Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Muharrem SARIKAYA / HABERTÜRK

YAZI DİZİSİ 1

Doğa yasasını bu bölgede siyasette de çalıştırmış, dağ ile ovayı birbirinden ayırmış... Birine zeytini, inciri, diğerine pamuğu, çileği vermiş. Dağa yağdırdığında ovadaki zarar görmüş, ovaya yağdırdığında da dağdaki avucunu açıp beklemiş. Siyasette de kuralını değiştirmeyip, dağa sağı, ovaya solu vermiş... Yıllardır değişmeyen kuralı bu seçimde farklılaşır mı onu sandık gösterecek. Ancak seçime 1 ay kala bölgedeki havaya bakılırsa büyük bir kırılma olmayacak. Bu seçimde de ne dağ ovaya, ne de ova dağa akıtacak, ne de kıyıdakiler keyfinden ödün verecek...

MENDERES’İN TAŞKINI

Arkadaşım Durmuş Ali Kılınç ile ilçe ve köylerini dolaştığım Aydın’da gördüm ki ne “Güdüşlü’nün çeşmesi”nin suyunda, ne de Ilıdağ’ın esmesinde değişim olur. Ancak Menderes’in bu yıl yaptığı gibi ovadaki oylarda muhalefet yönünde bir taşma olursa da şaşmamak gerek. Çünkü yıllardır ıslah edilmeyen Menderes, taşkınıyla ovada iktidar adına ne varsa alıp götürmüş. Nehre adını veren Menderes’in memleketi Çakırbeyli’deki oylar da yıllardır aktığı kanalından çıkıp muhalefete kaymış. Büyükşehir yasası da hizmetlerin aksaması ve kendileriyle doğrudan ilgili belde belediye başkanlarını kaybetmiş olmaları nedeniyle AK Parti aleyhine işlemiş.

‘TOPUKLU EFE’ FAKTÖRÜ

Belki bundandır, AK Parti 7 milletvekili çıkaran Aydın’da seçilen 3 milletvekilini liste dışı bırakmış; ancak yeni listesi de sıralama nedeniyle başka tepkiye yol açmış. Buna halkın “Topuklu Efe” lakabını taktığı CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu faktörü de eklenince anamuhalefet öne çıkmış. MHP ise dağda bulunmanın rahatlığı ve Milletvekili Ali Uzunırmak’ın herkesin derdine koşan kişiliğiyle mevcudu kurtarmış.

‘BUÇUK HESABI’ YAPILIYOR

Belki bundandır İzmir ve Aydın başta olmak üzere Ege’de partiler bir sonraki milletvekilini alacak oya ulaşabilmek için “buçuk hesabı” yapıyor. Aydın’da 3 vekilliği garantilemiş CHP 4’üncü milletvekilliğine oynarken, AK Parti ovadaki taşkın ve HDP oylarının yatağına dönecek olması nedeniyle mevcut 3 milletvekilini korumak için çabalıyor; seçmeniyse büyükşehire aday gösterilen Mustafa Savaş’ın listede 4’üncü sıraya neden atıldığını sorguluyor. 1 vekili bulunan MHP’yse “2’yi çıkarabilir miyim?” diye didiniyor. HDP’yse İzmir’de her bir bölgeden 1’er milletvekili çıkarmak, Aydın, Denizli ve Muğla’da ise Türkiye barajına önemli destek vermek için çabalıyor.

İKTİDAR TARAFI

AK Parti merkez sağ seçmenin bir damarını tutmaya devam ediyor. Eski Bakan Atilla Koç’un da memleketi olan Köşk’e bağlı Ilıdağ Köyü’ndeki sohbette karşımıza çıkan tablo bunu doğrular nitelikte. Geçen yıl verimi iyi olmayan zeytini, fiyatı kurtarmış; uzun yıllar sonra 11 liradan alıcı bulmuş. İncir de 10-15 liraya satılmış. Zeytinyağı tüccarı Mehmet Tabaş’a göre sadece üretici değil, esnaf da mutlu.

Eski Bakan Koç’un akrabası Cengiz Işılak’ın tepkisiyse çözüm süreci ve başkanlık sistemine dönüktü; “Her ikisine de karşıyım” dedi. AK Parti’ye gönül verenler oyların düşeceğini söylemekle birlikte, koalisyonun da AK Parti’siz kurulamayacağına inanıyor. Bu da seçmeni AK Parti’de tutmaya yetiyor.

Benzer durum incir ve zeytinden geçimini sağlayan MHP’nin yerel seçimi kazandığı Germencik’in Çamköy’ünde de karşımıza çıktı. CHP’nin sandıktan birinci çıkacağını söyleyen Çamköylü Kazım Gökçen’e göre, geçmişte 88 oy alabilen AK Parti’ye zeytin ve incirin iyi para getirmesi nedeniyle bu seçim 150 oy çıkar.

AK PARTİ’NİN 3 AVANTAJI:

1- İktidarda kalacağına inanan muhafazakâr seçmen gemiyi terk etmiyor.

2- Zeytin ve incirin iyi para getirmiş olmasının avantajını kullanıyor.

3- İktidar olmanın avantajıyla bürokratik destek buluyor.

AK PARTİ’NİN 3 DEZAVANTAJI:

AK Parti, uygulamaları nedeniyle elinde olanlardan önemli bölümünü kaybetmiş. Olumsuzlukları 3 milletvekiline yükleyip onları aday göstermeyerek gidermeye çalışsa da sıralamasındaki yanlışı nedeniyle tepkiyle karşılaşmış. Geçmiş merkez sağ iktidarlar İsmet Sezgin, Nahit Menteşe, Yüksel Yalova, Cengiz Altınkaya’yı bakan olarak çıkarırken, AK Parti 13 yılda sadece Atilla Koç’a bakanlık vermiş. Bu da DYP, ANAP cenahından gelen merkez sağı CHP ve MHP’ye kaptırmış. Menderes’in posterinin asılı olduğu Çakırbeyli Meydanı’ndaki kahvehanede sohbet ettiğimiz İmran Budaklı ve Nuri İnal, AK Parti’ye oyların azalacağını ileri sürdü.

Budaklı, “AK Parti Mustafa Savaş’ı niye götürüp 4’üncü sıraya koymuş, kendilerine yakın insanları da getirip önüne yerleştirmiş?” dedi. Menderes Nehri’nin taşkınına, çözüm sürecine ve başkanlık sistemi ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yapılmış olmasına da tepkili olduğunu belirtti. Köşk Beldesi’nde seçim gezisi yaparken karşılaştığımız AK Parti İl Başkanı Ömer Özmen’e eleştirileri aktardığımızda itiraz etmedi, hatta seçmenden gelen yakınmaların iki kat fazlasını da söyledi. AK Parti’nin dezavantajları şunlar:

1- CHP’nin seçim vaatleri ve Çerçioğlu’nun Erdoğan tarzı siyaseti AK Parti’nin dezavantajına dönüşmüş. Çözüm süreci ve başkanlık sistemi tartışması tuzu biberi olmuş.

2- Aday belirleme sıralamasına İzmir dışında Denizli, Muğla ve Aydın’da tepki oluşmuş.

3- Ovayı vuran Menderes taşkını seçmeni öfkelendirmiş. Afet ilanının “Eviniz ve mallarınız etkilenmedi” diyerek yokuşa sürülmesi de çiftçiyi çileden çıkarmış.

CHP’NİN GÜCÜ

Adaylarını önseçimle belirlemesi ve seçim bildirgesi, CHP’nin kıyıdaki etkisini içerilere taşımış. CHP Ege’den en yüksek oyu alabilir. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun “camilere klima taktırması, her köye AYBA ismini verdiği hizmet ağını götürmesi ve sürekli sahada olması” sağ seçmenin hafızasındaki CHP algısını tersine çevirmiş. Nitekim, Dalama’da çilek tarlasındaki işçilerle sohbet ederken, sağın hâkim olduğu dağ köylerinden geldiklerini belirttiler ve CHP’ye oy vereceklerini söylediler. İncirliova’da Menderes taşkınının hasarını giderip pamuk ekimi yaparken rastladığım Murat Çiftçi ile Taner Yılmaz da hükümete tepkilerini destekleme fiyatı nedeniyle gösterdi. Çeşmesi ile türküye konu olmuş Güdüşlü’de Mevlüt Yılmaz’ın iktidar yakınması da aynı yöndeydi.

CHP’NİN 3 AVANTAJI:

1- Menderes’in taşması çiftçiyi vurmuş, daha çok ekonomik vaatte bulunan CHP’ye kazandırmış.

2- Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun icraatları sağ seçmeni etkilemiş.

3- Önseçim ve iyi aday belirlemesi CHP’nin 3’ü garantileyip 4’e oynamasına neden olmuş.

CHP’NİN 3 DEZAVANTAJI:

Vaatleri etkilese de CHP’nin halktaki inandırıcılık sorunu sürüyor. AK Parti, Çerçioğlu etkisini kıracak şekilde Şanlıurfa Milletvekili Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu’yu 3. sıraya koymuş. Uslu’nun, Çerçioğlu ile büyükşehir belediyesine yapılan denetim sayısına odaklı tartışması da kamuoyunda yer bulmuş. CHP’nin dezavantajları şöyle:

1- Ova ve merkezlerdeki etkisini dağ köylerinde gösteremiyor. Algı problemini aşamıyor.

2- AK Parti’nin iktidar odaklı avantajlarına karşı politika üretemiyor.

3- HDP’nin barajı aşması için geçmişte CHP’ye oy verenlerin destek verme yönündeki kararlılığı da sıkıntıya sokuyor.

Yenipazar’da şapka terzisi olan Nedim Samancı (solda) koyu CHP’li, müşterisi Hüseyin İbilli (ortada) ise MHP’li.

MHP CENAHI

İzmir’de 2, Aydın’da 1 milletvekili ile temsil edilen MHP ise durumunu koruyor. Nazilli, Germencik ve İncirliova’da yerel yönetimleri elinde tutuyor. Nazilli Belediye Başkanı’nın çalışması beğeniliyor. Bir zamanlar Mehmet Ağar’ın hapis yattığı Yenipazar’da 8 köşeli şapka üreten terzi Nedim Samancı ile sohbet ederken, pantolon tamiri yaptıran Hüseyin İbilli, MHP seçmeni olduğunu belirtti, sahada olmadığı için parti yönetimini suçladı. Sanayide demir işi yapan MHP seçmeni Sıddık Akcan ise “Uzunırmak olmaz ise Aydın’da MHP’nin bir yanı eksik kalır” dedi.

MHP’NİN 3 AVANTAJI:

1- Uzunırmak okul yaptırmış, öğrencilere burs vermiş, seçmenin dert babası olmuş. MHP tabanında adına önem veriliyor.

2- Nazilli başta olmak üzere bazı belediyeleri hizmet odaklı çalışıyor.

3- MHP seçmeninin bölgede başka partiye gitmemesinin avantajını kullanıyor.

