Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Ay’a “ikinci ayak basan” adam Buzz Aldrin, HT CUMARTESİ'ye konuştu

        Elif KEY - HT CUMARTESİ

        Gençleri yeryüzünde tatmin etmek o kadar zor bir hale gelmiş ki... Şirketler atmosferi zorluyorlar. Yeni kokuları “Apollo” için AXE’çılar da dünyayı aşan bir projeye soyunmuşlar. Projenin ünlü yüzü, Ay’da yürüyen ikinci insan Edwin “Buzz” Aldrin. 60 ülkeden 22 genç insan uzaya çıkacak. Uzaya yolculuk öncesi AXE Apollo Uzay Akademisi’nde eğitim görecek gençlerden biri de Türkiye’den

        seçilecek...

        Gidiş dönüş 100 bin dolara patlıyor uzaya gitmek. Az değil! Ölmeden önce uzaya çıkacaksınız, düşünsenize. Yere indikten sonra Fenerbahçemi yenmiş, Galatasaraymı, hiç takılırmı insan böyle detaylara? Ötesi yok! Kampanyanın sloganı, “Bir astronottan daha büyük bir kahraman olamaz”.

        Bizce de öyle. Ve işte bu yüzden buralardan kalkıp Ay’a inen ikinci adamla görüşmek için Amerika’ya

        gittik. Türkiye’den 5 gazeteci, karşımızda Buzz Aldrin. Parmağındaki altın yüzükler dikkat çekiyor; bir tanesinde ay ve yıldız var. Türkiye’ye değil gökyüzüne olan bağlılığının sembolü. Lakin üzerindeki pırlantaları İstanbul’da Kapalıçarşı’da koydurmuş. Bileğinde kurukafalarla dolu bir bilezik. 83 yaşında. Üçüncü hanımından da geçen günlerde boşanmış. Konu elbet oralara da gelecek...

        Üzerinden geçmiş 34 sene. Ama atlatılamamış bir “ikinci adam” sendromunun pençesinde. “Umurumda değil” dese de her lafını bir şekilde oraya getiriyor. “Ay’a indim, gerisiyle ilgilenmeyin” diyor. Sorular soruluyor. İstediğini anlatıyor, istemediğini anlatmıyor. Kapanış sorusu da Buzz’dan geliyor: “Mermerciler’i tanıyormusunuz? Ben kızlarını tanıyorum. Sarışın olanı!” Ah gelsin de görsün

        gazetelerinmanşetlerini. Gelsin de görsün ayın karanlık yüzünü. Neyse, biz de Ay’a bakalım...

        Neil Armstrong’la en son ne zaman konuşmuştunuz? Ölüm haberini nasıl aldınız?

        Tambir yere gitmek üzere uçağa binerken Astronaut Scholarship Foundation’dan arayıp vefat

        haberini verdiler.

        En son ne zaman konuşmuştunuz? İletişim halinde miydiniz?

        Pek sayılmaz. Arada birilerinden haberini alırdım.

        Arkadaş değildiniz yani...

        Ben California’da yaşıyordum, o ise Ohio’da. İş bağlantılarımız da farklıydı. En son 2009’da, Ay’a ayak basışımızın 40’ıncı yıldönümündeWashington’da biraraya gelmiştik.

        ‘BU AŞAĞILAYICI BİR ŞEY’

         Astronotlar galiba son kahramanlardı. Çocukların çoğu hep astronot olma hayali kurardı. İnsanlık tarihi boyunca sadece 12 kişi Ay’da yürüdü. Ve siz bunu yapan ikinci adamdınız. Böyle bir mirasla nasıl başa çıkabiliyorsunuz?

        Bence biz başarı sırasına gereğinden fazla odaklanıyoruz. Hatırlanması gereken önemli sayı 24. Apollo programının evrimi süresince 24 insan Ay’a ulaştı. 7 tane Ay’a inme denemesinin 6’sı başarıyla sonuçlandı. Mekikteki roket 12 kişi alıyordu. Ve Ay’a 9 seyahat gerçekleşti. 3 kere 9, 27 eder. Ay’a ulaşan 24 farklı kişi nasıl oluyor peki? Bazıları yolda indimi? Hayır, 27’den 3 çıkarırsanız... 3 kişi oraya iki kez gitmiş olmalı. Harika değil mi? Ay’a gitmek, geri dönmek ve sonra bir daha gitmek. “Ah bir şey unuttum, tekrar gidip alayım” diyebileceğiniz bir seyahat de değil bu.

        Ay’a gitmenin önemi neydi?

        Gidip oradan kaya toplamak ya da Ay’ın üzerinde arabayla dolaşmak değildi. Bunların gerçekleşmesi tek bir şeye bağlıydı. Ay’a yolculuk yapanların bazıları sadece yörüngede gezdi, bazıları Ay’a çıktı. İyi de, oraya nasıl gidiyorsunuz? Roketmotorunu çalıştırmanız ve yüzeye inebilmek için kritik birmanevra yapmanız gerekiyor. 10 yaşındaki bir çocuk damekikten inip Ay’a ayak basabilir.Mekikte 3 kişi var ve 2’si Ay’a ayak basacak. Kimin ilk ayak bastığı neden önemli? Gazeteler “birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü” meselesini çok büyütüyor. Aslında Apollo’da 2 önemli insan var. Birinci adamve üçüncü adam. Üçüncü adam (Michael Collins) niye önemli? Çünkü o adamda önündekilere bir şey olursa

        mekikte kalan, görevi tamamlayacak adam. Ama bu hesabı kimse bilmiyor. İlk kimin ayak bastığını bilmek istiyorlar. Hayatımboyunca “Ay’a ayak basan ikinci adam” olarak bilindim. Bu aşağılayıcı bir şey.

