Cumhurbaşkanı Erdoğan, Stoltenberg ile görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu nedeniyle Türkiye'de bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hep birlikte savaşın değil barışın dünyasını kurmalıyız. Ateşe benzin dökmenin kimseye faydası olmaz. Batı ülkelerinde yaşayan Rus kökenli insanlara karşı faşizan yaklaşımlar kabul edilemez." dedi. Stoltenberg, "Ukrayna'da barışçıl bir çözüme gidebilecek diplomatik ve siyasi süreçleri kolaylaştırma çabaları nedeniyle takdirle karşılıyorum" mesajını verdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Antalya Diplomasi Forumu"nun açılışının ardından ikili görüşmelerini sürdürdü.
Erdoğan, konakladığı otelde, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'i kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen kabul, 35 dakika sürdü.
Kabulde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de hazır bulundu.
NATO VE AP'DEN ÜST DÜZEY İSİMLER ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU'NDA
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, AP Genel Sekreteri Marija Buric, AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile BM Medeniyetler İttifakı (UNAOC) Yüksek Temsilcisi Miguel Angel Moratinos ve BM Somali Özel Temsilcisi James Swan bugün başlayan Antalya Diplomasi Forumu'na katılan üst düzey isimler arasında yer alıyor.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN BARIŞ MESAJI
Erdoğan "Hep birlikte savaşın değil barışın dünyasını kurmalıyız. Ateşe benzin dökmenin kimseye faydası olmaz. Batı ülkelerinde yaşayan Rus kökenli insanlara karşı faşizan yaklaşımlar kabul edilemez. Temennimiz, itidal ve sağduyunun galip gelmesi, silahların bir an önce susmasıdır.
Kriz öncesinden başlayıp bugüne kadar süren yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük. 25-30'a yakın liderle görüştüm. Yaptığımız tüm görüşmelerde olduğu gibi bugün ve yarın çözüm tekniklerimizi muhataplarımızla paylaşacağız. Elimizden gelen her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz.
Güncel sorunlara odaklanırken arkasındaki esas sebepleri gözden kaçırmamalıyız, dünya 5 ülkenin insafına bırakılamaz. Ukrayna kriziyle beraber sistemin çarpıklığı ve yapısal problemlerin olduğu ortaya çıktı.
Çatışan taraflardan biri veto hakkına sahip daimi üye olunca BM Güvenlik Konseyi'nin icbar edici rolü boşa çıkmış, sistem iflas bayrağını çekmiştir. BM kararlarının bağlayıcı yönü olmadığı için savaşı bitirecek karar alınamamıştır. 141 üye oy kullanırken, 1 ya da 2 üye onay vermediği için karar verilemiyor.
Daha adil bir dünyayı tesis etmek için, 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek sistemin reforme edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Biz sadece kendi ülkemiz için bir talepte bulunmuyoruz, tüm insanlığın hakkını, hukukunu savunmaya çalışıyoruz.
Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla, BM reformu çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Diplomaside gelenek, alışkanlıklar elbette önemli ama karşı karşıya kaldığımız sorunların çözümünde yeterli değil. Diplomasinin amacı barışı ve istikrarı tahkim etmek, sorunlar filizlenmeden çözüm bulmaktır.
Savaşların olduğu değil, barışın egemen olduğu bir dünyada görüşmek için sizleri selamlıyorum." değerlendirmesinde bulundu
"TÜRKİYE DEĞERLİ BİR MÜTTEFİK"
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye'nin değerli bir NATO müttefiki olduğunu belirterek Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılması için Türkiye'nin yürüttüğü diplomatik çabaları takdirle karşıladığını söyledi.
Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu Antalya Diplomasi Forumu için Türkiye'ye gelen Stoltenberg, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
"Türkiye, çok değerli bir müttefik. Türkiye NATO'nun toplu savunmasına çok farklı şekillerde katkı sağlamaktadır." diyen Stoltenberg, Türkiye'nin aynı zamanda terörle mücadelede kilit rol oynadığını, Suriye ve Irak ile sınırı bulunduğunu, stratejik bir konumda yer aldığını belirtti.
Stoltenberg, Türkiye'nin Kosova ve Irak'takiler gibi NATO misyonlarına çok önemli katkılar yaptığını, başka birçok bölgeye uçaklar ve gemiler göndererek, NATO misyonlarına katıldığını hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da arayarak Türkiye'nin NATO'ya üye oluşunun 70. yılı dolayısıyla tebriklerini ilettiğini bildirdi.
"TÜRKİYE'NİN DİPLOMATİK ÇABALARINI TAKDİRLE KARŞILIYORUM"
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısını haksız ve gerekçesiz bir savaş olarak nitelendiren Stoltenberg, Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan beri görülmemiş bir gaddarlık sergilendiğini vurguladı.
