Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Tekstil sektörü rekabet gücünü korumak için sektörel teşvik istiyor - İş-Yaşam Haberleri

        Türkiye Tekstil Sanayi İşverenler Sendikası (TTSİS) Başkanı Ahmet Hamdi Topbaş ve yönetim kurulu üyeleri, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) düzenlediği basın sohbetinde sektöre ilişkin soruları yanıtladı. Topbaş, faizlerin yüksek olması ve bankaların kredi vermemesinden dolayı 2019’da zor günler geçirdiklerini, 2020’de bunların biraz azalacağını, daha iyi olacağını düşündüklerini söyledi. Herkesin dövizle borçlanmaktan korktuğunu kaydeden Topbaş, “Önümüzü göremiyoruz. Libya, Suriye, PKK hallolursa önümüzü görürüz” diye konuştu.

        ABD’nin İran’a uyguladığı ambargonun bu ülkeye yapılan tekstil satışını da engellediğini, ihracatın durduğunu belirten Topbaş, oysa Avrupa Birliği (AB) ve ABD’li şirketlerin 3. ülkeler üzerinden İran’da mal sattıklarını söyledi. Topbaş, bütün sanayi dallarının çalıştığını ama karların azaldığını vurguladı. Topbaş, şimdi herkesin normal karlara alışacağını, olmayan parayla yaşamayıp tasarruf edeceğini kaydederek, “Borçlu olmadan yaşamanın tadına bakalım. Tasarrufa alışacağız” diye konuştu.

        REKLAM

        BÖLGESEL DEĞİL SEKTÖREL TEŞVİK

        Dünyada hazır giyim perakende piyasasının büyüklüğünün 1.5 trilyon dolar seviyesinde olduğunu kaydeden Topbaş, Türkiye'nin Çin, Almanya, Bangladeş, Hindistan ve İtalya ile birlikte dünyanın en büyük tekstil ve hazır giyim ihracatçısı olduğuna dikkat çekti. Türk tekstil sektörünün dünyada artık bir marka olduğunu, dünyaca ünlü birçok markanın üretim için Türkiye'yi tercih ettiğini belirten Topbaş, şöyle devam etti:

        "Türkiye tekstil ve hazır giyim sanayisi 51 bini aşkın şirketle 90 milyar dolar ciroya ulaşıyor. Sektörümüzde 403 bin kadın olmak üzere 960 bin üzerinde kayıtlı çalışan bulunuyor. Kadın istihdamının en yüksek olduğu sektörlerden biri. İmalat sanayi içinde en yüksek istihdamı sağlıyor.”

        Topbaş, sektörün rekabetçiliğinin ve üretim kapasitesinin korunması için ithal hazır giyim ve konfeksiyon ürünlerinde ek vergilere ihtiyaç olduğunu söyledi. Bölgesel teşviklerin yetersiz kaldığını vurgulayan Topbaş, “Fabrikaları bir yerden başka bir yere kısa sürede taşımamız söz konusu değil. Taşıyabilsek de hammadde ve nitelikli personeli gittiğimiz yere götürebilmemiz oldukça zor. Bundan dolayı tekstil sektörü olarak bölgesel teşvik yerine sektörel teşvikler istiyoruz” dedi.

        REKLAM

        Tekstilin sadece Türkiye'nin değil dünyanın en stratejik sektörlerinden biri olduğunu kaydeden Topbaş, tekstil sektörünün işçiliğin çok ucuz olduğu Uzak Doğu ülkeleri başta olmak üzere dünya ile rekabet edebilmesi için işveren üzerindeki enerji kullanım bedeli, işsizlik sigortası işveren payı ve sigorta prim gibi mali yüklerinin azaltılması gerektiğini söyledi.

        “ABD VE KANADA TÜRKİYE’DEN İKİNCİ EL TEKSTİL MAKİNALARI ALIYOR”

        TTSİS İkinci Başkanı Nevzat Seyok, Türkiye’nin yüksek cari açık veren bir ülke olduğuna dikkat çekerek, tekstilin 17.4 milyar dolar dış ticaret fazlası veren bir sektör olduğunu belirtti. Türkiye'nin tekstili “stratejik sektör” olarak ilan etmesi gerektiğini kaydeden Seyok, stratejik yatırımlara tanınan teşviklerden yararlandırılmaları gerektiğini, çünkü bu sektörde teknoloji yoğun yatırımların giderek arttığını vurguladı. ABD’nin ve AB ülkelerinin yeniden tekstil üretimine dönme çabası içinde olduklarını belirten Seyok, “Türkiye 1970'li yıllarda ABD'den tekstil makineleri ithal etmişti, şimdi ABD ve Kanada Türkiye'den ikinci el tekstil makineleri almaya başladı. Avrupa'da da tekstil yatırımlarına dönüş söz konusu. İstihdamda yaşanan sorunları ve ithal bağımlılığını tekstille çözmeye çalışıyorlar” dedi.

        REKLAM

        SANAYİCİNİN “Z KUŞAĞI” İLE İMTİHANI

        Nevzat Seyok, “Z kuşağı” olarak adlandırılan çok farklı bir nesil geldiğini, bu neslin fabrikada çalışmak istemediğini, çünkü cep telefonundan ayrı kalamadıklarını söyledi.

        Birçok sektörde, özellikle halıda Suriyeli çalıştırma modası başladığını belirten Seyok, “Biz sendikalı bir işletmeyiz. Ortalama işçi maliyetimiz 1000 dolar. Suriyeli çalıştıran sadece net asgari ücret ödüyor, ama vergisi, primi yok. Kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti vermiyor” diye konuştu.

        Seyok, ceplerine para istemediklerini, ithalata karşı koruma sağlayacak ek vergiler ve sektörel teşvikler istediklerini ifade etti.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