALAR YAŞAMLARININ EN AZ 10 YILINI KAYBETMİŞ DURUMDA”

        Mide küçültme ameliyatları farklı teknikleri içermektedir. Sleeve gastrektomi (tüp mide), gastrik bypass (ameliyatta küçük bir mide hacmi oluşturulur ve bununla beraber mide daha sonra ince bağırsak ile bağlantı yapılarak gelen besinlerin büyük mideyi bypass ederek ince bağırsağa geçmesi), vb...

        Bu tip hastalarda aslında kalp hastalıkları, insülin direnci (kan şekeri normal olmasına rağmen insülin hormonunun normalden fazla salgılanması), kan yağları bozuklukları halihazırda başlamıştır bile... Metabolik sendrom ve obezitenin esir aldığı bu hastalar yaşamlarının en az 10 yılını kaybetmiş duruma gelmektedir. Dolayısıyla tedavi edilmedikleri taktirde kalp krizi, felç gibi tablolar sıklıkla ortaya çıkarak erken yaşta ölüme veya engelli bir duruma gelmeye neden olacaktır.

        Bu nedenle hastalarda iyi bir ameliyat öncesi değerlendirme ve hazırlıkla bu hastalar sağlıklı duruma getirilebilir ve obeziteye bağlı kaybettikleri yılları geri kazanabilirler.

        “KALP KRİZİ RİSKİ GİDEREK AZALIR”

        Obezite ameliyatlarının da tabii ki genel riskler dışında kendilerine ait özel komplikasyonları olabileceği bilinmeli ve maksimum tedbirler alınmalıdır. Ancak buna rağmen kanama, dikiş-zımbalı hattından kaçaklar, emboli (Pıhtıya bağlı tıkanıklık-özellikle akciğer embolisi) ciddi sorunlara neden olabilir. Ameliyat sonrasını komplikasyonsuz geçirerek normal beslenmeye başlayan hastalar kilo vermeye başladıklarında ameliyat öncesi hayati riskler giderek azalmaya başlar ve kişi giderek sağlığına kavuşmaya başlar. Kısaca ameliyat öncesi obeziteye bağlı kalp krizi riski de giderek azalır. Sonuç olarak; bu tip mide küçültme ameliyatları sonrasında kalp krizi riskinde artış beklenen bir durum değildir.

        Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Alihan Gürkan

        “OBEZİTE OPERASYONLARI KORUYUCUDUR, TETİKLEYİCİ DEĞİL”

        "Tüp mide operasyonu, hastalarda kilo kaybına sebep olması adına, kalp krizi için tetikleyici değil, tersine önleyicidir. Çünkü kalp krizi, kalp damarlarındaki problemlerle ilgilidir ve bu da kilofazlalığı ile yakın ilişkilidir. Dolayısıyla kiloyu düşürmek kalp krizi riskini azaltır, sıfırlar diyemeyiz çünkü bu risk başkaca parametrelerle de ilgilidir. Yakın zamanda İngiltere’de 3 bin 900 hasta üzerinde yapılan bir çalışma, tüp mide operasyonu sonrası kalp krizi riskinin azaldığını göstermiştir. Bu örnek kilonun kalp üzerine net etkisini göstermektedir. Elbette bu tüp mide operasyonunun her hastada kalp krizini engelleyeceği anlamına gelmez; çünkü hastada başka etkenler de olabilir. Sonuç olarak kilomuzu normal sınırlara çekmek bizi kalp krizi dahil bir çok hastalıktan koruyacaktır. Buanlamda obezite operasyonları da koruyucudur, tetikleyici değil."

        Kardiyoloji-Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Azmi Özler

        "ÇOK KISA SÜREDE ÇOK FAZLA KİLO KAYBININ SAĞLIKLI OLMADIĞI BİLİNMELİ"

        By pass operasyonu, kişilere yeniden sağlıklı bir yaşam imkanı sunmaktadır; ancak bu ikinci şans, doğru kullanılmadığında kalp damar hastalıkları yeniden yaşanabilmektedir. By-pass operasyonu geçirmiş kişilerin bundan sonraki yaşamlarında düzenli bir şekilde doktor kontrollerini yaptırmaları ve kilo problemleri varsa bu kilolarını sağlıklı bir şekilde vermeleri gerekir. Bir kişi diyetle ya da mide küçültme ameliyatları ile kilo vermek istiyorsa, sağlıklı bir şekilde verebileceği kilo ayda maksimum 4 kilo olmalıdır. Kısa sürede hızlı kilo vermek; kalp ritim bozuklukları, tansiyon düşmeleri, elektrolit dengesi bozukluklarının yaşanmasına sebep olarak ani ölümlere yol açabilir. Çok kısa sürede çok fazla kilo kaybının sağlıklı bir durum olmadığının bilinmesi gerekir. Bunun yanı sıra çok hızlı kilo vermiş bir kişinin de yapacağı egzersizlere dikkat etmesi gerekir.

        Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Alp Gürkan

        SPORU BİLİNÇSİZ VE KONTROLSÜZ YAPANLARDA…

        Mide küçültme ameliyatları her ne kadar teknik olarak çok zor ameliyatlar olmasa da aşırı kilolu, belki ilave şeker hastalığı olan kişilerin tüm ameliyatlarında olduğu gibi ameliyat olacak kişinin özelliklerinden dolayı riskli ameliyatlardır. Obez hastalar zaten kalp krizi riski yüksek kişilerdir. Ancak mide küçültme ameliyatlarının kendisi kalp krizi riskini artırmazlar. Tersine bu ameliyat sonrası kişiler kilo verdikçe kalp krizi geçirme riski azalır.

        Kontrolsüz zayıflama tüm kaslarımızda zayıflamaya neden olurken kalp kasımızda da zayıflamalara neden olur ancak bu kendini kalp krizi şeklinde değil başka rahatsızlıklar şeklinde gösterir. Mide ameliyatlarından sonra hastalarımıza diyetle beraber spor da önermekteyiz. Bu sporu bilinçsiz ve kontrolsüz yapan kişilerde özellikle ameliyattan sonraki erken dönemde kalp krizi riski yükselir. Bu nedenle yapılacak diyet de spor da ölçülü ve hekim kontrolünde olmalıdır.

        “RİSK İLERİKİ YILLARDA DÜŞER!”

        Mide küçültme ameliyatları öncesinde aşırı kilolu kişiler zaten kalp krizi geçirmeye çok yatkın kimselerdir. Ancak başarılı bir ameliyat sonrası kilolarından kurtulduktan sonra kalp krizi geçirme riski ileriki yıllarda giderek düşmektedir.

        Obezite Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr Hasan Altun

        "ESAS NEDEN DİYABET VE HİPERTANSİYON"

        Mide ameliyatı kalp krizi riskine zemin hazırlamaz. Kalp krizine yol açan esas etkenler hastalardaki diyabet ve hipertansiyondur. Hastalardaki diyetin ve hipertansiyonun gerçek nedeni obezitedir. Obezite ameliyatı olmuş hastalarda kalp krizini bağlı ölüm riski azalmaktadır. Obezite ameliyatı olan biri, obezite olmayanlara göre 8 -12 yıl daha fazla yaşamaktadır.

        Mide küçültme direkt olarak kalp krizine neden olmasa da hızlı zayıflamaya bağlı olarak kalp olumsuz yönde etkilenir mi?

        Bu hastalar ameliyat sonrası çok sıkı takip edilir. Oluşacak protein ve vitamin eksiklikleri kontroller sayesinde erkenden fark edilip düzeltilir. Yakın takip edilen ve kendine verilen diyetleri uyan hastalarda kalp olumsuz etkilenmez. Kilo vermekle kalp çevresindeki yağlanma ve kalbe düşen yük azalır. Hastaların hipertansiyonu düzelir.

        "HASTA KARDİYOLOG TAKİBİNDE OLMALI"

        Mide küçültme ameliyatları ileride kalp hastalıklarına zemin hazırlar mı?

        Bu hastalar ameliyat öncesi çok sıkı tetkiklerden geçer. Kalp ve akciğer durumları ayrıntılı araştırılır. Riski düşük olan hastalara ameliyat yapılır. Bu hastalar aynı zamanda kardiyoloğun yakın takibinde olur.

        Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Fuat Büyükbayrak

        "BU AMELİYATI KALDIRIP KALDIRMADIĞINA BAKILIR"

        Enfarktüs denilen kalp krizine bilimsel olarak bakıldığında net olarak böyle bir veri yok. Kaldı ki mide küçültme ameliyatı öncesi tüm veriler toplanır, kontrollerden geçirilir ve bu ameliyatı kaldırıp kaldırmayacağına ve kar/zarara bakılır. Ona göre böyle bir ameliyat yapılır.

        Mide küçültme ameliyatının kalp krizine neden olmadığını ilettiniz. Peki, hızlı zayıflamaya bağlı olarak kalp olumsuz yönde etkilenir mi?

        Hızlı zayıflamanın ötesinde bizim esas problemimiz kalbin yükünü artırıcı hızlı kilo alma bizim için daha büyük bir problem. Ancak hızlı zayıflamanın net ve bilimsel bir etkisi yok. Benim yaptığım araştırmalara göre bu ameliyatların ileride kalp sorununa neden olduğuna dair bir veri yok.

        Obezite ve Metabolizma Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat Üstün

        AMELİYATTAN 10 YIL SONRA BİLE…

        Obezite cerrahisi kesinlikle kalp krizine neden olmaz. Bugüne kadar yapılan bütün çalışmalarda, obezite cerrahisinin kalp hastalığına zemin hazırlayan tüm faktörler (damar sertliği, kan yağlarında artış, yangısal süreç) üzerinde faydalı etkilerinin olduğu gösterilmiştir. Buchwald ve arkadaşlarının yaptığı güncel bir incelemede, bariatrik cerrahi geçiren hastalarda hipertansiyonda yüzde 61.7, hiperlipidemide (kanda çeşitli yağların yüksekliğini ifade eder) yüzde 70, diyabette yüzde 86 düzelme bildirilmiştir. SOS (Swedish Obesity Subjects) çalışmasında ise, ameliyattan 10 yıl sonra bile kan yağları, ürik asit, diyabet gibi kardiyovasküler parametrelerin kabul edilebilir düzeylerde kaldığı gösterilmiştir.

