Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Taksi sorununa 2 aşamalı çözüm! - İş-Yaşam Haberleri

        Geçen hafta,İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde“Taksi İşletim Yönetimi İyileştirme Toplantısı”başlığı altında, paydaşların katılımıyla son günlerin tartışmalı konusu‘taksi’mevzusu masaya yatırılmış.

        "Çağın gereklerine uygun çözüm arayışı için beyin fırtınası havasında bir çalışma ortaya konmaya çalışılmış". Açılış konuşmasını rektörProf. Dr. Nazım Ekren, toplantının yönetimini de üniversiteninUlaştırma Sistemleri Merkezi Başkanı, 22. ve 26. dönemErzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalıyapmış. Yaklaşık 3,5 saat süren toplantıyı,TBMM BaşkanıveAK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binalı Yıldırım’ın meclis müşaviriHüsamettin Şanalda takip etmiş.

        REKLAM

        Bu toplantıdan önce de yine üniversitenin kampüsündeİstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksuve bazı yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla bir ön toplantı yapıldığını da hatırlatmış olayım.

        Anlayacağınız, konuya hassas bir şekilde çözüm üretecek makamlar da ilgi gösteriyor. Ama‘taksi’mevzusu bir toplantıyla değil, onlarcasıyla bile sonuca erdirilemeyecek kadar çetrefilli, zor. Galiba seçim atmosferi olduğu için üzerinde de fazla durulmayacak ve tartışılmayacaktır. Çözümü seçim sonrasına kalacak gibi görünüyor.

        İstanbul’da ‘taksi’ meselesini çözmek neden zor?

        Çünkü1990’da taksi plaka adedi 17 bin 375 olunca dondurulmuş. Bir daha da taksi plakası verilmemiş. Üstelikİstanbul’un nüfusu yaklaşık 2 kat artmasına, taksiye olan talep de en az 4 kat yükselmesine rağmen baştaİstanbul Büyükşehir Belediyesiolmak üzere ilgililer üzerine düşen görevleri yapıp, bu işe çözüm bulmamışlar. Bir araştırmaya göre;Şu an İstanbul’da taksi talebi 33-35 bin civarında. 2019’da günlük yolcu sayısı ortalaması ise 33,7 milyon. Taksi sürücülerinin de sadece % 5’i plaka sahibi.Plakalar da milyon TL’lere satılıyor.

        O tarihten, yani 1990’dan sonra dondurulmuş taksi plakası da en değerli yatırım araçlarından birisine dönüşmüş. Taksiyle verilen hizmete değil, taksi plakasına ve plakaya sahip olanlara önem verilmiş.Ubergibi dijital platformun küresel devi, teknoloji uygulamalarıyla ve ilginç yöntemlerle taksicileri sıkıştırınca hem yetkililer hem de taksi plaka sahipleri ne yapacaklarını şaşırmış durumda.

        REKLAM

        Yerli müteşebbislerden de ekonomik gücü nispetinde, devletten hiçbir maddi ve manevi destek görmeden dijital platform geliştirip başarılı olanlarda yok değil, var. En başarılısı günde 40 bin çağrı alanBiTaksi. Diğer özel teşebbüsTaksi 24ise baskılara dayanamayıp çekilmiş.

        Teknoloji geliştirme iddiasıyla yola çıkan ve ‘taksi’ meselesini tartışmalı noktaya getirenİstanbul Büyükşehir Belediyesi’niniTaksiuygulaması ise her şeye rağmen günde en fazla 5 bin çağrı alıyormuş. Yani o da belediye desteğine rağmen başarısız. Çünkü tek başına teknolojik uygulama, platform geliştirmekle çözülecek bir mesele değil. Yasal alt yapısı olmayınca, dijital platformlar için iş tanımı yapılmayınca bu şekilde girişimlerle mesele nasıl çözümlenecek? O zamanUbergibi uygulamalara neden kızıyoruz? Belediye yasal altyapısı olmayan bir işi yapınca meşru olacağını kim iddia edebilir?

        Öte yandan teknolojik uygulamaların, dijital platformlarında kaliteli, verimli, kullanışlı, tüketici dostu, tercih edilebilir ve en önemlisi rekabetçi olması gerekir. Eğer hizmeti veren, ulaşımı sağlayan ‘taksi’ sayısı tarafında bir düzenleme olmaz ise en iyi uygulamayla da bu sorun çözülmez.

        REKLAM

        O zaman bu mesele nasıl çözülür? BenceTürkiyeveyaİstanbulşartlarında 2 ayrı platformda çözülebilir;

        Hizmet verecek ‘taksi’ veya araç (yurtdışında olduğu gibi özel araçlara izin verilmesi halinde) sayısının talebi karşılayacak şekilde artırılması ya da serbest bırakılması gerekir. Araç sayısı serbest bırakılırsa, rekabetle arz-talep dengesi de kendiliğinden oluşur. İstanbul şartlarında araç sayısının nasıl artırılacağı, rant kavgasının nasıl sona erdirileceği veya paylaşımın nasıl yapılacağı yetkililere düşüyor. Onun da modelleri var. Plaka değerleri belirlenir, sistem kendi içinde öder, kapatır. Ancak dijital platformlarla taksilerin doluluk oranının asgari %65 olması (İstanbul’da %40) yönünde mutlaka düzenleme yapılmalıdır. Bunun için taksilereSingapur’da olduğu gibi yapay zekâ kamera veya sensör konarak denetimi ve kontrolü yapılabilir.

        Mutlaka, ama mutlaka sayısı artırılan taksilerin hizmet için bir dijital platforma entegresi, üyeliği icap eder. Tartışmanın bir parçası olanAmerikalı Uberve yerliBiTaksigibi uygulamaların da rahat ve meşru faaliyet gösterebilmesi içinUlaştırma Bakanlığı’nın,TBMM’nin yasal düzenleme yapması gerekiyor. Dijital platformlar için iş tanımı yapılıp, kanunlar hazır olduktan sonraİstanbul’da 4-5 dijital platforma lisans verilebilir. Böylece taksiciler de, vatandaş da istediğinden hizmet alır. Ancak dijital platformlar için yerlilik, millilik kriteri de şart. Dünya genelinde bilinenUber,Olev,Careem,Grab,Didi,Vologibi bir marka da Türkiye’den neden çıkmasın? Hattaİstanbul’da şu an kadar bir yasal düzenleme olsaydı,BiTaksigibi yerli dijital platformlar dünya markası yolunda ilerliyor olurdu.

        Özet; Taksi veya araç sayısının artırılması veya serbest bırakılması, dijital platformlar için de yasal düzenleme yapılması şart. Ya da hakkı olan hakkını verip piyasayı, lisanslarla GSM operatörlerine (Turkcell, Vodafone ve TT) benzer modelle serbestleştirmek de mümkün. Başka türlü girişimlerle, plaka sahiplerini üzmeden, o lobiyi kırmadan, bu nüfuzlu örselemeden çözüm sıkıntılı. Ama bu mesele çözülmediği müddetçe vatandaşın üzüldüğünün, kırıldığının, kalitesiz hizmete, kötü muameleye mahkûm edildiğinin de biliniyor olması lazım. Yani plaka meselesi, seçim arifesinde oya tahvil edilirse tablo ortada...

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