Öldürüp parçaladılar! Tişörtteki detay katili yakalattı
Bulunan erkek cesedi parçalanmış ve kimliği belirlenmesin diye kafası kesilmişti. Kafası bulunmayan cesedin üzerindeki tişört yabancı gelmedi. Tişörtü bir yerde gördüğünü hatırlayan polis memuru, 10 milyonluk fidye için kaçırılan ve şüphelilerin elinde kaçmayı başaran iki kişiden biri olan mağduru karşısına aldı. Polis mağdura "Seni bulduğumuzda üzerinde böyle bir tişört vardı. Kaçırılan diğer arkadaşın üzerinde de aynı tişört mü vardı' diye sordu. Polis 'Evet' cevabını alınca, iki yönden soruşturulan kaçırma ve cinayet dosyası çözülmüş oldu. Büyükçekmece'de bulunan parçalanmış kimliği belirsiz erkek cesedinin kimliği bu tişört detayı ile tespit edilmişti. Polisiye filmleri aratmayan bir çalışmayla olayı çözen gazi emekli kıdemli baş polis Deniz Acar anlattı. Habertürk muhabiri Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi...
Azılı suçluların yakalandığı yer olan Gayrettepe’deki asayiş şube müdürlüğüne girdiğinizde saçı sakalı karışmış, spor veya rutin günlük kıyafetleri giymiş birçok kişiyle karşılaşırsınız.
İstanbul sokaklarına sıradan vatandaş olarak karışan bu kişiler aslında sanki birer film karakterlerini oluşturan önemli polis memurlarıdır. Gayrettepe’de takım elbiseli ve kravatlı polis memurunu bulmak zordur.
Var olanlar da tıpkı Georges Simenon’un yarattığı komiser Maigret tiplemesine çok benzerler. Komiser Maigret, diğer polis karakterlerine göre hep takım elbiseli ve ağzından piposu düşmeyen görünümüyle hafızalara kazınan bir kahramandır. İşte Gayrettepe’de her gün giydiği takım elbise ve taktığı kravatla görünüşünden hiç taviz vermeyen polis memurlarından biri de kıdemli baş polis Deniz Acar’dı. Acar, piposu dışında komiser Maigret tiplemesine tam da uyan bir polisti.
ADAM KAÇIRILDI İHBARI
Tarih yaprakları 1 Temmuz 2016’yı gösteriyordu. Polise bir kaçırılma ihbarı geldi. Irak Başkonsolosluğu’ndan gelen bilgiye göre, Iraklı iş insanı Mevlid M. ile arkadaşı Ahmed S.'nin birlikte kaçırıldığı ve ailelerinden telefonla 10 milyon dolar fidye istendiği belirtiliyordu. Bu ihbar ve bilgiler gasp büro amirliği bünyesinde yeni kurulmuş İstanbul Emniyeti Rehine Kurtarma ve Müzakere Timi’ne geldi. Müzakere Tim’in amiri, kıdemli baş polis Deniz Acar’dı. Kısa sürede birçok olay çözen bu birim harekete geçti.
ÇALIŞMA BAŞLATILDI
O dönemin birim amiri Acar, çalışma başlattıklarını belirterek “Kaçırılma ve fidye olaylarına bakıyorduk. Gelen bu ihbar ve şikayetin ardından hemen kaçırılan kişiler kimdi? Ne iş yapıyorlardı? Ne zaman gelmişlerdi? Kimlerle görüşmüşler? Gibi birçok soru işaretlerine cevap ararız. Bu sorulara en kısa sürede cevap bulmak zorundayız. Kaçırılma olaylarında ölümle sonuçlananlar olabiliyor. Hatta bize başvuru gelene kadar kaçırılan kişinin öldürülmüş olma ihtimalinin yüksek olduğu zamanlar da oluyordu. Ama bizim baktığımız olayların yüzde doksan dokuzunda hep kaçırılanları kurtardık. Cinayetler genellikle şikayet ya da ihbar edildiği zaman da işleniyordu" dedi.