MHP’NİN 3 DEZAVANTAJI:

Her ne kadar seviliyor olsa da her yıl aynı adaylarla yola çıkılmasına seçmen tepkili. MHP açısından dezavantajlar da şöyle:

1- CHP ve AK Parti’nin seçmen ağırlığı karşısında adım atamıyor. Belediyede CHP, iktidarda da AK Parti karşısında varlık göstermekte zorlanıyor.

2- MHP tabanında kabul görmekle birlikte aday tercihinde yeniliğe gitmemesi, tarafsız seçmenin tercihini etkiliyor.

3- Parti yönetiminin yeterince çalışmadığından yakınıyor.

HDP CEPHESİ

İzmir’den bu seçim milletvekili çıkaracağına kesin gözüyle bakılıyor. HDP açısından avantaj ve dezavantajlar da şöyle sıralanıyor.

HDP’NİN 3 AVANTAJI:

1- Kürt seçmeni kendisine yöneltmekte başarılı.

2- Çıkardığı adayların iyi olması seçmeni etkilemiş.

3- Barajı aşma konusunda sol seçmeni yanına çekmiş.

HDP’NİN 3 DEZAVANTAJI:

1- Din dersleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılacağına yönelik söylemleri kendisine yönelecek muhafazakâr Kürt seçmeni kaçırmış.

2- CHP’nin Kürt seçmeni etkileyecek aday çıkarmış olması kendisine gelecek oyları frenlemiş.

3- Bölgenin öteden beri muhafazakâr seçmen yapısında olması, HDP’nin ise sol söylemleri, teveccühün sınırlı kalmasına neden olmuş.

 

YAZI DİZİSİ 2

Güneydoğu’da birinci mesele elektrik, ikincisi Suriyeliler

Güneydoğu Anadolu’da seçmen, elektrik kesintileri ve Suriyeli nüfustan yakındığını dile getiriyor. Elektrik kesintisi nedeniyle verim alamadığı ‘isot’unun halini soran seçmen, ‘barış süreci’yle gelen huzurdansa gayet memnun. Barış süreci AK Parti’nin oy kaybını frenliyor. Partiler önemli aşiretlerden isimlere listelerinde yer veriyor. AK Parti ile HDP arasında yıllardır paylaşılan vekil pastasından az sayıda da olsa üçüncü, hatta dördüncü parti çıkabilir

GÜNEYDOĞU insanı için “Canına dokun, isotuna dokunma” derler. Çünkü, yaşamının gıdası, çiğ köftenin olmazsa olmazı, lahmacunun da hasıdır...

İnanışlarına göre, “İsot yiyenin ne midesinde mikrop, ne de mekânında akrep kalır”... İnsanının bu kadar önem verdiği ürünü Güneydoğu’da elektrik çarpmış. Elektrik kesintisi nedeniyle pompalar çalışmadığı için su verilemeyince geçen yıl tarlada ürün yanmış, bu yıl da tam dikim yapacağı sırada en kısası 8 saat süren kesintiyle karşılaşılmış.

O nedenle Güneydoğu’da nereye giderseniz gidin seçmen selamın ardından, DEDAŞ (Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi) şikâyetiyle söze giriyor.

Çünkü DEDAŞ, kaçak elektriği engelleyemediği, fatura bedellerini de sağlıklı toplayamadığı gerekçesiyle çözümü toptan cezalandırmada, elektriği kırsalda toptan kesmede bulmuş. Kırsalda ilk günlerde 12-18 saate kadar kesintiler olmuş.

ELEKTRİK KESİNTİLERİ AZALSA DA DEVAM EDİYOR

Son dönem iktidarın uyarıları sonucu kesinti saatini aşağı çekmiş gibi görünse de devam ediyor. Arkadaşım, Diyarbakır Temsilcimiz Veysi İpek ve Gaziantep muhabirimiz Yusuf Kılıç ile günlerce dolaştığımız bölgenin ikinci büyük derdi ise Suriyeliler... Nüfus artışının getirdiği sorunlar bir yana, şehirlerde kiraların yükselmesine, adli suçların artmasına neden olmuş. Geçimini el emeğiyle kazanan yerli zanaatkârın işlerini ellerinden almış.

Ayçiçek yağından zeytinyağını andıran, neredeyse aynı görüntü ve tadı veren sahte yağ üretimine başlanmış. Suriye’den gelenler sokakları doldururken, trafik sorununu da patlatmış. Kırsal kesimde büyükşehir yasası ile belde belediyelerinin mahalleye çevrilmesi sonucu hizmetin aksaması da üstüne binmiş.

ÇÖZÜMÜN GETİRİSİ

Olumsuzluklar yaşanıyor olsa da çözüm süreci ile terörün azalması, sosyal yardımların eksiksiz sürmesi bölgede olumsuzlukları ciddi oranda eritmiş. Seçmen söze elektrik ve Suriyeliler yakınması ile başlıyor, “Barış sürecine bir zarar gelmez değil mi?” sorusuyla devam ediyor. Bu durum AK Parti’nin elektrik, işsizlik ve Suriyelilerden kaynaklı yaşanacak oy kaybını frenliyor. Kepenklerin kapatıldığı, nedensiz dövüldüğü veya gözaltına alındığı günlere dönmek istemiyor.

İşsiz de kalsa, tapu sorununun çözüldüğü, ev ve araba sahibi olabildiği, huzurlu bir dönemin bitmesini arzu etmiyor. Bununla birlikte AK Parti ile HDP arasında yıllardır bölüştürdüğü milletvekilliklerinden az sayıda da olsa üçüncü, hatta dördüncü bir partiye de pay vermeye hazırlanıyor.

ŞANLIURFA’DA YARIŞ

12 Eylül 1980 sonrası DYP ve ANAP’ın baraj altı kalması nedeniyle 2002’de Şanlıurfa’dan 3 vekil çıkaran, sonra da milletvekili yüzü görmeyen CHP, geçmişte ANAP-DYP’ye giden oyları toplayıp 2 milletvekili çıkarmaya hazırlanıyor. CHP bu nedenle, DYP kökenli Ömer Karakeçili’yi il başkanı yaparken, Bucak Ailesi’nden Ali Murat Bucak’ı da birinci sıraya koymuş. MHP de Arap kökenli seçmene yönelmiş.

AK Parti’ye 2011’de 12 milletvekilinden 10’unu aldığı rakama ulaşma şansı verilmese de kaybının yüksek olmayacağı kabul gören bir gerçek. Şeyhanlı Aşireti’nden Eyüboğlu ile tanınmış Gülpınar Ailesi’nden isimleri listesine koyan AK Parti’nin çıkaracağı milletvekili sayısı da HDP’nin barajı geçmesine göre şekillenecek.

Şanlıurfa’da eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i birinci sıraya koyan HDP, Öcalan’ın yeğeni Dilek Öcalan’a da listesinde yer vermiş; barajı geçerse, geçen seçim çıkardığı iki milletvekilini katlar. HDP’lilerin sıkıntısı, “Seçilirlerse kepenkler gibi Diyanet’i de kapatacaklar” propagandası; verdikleri yanıtsa: “Kepenkler bizim yüzümüzden mi, yoksa hükümetin Suriye politikasından mı kapalı?”

Bölgede üst düzey kamu yöneticilerinden, sokakta yürüyen insanına kadar herkesin istediği tek şeyse Kobani’ye açılan Mürşitpınar’ın gümrük işlemi yapılır şekilde açılması.

‘ZANAATI DA KAPTIRDIK’

İÇLERINDE en öfkelisiyse kiraları ve trafiği artırmalarının yanında zanaatlarını da ellerinden kaptıkları gerekçesiyle Suriyelilerden yakınan kalaycı ustası Cahit Çalık, elek ustası Davut Cikcikoğlu ile bakır ustası Meftun Çarlı...

Dükkânlarına vergi vererek icra ettikleri sanatlarını Suriyeliler bir kuruş vergi vermeden hem de çok daha ucuza yapıyor. Elek ustası Cikcikoğlu’nun şu sözleri ise içinde bulunduğu durumu özetlemeye yeterli: “Geçmişte eti 10, mazotu 1 liraya sınırın öte yanından alır gelirdik, biz de kazanırdık. Bunlar kesildiği gibi onları da aldık geldik besledik, işimizi de kaptırdık.”

Yeni evlenmiş olan Şanlıurfalı kuyumcu Mehmet Mel’in eleştirisi ise altın fiyatları ile birlikte başlık parasının da yükselmiş olması. “Başlığa 40 milyar, 15 altına da 10 milyar verdim, düğün hariç maliyeti 50 milyar” diye hayıflandı, karşısındaki esnaf arkadaşı eşarpçı Mustafa Can gerisini getirdi:

“Satışlar düştü, uyuşturucu yaygınlaştı, hafta sonu gelen turistler de olmasa halimiz harap.”

‘DÜŞÜŞ OLUR AMA YİNE TEK BAŞINA İKTİDAR’

Ayaklara kadar inen beyaz erkek elbisesi kandura satan karşı komşusu Mustafa Uslu ve müşterisi Abdulgani Bayraktar’a göre de seçmen yakınsa da sonuçta başta sağlık ve ulaşım olmak üzere hizmetlerini anımsayıp oyunu AK Parti’ye verecek ve ‘milletvekili sayısında çok beklendiği gibi bir düşme’ yaşanmayacak. Harran ‘asbap (elbise) pazarında’ kandura elbisesi içinde satıcılık yapan Faruk Arslan ile Musa Yıldız da AK Parti’nin hizmetlerinden dolayı milletvekili sayısını koruyacağına inanıyor. İsot tarlasında ekim yaptıran arazi sahibi Mehmet Gökakmeşe ile arkadaşı İbrahim Seven de elektrik uygulaması nedeniyle tepki göstermekle birlikte ‘AK Parti milletvekili sayısında çok az bir düşüş olacağına, yine iktidarı tek başına kuran parti olacağına’ inanıyor.

MEKAP’IN DÖNÜŞÜ

ÇÖZÜM süreci terör odaklı birçok kısıtlamayı ortadan kaldırmış. Örneğin bir zamanlar PKK’lı militanlar kullanıyor diye bölgede satışı yasaklanan Mekap ayakkabı yeniden piyasaya çıkmış; çok sayıda satmaya başlamış. Gaziantepli ayakkabı satıcısı Emin Satınoğlu da Mekap’ın tekrar satılıyor olmasından hoşnut, ancak hükümetin Suriye politikasından da dertli. Benzer tepki aktar Ali Bayram ve Cuma Sayın için de geçerli; hükümetin politikalarını övüp sonuna kadar da savunuyorlar. Ancak sohbeti de Suriyeliler ve elektrik kısıntısı şikâyetiyle noktalıyor.

Gaziantep’te HDP, MHP oylarını yükseltiyor

BENZER durum bu dönem 12 milletvekili çıkaracak Gaziantep için de söz konusu. Gaziantep’te geçen seçimde olduğu gibi 8 milletvekili çıkarmanın olanaksız olduğunu AK Partililer de söylüyor. Ancak en fazla kaybın 2 milletvekiliyle sınırlı kalacağını da kayda geçiriyor. Sokaktaki seçmen buna neden olarak Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i gösteriyor; oy kaymasına engel olduğunu söylüyor. Bölgede HDP’nin yükselişi, MHP’yi de yükseltiyor. Cumeyle ve Binizet aşiretleri üyelerinin MHP’den aday gösterilmesi de bölgedeki başka bir durum.

