Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya SON DAKİKA | İngiltere'nin yeni başbakanı Liz Truss oldu! Liz Truss kimdir ve kaç yaşında? - Dünya Haberleri

        İngiltere'de iktidardaki Muhafazakar Parti'nin lider adaylarından Dışişleri Bakanı Liz Truss, ülkenin yeni başbakanı oldu. Truss, 7 Temmuz'da istifa eden Boris Johnson'ın koltuğunu alacak.

        İngiltere'nin yeni başbakanı Liz Truss oldu. 46 yaşındaki Truss, İngiltere'nin ikinci kadın dışişleri bakanı ve üçüncü kadın başbakanı unvanını kazandı.

        Truss, partisinin yeni lideri olarak seçilmekten onur duyduğunu dile getirerek, rakibi eski Maliye Bakanı Rishi Sunak'a da saygılarını sundu.

        Konuşmasında, "dostum" olarak hitap ettiği Boris Johnson'a da teşekkür eden Truss, "Boris, Brexit'i yaptın, (ana muhalefetteki İşçi Partisinin eski lideri) Jeremy Corbyn'i ezdin, aşıyı çıkardın ve (Rusya Devlet Başkanı) Vladimir Putin'e karşı çıktın. Kiev'den Carlisle'a kadar takdir ediliyorsun." ifadelerini kullandı.

        Truss, partisinin gelecek iki yıl içerisinde seçmenlere verdiği sözü yerine getireceği taahhüdünde bulunarak, "Parti lideriniz olarak, büyük ülkemizde oy verenlere söz verdiğimiz şeyi yerine getirme niyetindeyim." ifadesini kullandı.

        "CESUR BİR PLAN SUNACAĞIM"

        Vaatlerine ilişkin ise "Vergileri azaltacak ve ekonomimizi büyütecek cesur bir plan sunacağım." diyen Truss, artan enerji faturaları konusunda, sadece faturalarla değil, aynı zamanda uzun vadeli enerji tedarik sorunlarıyla da ilgileneceğini söyledi.

        İngiltere'de 7 Temmuz'da Boris Johnson'ın istifasının ardından iktidardaki Muhafazakar Parti üyelerinin yaptığı oylama sonucunda, Liz Truss 81 bin 326 oy alırken, rakibi Rishi Sunak 60 bin 399 oyda kaldı.

        Böylelikle, parti içerisindeki liderlik yarışını kazanan Truss, aynı zamanda ülkenin yeni başbakanı olmaya hak kazandı.

        YARIN HÜKÜMETİ KURMAK GÖREVİNİ ALACAK

        Başbakan Boris Johnson, yarın tatilini İskoçya'daki Balmoral Malikanesi'nde geçiren Kraliçe 2. Elizabeth'e istifasını sunacak ve ardından Truss, Kraliçe'den yeni hükümeti kurma görevini alacak.

        Yeni Başbakan Truss, Kraliçe ile görüşmesinin ardından başkent Londra'ya dönecek ve burada bir konuşma yapacak.

        Liz Truss'ın yarın yeni kabineyi açıklaması öngörülüyor.

        Boris Johnson, 7 Temmuz'da iktidardaki Muhafazakar Parti liderliğinden istifa ettiğini, başbakanlık görevini ise yeni lider seçilene kadar sürdüreceğini açıklamıştı.

        TRUSS KİMDİR?

        Tam adı Mary Elizabeth Truss olan İngiltere Dışişleri Bakanı, 1975'te Oxford'da dünyaya geldi.

        Oxford Üniversitesi'nde, felsefe, politika ve ekonomi bölümünden mezun olan Truss, uluslararası bir petrol şirketinde yönetim muhasebecisi olarak çalıştı.

        REKLAM

        Eski İngiltere Başbakanı David Cameron'un Muhafazakar Parti'nin 'A listesine' almasının ardından Truss, 2010'da South West Norfolk'tan milletvekili seçildi. Truss, 2012'de Eğitim Bakanı olarak Cameron hükümetinde kabineye girdi.