Stoltenberg, "Rusya Devlet Başkanı Putin'e savaşı sonlandırması ve kuvvetlerini çekmesi, diplomatik çabalara girişmesi çağrısında bulunuyoruz." dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba'nın dün Antalya Diplomatik Forumu kapsamında bir araya gelmesine atıfta bulunan Stoltenberg, "Türkiye'yi de barışçıl bir çözüme gidebilecek diplomatik ve siyasi süreçleri kolaylaştırma çabaları nedeniyle takdirle karşılıyorum." diye konuştu.
UKRAYNA'YA DESTEK SÜRECEK
NATO'nun Rusya'ya karşı birliktelik sergilediğini, birçok NATO ülkesinin Rusya'ya ağır yaptırımlar uyguladığını hatırlatan Stoltenberg, Ukrayna'ya desteklerinin de devam edeceğini aktardı.
Stoltenberg, NATO müttefiklerinin 2014'ten bu yana Ukrayna ordusunu eğittiğini, son dönemde bunun hızlandırıldığını bildirdi.
NATO'nun aynı zamanda kendi müttefiklerini koruma ve savunma gibi ana bir sorumluluk taşıdığını vurgulayan Stoltenberg, 30 üyeli, 1 milyon nüfuslu ittifakın doğusundaki varlığını güçlendirdiklerini hatırlattı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO'nun Ukrayna'daki savaşın ülke sınırlarının dışına taşmaması ve bitirilmesi için sorumluluğu bulunduğunu, bu nedenle çatışmanın doğrudan parça olmayacaklarını belirterek uçuşa yasak bölge ilan edilmesinin de NATO ile Rusya arasında tam kapsamlı bir savaş anlamına geleceğini söyledi.
Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu Antalya Diplomasi Forumu için Türkiye'ye gelen Stoltenberg, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Rusya'nın 2014'te Kırım'ı ilhakı ve Donbas'a girmesi sonrasında NATO'nun Doğu Avrupa'da varlığını artırmaya başladığını hatırlatan Stoltenberg, "Ukrayna'yı işgalden sonra NATO bu bölgede karada, havada ve denizde askeri varlığını ciddi şekilde artırarak daha da güçlendirdi." diye konuştu.
Stoltenberg, Doğu Avrupa'ya daha fazla asker ve uçak gönderdiklerini ifade ederek "Aynı zamanda NATO'da Arktik bölgesinden Akdeniz'e kadar daha uzun vadeli konumlanmanın sonuçları hakkında değerlendirme başlatıyoruz." dedi.
NATO NEDEN SAVAŞIN PARÇASI OLMAYACAK?
Ukrayna'da sivillere yönelik saldırılar yapıldığını, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu savaşı bitirmesi gerektiğini vurgulayan Stoltenberg, Ukrayna'ya askeri, mali ve insani yardımları sürdürdüklerini belirtti. Stoltenberg, şöyle devam etti:
"Aynı zamanda bu savaşın genişlemesine değil, bitirilmesine yardım etmek gibi bir sorumluluğumuz var. Bu nedenle bu savaşın daha kötüye gitmemesine, Ukrayna'nın sınırlarının ötesine geçmemesine odaklanıyoruz. Çünkü bu daha fazla acı, daha fazla sivil kaybı, daha çok ölüm ve yıkım anlamına gelecektir. Bu nedenle NATO askerlerini sahaya, uçaklarını hava sahasına göndermiyoruz. Ukrayna'daki hayal kırıklığını anlıyorum. Ancak aynı zamanda Ukrayna sınırlarının ötesine geçecek bir tırmanmanın daha fazla acı, daha fazla ölüme yol açacağını düşünüyorum. Bu nedenle savaşa doğrudan müdahil olmayacağız."
UÇUŞA YASAK BÖLGE NEDEN OLMAZ?
Stoltenberg, Ukrayna'da neden uçuşa yasak bölge ilan etmediklerini açıklarken daha önce Bosna Hersek'te ve Libya'da uçuşa yasak bölge ilan edildiğini ancak Ukrayna'da durumun farklı olduğunu ifade etti. Stoltenberg sözlerini şöyle bitirdi:
"Bir uçuşa yasak bölge uygulaması yapmak sadece bunu ilan etmek değildir. Bu, uçuşa yasak bölgeyi uygulamak için askeri güç kullanmaktır. Bu durumda (Ukrayna'da) NATO'nun Rus hava savunma sistemlerine karşı büyük hava saldırıları düzenlemesi anlamına gelecektir. Üstelik sadece Ukrayna'da değil. Belarus ve Rusya içinde de bu durum geçerli. Ayrıca bu Rus uçaklarıyla doğrudan karşı karşıya gelme anlamı taşımaktadır. Bu da büyük ihtimalle NATO ile Rusya arasında tam kapsamlı bir savaş anlamına gelecektir. Bunun sonucu da sivil kayıpları, şu anda Ukrayna'da gördüğümüzden çok daha büyük yıkım olacaktır."