Sokaktaki vatandaşın ne dediğine gelince... Arka arkaya gelen seçimlerde sayısı katlanan vaat projelerinden yorgun. Gaziantep’in Tahmis Kahvesi’nde de Şanlıurfa’nın tarihi kapalı çarşısında; Bedestan’da da proje denilince esnaf kaçıyor. Gaziantep ve Şanlıurfa’da sayıları 1 milyona ulaşan Suriyeliler, işsizlik, uyuşturucu ile Habertürk’ün ortaya çıkardığı arsa spekülasyonunun yarattığı şirket batmaları ve işyeri kapanmalarına karşı ne yapılacağını sorguluyor. “Gaziantepli kazancına bakar” söylemini haklı çıkaracak şekilde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bir dönem sonra tekrar kentinden aday gösterilmesini, sorunlarının çözümü için fırsat görüyor. Çözüm sürecinin kesilmesinden de kaygı duyuyor.

 

YAZI DİZİSİ 3

12 vekili olan ‘Güneydoğu’nun Paris’i Gaziantep’te, 4 parti kıyasıya yarışta

2011 genel seçiminde milletvekili sayısı 12’ye çıkan Gaziantep’te, AK Parti 9, CHP 2, MHP de 1 milletvekilliği kazandı. 7 Haziran öncesindeyse kentte HDP’li Celal Doğan ve MHP’li Ümit Özdağ’ın rüzgârı hissediliyor. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve birinci sıra adayı olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in çabası AK Parti seçmenini etkiliyor. Önseçimle adaylarını belirleyen CHP’yse vekil sayısını 2’ye katlayacağını ileri sürüyor

EGE’de olduğu gibi Güneydoğu’da da siyaset Amerikanvarileşmiş... Ekranda varsanız varsınız, yoksanız yoksunuz... Dolayısıyla siyasetçi de sokak sokak gezmek yerine, herkesin bir araya toplandığı bölgeler toplantısını yeğlemiş. Bazıları yerel televizyonlarda uzun süren reklam tanıtım filmleriyle, kendine güvenenler de ulusal kanalların bir süredir terk ettiği yerel televizyonlardaki sert tartışma programlarıyla propaganda yöntemini benimsemiş. Hatta bazı adaylar radyo ve televizyon kanalını sezonluk kiralamış...

Vatandaş da akşamları bir tas çekirdek alıp, eğlencelik hale dönüşen haber, siyaset ve reklamı izlemek için ekran karşısına geçmiş. Bütün bunlara karşın Güneydoğu’nun hemen her sokağında, mahallesinde, ilinde seçmen üç sacayağına acil çözüm üretene daha fazla oy akıtacağını açıktan söylüyor:

1- Dağıtım şirketi DEDAŞ odaklı elektrik sorunu.

2- Suriyelilerden kaynaklı kira, zanaatkârlar, trafik ve suç sorunu.

3- İşsizlik; Habertürk’ün ortaya çıkardığı kentsel dönüşüm odaklı arsa spekülasyonu ve dolardaki yükselişin yarattığı şirket batmaları da rakamı katlamış.

Güneydoğu’da Diyarbakır, Hakkâri, Batman’da partilerin ağırlığı biliniyor. Bu nedenle bugüne kadar yapılan seçimlerde partilerin ağırlıklarına göre bölgedeki dağılımı göstermesi açısından Gaziantep ve Şanlıurfa’yı seçtim. Her iki ildeki oy dağılımına bakıldığında Türkiye genelini de bir anlamda okuyabilmek olası.

Örneğin Gaziantep 2007 genel seçiminde AK Parti’ye 7, CHP’ye 2, MHP’ye 1 milletvekilliğini vermiş. 2011 genel seçiminde milletvekili sayısı 12’ye çıkan ilde, AK Parti 9 çıkarırken, CHP 2, MHP de 1 milletvekilini korumuş. Gaziantep açısından seçmenin beklentileri, tepkileri ve partilere bakışına gelirsem...

 

AK PARTİ’NİN FORESİ

İl Başkan Yardımcısı Serhat Karslıgil, sahada HDP ve MHP’nin birbirini yükseltmesinin kendilerini olumsuz etkilediğini gizlemedi. Gaziantep’in tarihi kahvehanesi Tahmis’te sohbet ettiğimiz yaşları ilerlemiş seçmenler de benzer görüşü dile getirdi.

Gaziantep’e özgü kullandıkları dille, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e övgüyü de eksik etmedi. İçlerinden biri Gaziantep’in sevilen ismi, eski bakanlar merhum Mehmet Batallı ve Mustafa Taşar’ı anarken, başkanlık sistemi ve son dönem çözüm sürecine dönük söylemlerden dolayı hükümetin bölgede biraz kaybı olacağını da şu cümleyle aktardı: “Biraz havalandı azıcık aşağı çekelim diyen olabilir, ama ölçüsünde kalır.”

Gaziantep’te partililer dahil kime sorsanız eski sayıda milletvekili çıkaramayacağını, ama yine de sayının çok düşmeyeceği görüşünü dile getiriyor.

AK PARTİ’NİN AVANTAJLARI

1- “Önce kazancımıza bakarız” algısının hâkim olduğu kentte Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in birinci sıraya gelmiş olması ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in çabası seçmeni etkiliyor. Şahin için “Oyların önüne fore kazık gibi dikildi” yorumu yapılıyor.

2- Muhafazakâr seçmen “istikrarın bozulmasını” istemiyor.

3- AK Parti dışında bir iktidar alternatifi görmüyor.

AK PARTİ’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Suriyelilerden kaynaklı işsizlikten hırsızlığa, trafik sorununa kadar uzanan sıkıntılar. Zanaatkârların işlerini kaybetmeye başlaması.

2- Sanayide iflaslar ve işten çıkarmaların yükselmesine ilave olarak MHP’den Ümit Özdağ, HDP’den Celal Doğan ve önseçimle tabandan çıkıp gelmiş CHP’li adayların hemen hepsinin AK Parti algısını bozan propagandalarının tabanda yer buluyor olması.

3- Büyükşehir yasasıyla kapanan beldelere hizmetin gitmesinde gecikmeler yaşanması ve DEDAŞ’ın elektrik kesintisi.

 

HDP’NİN DOĞAN’I...

İktidar partisi temsilcilerinin de kabul ettiği bir gerçek var ki HDP barajı aşarsa 9 milletvekili çıkarmak zor. Çünkü, bölgedeki HDP rüzgârına birinci sıra adaylığı verilen, Belediye Başkanlığı dönemindeki hizmetleri hâlâ anımsanan CHP kökenli Celal Doğan eklenmiş. Doğan’ın sohbetimizde “Ben MHP’den de oy alacağım” iddiasını HDP İl Eş Başkanı Dilan Çetinkaya da destekledi. Doğan, gerekçesini de şöyle dile getirdi:

“Halk HDP parlamentoda olursa barışın daha çabuk geleceğine inanıyor. Ayrıca dikta rejimi başkanlık sistemi gelmesinin önünün de HDP’nin barajı aşmasıyla kapanacağına inanıyor. Onun için biz her evden en az bir oy alacağız.”

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile aynı köyden hemşeri olan Doğan’a göre, Kürtlerin yaşadığı memleketi Nizip’in Çanakçı Köyü’nde oylar bu kez HDP’ye gidecek. Cevval, hareketli bir yapısı olan Çetinkaya ise Doğan’ın halk nezdindeki önemine dikkat çekti, “Gaziantepli iki kişinin hizmetini unutmuyor; Mustafa Taşar ve Celal Doğan. Ulu Cami’yi yaptıran da Celal Doğan’dır” dedi.

HDP’NİN AVANTAJLARI

1- Bölgede esen HDP ve Demirtaş rüzgârına eklenmiş Doğan faktörü bir milletvekilliğini garantiliyor.

2- Çözüm sürecinin artıları HDP’ye yazılmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönem söylemleri de bunu artırmış.

3- Kürt kimliği nedeniyle barajı aşması için HDP siyasetini benimsemese bile oy vermek isteyen seçmen. MHP ve HDP birbirini büyütüyor.

HDP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Yakın geçmişte AK Parti ile yakınlığının seçim sonrası da koalisyonla devam edeceği kaygısı.

2- Doğan’ın CHP’den gelmiş olması.

3- HDP ile PKK arasındaki bağ.

MHP İKİ İÇİN ÇABALIYOR

Gaziantepli Prof. Dr. Ümit Özdağ, MHP’nin kalıplaşmış oylarını yukarı doğru hareketlendirmiş. İl Başkanı Muhittin Taşdöven’e göre hedeflerinde sayıyı dörde katlamak var. Prof. Özdağ ise kentteki AK Parti gerçeğini kabul ederek, “Kentsel dönüşümün terörün önüne geçtiği ilimizde şirketler batıyor. Suriyeliler de esnafın, zanaatkârın elinden işini kapıyor” dedi.

Nitekim, kalaycı Cahit Çalık, bakırcı Meftun Çarlı ve elek ustası Davut Cikcikoğlu da benzer yakınmaları dile getirdi, “Geldiler zanaatımızı elimizden kaptılar” diye yakındı.

MHP’NİN AVANTAJLARI

1- Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın televizyonlardaki ikna edici konuşmaları ve Gaziantepli olması seçmene sempatik geliyor.

2- HDP’nın tırmanışı taşrada milliyetçiliği yükselttiği için MHP’yi yukarı çekiyor.

3- Suriyeliler, işsizlik, trafik, şirket batması, büyükşehir yasası ile beldelerin kapatılması nedeniyle hizmetlerin aksamasına tepki gösterip, Erdoğan’ın başkanlık sistemi talebine karşı duran, CHP ve HDP’ye de oy vermeyecek seçmen MHP’ye yöneliyor.

MHP’NİN DEZAVANTAJLARI:

1- Her şeyden önce işine ve kazancına bakan Gaziantepli MHP’nin iktidar şansını düşük görüyor.

2- Genel merkezin sahaya çıkmakta geç kalması ve propaganda için diğerlerinden çok daha kısıtlı bir bütçeyle çalışması.

3- Prof. Özdağ ile bir nebze kırılmış olmasına karşın MHP algısının bölgedeki karşılığı.

 

CHP’NİN ÜÇ UĞRAŞI

Yıllardır 2 milletvekili sayısını artıramayan CHP ise “Bu kez olacak” inancında. CHP İl Başkanı Sait Köse 4’ü zorladıkları inancında, gerekçesiyse şöyle: “Kentteki mülteci sayısı 460 bine çıktı, 200 bini Gazianteplinin işini elinden aldı. Son dönem KOBİ’lere ilave olarak orta boy sanayi tesislerinin de kapanması sonucu işsizliğin artması AKP’ye tepkiyi yükseltti.”

Köse, buna karşın seçim beyannamelerinde vaat ettiklerinin yanında adaylarını geçen dönemden farklı olarak ithal yerine bizzat yerli teşkilat mensuplarıyla önseçimle belirlemiş olmalarının da kendilerine olan teveccühü yükselttiğini vurguladı, “Biz parti olarak da aday olarak da yerliyiz” dedi.

