Film gibi soygundan sonra oynanan oyun cinayeti çözdü!
Türkiye, 2009'da Münevver Karabulut cinayetiyle sarsıldı. Tüm gözler, katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun yakalanmasına kilitlenirken, İstanbul'da yaşanan 1 milyonluk gasp olayı sessiz sedasız filmlere konu olabilecek bir yöntemle çözüldü. Bir firmanın koruma görevlisi emekli Başkomiser Dursun Körkoca'yı öldüren şüpheliler otomobildeki 1 milyon lirayı gasp etti. Maskeli şüpheliler hiç iz bırakmamıştı. Polis, para taşınan araçtaki iki kişinin ifadelerini aldı. İlk bakışta olayla hiçbir ilgileri görünmüyordu. Ancak polis memuru Ekrem Tokgöz, sürücünün cep telefonundan gönderilen ve 'iletildi' raporlarında olan bazı mesajların silindiğini fark etti. Tokgöz'ün dikkati sayesinde olay çözüldü. Soygunu gerçekleştiren de bir polis memuru çıktı. Emekli polis memuru Ekrem Tokgöz, detayları Habertürk'e anlattı. Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi...
Türkiye 2009’da Münevver Karabulut cinayetiyle sarsıldı. Eylül ayında tüm gözler, katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun yakalanmasına kilitlenirken, İstanbul’da yaşanan 1 milyonluk gasp olayı sessiz sedasız filmlere konu olabilecek bir yöntemle çözüldü. Farklı bir yöntemle çözülen soygun 24 Eylül 2009 günü gerçekleşti.
EMEKLİ BAŞKOMİSER ÖLDÜRÜLDÜ
Şişli’de bir firmanın koruma görevini yapan emekli Başkomiser Dursun Körkoca, bankadan çekilen 1 milyon lira para dolu çantayla aracının arka koltuğuna oturdu. Araçta sürücüyle beraber toplam üç kişiydiler. Şişli’nin arka sokaklarında film gibi bir soygun yaşandı. Körkoca’nın bulunduğu aracın önü başka bir araçla kesildi. Arkadan gelen motosikletli silahlı iki kişi, arka koltukta oturan Körkoca’dan para dolu çantayı istedi. Direnen Körkoca’ya ateş açıldı. Körkoca ağır yaralandı. Soyguncular ise parayı alıp kaçtı. Emekli Başkomiser Körkoca kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
İSTANBUL POLİSİ HAREKETE GEÇTİ
Olay hemen polise bildirildi. Çok sayıda ekip olay yerindeydi. Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Büro’nun tecrübeli polisi Ekrem Tokgöz ve yeni genç komiserlerden Yunus Gezer de sessizce incelemelerini yapıyordu. Bu tür olaylara genellikle şubeler bakar. Çünkü olayın boyutu büyüktü. Ancak Ekrem Tokgöz’ün tecrübesi, tüm şube birimlerini geride bırakacaktı.
"SÜRÜCÜNÜN YOL İSTİKAMETİ ŞÜPHELİ GELDİ"
Yıllarca cinayet büroda çalışmış olan Tokgöz’ün olayları çözme konusunda tecrübesi çoktu. Sokak polisliğini iyi biliyordu. Tokgöz o gün yaşananları şöyle anlattı: "Şube birimleri çevrede güvenlik kamera çalışması yapıyorlardı. Ben önce olayın oluşuna ve aracın yol istikametine baktım. Para Nişantaşı’nda bir bankadan çekilmiş ve Mecidiyeköy’deki şirkete götürülecekti. Yalnız burada arabayı kullanan sürücünün kullandığı istikamet çok garipti. Parayı aldıktan sonra güvenli yol olan ana arter yol yerine arka sokaklardan ve yolu uzatan bir istikameti seçmişti. Bu benim için şüpheli bir durumdu. Ben hemen araç sürücüsü ve yanındaki kişiyi alarak büroya götürüp ayrı odalara koydum. Cep telefonlarını da incelemek için aldım. Sorguda olayla ilgilerinin olmadığı görülüyordu.”
“CEP TELEFONUNDAKİ İLETİ RAPORU”
Sorgulanan sözde iki mağdur hiç konuşmadı. İki mağdurun cep telefonlarına baktığını söyleyen Tokgöz, “Tabi o dönem teknoloji gelişmemişti. Böyle Whatsapp gibi mesaj programları yoktu. Cep telefonlarına baktım herhangi bir arama ya da aranma yoktu. Ve atılan mesajlar da yoktu. Ancak sürücünün cep telefonunda şüpheli bir ayrıntı gözüme çarptı. Gönderilen mesajların ileti raporu vardı. Eskiden normal mesaj atıldığında ileti raporu gelirdi. Yani mesaj ‘iletildi’ gibi kısa mesaj gelirdi. Baktım olay saatine yakın zamanda arabayı süren kişi bir yerlere mesaj atmış. Mesajlarını silmiş ancak ileti raporunu silmeyi unutmuş. Benim için o kişi baş şüpheliydi. Çünkü soygunculara bu kişi mesaj atmıştı."
"OLAYI ÇÖZMEK İÇİN BİR OYUN OYNAMAK GEREKİYORDU"
Yılların tecrübeli ismi Ekrem Tokgöz’le bu işi çözmeye çalışan komiser Yunus Gezer’in de bu cinayet dosyası ilk büyük olayıydı. Şişli’de tecrübe edinecek olan Yunus komiser, yıllar sonra cinayet büro amiri olacak ve birçok önemli cinayeti çözecekti. Cep telefonundaki bu ileti raporundan sonra çalışmayı sürdüren Tokgöz “Sorguda şüpheli sürücünün konuşmayacağını anladım. Edindiğimiz tecrübe bunu öyle söylüyordu. Bu olayın çözülmesi için de bir oyun oynamak lazımdı. Çünkü il emniyet müdürü ve birçok yetkili bu olayın çözülmesi için şubelere baskı yapıyordu.”
