Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Seçim günü kalp krizleri sonrası uzmanlardan uyarı!

        Türkiye, Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci dönem milletvekili seçimleri için 14 Mayıs’ta sandık başına giderken bazı vatandaşlar oy verme işlemi sırasında rahatsızlık yaşadı. Türkiye'nin çeşitli illerinde bazı vatandaşlar kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının ardından uzmanlar aşırı stres ve seçim heyecanına karşı vatandaşları uyardı. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Fatih Akyazıcı, stresin tetikleyici rol oynayabileceğini ifade ederken, Psikiyatri Uzmanı Dr. Murat Aslan, kişilerin psikolojilerinin seçim ve adaylık süreçlerinden etkilendiğini anlattı.

        "STRES KALP HASTALIKLARI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR FAKTÖR"

        Geçmişinde kalp rahatsızlığı tanısı bulunan kişilerin daha çok dikkat etmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Akyazıcı, “Kalp krizi, kardiyovasküler hastalıklar toplumda en sık görülen ölüm nedenlerinden biri. Seçim tüm popülasyonu etkileyen bir sistem ve herkes oy vermeye gidiyor. Kalp hastalığı olan, kronik kalp hastalıklarına zemin hazırlayacak faktörleri olan insanlar da oy kullanmaya gitti. Bu vefat eden vatandaşlarımızın örneğin; 3 tanesi 65 yaş üstü, ek risk faktörleri var mıydı, çok iyi bilmiyoruz ama oradaki ana nokta stres muhtemelen. Stres kalp hastalıkları için çok önemli bir faktör eğer zaten altta yatan risk faktörleri, kalp hastalığı varsa stres burada tetikleyici rol oynayabilir. Stres orada sempatik sinir sistemini aktive ediyor bu da kalp krizine zemin hazırlayan tansiyonda biraz oynama yapıyor, kanın pıhtılaşmasını artırıyor. Dolayısıyla da aritmi eşiğini düşürüyor, eğer hastada buna zemin varsa stres, tetikleyici faktör olabilir" dedi.

        REKLAM

        “Lütfen kendilerini zorlamasınlar"

        Stresin kalp üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiye dikkat çeken Dr. Akyazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Stresin de burada son tetikleyici faktör olarak rol oynamış olabileceğini düşünüyorum. Hem kronik hem akut stresten mümkün olduğunca uzak durmak lazım. Bu süreçler hem toplumsal hem bireysel olarak stresli süreçler ama yine de hepimizin bir hayatı var. Öncelikle kendi sağlığımıza dikkat etmemiz gerekiyor. En azından ilaç kullanan vatandaşlarımız ilaçlarını mutlaka alsın. Eğer şu anda bir sıkıntısı varsa kontrolden geçsin. Çarpıntısı olan gençlerde de ritim bozukluğunu tetikleyebilir."

        Dr. Akyazıcı, "Sakinliğimizi korumamız lazım. Egzersiz yapabiliriz, derin nefes alabiliriz; bu tür bir rahatlamanın hem psikolojik hem fizyolojik etkileri vardır. Eğer sakin değilsek kendimizi zora sokmamak lazım, sonuçta uzun saatler var. Lütfen kendilerini zorlamasınlar. Özellikle bilinen hastalığı olan, kalp hastalığı olan ve yaşlı vatandaşlarımız mutlaka bu konuda kendileri için önlem alsınlar, iyi hissetmiyorlarsa öncelikle sağlıklarını düşünsünler. Orada zorladığı zaman belki de öncesinde şikayeti başlamıştır o hastaların ama ‘Bunu yapayım gideyim’e gelince bu seferde çok istenmeyen olaylarla karşılaşmışız. Ölüm gibi istenmeyen çok önemli sonuçları olan rahatsızlıklar bunlar bu konuda dikkat etmek lazım" diye konuştu.

        SEÇİMLER BİREYLERİN PSİKOLOJİSİNİ ETKİLİYOR

        Psikiyatri Uzmanı Dr. Murat Aslan, seçim süreçlerindeki belirsizliğin vatandaşları etkilediğini ifade ederken, "Seçim gibi toplumsal olaylar bireyleri de psikolojik olarak etkileyebilmektedir. Bir belirsizlik olayı vardır ve bu belirsizlik olayı seçim sonrası netleşmeye başlar. Belirsizlik insanların geleceğiyle ilgili onlara kaygı verebiliyor. Kendi hayatımızı sadece kazanmak üzerine odaklarsak bu ilerleyen dönemde tersi bir durumda mutsuzluk, keyifsizlik gibi duygular oluşmasına sebep olabilir. Daha da ileri duruma gidip depresyon ve anksiyete gibi ruhsal hastalıkların oluşmasına neden olabilir. Ruhsal olarak olumsuz bir durumla karşılaştığımızda ister istemez bedensel; kalp krizi gibi bir şeye de maalesef sebep olabiliyor. Hayatın seçimden sonra da bir şekilde devam edeceğini başka seçimlerin olduğunu da fark ederek hayata devam etmek lazım.

        Bizi olumsuz yönde etkileyebilecek, sosyal medyadan, dijital ortamlardan olumsuz haberlere çok fazla maruz kalmamak, bunları sınırlandırmak gerek. Kendi ruhsal durumumuzu veya duygu, düşüncelerimizi yakın hissettiğimiz, güvendiğimiz insanlarla paylaşmak bize iyi gelebilir. Onun dışında spor, yürüyüş yapmak duruma göre meditasyon, nefes egzersizleri yapmak gibi yardımcı teknikleri kullanmak insanlara iyi gelir. Rutin hayatımıza devam etmeli, buraya takılıp kalmamalıyız” dedi.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