Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Utangaçlık deyip geçmeyin: Her 10 çocuktan 1'i...
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sosyal kaygı herkeste belli bir miktarda bulunan hatta toplumda sosyal düzenin kurulmasını sağlayan yararlı bir duygu. Ancak bu kaygının sosyal fobi boyutuna varması kişinin tüm hayatını derinden etkileyen önemli bir psikolojik problem. Her on çocuktan birinde sosyal fobi görüldüğüne dikkat çeken Dr. Şirin Seçkin "Ebeveynler utangaçlık deyip geçmemeli. Çocukluk döneminde başlayan sosyal fobi ileride; hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, depresyon ve madde bağımlılığı gibi sağlık sorunlarına yol açabilir" dedi.

        HER 10 ÇOCUKTAN 1'İ

        Sosyal fobi toplumda tahmin edilenden çok daha yaygın görülen ve kişinin her türlü iletişimini, ilişkisini, hayatını etkileyen önemli bir sorun. Problemin çocukluk döneminde başladığına dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin belli bir miktar sosyal kaygı duymanın gerekli ve motive edici olduğunu ifade etti. Seçkin "Bilinmedik bir davete gidildiğinde ya da yabancı insanlarla konuşurken bir süreliğine bir gerginlik ya da heyecan hissetmek normaldir. Ancak bu gerginlik ilişki kuramayacak kadar ve hatta kaçınacak kadar fazla ise kaygı bozukluğundan yani sosyal fobiden bahsedebiliriz" dedi. Dr. Şirin Seçkin sosyal fobinin her on çocuktan birinde görüldüğünü söyledi.

        UTANGAÇLIK DEYİP GEÇMEYİN

        Dr. Seçkin eğer çocuk sohbet kuramıyor, sürdüremiyor ya da yabancılarla konuşamıyorsa, yaşıtlarıyla sosyal ortamlarda bulunmak istemiyorsa, başka insanlar tarafından olumsuz eleştirilme ya da reddedilme kaygısı duyuyorsa; utangaçlık deyip geçmemek gerektiğini vurguladı. Dr. Şirin Seçkin " Bazı davranış kalıpları ne kadar uzun süre kullanılırsa bunları değiştirmek o kadar zorlaşır. Yani çocuktur geçer deyip aşırı utangaçlık yaşayan çocuğumuzu görmezlikten gelmemeliyiz, mümkün olduğu kadar sosyalleşmesi için yardımcı olmalıyız" dedi.

        KORKUNUN ÜZERİNE GİDİLMELİ

        Erken fark edilmesi durumunda sosyal fobinin tedavi edilmesinin daha kolay olduğunu ifade eden Dr. Seçkin "Eğer ebeveynler dikkatliyse 4-5 yaşında tanı konulabilir ve kolaylıkla çözülebilir. Bu durumda öncelikle ebeveynler iyi bir rol model olmalı. Biz yabancılarla konuşmaktan çekinirsek, arkadaşlarımızla görüşmezsek çocuk bunları öğrenemeden büyür" şeklinde konuştu. Dr. Seçkin "Çocuk neden korkup çekiniyorsa bundan kaçınmayıp tam tersine üzerine gitmesini sağlamak. Muhakkak kendi yaşıtlarıyla görüştürmek, onları davet ettirmek, hiç istemese de doğum günlerine götürmek, çocuğun arkadaşlar edinmesine yardımcı olmak ya da Drama gibi çeşitli grup faaliyetlerine yazdırmak çözüm olabilir" dedi.

        MADDE BAĞIMLILIĞINA YOL AÇABİLİR

        Dr. Şirin Seçkin eğer tedavi edilmezse sosyal fobi ile diğer tüm kaygı bozukluklarının; ileriki yaşlarda hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, agorafobi, depresyon ve madde bağımlılığı gibi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyardı. Son iki yıllık pandemi sürecinin de sosyal fobiyi tetiklediğine dikkat çeken Dr. Seçkin "Sosyal ilişkiler pratik yapa yapa geliştiriliyor. Yapmadıkça da bu yeteneğiniz azalıyor" dedi. Dr. Şirin Seçkin "Telafisi mümkün. Farkındalık çok önemli, böyle bir durum fark edildiğinde anne baba alıştıra alıştıra dış dünyaya açılmaya başlamalı. Anne-baba aşısını olmalı ve çocukla birlikte sosyal ortamlara katılmalı" şeklinde konuştu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