OLAYI BİR SAATTE ÇÖZMÜŞTÜ
Diğer şüphelilere ulaşmak için araç sürücüsüne mağdur rolü verir gibi yaparak serbest bırakılacak ardından fiziki ve teknik takip yapılacaktı. Tökgöz’ün planladığı oyun buydu. Bu oyun için de Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro’nun desteğine ihtiyaç vardı. Tokgöz, “Çünkü bizim telefonla dinleme imkanımız yoktu. Gasp bürodaki arkadaşımızı aradım. Ona ne yaptınız dedim. Arkadaşım 'Kameralara bakıyoruz. Daha bir şey bulamadık’ dedi. Ben de ona ‘Ben olayı çözdüm. Olayın bir şüphelisini sana vereceğim’ dedim. Bunu duyunca çok şaşırdı. Ama 'dediğimi yapmanız lazım yoksa diğer şüphelileri bulamayız' dedim."
OYUN DEVREYE GİRDİ
Bu görüşmeden sonra gasp büro ekipleri Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne geldi. Gasp ekibinde yer alan polis memuru da tecrübeli polisti. Tokgöz o görüşmesini şöyle anlattı: “Ekibe dedim ki, bu sürücü soygunculara mesaj atmış. Haber veren bu. Yalnız konuşmadı. Ben size vereceğim. Siz bunu mağdur olarak bilgisine başvurun ve serbest bırakın. Sanki hiçbir şeyden haberimiz yokmuş gibi davranalım. Serbest kaldıktan sonra telefon dinlemesi ve fiziki takip yapın. Sizi şüphelilere götürecektir. Sonuçta bu işin içindeyse 1 milyon liradan payını alması lazım. Bunun için de diğerleriyle irtibata geçer dedim. Tamam dediler. Ve dediğim şekilde yaptılar. Sürücünün bilgisine başvurup kendisine teşekkür edip serbest bırakın dedim. Onlar bu şekilde yapıp takibe başladılar. Oyun başlamıştı artık.”
BİR AY SONRA YAKALANDILAR
Bir ay yapılan takip sonucu, olay tam da polis memuru Tokgöz’ün dediği gibi gerçekleşti. Serbest kalan sürücü, daha sonra soygunu gerçekleştiren kişilerle irtibata geçmişti. Detayları anlatan Tokgöz “Gasp bürodaki arkadaşım aradı. Ekrem, olayı çözdük. Şüphelileri tespit ettik. Sürücü dediğin gibi olayın içinde. Operasyon yapıyoruz.” dedi
SİLAHI KULLANAN DA POLİS ÇIKTI
Düzenlenen operasyonla biri kadın 11 kişi gözaltına alındı. Gasp Büro Amirliği’nde yapılan soruşturmada, olayın detayları da ortaya çıkmıştı. Silahı kullanan şüphelinin polis olduğunu söyleyen Tokgöz “Maalesef silahı kullanan kişi polis memuru çıktı. Olay günü sürücü polise mesaj atarak yerini ve kullandığı aracın plakasını atmış. Polis memuru da motosikletle olayı gerçekleştiriyor diğerleri ile birlikte. Polis iyi motosiklet kullanıyordu. Çünkü Yunuslarda görevliydi. Yalnız ilk operasyonda soyguncularda az para çıkmış. Paraları bulamamışlardı.”
PARALAR ÇAMAŞIR MAKİNESİNDE ÇIKTI
İki üç gün şüphelilerin evleri didik didik arandı. Yapılan aramalarda bir türlü paraları bulamıyorlardı. Daha sonra bir evde çamaşır makinesinin içi sökülüp bakıldığında paralar bulundu. Tokgöz “Geri kalan parayla polis memurunun kendisine bir araba aldığı da tespit edildi. O arabaya da el konuldu” dedi.
KAHREDEN AYRINTI
Tokgöz, olaya baktığında öldürülen emekli başkomiser Dursun Körkoca’yla ilgili duyduğu bir ayrıntının kendisini üzdüğünü belirtti. Tokgöz “Emekli Başkomiser çevresine hep şunu anlatırmış. Herhangi bir gasp olayına maruz kalırsa hiç direnmeden çantayı vereceğini söylermiş. Para için kendi hayatımı niye tehlikeye atayım dermiş. Ama olay günü polisliğin verdiği reflekse direnmiş. Üzüldüm. Ama olay çözüldüğü için mutlu olduk” dedi.
SOKAK POLİSLİĞİNDE UZMANDI
Ekrem Tokgöz, 10 yıl cinayet büro amirliğinde cinayet dosyalarına baktı. Teşkilat içinde sokak içinde yaptığı iyi çalışmalarıyla tanınırdı. Daha sonra Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne tayini çıktı. Ve ilçede de cinayet dosyalarını çözen polis memuru olarak emniyet kayıtlarına geçti. Genç Komiser Yunus Gezer ise, 2020’de cinayet büro amiri olarak atandı. Üç yıldır İstanbul Cinayet Büro Amiri olan Gezer, ekibiyle tarihte ilk kez faili meçhul kalmayan tüm cinayet dosyalarının çözüldüğü 2022’ye damga vuran isimlerden biri oldu.