CHP’NİN AVANTAJLARI

1- Geçen dönem ithal adaylarla yola çıkan CHP’nin önseçim yapmasına, seçim beyannamesi ile vaat ettikleri eklenince, özellikle emekliler olmak üzere beğeni toplamış.

2- HDP ve MHP’ye gitmek istemeyen, AK Parti’ye de bu kez uyarıda bulunmayı aklına koymuş, daha çok eski DYP ve ANAP tandanslı seçmen de CHP’ye yönelmiş.

3- Büyükşehir yasasından kaynaklı beldelere zamanında hizmet akışının sağlanamamış olması da CHP’ye yaramış.

CHP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Vaatleri beğeni topluyor olsa da inandırıcılık sorununu henüz aşamamış.

2- Bir zamanlar bölgedeki en önemli kalesi olan Gaziantep’e ilgisiz kalması tabanını da uzaklaştırmış.

3- HDP’nin kendi içinden gelen Celal Doğan’ı aday göstermiş olması CHP’yi de etkilemiş.

Güneydoğu’nun hem sanayi, hem yaşam, hem de insanının eğitimi açısından en önemli merkezlerinden biri olan, “Güneydoğu’nun Paris’i” diye anılan Gaziantep’te durum böyle...

 

YAZI DİZİSİ 4

Şanlıurfa’da, aşiretler ve büyük aileler yarışacak

7 Haziran Genel Seçimleri öncesinde, 12 milletvekili çıkaracak Şanlıurfa’da AK Parti’nin hâkimiyeti görülüyor. Daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu demokrasi yarışında da büyük aileler ve aşiretler adaylarıyla sahnede olacak. Şeyhanlı Aşireti ve Gülpınar Ailesi, AK Parti’yle yürüyor. Bucak Aşireti’nin önemli ismiyse CHP’nin ilk sıra adayı. MHP’nin hedefinde Arap oyları var. HDP’yse Kürt oylarıyla vekil sayısını ikiye katlamak için çalışıyor

PEYGAMBERLER şehri Şanlıurfa’da, peygamber sabrı kalmamış. Dizinin başında da belirttiğim gibi bunun nedeni Suriyeli sorununu bile geride bırakan elektrik kesintisi. Nereye gitseniz aynı yakınma karşınıza çıkıyor: “Hem parasını alıyor, hem de her gün 18 saat elektrik kesiyor, bu durumda nasıl ürün alıp iş yapacağım?”

Kesintinin nedeniyse ödenmeyen elektrik bedelleri ve kaçak kullanım... Bunu engelleyemeyen DEDAŞ ise ‘Bir askerin hatasında, cezayı bölük çeker’ mantığıyla, “Madem parasını alamıyorum, o zaman hepsini kesip zararı azaltayım” düşüncesiyle kırsalda uzun süreli kesintilere gitmiş. Hükümetin müdahalesiyle kesintiler azalmış ama iş işten geçmiş. “Şanlıurfalının canına dokun isotuna dokunma” sözüne uygun biçimde bu olumsuzluklar AK Parti’ye yazılmış.

BİR ÇİFT GÖMLEK 5 LİRA

Harran Pazarı’nda çifti 5 liraya satılan yere dökülmüş gömleklerin içinden uygun olanı seçmeye çalışan kadınlar konuşmak istemiyor; en iyisini bulmak için birbiriyle yarışıyor. Başında sarığı ve uzun beyaz entarisi kandura içindeki Musa Yıldız ise “Müslümansan konuşurum” diyor, yakını Faruk Aslan’ı da yanına çağırıyor. Her ikisi de halinden memnun.

Satıcı Cemil Kaya ve kardeşi Bedrettin Kaya ise dertli. Hem ürettikleri elbiselerin girdi maliyeti yükselmiş, hem de ucuza mal aldıkları işletmeler iflas etmiş. Fiyat artınca müşteriler bit pazarlarından gelen ikinci el elbiselere yönelmiş; satışı etkilemiş. Ancak iyi tüccarın yaptığı gibi açmazı fiyat indirip sürüm yaparak aşmış. Yanlarından ayrılırken, “Haydiii teaal teaal hunnaaa (gel gel buraya), bir gömlek üç lira...” diye avazı çıktığı kadar bağrıyordu...

AŞİRET, ETNİSİTE VE CEMAATLER

AK Parti’nin aşiretler ve cemaatlerden listesine aday gösterimini başarıyla yapması nedeniyle sel başka tarafa akmış. AK Parti’nin kurulduğu tarihten bu yana Şanlıurfa’daki oyu % 50’den aşağı inmemiş, son iki seçimde de 12 milletvekilliğinin 10’unu almış. Ancak bu seçimde aynı sayıya ulaşması zor.

MHP’nin 1999’da, CHP’ninse 2002’de ANAP ve DYP’nin baraj altında kalmasıyla son milletvekillerini çıkardığı Şanlıurfa’da, 2007’den bu yana süren dengeyi değiştirmek için bütün partiler uğraşıyor. CHP 1’i garantilemiş 2 için çalışıyor, MHP ise 1’e ulaşmak için didiniyor. Aşiret, cemaat, etnisitenin siyasetin tayin edici yönünde doğrudan etki yaptığı Şanlıurfa’da siyasi partilerin avantajları ve dezavantajlarıysa şöyle:

 

AK PARTİ’NİN GÜCÜ

Bir zamanlar DYP ve ANAP’ın kalesi olan Şanlıurfa’da bu dönem de AK Parti hâkimiyetini sürdürüyor. Birinci parti çıkacağı konusunda kimsenin şüphesi yok. Ayrıca Şanlıurfa’nın güçlü Şeyhanlı Aşireti’nden Seyit Eyyüpoğlu ile tanınmış Gülpınar Ailesi’nden Mehmet Kasım Gülpınar’ı listesine koymuş.

Buna karşın DEDAŞ ve Suriyeliler konusuyla işsizlik en büyük handikabı. AK Parti İl Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, sorunları aşacaklarını kente yaptıkları 24 milyarlık yatırımı halkın görmezden gelmeyeceğini söyledi. HDP’nin huzuru bozacağı kaygısının da kendilerine olan teveccühü artırdığını belirtti.

AK PARTİ’NİN AVANTAJLARI

1- Son seçimlerde % 70’e ulaştı, referandumlarda hep önde oldu. Bunun avantajını kullanmak istiyor.

2- Halk sorundan yakınmakla birlikte çözümü de AK Parti dışında aramak istemiyor.

3- Aşiret ve cemaatlerin gücünün yanına, kamu bürokrasisini de katmış bulunuyor.

AK PARTİ’NİN DEZAVANTAJLARI

1- DEDAŞ’ın günde 18 saate varan, son dönem 4-6 saate kadar inen elektrik kesintisinin öfkesini seçmen AK Parti’den çıkarıyor.

2- Suriyeliler sorunu kentte önlenemeyen yara halini almış hırsızlık, uyuşturucu kullanımı, işsizlik tavan yapmış trafik sorunu da üstüne binmiş. Büyükşehir yasasından kaynaklı belediye hizmetleri aksamış.

3- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çözüm sürecine dönük sözleri ve başkanlık sistemi tersine dönmüş, muhalefete yaramış. Bir zamanlar destek verdiği Ahmet Eşref Fakıbaba’nın listede 7’nci sıraya konmuş olması da tepki yaratmış. Her dönem sayısı artırılan son olarak 763’e çıkan ancak bir türlü gerçekleşmeyen projeler de halkı yormuş.

 

CHP’NİN BEKLENTİSİ

Anamuhalefet partisi yönetim anlayışını baştan aşağı değiştirmiş, 2002’den bu yana milletvekili çıkaramadığı Şanlıurfa’da il yönetimini DYP-ANAP kökeninden gelenlere bırakmış. İl Başkanlığı’na, DYP kökenli Ömer Karakeçili’yi getirirken, listenin birinci sırasına da yıllarca DYP’de siyaset yapmış Bucak Ailesi’nden Ali Murat Bucak’ı koymuş. İkinci sıraya da merkez sağ partilerden aday olmuş Hasan Oğul’u yerleştirmiş. Seçim bürosu önünde İl Başkanı Karakeçili ile birlikte sohbetimizde Ali Murat Bucak, “Biz yerelin ihtiyacının partisiyiz” dedi. Bölgedeki gerilime dikkat çeken Bucak, “Biz kavganın tarafı olmayacağız” diye konuştu.

CHP’NİN AVANTAJLARI

1- Bucak Aşireti’ni yanına almış, bir zamanlar kente hâkim olan DYP ve ANAP oylarına yönelmiş.

2- Emekliye ikramiye ve mazotun 1.5 TL olacağı vaadi tutmuş.

3- AK Parti’yi cezalandırmayı düşenen seçmen CHP’ye yönelmiş.

CHP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- CHP algısı dini cemaatlerin propagandasıyla olumsuzluk yaratıyor.

2- İktidarın baskın gücü karşısında kitlelere doğrudan ulaşmakta zorlanıyor. Yerelin sorunlarının yıllarca CHP tarafından dile getirilmemiş olmasının sıkıntısını yaşıyor.

3- Ekonomik sorunlara dönük bugüne kadar çözüm sunamamış olması, bugün getirdiği vaatleri yapabileceğine dönük seçmende kuşku uyanmasına neden oluyor.

 



MHP’NİN HEDEFİ ARAP OYLARI

MHP Arap kökenlilere yönelmiş, listesini de onlardan yapmış. MHP İl Başkanı Mehmet Güneş bu seçimde bir milletvekili çıkaracaklarına inanıyor.

MHP’NİN AVANTAJLARI

1- Arap adaylardan oluşan listesi olumlu karşılanmış, bu kesimin dikkatini çekmeyi başarmış.

2- Kobani olayları sonrası bazı Suriyeli gençleri yanına çekmeye başlamış.

3- Kardeşlik teması üzerine kurduğu propagandası tutmuş.

MHP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Kürt kökenli nüfusun yüksek olması MHP’ye yönelimin önünü kesiyor.

2- Aynı tabana hitap ettiği iktidarın gücü karşısında hareketi sınırlanıyor.

3- Geçmiş yönetimlerin halkla ilişkide zayıf kalması, uzun yıllar iktidarda olmaması da ilginin kendisine yönelmesini engelliyor.

 

HDP 4 İÇİN ÇALIŞIYOR

Son iki dönem 2 bağımsız milletvekili çıkaran HDP ise Şanlıurfa’da AK Parti’nin ardında etkinliği en yüksek parti. Eski Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’i birinci sıra adayı yapan HDP’nin İl Eşbaşkanı Sevda Çelik Özbingöl de bunun kendileri için büyük avantaja dönüştüğü inancında.

“İyi bir rüzgâr yakaladık” diyen Özbingöl, “Tek kaygımız bizim dahlimiz olmadan olayların başlatılması ve insanlar üzerinde korku yaratılması” diyor.

