Türkiye'nin Milli Güvenlik Strateji Belgesi yazılıyor
Türkiye'nin önümüzdeki 5 yılda karşı karşıya kalacağı ulusal güvenlik riskleri ve elde edebileceği fırsatların yer aldığı Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'yle (MGSB) ilgili kurumlardan görüşler alındı. Önümüzdeki ay Milli Güvenlik Kurulu'nun gündemine gelip görüşülecek MGSB, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. Kamuoyunda, "Kırmızı Kitap" olarak bilinse de aslında rengi mavi ve Türkiye'nin önündeki güvenlik riskleri ve fırsatlara temel başlıklarıyla yer veriyor. Devletin gizli anayasası olarak da adlandırılıyor. Belgede yer alan tehditler, riskler ve fırsatlar alt strateji belgelerinde daha ayrıntılı şekilde yazılıyor. Kamu kurumlarına çeşitli ödevler ve yol haritaları sunuyor. MGSB'nin altında Askeri Güvenlik Strateji Belgesi, İç Güvenlik Strateji Belgesi ile Dış Güvenlik Strateji Belgesi yer alıyor
ABONE OLMGSB’de geçmiş yıllarda yer alan geleneksel tehditler ve tehdit algılamalarına ilişkin; bölücü/ayrılıkçı terör örgütü PKK ve bu terör örgütünün uzantıları sayılıyordu.
Bunun yanı sıra, DEAŞ, Hizbullah, El Kaide gibi dini istismar eden terör örgütleri, köktendinci örgütler, mezhepsel çatışmaları körükleyen örgütlere yer veriliyordu. Yakın komşularımız Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma ve bu bölgelerde varlık gösteren terör örgütleri yer alıyordu.
Nükleer tehdit, Ortadoğu’da Filistin-İsrail çatışmaları, Yunanistan ile Ege’de kıta sahanlığı meselesi belgede bulunuyordu. Türkiye’nin milli güvenlik siyasetini yakından takip eden tecrübeli bir gazeteci olarak Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ndeki değişimlere ilişkin çok sayıda haber ve yazı kaleme aldım. Belgede yer alan yeni tehditleri geçtiğimiz yıllara göre şöyle özetleyebilirim:
- 2010’da Siber terör, siber ataklar ve siber tehditler MGSB’ye ilk kez girdi.
- 2015’te Ayaklanmaya Karşı Koyma Stratejisi belgede yer aldı. Akabinde 2015 ve 2016’da Güneydoğu şehirlerimizde terör örgütü PKK, halk ayaklanması başlatmaya kalkıştı. Terör örgütü başarılı olamadı. Meskûn mahal operasyonlarında bölge, terör örgütü mensuplarından arındırıldı, şehir yapılanması çökertildi.
- 17/25 Aralık 2013’ten sonra Legal Görünümlü İllegal Yapılar/Paralel Devlet Yapılanmaları (PDY-FETÖ) belgede tehdit olarak yer aldı.
- 2016’da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), devlet içindeki mensuplarını kullanarak darbe yapmaya kalkıştı. MGSB’de güncellemeye gidildi. FETÖ ve benzeri devlet aygıtını kullanan vesayet odakları, MGSB’de öncelikli tehditler arasında sayıldı.
- 2020’de Küresel Salgın Hastalıklar belgede öncelikli tehditler arasında yer buldu. (Covid Pandemisi, bütün dünyayı kasıp kavurdu, ekonomilere ağır darbeler vurdu).
Beş yılda bir rutin olarak güncellenen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde önümüzdeki dönemde ulusal güvenliğimizi tehdit edecek başlıklar, imkân ve fırsatlar yer alacak.
Ulusal Güvenlik politika metni yazılırken, “Güvenlik Anayasa’dan ve Anayasamızın korunmasından başlar” mantığına uygun hareket edilir. Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesine uygun bir güvenlik politika metni kaleme alınır. Güvenlik Politika Metnini siyasetçiler yani siviller yazar ve askerlere direktif, sivil kurumlara talimat verirler. Askeri güvenlik belgesini ise askerler yazar. Bu yüzdendir ki birçok ülkede askerler anayasaya bağlılık yemini eder.