        Peki size nasıl hissettiriyor?

        Tamam, yıldızlarla dans etmek, Ay’da araç kullanmak gibi ilginç şeyler yapma şansımoldu. Çünkü bunu seçtim, böyle tanınmayı seçtim. İnsanlar Simpsons dizisinde ya da bir televizyon programında beni görünce düşünüyordur: “Televizyona çıkacak kadar önemli ne yaptı? Acaba bugünkü uzay çalışmalarına veya geleceğe dair bilgi sahibimi?” İşte bu yüzden halkın gözü önünde olmak istiyorum. Çünkü insanlar geleceğe dair işe yarayacak, faydalı ve kaale alınacak fikirlerim olduğunu düşünebilirler. Ay’a gidebilmek için yaptığımçalışmalarla hatırlanmak isterim. Ay’a ayak basan

        ikinci adamolarak değil.

        NASA şu andaMars’ı keşfediyor. Uzayda insanlar için sırada ne var?

        Alpha yüzyılı. BenceMars’ın yüzeyine ciddi sayıda insan çıkarmak ve daha sonra bir şekilde bunu rutine dönüştürmek hedef olmalı. Ve Ay’a da yeniden insan gönderebiliriz.

        ‘ÇİNLİLER AY’A GİDECEK’

         Orada yaşamaları için mi?

        Bence epey bir zaman daha insanlar Ay’da yaşamayacak. Örneğin Çinliler Ay’a gidecek, bir süre kalıp dönecekler. Ama sürekli orada yaşamayacaklar. Çünkü gidip gelmek daha kolay. Mars’a asla dönmemek üzere gidecek gönüllü arıyorlarmış. Milyarlarca dolar gerektiren böyle bir şeyi hükümetler dışında birileriniye yapar ki?Mantıklı değil.

         Peki Mars’ta ya da Ay’da yaşamak fantezi mi?

        Ay’da yaşamaktansa gidip gelmek daha kolay.Mars’tan dönmek çok daha zor.

         En iyimser tahminler bileMars’a insanlı yolculuğun 2030’larda gerçekleşeceği yönünde.

        2009’da ben de tahminimin bu olduğunu söylemiştim. Ama bence daha uzun sürecek.

        Bazıları daMars sevdasından vazgeçmemiz gerektiğini düşünüyor. SizceMars’a gitmelimiyiz? Ve

        neden?

        Bence Pluto’ya gitmeyi ertelemeliyiz. Artık bir gezegen bile değil.

         Pluto’nun artık gezegen kabul edilmediği açıklandığında üzülmüş müydünüz?

        Umurumda değil.

        ‘Ay’a gitmeden önce kiliseye giderdim’

         Ay’a gittiğinizde dindardınız. Hatta gidip geldikten sonra “İkinci kez vaftiz oldum” diye yazmıştınız.

        Dindar bir insan olarak gittiğinizde ne hissettiniz? Kaptan Kirk’ten alıntı yapacak olursak, “Bugüne

        kadar kimsenin gitmediği yere” gidince... Hâlâ dindar mısınız?

        O yıllarda kiliseye giderdim. Dedemorduda vaizdi. Dindar bir ailede yetiştim. Çocukken çocukların yaptıklarını yapardım, yetişkin olunca yetişkinlerin yaptıklarını yaptım. Büyüyoruz, değişiyoruz, olgunlaşıyoruz ve farklı düşüncelerle karşılaşıyoruz. Evrimimiz sırasında görevimizin öğretmekmi yoksa araştırmakmı olduğuna karar veriyoruz. Bazı bilimadamlarına büyük saygı duyulur. Galileo

        bir bilimadamıydı. Katolik Kilisesi Galileo’dan hoşlanmıyordu. Güneş sistemiyle ilgili söylediği bazı şeyler Katolik Kilisesi’yle çelişince onu hapse attılar. Tarih boyunca farklı fikirler oldu. Einstein enerji ile kütle arasında ciddi bir bağlantı olduğunu kanıtladı. Bilimve dine dair gözlemleri vardı. Stephen Hawking bu konuda kitaplar yazdı. Başka biliminsanları da bu konuda dini çevrelere rahatsızlık veren

        çalışmalar yaptılar...

        Axe’ın Apollo Uzay Akademisi’nin bir parçası mısınız?

        Ben Apollo’nun başarısının sembolüyüm. Yapılanlara, yapılabileceklere ve gelecekte neyi, neden yapacağımıza çok kafa yordum.

        3 kez evlendiniz. Ay’a gitmek mi zor kadınlar mı?

        Uzayda bana söyleneni yapıyorum. Başarı önemli. İlişki takımişi. İlişkiler farklı yoğunluk düzeylerinde kuruluyor; farklı nedenlerle yeşerip solabiliyor. İlk evliliğimde farklı taraflara yol aldık.

        Ay’a gittikten sonra kadınlar sizi daha çekici bulmaya başladımı?

        Performans anlamında mı?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