HDP’NİN AVANTAJLARI

1- Bölgede seçmenin Kürt aidiyetinin önemini fark etmesi HDP’ye yaramış. Yaratmak istedikleri, ‘Bölge insanının ve barışının teminatı biziz’ algısı tutmuş.

2- Yerel halkla daha sıcak ve samimi bir bağ kurmuş.

3- Kadınların büyük desteğini toplamış.

HDP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Yerelin ekonomik sorunlarından uzak kalmış.

2- HDP seçilirse kepenkler kapalı kalır korkusu yükselmiş. Barış sürecinin kesilmesi halinde tekrar silahların konuşacağı kaygısı artmış.

3- İçinde Kürt, etnisite, Güneydoğu, anadil geçmeyen, ekonomik sorunlara odaklı bir proje bugüne kadar halkın önüne konulmamış.

 

YAZI DİZİSİ 5

Akdeniz çanağında partileri suskun seçmen korkutuyor

2011 genel seçimde AK Parti ve CHP’ye 4’er, MHP’ye 2, HDP’ye de 1 milletvekili veren ve 11 milletvekiline sahip olan Mersin’de, siyasi parti temsilcileri bile milletvekili dağılımının nasıl olacağını tam anlamıyla kestiremiyor. Kentte, MHP ve HDP’nin oyları birlikte artıyor. CHP önseçim ve beyannamesiyle açıkladığı vaatlerinin getirisiyle yükseliyor. AK Parti ise icraatçı kimliğinin verdiği güçle yoluna devam ediyor

DOĞU Akdeniz insanı için şunu söyleyebilirim; şivesi künefe kadar tatlı, duruşu kebap şişi gibi sağlam, dostluğu zeytinyağı kadar sağlıklı, arkadaşlığı tantuni ve cezerye tadında... Türkiye’nin küçültülmüş modeli gibi her ırktan, etnisiteden, dinden, renkten insan var... Hemşerileri Yaşar Kemal’in “İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar” sözünün tam da karşılığını veren toplum...

Sandık Yollarında dizisi için 1 haftadır arkadaşım Adana temsilcimiz Neşet Karadağ ile dolaştığım Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay’da, Doğu Akdeniz çanağında yaşayan bu kadar çok özellikli seçmenin nabzını tutmak kolay olmadı. Ağırlıklı bölüm rengini belli etmek istemiyor, sandık konusu açıldı mı derin suskunluğa bürünüyor. Bazısı da konuşursa başına bir iş gelecekmiş gibi kaygılı bir bakış atıp anında susuyor; ağraz oluyor. Partileri de en çok seçmenin bu sessiz hali korkutuyor.

MHP İLE HDP’NİN DURUMU ‘BİRLEŞİK KAPLAR’ GİBİ

Sol-sağ ideolojinin yok olup, etnik aidiyetin ve milletvekillerinden beklentilerin öne çıktığı Akdeniz çanağında da Ege ve Güneydoğu’da olduğu gibi MHP ve HDP bileşik kaplar gibi birlikte yükselip azalıyor. Yerel seçimde Mersin ve Adana’da büyükşehir belediyelerini alarak önemli çıkış yapan MHP, eski konumunu koruyor. CHP, önseçim ve beyannamesiyle açıkladığı vaatlerinin getirisiyle yükseliyor.

AK Parti ise bölgede sert eleştirilere yol açan Suriye politikasından kaynaklı olumsuzluğa karşın ‘icraatçı kimliğinin verdiği güç’ ve iktidar olmanın getirdiği kamu bürokrasisi desteğinin avantajıyla fazla erozyona uğramadan yoluna devam ediyor. HDP ise her ilde 1 milletvekili çıkarmayı garantilemiş olmanın sevincini yaşıyor. Mersinli cezerye esnafı Erkan Kaya’nın güldüren şu sözü Akdeniz çanağında siyasetin durumunu özetlemeye yeter: “Gönlüm, önseçim yapan, çok iyi beyanname açıklayan CHP’de, aklım baraj sorunu yaşayan HDP’de, beklentim MHP’de, ama AK Parti de kabul edelim ki çok iyi iş yapıyor...”

MERSİN’İN HASSASİYETİ

Aslında bu sözler Mersin’in bir dönem yukarı çıkardığını, sonrasında aşağı çekerken, gönlünü almasının da yansıması. Öyle ki bir dönem 4 vekil verdiği partiyi sonrasında 2’ye indirmiş, ardından belediyelerin neredeyse tamamını vermiş. Örneğin 2007 seçiminde 12 milletvekili olan Mersin; AK Parti, CHP ve MHP arasında eşit olarak 4’er vekil dağıttı. 2011 seçiminde bir milletvekili eksilen Mersin, AK Parti ve CHP’ye 4’er, MHP’ye 2, HDP’ye de 1 milletvekili verdi. Yerel seçimdeyse büyükşehirle birlikte 13 ilçeden 8’ini MHP’ye, 3’ünü CHP’ye teslim ederken, AK Parti ve HDP’ye 1’er ilçe dağıttı. Bu seçimde beklenti, CHP’nin önseçimden dolayı önde gözükmekle birlikte yine 4’te kalacağı yönünde. AK Parti ve MHP’nin 3’er, HDP’ninse 1 vekil alacağı en sık yapılan tahmin. HDP’nin 2 çıkarması halinde diğer milletvekilini kimden alacağı da en önemli tartışma konusu.

LÜBNAN VE RUM TURİST

ANAMUR’dan Tarsus’a kuş uçuşu bile 250 kilometreyi bulan sahil uzunluğuyla bir turizm kenti olması beklenen Mersin, son dönem ağırlıklı olarak Arap turisti çekmeye başlamış. Taşucu’nda, balık restoranı işletmecisi Ersoy Erdal, Lübnan’a haftada 3 kez yolcu gemisi gittiğini belirtti ve “Suriyeliler Lübnan’a geçip oradan buraya geliyorlar” dedi. Hatta bazıları otomobillerini de denizyoluyla getirip bölgede dolaştıktan sonra aynı yolla geri gider olmuş. Ancak geçen dönem kesilen müzakere süreci Kıbrıs’tan gelen Rum turisti bitirmiş. KKTC’nin yeni cumhurbaşkanının müzakereyi sonuçlandırması seçmenin en büyük beklentisi. Çünkü Rum turist çok harcayan kesimde yer almış.

MERSİN’E ANADOLU TURİSTİ İLGİ GÖSTERİYOR

BODRUM, Marmaris, Kuşadası’nı tercih eden zengin yerli turist bu bölgeye daha az ilgi gösterdiği için daha çok Orta Anadolu kentlerinden turist akını almış. Deniz sezonunu açmak için Konya’nın Çumra İlçesi Taşar Köyü’nden Kudret Özbek ile Türkmencamii Köyü’nden Muhtar Ali Şahin de bölgede sıklıkla görülen Orta Anadolulu turistlerden. Kızkalesi açıklarında denize girip serinleyen Özbek ve Şahin’in “Bakarsın akşama geri döneriz, belki de bir gece kalırız” sözü de gelen yerli turistin uzun dönemli kalmadığının göstergesi.

SONUCU PARTİLER DE KESTİREMİYOR

TÜRKIYE’nin bir yansıması olan Mersin’de bütün bunlar da seçmeni etkiliyor. Dikkat çekense Mersin’de yerlisinden çok dışarıdan gelenlerin sayısının fazla olması. Bunun en önemli göstergesi de cenazeler için alınan yol belgesinde ortaya çıkıyor. Cenazelerin büyük bölümü Mersin’de defnedilmeyip doğduğu veya kütüğünün kayıtlı olduğu memleketlerine götürülüyor. Bu da Mersin seçmeninin aidiyet bağının sandığa etkisini yükseltiyor. Siyasi partiler de adaylarını bu hassas dengeler üzerine belirliyor.

Örneğin AK Parti Kürt kökenli entelektüel Muhsin Kızılkaya’yı listesinde ön sıraya koyarken, HDP AK Parti’nin genel başkan yardımcılığını yapmış, parti politikalarını eleştirip istifa etmiş bir diğer kürt aydını Mir Mehmet Dengir Fırat ile oy topluyor.

Buna karşın MHP Yörük ve Türkmenlere, CHP Tahtacılar, Türkmenler, Yörükler ve Mersin’in köklü yerlilerine yöneliyor. AK Parti ve MHP’nin listesinde seçmeni en çok olan Tarsus’tan bir adayı alt sıralara koymasının yarattığı sıkıntıyı çözmek için bu ilçeye yükleniyor.

AK Parti adayı Muhsin Kızılkaya’nın “Ben dışarıdan gelmiş birisi olarak kendimi Tarsus’un adayı olarak görüyorum” sözü de bu ilçede seçmeni etkiliyor. Herkesin kıyasıya yarıştığı seçimde nasıl bir tablonun çıkacağınıysa bugünden kimse tahmin edemiyor.

Başta da belirttiğim gibi seçmendeki suskunluk bütün partileri ciddi oranda kaygıya itiyor. Belki de bundandır; bir seçmen partilerin milletvekili çıkarma sayısına göre bir gün yaptığı sıralamayı, ertesi günü değiştirebiliyor. Mersin’in nasıl bir sonuç vereceğini partilerin yerel yöneticileri de kestiremiyor. Mersin’de bütün partiler, nefes nefese kalmış bir yarışta, neredeyse omuz omuza koşuyor.

 

SURİYELİLER KİRALARI 1500 TL’YE YÜKSELTMİŞ

İLÇELERİ birçok ilden büyük olan Mersin’de 1 milyonu geçen seçmenin tercihini en çok etkileyen faktör işsizlik ve fakir Suriyeliler. Turizm mevsiminin çok kısa sürdüğü, Çukurova Havaalanı’nın söz verilmiş olmasına rağmen bitirilemediği, Antalya bağlantısının bir türlü açılamaması sorunlarına, feribotla Lübnan üzerinden gidip gelen zengin Suriyeliler eklenmiş. Çünkü onlar da kentte ev kiralarının 1500 TL’ye yükselmesine yol açmış. Sokaktaki seçmen, Mersin’de geçmişte olduğu gibi Akkuyu Nükleer Santralı’nı birinci öncelikli sorunu olarak konuşmuyor. Zaten Akkuyu’ya geçmişte karşı olan partiler de dilini değiştirmiş, “Biz nükleere karşı değiliz, yer seçiminin uygun olmadığını söylüyoruz. Çünkü deprem fayının üzerinde” söylemine yönelmiş.

Mersin’de en önemli tartışmalardan biri de büyükşehir belediyesi; gidene de gelene de yaramamış. Eski Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan’ın yolsuzluk suçlamasından aranması, bazı belediye çalışanlarının tutukluluğu CHP’yi sıkıntıya sokmuş. Ancak bu sıkıntısını, önseçimden çıkan Fikri Sağlar’a seçmenin gösterdiği teveccüh perdelemiş.

Toplumsal tabanı ağırlıklı olarak Toroslar’da yaşayan Yörüklere dayanan MHP ise aralarında Tarsus gibi büyük ilçelerin de bulunduğu 8 belediyeyi almanın avantajını görmemiş. Çünkü bozuk olan kıvrımlı yollardan Toroslar’ın tepe noktalarına kadar hizmet taşınması mümkün olmamış.

