Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Şiirlere bile ilham oldular: Şairlerin kadınlara hediye ettiği şiirler
        1

        NAZIM HİKMET

        Hoş geldin kadınım benim hoş geldin

        Yorulmuşsundur;

        Nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını

        Ne gül suyum ne gümüş legenim var,

        Susamışsındır;

        Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim

        Acıkmışsındır;

        Beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam

        Memleket gibi yoksuldur odam.

        Hoş geldin kadınım benim hoş geldin

        Ayağını bastın odama

        Kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi

        Güldün,

        Güller açıldı penceremin demirlerinde

        Ağladın,

        Avuçlarıma döküldü inciler

        Gönlüm gibi zengin

        Hürriyet gibi aydınlık oldu odam...

        Hoş geldin kadınım benim hoş geldin

        2

        NECİP FAZIL KISAKÜREK

        Kadından,

        Kendisinde olmayanı isteriz

        Hasret yerinde kalır

        Ve biz çekip gideriz.

        3

        ATİLLA İLHAN

        ne kadınlar sevdim zaten yoktular

        yağmur giyerlerdi sonbaharla bir

        azıcık okşasam sanki çocuktular

        bıraksam korkudan gözleri sislenir

        ne kadınlar sevdim zaten yoktular

        böyle bir sevmek görülmemiştir

        hayır sanmayın ki beni unuttular

        hâlâ arasıra mektupları gelir

        gerçek değildiler birer umuttular

        eski bir şarkı belki bir şiir

        ne kadınlar sevdim zaten yoktular

        böyle bir sevmek görülmemiştir

        yalnızlıklarımda elimden tuttular

        uzak fısıltıları içimi ürpertir

        sanki gökyüzünde bir buluttular

        nereye kayboldular şimdi kimbilir

        ne kadınlar sevdim zaten yoktular

        böyle bir sevmek görülmemiştir

        4

        CEMAL SÜREYA

        Bir kadını ortadan ikiye böl

        Yarısı annedir,

        Yarısı çocuk,

        Yarısı sevgili

        Yarısı aşk..

        Duyanlar bunu bilmez,

        Görenler anlamaz bunu!

        Yarısı rivayettir,

        Yarısı gece.

        5

        EDİP CANSEVER

        Biz kadınız, bilmeden seviyoruz bu kedileri

        Seviyoruz, bir sevilme içgüdüsüyle

        Bu bizim yüzümüzde ufacık çizgiler oluyor - acaba?

        Evet, çok değil konuşurken düzeltiyoruz

        Orayı burayı topluyoruz, yeriyse çocuklarımızı öpüyoruz

        Ama biliyorsunuz ki gene de

        Hepimiz, işte hepimiz

        Bitmenin, tükenmenin yorgunluğu içinde.

        Gözler mi? tavana dikili, hayır, pencereye

        Yağmalar, sürgünler, yangınlar içinde

        Çünkü bu boşluk; tüneller, çukurlar, kapkacak ağızları

        Mağaralar, denizler, gökyüzleri değil de

        Bu boşluk, o bir türlü dolduramadığımız, o

        Orman, dağ, kısacası evrenle.

        Biz bu lavanta kokularını bilmeden taşıyoruz

        Biz bu tavana bilmeden eski rengine boyuyoruz

        Bu bizim terliklerimizde ufacık güller oluyor - acaba?

        Evet, çok değil, onları bilmeden hoşa gideriyoruz

        Sormayın, ama sormayın, bilmeden aralık tutuyoruz kapılarımızı

        Bilmeden bekliyoruz, bilmeden uyuyoruz sabahlara değin

        Kim bilir, belki de biz

        Tanrısıyız en olunmaz şeylerin

        Bu bizim en düzenli hareketimiz: olmak

        Asılıp kalmışız sokak fenerlerine

        Asılıp kalmışız öyle, görenler bizi görüyor

        Görenler bizi görüyor ve gidip geliyoruz dikkatle

        Doğrusu, niye saklayalım, hepimiz bunu yapıyoruz

        Ama biz yaşıyorken de bunu yapıyoruz sadece

        Cansız

        Ve gidip geliyoruz dikkatle.

        Biz bu kendimizi boşuna soruyoruz kendimize

        Boşuna asıyoruz onları, boşuna öldürüyoruz

        Bu bizim gözlerimizden ufacık şeyler geçiyor - acaba?

        Evet, çok değil, bakışırken düzeltiyoruz

        Biz ne garip şeyleriz ki; doluyuz, bazıyız, avuntuluyuz

        Ve bizim en güzel öldüğümüzdür bu: yaşamak

        Ben biliyorum, yalan mı, siz de biliyorsunuz.'

        6

        ÖZDEMİR ASAF

        Bir kadının dudaklarında değildir aşk.

        Bedeninde hiç değildir.

        Aşk, kadının göz kapaklarındadır.

        Kadın, göz kapaklarında saklar o adamı.

        Ne kadar yanarsa yansın canı, ağlayamaz bazen.

        Sımsıkı yumar gözlerini.

        Adam hep orda kalır.

        Kadın, asla bırakmaz adamı.

        Kadın, asla vazgeçmez ondan.

        Haberi Hazırlayan: Melis Göroğulları

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