DÖVİZ İŞİ KURMAK İÇİN GELMİŞLER
Çıkarılan profillere göre, Iraklı iş insanı Mevlid M. ve arkadaşı Ahmed S, döviz bürosu açmak için bir ay önce Türkiye'ye gelmişti. Mevlit M. çok zengin bir iş insanıydı. Iraklı iki arkadaş, İstanbul'da döviz bürosu açmak için kendilerine yardım edecek kişilerle de tanışmıştı. Peki bu kişiler kimdi? Acar, iş insanı ve diğer arkadaşının hangi otelde kaldıklarını tespit etmeye çalıştıklarını belirterek “Bu arada aile ile irtibatta geçtik. Başka bir telefon gelmiş miydi? Şüpheliler bir kez aramıştı ve bir daha aramamıştı. Bu durum hiç iç açıcı değildi. Şüphelilerin bir daha aramaması, mağdurların öldürülmüş olma ihtimalini ortaya koyuyordu. Ya da öldürmüşlerdi öldürdükten sonra telefonla aramışlardı. Bu ihtimalleri de düşünmeye başladık. Ayrıca kaçırılanların otel kayıtları yoktu" ifadelerini kullandı.
PARÇALANMIŞ ERKEK CESEDİ
Acar ve ekibi kaçırılan iş insanı ve arkadaşını bulmak için çalışmalar yaparken, başka bir birim olan cinayet büro amirliği ise işlenen vahşi bir cinayeti aydınlatma çalışmalarına başlamıştı. Gelen bir ihbar üzerine Büyülçekmece, Muratçeşme Mahallesi, Ufuk Caddesi üzerindeki boş bir alanda bavul içinde parçalanmış bir erkek cesedi bulunmuştu. Kafası olmayan parçalanmış erkek cesede ait herhangi bir kimlik bilgisi yoktu. Cinayet büro amirliği ekipleri bu olayla ilgili çalışmalara başlatmıştı. Öldürülen kimdi? Ve neden öldürülmüştü?
ARKADAŞI ORTAYA ÇIKTI
Diğer yandan rehine kurtarma ve müzakere timi amiri Deniz Acar ve ekibi çalışma yaparken gelen bir bilgi üzerine hareket geçtiklerini söyleyerek “Karakola gelen bir kişi kaçırıldığını ve kendisi kaçırılan kişilerin elinden arabadan atlayıp kurtulduğu bilgisini veriyordu. Hemen karakola gittik. Karşımızda kaçırılan iki Iraklı kişiden biri olan Ahmed S. vardı. Mağdur kişi başına neler geldiğini tek tek anlattı” dedi.
DETAYLAR ORTAYA ÇIKTI
Ahmed S.’nin anlattıklarına göre, arkadaşı Mevlid M. Türkiye’de döviz bürosu açmak için kendisinden yardım istedi. Ahmed S. de bu konuyu İstanbul’da olan Irak vatandaşı Farok D. ile telefonla görüştü. Farok D.’nin ‘Yardım edeceğim’ sözleri üzerine ikili 26 Haziran günü İstanbul’a geldi. İlk görüşmeden sonra ikinci görüşmede, ikili şüpheliler tarafından bir villaya götürüldü. Villaya geldiklerinde silahlı kişilerle karşılaştılar. Ve elleri kolları bağlanarak ayrı odalara götürüldüler. O anda kaçırıldıklarını anlamışlardı.
ÇARŞAFLA KAÇTI
3 gün boyunca, alıkonulduğunu anlatan Ahmet D., üçüncü gün kendisine siyah kadın çarşafı giydirilip, güneş gözlüğü takarak arabayla yola çıktıklarını anlattı. Şüpheliyi dinlemeye devam eden Acar, "Anlattığına göre, araç kırmızı ışıkta durduğu sırada arabadan atlayıp kaçmayı başarmış. Diğer arkadaşından ise haberi yoktu. Yalnız villada bir silah sesi duyduğunu söyledi. Şüpheliler diğer iş insanını öldürmüş olabilirlerdi" şeklinde konuştu.
TELEFON SİNYALİ BÜYÜKÇEKMECE’DE
Kaçan Ahmed D.’nin İstanbul’da görüştüğü kişilerin cep telefonu numaralarına ulaştıklarını anlatan Acar “Karşımızda yabancı uyruklu fidyeciler vardı. Çünkü biri Ahmed S.’nin görüştüğü Iraklı şüpheli Farok'tu. İncelenen baz istasyonlarında bu kişilerin cep telefonu kayıtları Büyükçekmece ortaya çıktı. Biz o bölgeye yoğunlaştık. Halen Iraklı iş insanından haber yoktu ve ayrıca şüpheliler de akrabalarını artık aramamıştı" dedi.