AK PARTİ SORUNLARI LEHİNE ÇEVİRMİŞ

Buna bir de yeni otogarının ihalesinin pahalı yapılması nedeniyle otobüs şirketlerinin tepki gösterip yeni alana gelmekten kaçınması eklenmiş. Ancak iyi aday sıralamasının yanı sıra belediyelerdeki işgücü ve hizmetini kullanan MHP alanda dinamik kalmayı başarmış. Alandaki adayları da Anamur’da merhum ANAP’lı İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen’in oğlu TÜGİAD Başkanı Ali Yücelen’de de görüldüğü gibi hangi sıradan olduğuna bakmadan cevval bir çabanın içine girmiş.

AK Parti ise CHP ve MHP’nin belediye odaklı eleştirilen yönlerini seçim propagandasının en önemli kozlarından biri haline getirmiş; yereldeki sorunları lehine döndürmüş. AK Parti aday gösterdiği Muhsin Kızılkaya ile de bugüne kadar giremediği mahallelere girebilmeyi başarmış. Kızılkaya’nın söylemleri de özellikle sol ve Kürt mahallelerinde AK Parti’nin lehine etki yapmış.

 

YAZI DİZİSİ 6

NÜFUSU GİBİ OYLARI DA KOZMOPOLİTLEŞMİŞ KENT

Mersin’de, CHP önseçimle Fikri Sağlar’a yeniden siyaset yolu açarken, MHP, Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk’le, HDP ise Dengir Mir Mehmet Fırat’la mücadeleye girmiş. Kentte AK Parti’nin 3’üncü sıradan milletvekili adayı gazeteci Muhsin Kızılkaya en çok konuşulan aday olmuş. Kızılkaya’nın, “Kavgaya değil, seçime geldik” sözüyse olumlu bir etki yaratmış

NEM ve sıcağın insanı iyice sakinleştirdiği ortamda, kahvaltı masasında hepimiz yerimizden hopladık. O kadar sakin kentte bir anda ambulans ve polis sirenlerinin yükselmesine kimse alışkın değildi. Bulunduğumuz yerin 200 metre ilerisindeki HDP İl binasına bomba atıldığı haberinin gelmesi uzun sürmedi. Serap Sağlar kaygıyla balkona koşarken, Fikri Sağlar ile hızlı adımlarla olay yerine gittik. Cam kırıklarından yaralanmış gençleri hemşireler ambulansa taşıyor, çevredeki öfkeli kalabalık kendilerini, “İkincisi olabilir” diye uyarıp binaya girmelerini engelleyen polisle tartışıyordu. Bomba geceleyin kapı önüne bırakılan saksı çiçeğinin içinde gelmişti. Partilerin seçim otobüslerinin birbirlerini korna çalıp selamladığı, seçim bürolarına nezaket ziyaretlerinin yapıldığı, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın mitingine saatler kala yaşanan gerilim, kentin havasını allak bullak etti.

HEM BAŞ TACI HEM DE ALAŞAĞI EDEN ŞEHİR

Mersin’de seçimin nabzını tuttuğunuzda bir seçimde baş tacı ettiğini, ikincisinde alaşağı ettiğini görmeniz mümkün. Bir dönem 4 milletvekili verdiğini, sonraki dönem 2’ye indirmiş, yerel seçimdeyse haksızlık ettiğini düşünürcesine neredeyse belediyelerin tamamını teslim etmiş Mersin’de bu patlamanın yansımasını ölçmek zor. Çünkü uzun yıllar dağa sağı, sahile solu vererek ayırdığı politikasını da bırakmış.

Mersin, Türkiye’nin en kozmopolit; tüm etnik, dini, yapılarla birlikte, her ülkeden sığınmacının bulunduğu bir kent... Demografik yapısını en iyi anlatansa bir zamanlar mezarlığında her dinden insanın yan yana yattığı Mersin’de, artık cenazelerin büyük bölümünün defin için başka illere götürülmesi.

 

SİYASETİN AĞIR TOPLARI MERSİN’DE YARIŞIYOR

TBMM’ye 11 vekil gönderen Mersin’de partiler önemli isimleri sahaya sürmüş. CHP önseçimle Fikri Sağlar’a siyaset yolu açarken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk’le, eski AK Partili yeni HDP’li Dengir Mir Mehmet Fırat’la mücadeleye girmiş. AK Parti ilk kez bir hemşerisini Mustafa Muhammet Gültak’ı birinci sıra adayı yapmış. Ama en çok konuşulan aday üçüncü sıradaki gazeteci Muhsin Kızılkaya olmuş. Bütün partilerin onun ismi üzerinden propagandasını yürütmesi Kızılkaya’yı popüler hale getirirken, sakin, barışçı, kucaklayıcı, sol jargona hâkim üslübu sayesinde olumsuzluklar lehine dönmüş.

‘KAVGAYA DEĞİL SEÇİME GELDİK’

Kızılkaya ile seçim gezisi yaptığı Tarsus’ta karşılaştık. Bir zamanlar solun, son dönemde de belediye seçimini de kazanan MHP’nin etkin olduğu Tarsus’ta, kendisine teveccüh yüksekti. Başlangıçta sıcak bir yaklaşım sergilemeyenler dahi birkaç dakika sohbet ettikten sonra, “Seni yanlış tanımışız kusura bakma” diyerek sırtına vurup uğurluyordu. Kızılkaya’nın, “Kavgaya değil, seçime geldim. Diğer partiler düşmanım değil, rakibim. Seçildiğimde Tarsus’un milletvekili olacağıma söz veriyorum” cümleleriyse seçmende olumlu etki yaratmış. AK Parti Mersin İl Başkanı İsmail Taşpınar da Kızılkaya’nın aday gösterilmesinden mutlu. “Her milletvekili bir ilçe başkanına sırtını yaslamıştı. Çok şükür o bitti” diyen Taşpınar, “Giremediğimiz yerlere Kızılkaya ile giriyoruz” dedi.

AK PARTİ’NİN AVANTAJLARI

1- Kızılkaya’nın entelektüel kimliği, hakkında sürekli konuşuluyor olması AK Parti’nin hafızalarda canlı kalmasına neden olmuş.
2- AK Parti iktidarının süreceğine dönük kamuoyundaki beklenti ve kamu bürokrasisinin desteği taşrada etkili olmuş.
3- Listesinde Türkmen, Yörük, Kürt dengesini iyi ayarlamış.

AK PARTİ’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Dışarıdan listesine koyup seçtirdiği milletvekillerini ertesi dönem terk etmesi seçmeni etkilemiş.

2- Büyükşehir’le 8 ilçeyi MHP’nin kazanması, Çukurova Havaalanı ve Antalya yol bağlantısının gecikmesi.

3- HDP’nin bir zamanlar AK Parti’nin önemli ismi Dengir Mir Mehmet Fırat’ı birinci sıraya koyarak yarışa girmesi oy kaymasına yol açmış. Aday listesi belirlenirken en büyük ilçe Tarsus kökenli İbrahim Gül’ü beşinci sıraya bırakmış.

 

MHP, eski gücüne ulaşacağını söylüyor

BÜYÜKŞEHİR ile birçok ilin nüfusuna sahip 8 ilçe belediyesini kazanan MHP bu avantajını kullanmak istiyor ama büyükşehir yasasıyla genişleyen hizmet alanlarına yetişmekte de zorluk çekiyor. MHP İl Başkanı Sabahattin Kılıç geçmişteki hataların bir daha tekrar edilmeyeceğini belirterek “Milletvekili sayımızı 2’ye indirerek seçmen cezalandırmıştı. İyi bir listeyle çıktık ve eski gücümüze ulaşacağız” dedi.

MHP’NİN AVANTAJLARI

1- Büyükşehir’le birlikte 9 belediyenin olanaklarını kullanıyor.

2- Sahada görünürlüğü en yüksek parti. 7’nci sırada olan eski ANAP’lı Bakan Rüştü Kazım Yücelen’in oğlu Ali Yücelen örneğindeki gibi tüm adaylar birinci sıra adayı gibi çalışıyor. Mersin’e hâkim Avşar ve Türkmen oylarını topluyor.

3- HDP’nin yükselişi, MHP’yi de yükseltiyor.

MHP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- MHP’li Büyükşehir Belediyesi bir yılı aşkın süredir yatırımlarını hayata geçirememiş.

2- Genel Merkez’in seçim çalışmalarına geç başlaması nedeniyle seçmen yerini bulmuş. Buna başlangıçta yeterli bütçe bulamamak da eklenmiş.

3- Yıllardır solun kalesi olan bölgede seçmen yerel yönetimde oy vermiş, ancak devamını getireceği konusunda da kefil olmamış.

 

CHP’Lİ FİKRİ SAĞLAR DİNAMİZM GETİRMİŞ

YILLARIN siyasetçisi Fikri Sağlar’ın önseçimle tekrar aday olması CHP’ye kentte dinamizm getirmiş. Hantal, önyargılarıyla hareket eden teşkilatın olumsuzluklarını gidermek de Sağlar ile tekrar listeye girmeyi başaran Aytuğ Atıcı ve yeni gelenlere kalmış. Bir zamanlar neredeyse tamamını elinde tuttuğu il ve ilçe belediyelerini MHP’ye kaptıran CHP’nin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, hem ulusal hem de yerel iktidarla mücadele ettiklerini söyledi. CHP’li eski Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan hakkında usulsüzlük nedeniyle dava açılıp aranıyor olması, bazı belediye çalışanlarının tutuklanması da başka bir olumsuzluk olarak yansımış.

CHP’NİN AVANTAJLARI

1- CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Mersin’de ilçeleri ziyaret etmesi seçmeni etkilemiş. Vaatleri ve önseçimden iyi bir liste çıkararak Fikri Sağlar’ı yeniden siyasete döndürmesi katkı vermiş.

2- CHP’nin işsizlik, emekliye 2 maaş ikramiye ve Suriyelilere dönük söylemleri ilde tutmuş. AK Parti ile HDP ve MHP arasında yoğun yaşanan Kürt sorunu tartışmasının dışında kalmak isteyen seçmen CHP’ye yönelmiş.

3- Büyükşehir belediyesinin işten çıkardığı 2 bin kişiye CHP’li alt belediyeler sahip çıkmış.

CHP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- İktidarın baskın politikası karşısında yeni söylem geliştiremiyor. Klasik, eski sol söylemlerde kalmış, önyargı yüklü politik yaklaşım da prim yapmıyor.

2- Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Özcan hakkındaki usulsüzlük davası, tutuklanma kararı ve kaçak olması.

3- Yıllardır il ile ilçe teşkilatı arasında milletvekili odaklı çekişmenin getirdiği algı kırılmasının da katkısıyla, CHP’nin söylemlerine inanmakta zorlanılıyor. Verilen sözlerin yerine getirilmeyeceği, her milletvekilinin yine ilçesine çalışacağı kaygısı dile getiriliyor.

