Fareli Köy ve kavalcı gerçeği

Haldun YAZAR/ HABERTÜRK PAZAR

Almanya’da bir masal yolu var. Farazi bir yerden bahsetmiyorum. Frankfurt yakınlarındaki Hanau’dan başlayıp kuzeye, Bremen’e kadar uzanıyor. Bu yolun üzerinde meşhur Grimm Kardeşler’in masallarının geçtiği veya böyle kurgulandığı kasabalar, köyler, şatolar var. Jacob (1785- 1863) ve Wilhelm Grimm (1786-1859) köy köy, kasaba kasaba dolaşarak yüzyıllar boyunca anlatılan efsaneleri, masalları, şiirleri dinlemişler, sonra da bunları yazıya dökmüşler. 1812’den sonra da yayımlamışlar. Sizin bugün çocuklarınıza okuttuğunuz, defaatle filmleri yapılan çok sayıda klasik aslında onların elinden çıkma: Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Ormandaki Ev, Külkedisi, Rapunzel, Hansel ve Gretel, Bremen Mızıkacıları, Uyuyan Güzel, Kırmızı Başlıklı Kız, Fareli Köyün Kavalcısı...

İşte bu yolda bazı şatolar, çiftlikler, köyler bu masalların geçtiği yer addediliyor ve Almanya bir süredir bu güzergâhı kültür turistlerine gayet güzel biçimde sunuyor. Söz konusu yerlerde mesela Uyuyan Güzel veya Rapunzel’in yaşadığı rivayet edilen şatolarda konaklayabiliyor, oradaki animasyonlarda şövalyelerle, prenseslerle fotoğraf çektiriyor, hediyelik eşyalar alabiliyorsunuz. Bunların hepsi 200 yıl önce yazılan Grimm Masalları’nı daha da ölümsüzleştiriyor, akla kazıyor. Ama o masallar arasında biri var ki, “gerçekten” yaşandı: Fareli Köyün Kavalcısı. Hem de korkunç bir sonla...

BİR KÖYÜN UTANCI

Masala göre Ortaçağ’da bir gün Hameln Köyü’nü fareler basar. Köylü ne yapacağını bilmez haldeyken bir adam gelir, “Sizi kurtarırım ama bana şu kadar altın verirseniz” der. Anlaşırlar. Adam kavalını çıkarır, sihirli melodisiyle fareleri peşinden sürükleyip nehirde boğulmalarını sağlar. Dönüp parasını istediğinde ret cevabı alır. O da kızıp yine kavalından çıkardığı başka bir melodiyle köyün bütün çocuklarını peşinden ormana götürür.

Masalın bizdeki “çocuksu” versiyonlarında, kavalcı uyurken bir köylü kavalını alıp bütün çocukları köye geri götürür. Köylüler çok mutlu olurlar ve sonunda kavalcıya altınlarını verirler. Ama “gerçekte” 1300’lü yıllarda Hameln’de yaşanan bu olayda, ne Fareli Köyün Kavalcısı altınlarını almıştır, ne de 130’u aşkın çocuk bir daha köye dönmüştür. Bir daha hiçbirisinden haber alınamamıştır. Utanç içindeki köylüler de bu masalı uydurmuştur. Bazı tarihçilere göre bu çocuklar o dönemde Haçlı Savaşları için toplanmıştı. Ama sonuç ve utanç aynı: O çocuklar bir daha hiç dönmedi.

Bugün Hameln’in her köşesinde Fareli Köyün Kavalcısı masalının izleri var: Kaldırım taşlarının arasında fare figürlü bölümler, yollarda çocuk heykelleri, bir müze, kilise duvarında sergilenen çan animasyonu, hepsi o masal kadar gerçek...

İKİ KAT UZUN SAÇ

Aynı rota üzerindeki Trendelburg’da ise Rapunzel’in hapsedildiği şato var. Yani kurgu böyle. Tarihi ‘şatootel’de sizi bir şövalye karşılıyor, arada Rapunzel uzun saçlarıyla kulede beliriyor, zindanda işkence aletleri sergileniyor. Biliyorsunuz Rapunzel önce büyücüyü, ardından prensi uzun saçlarıyla yukarıya çekmişti. İşte B’iota Laboratuvarları Ar-Ge’sinde geliştirilen yeni ürün Restorex’in tanıtımı da, Rapunzel’in uzun saçları hasebiyle burada yapıldı. Restorex bir şampuan. Saçları çok hızlı uzattığı klinik deneylerle gözlemlenmiş. Çünkü özünde sarmaşık var. Yani anormal bir durum yok. Hepiniz bilirsiniz. Sarmaşık doğada en hızlı büyüyen bitkilerdendir. Ürün, kısa saçlardan sıkılan ve saçlarının çabuk uzamasını isteyen kadınlar için. Farklı saç tipleri için 6 ayrı varyantı var. Bioxcin ve Bioblas’ı da üreten B’iota önümüzdeki yıl, sarmaşık özlü Restorex ile Amerika pazarına da girecek. İddiaya göre bu şampuan saçı 2 kat hızlı uzatıyor. Yani Rapunzel de yakında gerçek olabilir. Ama pencerenin önünde bir prens beklemiyorsanız veya aceleniz yoksa, o başka tabii