        “ÖLÜM RİSKİ YÜZDE 59 ORANINDA AZALIYOR”

        Cerrahinin bu kardiyovasküler riskler üzerindeki faydalı etkilerini klinik pratiğe tercüme edersek, 5 yıllık kardiyovasküler ve dolaşım sistemi ile ilgili riskler yüzde 72 azalmaktadır. Bu durum, bu hastalara gereken kardiyovasküler girişimlerde de ciddi azalmaya yol açmaktadır. Ameliyat geçirmemiş obezlere göre koroner arter hastalığından ölme riski yüzde 59 oranında azalmaktadır.

        “CERRAHİ SONRASI ZAYIFLAMA SÜRECİ DENEYİMLİ BİR EKİP TARAFINDAN MUTLAKA İZLENMELİ!”

        Obezite cerrahisi sonrası zayıflama süreci mutlaka deneyimli bir ekip takibinde izlenmelidir. Önerilen düzeylerde protein, kalori ve sıvı alan bir hastanın kalp sağlığını olumsuz etkileyecek bir sorun yaşaması mümkün değildir. Ancak takipsiz kalan, yeterli sıvı tüketmeyen, yetersiz protein alımına bağlı kas kaybı yaşayan vakalarda sorunlar yaşanabilir.

        OBEZ İNSANLAR NORMAL İNSANLARA GÖRE İKİ KAT FAZLA RİSK ALTINDA!

        Mide küçültme ameliyatları ileride böyle bir soruna zemin hazırlar mı?

        Aksine, obezite cerrahisi uzun vadede birçok kardiyovasküler hastalığa karşı koruyucu etkiye sahiptir. Çalışmalarla özetlersek: Obez hastalar normal kilolu insanlara kıyasla 2 kat fazla kalp yetmezliği riski taşırlar. Erkeklerin yüzde 11, kadınların yüzde 14’ünde kalp yetmezliğinin doğrudan obeziteyle ilişkili olduğu saptanmıştır. Vücut Kitle Endeksindeki her 1 puan artış kalp yetmezliği riskini erkeklerde yüzde 5, kadınlarda yüzde 7 artırmaktadır.

        Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İbrahim Çolhan

        “AKSİNE İLK 6 AYDA KALP HASTALIĞI RİSKİ AZALIR”

        Mide ameliyatı kalp krizi riskine zemin hazırlamaz aksine obez bireylerde cerrahi sonrasında sleeve gastrektomi yani tüp mide ameliyatı sonrasında koroner arter hastalığı yani kalp hastalığı riski ilk 6 ayda azalma gösterir. Birinci yılın sonunda risk oranı yüzde 80’lere varan düzeyde azalma göstermektedir.

        “HIZLI ZAYIFLAMA DİYE BİR KAVRAM YOK”

        Tüp mide ameliyatına bağlı hızlı zayıflama diye bir kavram yoktur. Obezite cerrahisinde hastalar kalıcı ve uygun olarak kilo verirler ve kilo verim hızları ve fazları her hastada farklı gitmekle beraber hastaların kendi dönemlerinde bile farklı işlemektedir yani sonuç olarak hızlı zayıflamaya bağlı kalp krizi diye bir tanımlama bu olay üzerinden uygun olmayacaktır. Bununla beraber yapılmış olan çalışmalarda kalp etrafında olan ve kalp hastalıklarında etkisi olduğu bilinen aşırı yağlanmanın ameliyat sonrasında anlamlı derecede azaldığı gösterilmiştir.

        “HİPERTANSİYONDA VE DİYABETTE GERİLEME OLUR”

        Obezite, yaş ve kontrol dışı kan yağları yüksekliğinden sonra kalp rahatsızlıkları için 3. Sırada risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Artmış vücut kitle indeksine sahip obez bireyler normal bireylere kıyasla 2 kat daha fazla artmış şekilde kalp hastalıklarına yakalanma riski taşırlar. Yapılmış olan bir metaanalizde hastaların ameliyat sonrası yüksek oranlarda hiperlipidemisinde, hipertansiyonunda ve diyabette gerilemesi görülmüştür. Ki bizde kendi klinik pratiğimizde hastalarda bunu görmekteyiz. İsveç çalışmasında da yine ameliyat sonrası dönemde ikinci yılda kan basıncı ve kan yağı düzeylerinde düzelme görüldüğü kanıtlanmıştır. Yani kısacası obezite cerrahisi sonrasında standart ameliyat risklerinin üzerinde bir kalp etkisi olmasının aksine hastalarda kalp hastalığı riskinde azalma ve hastalığı kötü anlamda destekleyen değerlerde düzelme görülmektedir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