CESETTEKİ TİŞÖRT DETAYI
Elde edilen bilgilere göre, iki mağdur kişi Büyükçekmece’de bir villaya götürülmüşlerdi. Kaçan mağdur Ahmed S. de nereye gittiklerini bilmediği için nokta atışı yapılamıyordu. İş insanının öldürülmüş olacağını düşündüklerini anlatan Acar şöyle devam etti: “Bu anlattıklarım birkaç gün içinde yaşanan olaylardı. Biz şüphelilerin kaçırma olayını Büyükçekmece ilçesinde gerçekleştirdiklerini düşünerek o bölgede veya yakın bölgelerde bulunan kimliği belirsiz cesetler var mı diye bir araştırma yaptık. O sırada Büyükçekmece’de 3 Temmuz günü bulunan ve kafası olmayan parçalanmış bir erkek cesedinin bulunduğunu gördük. Cinayet bürodaki ekip arkadaşlarımız da o kişinin kimliğini tespit etmeye çalışıyorlardı. Her olayda olay yeri inceleme ekipleri fotoğraflar çeker. Ve o kareler soruşturmaya bakan birimin dosyasında da yer alır. Ben parçalanmış kimliği belirsiz erkek cesedin fotoğraflarına baktım. Kafası olmayan, kolları farklı kesilmiş cesedin üzerinde bir tişört dikkatimi çekti."
AYNI TİŞÖRT ÇIKTI
Öldürülen kişinin tişörtün aynısı, şüphelilerin elinden kurtulmayı başaran Ahmet S.’nin üzerinde de vardı. Hemen Ahmed S.’yi çağırdığını anlatan Acar “Ahmed’e sordum, şüphelilerin elinden kurtulup karakolda seni gördüğümde üzerinde bir tişört vardı. Sonra cesedin parçası üzerinde bulunan tişört kısmını gösterdim. Mevlid’in üzerinde de aynı tişört mü vardı dedim. Evet dedi. Biz dedi Aksaray’da alışveriş yaptık aynı tişörtten aldık. Kaçırıldığımız gün aynı tişörttü giymiştik dedi." şeklinde konuştu.
KAÇIRILAN İŞ İNSANI ÇIKTI
Bunun üzerine Irak’tan iş insanının akrabaları İstanbul’a çağrıldı. Yapılan DNA testinde, Büyükçekmece’de parçalanmış ve kafası bulunmayan ceset kaçırılan iş insanı Mevlid M’ye ait çıktı. Öldürülen kişinin kimliğinin tespitinin yapıldığını anlatan Acar şöyle devam etti; “Dosyamızdaki kişinin kimliğini tespit ettik. Yaptığımız çalışmalarda, Büyükçekmece’de kiralanan villayı da bulduk. Bunlar kaçırdıkları iş insanını, o villada ateş edip öldürmüşler, sonrada cesedi parçalara ayırıp atmışlar. Cesedin tanınmaması için de kafasını kesmişler. Yaptığımız çalışmalar sonucunda 3 şüphelinin ismini de tespit ettik. Dosyayı sonra cinayet büro amirliğine devrettik. Çünkü onların elinde de bulunan cesetle ilgili dosya vardı. O dosya ile birleşti” dedi
3 KİŞİ YAKALANDI
Bu olayın ardından cinayet büro amirliği ekipleri kimlikleri tespit edilen 3 şüpheliyi düzenledikleri operasyonla yakaladı. Kaçırılan Ahmed S., yakalanan şüphelilerden Farok A. ve Tarık M.’yi teşhis etti. Şüpheliler tutuklanarak cezaevine gönderildi.
DAVA SONUCU NE OLDU?
Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede Farok D. (42), Mahmood S. (51) ve Tarık M. (35) hakkında "Canavarca hisle eziyet çektirerek, tasarlayarak kasten öldürme" , "Nitelikli yağma" ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24'er yıldan 44'er yıla kadar hapis talep edildi.
"KASTEN ÖLDÜRMEDEN" MÜEBBET HAPİS CEZASI
Görülen davada mahkeme heyeti, 3 sanık hakkında “Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırma veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, yine 3 sanığı "Nitelikli yağma" ve “Cebir ve tehditle alıkoyma” suçlarından toplam 30'ar yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların tutukluluk halinin de devamına karar verildi.
ŞİMDİ MAHALLELİ İÇİN ÇALIŞACAK
Gördüğü benzer tişörtten olayın çözülmesini sağlayan Kıdemli Baş Polis Deniz Acar, silahlı bir çatışmada da yaralanarak gazi unvanı aldı. Rehine kurtarma ve müzakere konularında birçok kez polis memurlarına ders veren Deniz Acar, 29 yıl aynı birimde çalışarak bir rekora imza attı. 2021 yılında emekli olan Deniz Acar, şimdi mahallesine hizmet etmek amacıyla yaşadığı Eyüpsultan Kemerburgaz Mimarsinan Mahallesi Muhtar adayı oldu.