Güneş rest çekti; "Olmazsa, olmaz"

Şimdi ise aydınlıklar onlar için... 7 yıl sonra gelen bu şampiyonlukta kısıtlı imkanlarla dümene geçen Samet Aybaba’dan, bu kadar geniş bir yelpazeyi bulamayan Slaven Bilic’e kadar herkesin emeği var.

Beşiktaşlılar çok mutlu, umutlu... Kayyuma kalınabilir, batacak denilen kulüp “Devler Ligi”nde boy gösterecek. Başarıya giden bu yolda, şampiyonluğun geldiği bu sezonda acısı ile tatlısı ile neler oldu neler yaşandı.

Bunların hepsini tek tek tüm ayrıntılarına kadar HABERTÜRK sayfalarında sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz..

Beşiktaş’ın şampiyonluk hikayesinin bugünkü bölümünde sizlere takımın şampiyonluğunda önemli rol oynayan 2 kilit ismin nasıl ayrılmanın eşiğinden döndüğünü anlatacağız.

Orta sahada harikalar yaratan Atiba Hutchinson ile Jose Sosa ile çeşitli nedenlerden dolayı yol ayrımına girilir ancak, sazı eline alan teknik direktör Şenol Güneş, 2 oyuncuyu da takımda tutmayı başarır ve belki de şampiyonluğun kilidini orada açar.

Teknik direktör Şenol Güneş, sözleşmesi sona eren ve yeni sözleşme için yönetimle kriz yaşayan Atiba Hutchinson’ın mutlaka takımda tutulmasını ister.

34 MAÇIN 33’ÜNDE 11’DE OYNADI
Kanadalı oyuncu, görüşmelerde yönetimi iyiden iyiye sıkıntıya sokmuştur. Seneliği 1 milyon 750 bin Euro’dan 3 yıllık anlaşma istemesi ve 250 bin Euro da imza parası talebinden geri adım atmaması, sıkıntıyı daha da büyüttü.

Bu esnada Şenol Güneş, yönetimle bir görüşme yapar ve Atiba’sız orta saha olmaz. Ona ihtiyacım var. Ne yapıp edin takımda kalsın” deyince yönetim de Kanadalı orta sahacı ile yeniden anlaşır.

Güneş’in bu ısrarı belki de bir dönüm noktası olur. Çünkü bu şampiyonluktaki en büyük paylardan biri istikrarını hiç bozmayan Atiba’nındır. Kanadalı oyuncu ligde 34 maçın 33’ünde 11’de forma giyerek önemli bir başarıya da imza atar

Sezon başlarında genelde futbolcuların kendilerine gelen teklifler nedeniyle kafaları karışır. Beşiktaş’ta da Sosa bu durumdan çok etkilenir.

Yıldız oyuncu, ailesinin de baskısıyla Arjantin’e dönüp eski kulübü Estudiantes’te forma giymeyi kafasına koymuştur. Çünkü hamile eşi bebeklerini kendi ülkelerinde doğurmak istiyordu.

Ancak devreye giren Güneş, takım için kendisinin ne kadar önemli olduğunu ve oyun planının kendisine göre ayarlayacağını anlatınca Sosa da gitmekten vazgeçer.

Arjantinli oyuncu hocasının kendisine verdiği güven ve rahatlıkla da muhteşem bir sezon geçirir. Gomez ile de müthiş bir uyum yakalayan Tangocu, hem gol hem de asist bakımından istatistikleri alt üst edip şampiyonluğa adını yazdırır.

Q17 İLE HER GÜN TOPLANTI
Sezon başında daha agresif ve sinirli tavır takınan Şenol Güneş gün geçtikçe daha sakin ve oyuncularına karşı daha şefkatli olmaya başlar.

Öğrencilerine özgüven kazandıran Güneş, kafasındaki önyargılı düşünceleri de atarak hem kendisini hem de takımı stresten uzak tutmaya başlar.

Tecrübeli isim daha sonra birebir toplantılarla futbolcuları zorlu maratona hazırlar. Özellikle sinirli hareketlerle gözlenen Quaresma ile haftada bir toplantı yaparak onu her şeyiyle lige hazırlar.

Önceleri sıkça yapılan toplantılardan şikayet eden Quaresma, zamanla alışır ve değişimin ilk adımlarını atmaya başlar

GÜNEŞ İSTEDİ, ÇEBİ KALDI
Sezon başındaki kamp boyuncu gergin olan Şenol Güneş, Mete Vardar ile birlikte futbol şubesine bakan ikinci başkan Ahmet Nur Çebi’nin bu görevi bırakmasıyla bir süre yalnız kaldı.

Bu durum tecrübeli teknik adam için ilk başlarda sorun teşkil etmezken ileriki haftalarda sıkıntı yaşarı. Daha sonra aynı zamanda hemşehrisi olan Ahmet Nur Çebi ile görüşüp yeniden futbolun başına geçmesini ister.

Çebi de bu istek karşısında yeniden tesislere döner. Bu noktadan sonra daha da rahatlayan Şenol Güneş, 3. ve 4. haftaların ardından sıkıntılı halinden kurtulur.