 

HDP YÜKSELİŞTE 2 VEKİL İSTİYOR

MERSİN’de en hızlı yükselen parti konumundaysa HDP var. Dengir Mir Mehmet Fırat, HDP’ye kazandıran isim olmuş. HDP, Fatma Kurtalan dahil birçok önemli ismini Mersin’e göndermiş. HDP İl Eşbaşkanı Selman Günbat, 2 milletvekili beklediklerini belirtti. Fırat ise “Erdoğan’ın kutuplaştırması bize yarıyor. Kürt aidiyeti arttı. Burada şıh, seyda etkisi de geçerli. Arap seçmen de bize yöneldi” diyor.

HDP’NİN AVANTAJLARI

1- Bölgede yükselen etnik aidiyet pik yapmış. Kürt kimliği, kentli kimliğinin önüne geçmiş. Akdeniz İlçe Belediyesi’ni kazanması HDP’ye katkı sağlamış.

2- MHP’nin belediyeleri alması sol ve Kürt seçmeni HDP’ye yöneltmiş. Barajı aşması için CHP’li sol seçmenden de oy kayması başlamış.

3- Dengir Mir Mehmet Fırat’ın politik taktikleri katkı sağlamış.

HDP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Provokasyonlar ve çatışmacı görüntü seçmeni ürkütüyor. HDP önlemeye çalışsa da sıkıntıya giriyor.

2- Şehirli kimliği her dönem önde olan yerli Mersinliler, kentteki ticareti ele geçirmiş HDP’lilerden gereksiz bir şekilde kaygı duyuyor.

3- Toplantılarının polis tarafından sürekli kameraya alınıyor olması katılımı engelliyor.

 

YAZI DİZİSİ 7

İNCE MEMED’İN, HÜRÜ ANA’NIN, YILMAZ GÜNEY’İN MEMLEKETİNDE SEÇMEN AÇIK KONUŞUYOR

‘Adana mavrası mı?’ ‘Kozan fiskosu mu?’ sandığı etkiler

İNCE Memed’de Hürü Ana, Adanalı kimliğini, “Demir olsam çürürdüm, toprak oldum dayandım” diye tanımlar. “İnsanın cüssesi kadar değil, yüreği kadar yer tuttuğu” ildir Adana... Renkli filmlerde kabadayı, küfürbaz olarak gösteriliyor olsa da antik eser gibi varlığını koruyan siyah beyaz filmlerin, bonkör, babacan, dost ve vicdanlı karakteridir. Çünkü Yılmaz Güney, Yaşar Kemal, Orhan Kemal’in hemşerisidir. Dobradır, merttir, ne söyleyecekse ardından değil, yüzüne söyler; “Alavere, dalavere ile Kozan fiskosu ve mavra yapandan da hoşlanmaz...” Bu nedenlerle Adana’da nabız tutmam zor olmadı.

Atatürk Parkı’nda kendisi gibi emekli arkadaşları Ahmet Işıksoy ve Mehmet Çiftçi ile sohbet ederken karşılaştığım Mehmet Abdullah Öztürk, “Emeklinin durumunu gör” diye pantolonunun bollaşan belini kemerini çözüp sergiledi.

‘EKMEĞİMİ ALMASIN MAAŞINI VEREYİM’

Arkadaşım Neşet Karadağ ile kentteki en büyük yakınmaya neden olan Suriyelilerin yoğun yaşadığı bir bölgeye gittiğimizde de karşılaştığımız tablo ilginçti. At arabasıyla okul servisi yapan Sadık Karaca, “Hepsi Suriyelilere bakıyor, bize bakan yok” diye yakınırken, Mehmet Kuş ve Mustafa Onur da ona katıldı. Mehmet Kuş’un şu sözleri Adana’daki durumu anlatmaya yeterdi:

“Günlüğü 50 liraya çalışıyordum, Suriyeliler geldi 20 liraya işimi elimden aldı, mahalleme gelip çadır kurdu, yerleşti, ev kiralarını artırdı, gece güvenlik sorunu yarattı, hırsızlık arttı. Diyorum ki, onları kampa koyun, her gün 20 lirasını ben vereyim, hiç değilse 50 liralık kazancın 30’u bana kalır. Sigortam yapılır, mahallem de güvende olur... Bu kez iktidara oy vermeyeceğim...”

Buna karşın soğan tarlası sahibi Yusuf Çelik de yanında çalışan işçiler Mehmet İslamoğlu, Mehmet Boncuk ve Ali Gül oylarını AK Parti’ye vereceğini söyledi.

İşsizlik ve Suriyeli sıkıntısı Osmaniye ve Hatay için de söz konusuydu. Bahçeli’nin memleketi Osmaniye’de MHP oylarını artırırken, Hatay’da bir fazla çıkarmak için uğraşıyor. Reyhanlı’daki oyları yanına çekmesi halinde de ikinciyi garantileyeceği iddiası herkesin dilinde. AK Parti Hatay’da bir eksilmeden mevcudu koruma çabasını sürdürürken, HDP’nin varlığı görülmüyordu. Osmaniye’de şansı olmayan CHP, Hatay’da da listeye konulmayınca bağımsız aday olan Refik Eryılmaz’ın ne kadar oy böleceğinin hesabını yapıyordu. Samandağ’da yılların ipek ustası Şefik Arat da CHP’nin ilçelerinden çıkmış milletvekilini tekrar aday göstermesine tepkiliydi. Ancak, son tahlilde Eryılmaz’ın bağımsız çıkması için yeterli oyu alamaması halinde CHP’yi de bir eksiltmekten çekinen sol seçmen kararını son haftaya bırakmıştı.

‘SABUNLARIM MUHAYYERDİR’

İskenderun’da güzel kokulu defne sabunlarını satan Hacı Yasin Demir “Sabunlarım muhayyerdir, Suriyelilerin yaptığına benzemez. Bir şampuanla uğraşıyordum bir de Suriyeliler çıktı, sabunu 15 liradan 13 liraya indirdi” diye yakınıyordu. Uzun yıllar Suriye’de çalışmış künefe ustası Ragıp Begfilavioğlu, “Hem kapı kapandı ihracat bitti, ucuz gıda gelişi kesildi; yetmedi 2 milyon insan geldi” hayıflanmasındaydı. Mersin gibi Adana, Hatay, Osmaniye bandında da partileri en çok korkutan çok açık sözlü insanlar olmasına karşın seçmenin sessizliğiydi.

Nitekim, ocakbaşı ustası Tekin Bayram’ın şu cümlesi durumu özetledi: “Bizimkiler kebapçıda siyaset konuşmaz, rakıyla duble Adana yer... Oturun size de saplayayım bir duble Adana... Bıldırcını da denemeden kalkma...”

 

AK PARTİ’NİN EGALE KAYGISI

ADANA’da yerel yönetimi alamayan AK Parti bu seçimde de birinci parti çıkmak için uğraşsa da sahadaki durumu geçen seferki gücünü göstermiyor. İl Başkanı Fikret Yeni, bunu halkın seçim yorgunu olmasına bağladı, sandıkta eski rakamı egale edecekleri iddiasında.

AK PARTİ’NİN AVANTAJLARI

1- İktidarda olmanın avantajıyla istikrara oynuyor. Kentteki açığını kırsalda koruduğu varlığıyla kapatıyor.

2- Çözüm sürecinin getirdiği huzur ortamını ve yatırım gücünü kullanıyor.

3- Muhalefetteki yerel yöneticilerin hizmet odaklı hataları AK Parti’ye yarıyor.

AK PARTİ’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Büyükşehir’in MHP’de, Seyhan, Ceyhan ve Karataş gibi büyük ilçelerin CHP’de olması halkın iş odaklı beklentilerini bu partilere yöneltiyor. Beyteks çalışanlarının işsizliği AK Parti açısından sıkıntı yaratıyor.

2- İşsizlik ve Suriyelilere ilişkin politikası AK Parti’yi olumsuz etkiliyor.

 

CHP GİDENLERİ TOPLUYOR

ADANA’da CHP, yerel seçimde Büyükşehir’i MHP’ye kaptırmış, ancak büyük ilçe belediyelerini elinde tutmayı başarmış. CHP İl Başkanı Burhanettin Bulut, “MHP’ye giden oyları toplamaya çalışıyoruz” derken, HDP’ye kayacak oyların da yüksek olmayacağını belirtti.

CHP’NİN AVANTAJLARI

1- Emekliye ikramiye, aile sigortası benzeri vaatlerine, iki büyük ilçe belediyesindeki hizmetleri eklenince ‘İşsizliği CHP çözer’ algısı artmış.

2- En büyük sorun olan Suriyelilere yönelik tepki CHP’ye ilgiyi yükseltiyor.

3- Teşkilat alandaki çalışmayla merkez sağ seçmeni yanına çekmeyi başarmış.

CHP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Değişimi hızlı yapamamış, yapı klasik siyaset üreten pozisyonu aşmamış. Bulut’un İl Başkanı olmasıyla bir parça kırılmış ancak alt kadro genç olmadığı için yol alamamış.

2- Taban yerine tavan politikasının cezasını yerel seçimde ağır ödemiş, elindeki Büyükşehir’i MHP’ye kaptırmış.

 

MHP’NİN BİR FAZLA HESABI

ALANDA en dinamik çalışan parti MHP. Teşkilatın cevvalliği, milletvekillerinin alan hâkimiyeti, elinde bulunan Büyükşehir Belediyesi odaklı olumsuzlukları perdeliyor. Davutoğlu’nun Adana mitinginde dile getirdiği, “Bahçeli Adana mavrası diyerek sizi eleştirdi” yaklaşımına MHP İl Başkanı Yusuf Baş, “Genel Başkanım onların vaatleri için bunu söyledi” dedi. Milletvekili sayısını artıracaklarını söyledi.

MHP’NİN AVANTAJLARI

1- HDP’deki yükseliş MHP’ye yarıyor. Büyükşehir’in elinde olması götürdüğü kadar getiriyor.

2- Suriyeliler ve işsizlik, CHP ve HDP’ye gitmeyecek seçmeni MHP’ye yöneltiyor.

3- Teşkilatı milletvekilleri ile uyumlu ve coşkulu çalışıyor.

MHP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Büyükşehir Belediyesi elinde olmasına karşın, yeni bir vizyon koyamamış olması ve çok fazla işçi çıkarması olumsuz.

2- Genel Merkez’in kampanyaya geç başlaması seçmen algısını çevirmekte zorlanmasına yol açıyor. MHP gelirse çözüm süreci sıkıntıya girer propagandası etkiliyor.

 

HDP’NİN ÜÇ BEKLENTİSİ

GENEL Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş’ı birinci sıradan aday gösteren HDP, 3 vekil çıkarma peşinde. Kadrosuna RP’lileri de çekmiş, eski milletvekili Hüseyin Yıldız’ı İl Eşbaşkanlığı’na getiren HDP, kentin güneyindeki Kürt oylarla beraber, Arap Alevi ve kent soylu oylarını da yanına çekmek için çabalıyor. Eş İl Başkanı Yıldız, ‘Üçü garantiledik” inancında.

HDP’NİN AVANTAJLARI

1- Etnik kimlik bölgede olduğu gibi bu kentte de oy getiriyor.

2- İktidara dönük tepki, oyları HDP’ye yöneltiyor.