        Sonraki yıllarda kurulan hükümetlerde çeşitli görevlere getirilen Truss, Eylül 2021'den bu yana İngiltere Dışişleri Bakanlığı görevini yürütüyor.

        Truss, Dışişleri Bakanlığı öncesi Uluslararası Ticaret Bakanı olarak imzaladığı anlaşmalarla adını duyurmayı başardı.

        Uluslararası Ticaret Bakanlığı'nı 'Instagram Bakanlığına' çevirmekle suçlanan Truss, bu eleştirilere kulak asmayan bir görünüm sergiledi. Truss, Instagram hesabından, bazen çiftliklerde kuzu veya buzağı severken bazen kendisini uçak gemisinde ve tank üstünde gösteren bazen de dünya başkentlerine ziyaretler yapan güçlü kadın imajı veren fotoğraflar paylaştı.

        Parlak kırmızı, elektrik mavisi veya hardal sarısı giyen ve fotoğraflarında İngiliz bayrağının görülmesine özellikle dikkat eden Truss'ın Demir Leydi'ye öykündüğü öne sürülüyor.

        REKLAM

        "İngiltere'de Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturan ikinci kadın" olan Truss, uzun süredir İran'da tutuklu bulunan iki İngiltere vatandaşının serbest bırakılmasını sağladı.

        İNGİLTERE'NİN ÜÇÜNCÜ KADIN BAŞBAKANI

        Truss, vergilerin düşürülmesi ve savunma harcamalarının artırılmasına yönelik görüşleriyle Muhafazakar Partideki popülaritesini artırdı.

        Evli ve 2 kız çocuk annesi Truss, seçilmesi halinde "İngiltere'nin üçüncü kadın başbakanı" oldu.

        Her ne kadar parti üyeleri arasında popülaritesi fazla olsa da eleştirmenler, Truss'ın dünyada devam eden enflasyon sorunu ve Ukrayna'daki savaş sürecinde İngiltere'yi yönetecek ağırlıktan yoksun olduğunu savunuyor.

        İŞTE İNGİLTERE'NİN DİĞER KADIN BAŞBAKANLARI

        DÜNYANIN DEMİR LEYDİ'Sİ MARGARET THATCHER

        Margaret Hilda Thatcher 13 Ekim 1925 yılında Grantham, Lincolnshire'de dünyaya geldi. 8 Nisan 2013'de Londra'da inme sonucu hayatını kaybetti.

        Britanyalı siyasetçi, Birleşik Krallık'ta en uzun süre başbakanlık yapan kişi ve ülkenin ilk kadın başbakanı. Yakın tarihte ülkeyi en çok etkileyen kişilerden oldu. Uyguladığı politikalar nedeniyle hem büyük destek gördü, hem de ciddi bir muhalefetle karşılaştı.

        İngiltere'de küçük bir şehirde yaşayan inançlı bir Protestan esnaf ailesinden geliyordu. Gençliğinde parlak bir öğrenci olduğu gibi muhafazakâr bir öğrenci derneğinde siyasi etkinlikte de bulundu. Muhafazakâr Parti'ye genç yaşta üye oldu. Zengin bir iş adamıyla evlendi.

        Thatcher 1975-1990 arasında Muhafazakâr Parti başkanlığı, 1979-1990 arasında da başbakanlık yaptı. Genel siyasi çizgisi liberal-muhafazakâr doğrultudaydı. 1980'li yıllarda batılı ülkelerinde devletin iktisadi yatırımlardan çekilmesi, özelleştirme, serbest pazar ekonomisinin desteklenmesi ve işçi haklarının törpülenmesi ile kendisini gösteren neoliberal siyasetin Birleşik Krallık'taki uygulayıcısı oldu.

        Ülkesi içinde sol muhalefetle, uluslararası alanda ise Soğuk Savaş kapsamında Doğu Bloğu ülkeleriyle mücadele yürüttü. O dönem için radikal sayılabilecek sağ politikaları taviz vermeden uygulaması nedeniyle kendisine takılan Demir Leydi lakabını severek benimsedi.

