Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam "Beni Ergenekon yetiştirmedi"

        'Keneyle suikast, çaycı ile darbe' iddialarının sahibi İliç Savcısı'nın gösterdiği tanık yalanlıyor: Beni Ergenekon yetiştirmedi. O yemekte komutanlar darbe konuşmadı, eğlendi.

        Hakkında ‘rüşvet, definecilik ve aldığı borçları ödememe’ gibi suçlardan ötürü soruşturma yürüten Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’i, ‘86’ TL borç taktığı çaycıyı, kendisini şikâyet eden bir esnafı ‘Ergenekoncu’ olmakla suçlayan İliç Savcısı Bayram Bozkurt’u, gösterdiği tek tanık da yalanlıyor. İlyas Meral, kendisine Bayram Bozkurt’un boş kâğıt imzalattığını, darbe konuşmalarının yapıldığı öne sürülen yemekte halay çekildiğini, darbeden bahsedilmediğini anlattı. Meral, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner aleyhine Adalet Başmüfettişliği’ne verilen ifadenin kendisine ait olmadığını söylüyor. Meral Radikal’in sorularını yanıtladı.

        Bayram Bozkurt’u tanır mısınız?

        Bozkurt’u, Yaşar Baş (Erzincan’da gözaltına alınan tutuksuz yargılanmak üzere bırakılan Erzincan Avcılar Derneği Başkanı) aracılığıyla tanıştım. Görüşmemiz toplasan üç keredir, belki 20 gün içerisinde. Çünkü ben Ankara’ya yerleştim.

        Ne zaman?

        2007’nin Ekim ayı mıydı, 2008’in başı mı. Bu geldi Ankara’ya. Bir hafta sonuydu. Dedi ki, “Sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldik. Erzindan’da oynanan oyunları bertaraf için bildiri yayımlanacak. İmza verir misin?”

        Bozkurt mu söyledi?

        Evet, yanında iki kişi. Tanımam bilmem.

        Neden buna öncülük ediyor?

        Bilmiyorum. Beni götürdüler bir binaya. Yazdıkları şeyi bile okumadım. Çünkü adam savcı. Yanındakilerin şekli şemali düzgün. Resmi bina gibi. Yüksek. Konya yolunda.

        Ne imzalatıldı?

        A4 kâğıdına, ismim üzerine imza attırdılar. Türkiye’ye yabancı ellerin uzandığını, kirli emeller peşinde olduklarını, bunu Erzincan’dan başlatacaklarını, bunlara karşı dik durmamız gerektiğini... Dedim ki, “Erzincan için yapılacak bir şey varsa her zaman arkasında dururum.” Bu da devletin savcısı. İmzamı attım. 15-20 gün önce Yaşar Baş aradı, “Müfettişe ifade vermişin. Başsavcı rüşvet almış, sen de görmüşsün” dedi. Dedim ki, “İfade vermedim.”

        Siz 26 Nisan 2009’da Başmüfettiş Ali Eryılmaz’a ifade vermediniz mi?

        Hayır. Kimseye ifade vermedim. (Meral’in Erzincan Başsavcısı hakkında rüşvet aldığı iddiasıyla ihbarda bulunmuş ve bunun Adalet müfettişince dikkate alınmaması üzerine hakkında yalan beyandan soruşturma başlatılmıştı.)

        Savcı Bozkurt, sizin Ergenekon tarafından yetimhaneden alınarak yetiştirildiğinizi, örgütün bilgi, silah ve uyuşturucusunu taşıdığınızı ileri sürüyor.

        Yaa ne alakası var! .

        Ergenekon’un bilgi, silah ve uyuşturucusunu taşıdınız mı?

        (Gülüyor)

        Gerçekten soruyorum.

        Beni tanısaydınız siz de gülerdiniz. Neyi taşıyabilirim... Ehliyeti bile altı ay önce aldım.

        Bir de, çok şey bildiğiniz için infaz edileceğinizi söylemişsiniz. Doğru mudur?

        Olayın devamını anlatsam, zırvalığı... İmza attık geldik. Saat 19.30 muydu... Bu (Bayram Bozkurt’u kastediyor) tekrar aradı. Anıttepe Futbol Sahası’nda buluştuk. Yanında ihtiyar bir adam. O adam, “Ben emekli savcıyım, Ergenekon‘u takip ediyorum. Senin hakkında bilgi aldık” dedi. Erzincan’da Bozkurt’la beraber, o akşamki yemeğe şahit olan herkesi öldüreceklermiş. Hayatım tehlikedeymiş. “Sana koruma isteyelim mi” dedi. “Neye şahit oldum ki, koruma isteyeyim?” dedim.

        Böyle bir yemek var mı? (İliç Savcısı Bozkurt, İlyas Meral ile askerlerin katıldığı bir yemeğe katıldıklarını, askerlerin üç aşamalı bir darbe planından bahsettiklerini anlatıyordu.)

        Var. Sohbet edildi, türküler söylendi, içildi, eğlenildi... Dedim, “Neye şahit oldum ki?” Dedi ki, “Sen gene de savcıyla bir görüş.”

        Hangi savcıyla?

        Osman Şanal’la. Bir ankesörlü kulubeye götürdüler. Şanal olup olmadığını bilmiyorum. Savcı diyor ki “Tanıklık yapar mısın Seni korumaya alacağız. Kimse dokunamaz.” Dedim, “Ne biliyorum ki? Hiçbir şey bilmiyorum.” Sonra kapattı. Sadece o zaman görüştüm.

        Nasıl bir yemek bu?

        Şenol Bozkurt (Soruşturma kapsamında tutuklandı) abim sayılır. Komutanlarına yemek vereceğini söyledi. Ortak tanıdığımız kafeye gittim, ihtiyaçları aldım...

        Kimler vardı?

        Bayram Bozkurt, Şenol Bozkurt, Yaşar Baş, Albay Nedim Ertan (Soruşturmada tutuklandı) vardı. Diğerlerini tanımıyorum. Türkü söylendi, eğlenildi. Ben garsonluk yaptım..

        Bayram bey de eğlendi mi?

        O da içti.

        Peki, darbe konuşuldu mu?

        Ne böyle bir şey duydum, ne şahit oldum. Sadece albaylardan biri, “Korkuyoruz ki evimizde bir mermi bulundurak. Adamlar onu şey yapıp bizi içeri atacaklar” dedi.

        Bayram Bozkurt ne sıfatla çağrılmıştı?

        Şenol Bozkurt’la arkadaştılar.

        İddiaya göre gizleniyormuşsunuz. Bozkurt, sizi Ankara’ya göndermiş...

        Ya kendine hayrı var mı ki, millete hayrı olsun. Ben KPSS kursu için Ankara’ya geldim.

        Radikal’de dün ‘Keneyle suikast, çaycıyla darbe’ manşetiyle yayımlanmış olan haberde İliç Savcısı Bozkurt hakkındaki fezlekede adı geçenlerden MHP İlçe Başkanı İshak Kaçmaz, öne sürüldüğü gibi, Bozkurt’la türbede kazı yapmadıklarını, aksine bu ihbarı kendisinin yaptığını belirtti. Fezlekede, Bozkurt’un borç alıp vermediği belirtilen AKP İlçe Başkanı Mustafa Gürbüz de söz konusu borcun alındıktan bir hafta ödendiğini belirtti.

        RADİKAL

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