        Thatcher, partisi içindeki bölünmeler nedeniyle başbakanlığı ve aktif siyaseti bırakmak zorunda kaldı. Ancak etkisi öyle güçlüydü ki, başbakanlığı sonrasında devam etmekle kalmadı, İşçi Partisi'ni de etkileyecek şekilde İngiliz siyasetini temelden dönüştürdü.

        BREXIT'LE GELİP BREXIT'LE GİDEN BAŞBAKAN: THERESA MAY

        Oxford Üniversitesi Coğrafya bölümü mezunudur. Politikaya girmeden önce 1977-1983 yıllarında İngiltere Merkez Bankasında çalıştı. Siyasi hayatına 1986 yılında Merton Belediyesinde belediye meclisi üyeliğine seçilmesi sonucunda başladı. 1992 yılındaki genel seçim ile 1994'te yapılan ara seçimlerde milletvekili seçilemedi. Parlamentoya ilk kez 1997 yılında Muhafazakâr Parti'den Maidenhead milletvekili olarak girdi.

        Daha sonra bu partinin gölge kabinesinde Eğitim Bakanlığı yaptı. 2010 yılından sonra da altı yıl Birleşik Krallık İçişleri Bakanı olarak görev aldı. 2013 yılında radikal İslamcı din adamı Abu Qatada'yı sınır dışı etmesiyle gündemde daha fazla yer edindi. 2016 Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği üyeliği referandumu öncesinde ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılmaması yönünde eğilim gösterdi. Referandum sonrasında ise başbakanlıktan ve Muhafazakâr Parti'nin genel başkanlığından ayrılacağını açıklayan David Cameron'un yerine aday oldu.

        Muhafazakâr Parti içerisinde yapılan ön seçimlerde rakiplerini geride bıraktı. Bu ön seçimlerde kendisinden sonra en çok desteği alan Enerji'den Sorumlu Devlet Bakanı Andrea Leadsom ise daha sonra yarıştan çekildi ve Theresa May başbakanlık yarışında tek başına kaldı.May yaptığı açıklamalarda ülkedeki referandumda ortaya çıkan sonuca saygı duyacağını ve bundan sonraki süreçte Avrupa Birliği'nde kalma yönünde bir çalışmanın olmaması gerektiğini ifade etti.

        Theresa May, başbakanlık görevini Cameron’dan devraldığında Muhafazakâr Parti parlamentoda çoğunluğa sahipti. Ancak Brexit sürecinde elini güçlendirmek isteyen May, İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’i küçümseyerek 2017’nin Haziran ayında ülkeyi erken seçime götürdü.

        Erken seçim sonucunda May parti içindeki gücünü, Muhafazakâr Parti ise Avam Kamarası’ndaki çoğunluğunu kaybetti.

        May, azınlık hükümeti icin Kuzey İrlanda merkezli Demokratik Birlik Partisi’nin desteğini, bölgeye ek 1 milyar sterlin yardım sözünde bulunarak aldı. Sonuç olarak, erken seçim süreci ülkeyi siyasi olarak istikrarsızlaştırdı ve Brexit süreci beklenenden uzun sürdü.

        May’in kuşkusuz en büyük başarısızlığı, ülkeyi Avrupa Birliği’nden (AB) çıkarmak için hazırladığı anlaşmanın mecliste üç kez reddedilmesi oldu. AB ile olan ticaretin sorunsuz devam etmesi, Kuzey İrlanda ve İrlanda arasındaki sınırın açık kalması gibi meseleleri çözmekte başarısız olan May, hem halk arasında hem de parti içinde desteğini kaybetti.

        Brexit’i gerçekleştiremeyeceğini kabul eden May, 7 Haziran’da gözlerinde yaşlarla yaptığı veda konuşmasıyla başbakanlık görevinden istifa etti.

        *Haberin görselleri Associated Press tarafından servis edilmiştir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Haberi Hazırlayan: Merve Elmacı
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