3- Çözüm süreci ve MHP etkisi bu kentte de HDP’ye artı yazıyor.

HDP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- HDP’ye olan algı ve güven tam tesis edilemediği için seçmen şüpheyle yaklaşıyor. Kentin yoksul bölgelerinde çocuk denecek yaştakilerin lastik yakıp yol kesmesi tepki çekiyor.

2- AK Parti ile koalisyon yapacağı algısı olumsuz etkiliyor.

 

YAZI DİZİSİ 8

Orta Anadolu’da tezene, pastırma kayısı sandık için aynı sesi veriyor

Habertürk Kırşehir, Nevşehir, Kayseri, Sivas ve Malatya’da seçmenin nabzını tuttu. İç ve Orta Anadolu’da, AK Parti’nin mevcut milletvekili sayısını korumak için yaptığı çalışmanın yanı sıra MHP’nin yükseldiği bir tablo söz konusu. CHP, birçok kentte artı 1 vekil arayışında. HDP’yse en yüksek oyu alma gayretinde

ANADOLU’da bir yere uğradığında ısmarlanan çay, kahvenin yerine bu bölgede yemek söyleniyor. Kapıdan selam verdiğinizde karşılığı “Otur hele, bir yemek söyleyeyim hemen gelir” oluyor. Aşağısını söylemek misafiri önemsememek gibi algılanıyor. Sonra da samimi bir sohbet başlıyor. Ötekini kırmayacak, küstürmeyecek tonda eleştiriyor; ‘Yarın yüz yüze bakabiliriz’ duyarlılığıyla yaklaşıyor. İlginçtir, insanı gibi şehirleri de birbirine saygılı.

Örneğin biri turizmi, diğeri kayısıyı, bir diğeri pastırma sucuğu almış; birinin yaptığı işi öteki üstlenmekten kaçınmış. Sandık Yollarında dizisi için arkadaşım Arif Günyol ile Ankara’dan kontağı çevirdiğimizde bu kadar uzun yolun kısa sürede tamamlanabileceğini kestirememiştim. Hemen her şehirde Habertürk Gazetesi muhabiri arkadaşlarımın desteğini alarak nabzı tuttuk...

İKİ VEKİL ÇIKARAN KIRŞEHİR AK PARTİ İLE MHP ARASINDA

Bütününe bakarak şunu söyleyebilirim ki İç ve Orta Anadolu seçmeni de diğerleri gibi suskun. Daha önemlisi sözlerinin kayda girmesinden ürküyor, genelde adının yazılmaması kaydıyla konuşuyor. Sözünü alınca da bildiği her şeyi döküyor. Bu havada İç ve Orta Anadolu’nun siyasi nabzının şehirlere göre atışı şöyle:

Kırşehir’in Bağbaşı semtinde ebedi ikamet eden Muharrem Ertaş, Hacı Taşan ile babasının ayağının dibinde yatan Neşet Ertaş’ı ziyaretle başladık bu bölümün sandık turuna... Teberlerin (enstrüman çalıp söyleyen zanaatkârlar) mahallesinde gençlerle muhabbet ettik. Sürekli göç vermiş ahiliğin merkezi geçmişte olduğu gibi bu seçimde de iki milletvekili çıkaracak.

AK Parti geçen seçim tulum çıkarmıştı; şehirde sohbet ettiğim hemşerilerim “Bu seçim ikisini birden birinin alması zor” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk kez kendini gösteren Kürt nüfus bu seçime kadar aday çıkarmadığı için AK Parti’den yana tercihini kullanmıştı. Bu kez ‘işin içine barajı aşmak girdiği için’ HDP’ye oy verme kararı almışlar.

Buna bir de AK Parti’nin iki büyük ilçeden Kaman’dan aday göstermemesi, Mucur’u da yerel seçimde MHP’ye kaptırması eklenince oylar farklılaşmış. Diğer bölgelerdeki bileşik kap hareketi burada da ortaya çıkmış, MHP de yükselmiş, hatta iddia ederler ki birinci parti haline gelmiş.

CHP için kimse umutlu konuşmuyor, çünkü geçmişte CHP’ye oy vermiş seçmen bu kez barajı aşması için HDP’ye yönelmiş, bu durum oylarını daha da aşağı indirmiş. Şehirde ağırlıklı tahmin, MHP ve AK Parti’nin iki milletvekillini paylaşacakları yönünde.

NEVŞEHİR’DE 3 PARTİ, 3 VEKİLLİĞİ PAYLAŞABİLİR

KOMŞU şehir için de durum farklı değil. Geçen seçim AK Parti’nin 3 vekille tulum yaptığı Nevşehir, bu seçim 1 milletvekilini başka partiye verecek gibi. Ağırlıklı görüşse AK Parti’nin 2, MHP’nin 1 alacağı yönünde. Hatta, bir suikasta kurban giden, sevilen İl Başkanı Fevzi Tekinel’in oğlunu birinci sıra adayı yapan CHP’nin son hafta bastırması halinde 3 parti arasında milletvekillerini eşit dağıtması da muhtemel. Buna neden de tüccarından üreticisine kadar herkesi etkileyen turist... İki gazetecisi IŞİD tarafından öldürülen Japonların azalması ve politikacıların tutumu nedeniyle Kapadokya’da herkes turist duasına çıkmış. Kayakapı’da eşikte oturup arkadaşları ile sohbet ederken karşılaştığım Fatma Pancar’ın da bakkalda çıraklık yapan Ayşe Ertunç’un da alçı kalıp döken Sezer Tüle’nin de beklentisi turistin gelmesi.

Turizm işletmelerinin oluşturduğu birliğin başkanı ve yılların işletmecisi Yakup Dinler’e göre sorun yok. Dinler, kısa süre içinde turist sayısının beklentiyi karşılayacağı inancında. Nevşehir’de AK Partililer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın il mitingi sonrası toparladıkları inancında, ama bunun geçmişteki gibi üç milletvekilini almaya yetmediğini söylüyor.

MALATYA’DA CHP, MHP VE HDP BİR VEKİLLİĞİ KOVALIYOR

Doğudan bakınca batıda, batıdan bakınca doğuda görülen kayısının anavatanı da komşu kentlerden farklı değil. Geçen yıl kayısıyı vuran don, bu yıl da % 30 zarar vermiş. Depolardaki kayısı Malatyalıyı bu yıl da idare etmiş. Hatta depoda ürünü olanlar kilosu 20 liraya kadar çıkan kayısının 30 liraya yükseleceği umuduyla piyasaya fazla mal sürmemiş. İran kayısısının piyasaya girmesiyle umutları tükenmiş, 20 liraya satılan ürün de 12-15 liraya düşmüş.

Bir de Nevşehir’in turisti, Kayseri’nin pastırma, sucuğu gibi şehrin her şeyini etkileyen kayısıyı don vurunca Malatya’daki işsiz oranı da anında yükselmiş. Sadece kendisini değil, çalışmak için gelen çevre illeri de etkilemiş. Oluşturulan 10 bin kişilik kampın yanında sokaktaki Suriyeliler de buna eklenince suç oranı artmış.

“Burada spordan siyasete geçilir” denilen ve bir kez oy verdiğini en son terk eden, iki etkin bağımsız adayla birlikte partilerin de en iyi isimlerini sahaya sürdüğü Malatya’da kıyasıya bir yarış sürüyor. AK Parti’nin geçen seçimde olduğu gibi 6 milletvekilinden 5’ini alacağına ihtimal verilmiyor, bir milletvekilinin kime gideceğinin hesabı yapılıyor. Şehrin güneyinde HDP, kuzeyinde ise MHP bastırıyor; AK Parti mevcudu korumak CHP ise 2 çıkarmak için uğraşıyor.

SİVAS’TA AK PARTİ İLE İTTİFAK YARIŞINDAN MHP SIYRILABİLİR

GEÇEN dönem AK Parti’nin 4, CHP’nin 1 vekil çıkardığı ilde bu seçim Orta Anadolu’da oyları yükselen MHP’nin de pay alacağı beklentisi yüksek.

Buna neden Sivas’ta eskiden beri önemli seçmen ağırlığı bulunan BBP’nin SP ile yaptığı ittifak. Eğer ittifak geçmişte AK Parti adaylarına gösterdiği teveccühü bu kez oy oranını yükseltmek için kendisine çekerse aradan MHP çıkabilir.

CHP ise şehirde her kesim tarafından sevilen bir ismi Ali Akyıldız’ı aday göstermiş, o da partiye yeni bir dinamizm getirmiş. Ancak CHP’nin yine bir milletvekiliyle yetineceği kanaati yüksek. Gazeteci arkadaşım İrfan Özşeker ile Buruciye Medresesi içinde dolaşırken, üzerinde “Sivas Hatırası” yazan meşhur kalem ve ağızlıkların yapımcısı Ahat Taşkan’ın atölyesine uğradık. Özel İdare’nin, atölyesini Buruciye’den çıkarma kararı aldığı Taşkan, işlerin eskisi gibi gitmediğini söyledi. Buna karşın kendisinin de oy vereceğini söylediği AK Parti’nin eski gücünü koruyacağını vurguladı.

Benzer bir yakınmayı marangoz Seyfettin Keren de gösterdi, “İşsizim ama AK Parti’den daha iyisi yok, ona benzeyen biri daha olsa gider ona verirdim” dedi. Sivas’ta ağırlıklı görüş, MHP ve CHP’nin birer, AK Parti’ninse 3 milletvekili çıkaracağı yönünde. Ancak eskisi gibi 4 AK Parti, 1 CHP olacağını söyleyenlerin sayısı da az değil.

KAYSERİ’DE CHP VE MHP 2’Yİ İSTİYOR

BU seçimin sonucunda kent meydanında sucuk, pastırmayı kimin dağıtacağını kimse kestiremiyor. Dokuz milletvekili çıkaran şehirde herkes siyaseti de ticaret gibi yapıyor. Geçen seçim AK Parti’ye 7, CHP ve MHP’ye 1’er vekil veren ilde, sandıktan nasıl bir sonuç çıkacağı sorulduğunda, ticaretteki “Alacağım mı, satacağım mı?” sözü, “Adımla yazacağın mı, yazmayacağın mı?” diye şekilleniyor.

Yörenin ağzıyla ‘içşear’ (İç şehir) dedikleri Kapalı Çarşı’da abiye satan Sedat Toktay tercihini söylemek yerine bir benzetmede bulundu: “Ticarette de siyasette de kuş parlağa konar. Tükenmiş bitmişe kimse varmaz.” Bunu söyledikten sonra HDP’nin barajı aşıp aşmayacağını da sordu, nedenini de “Hesap yapmak için” diye açıkladı.

MERAK EDİLEN, KENTE GÖÇ EDENLER KİME OY VERECEK?

Çanta ve ayakkabıcı esnafından Hüseyin Topal ise hemşerisi 11. Cumhurbaşkanı Gül’e karşı gösterilen tavrı eleştirdi. “Gül attan inip eşeğe binmez” dedi; bu arada da satışta kârın gittikçe düştüğünü belirtti. Pastırmacı Adem Karaca ise bir yandan ‘kuş gömü’ diye adlandırılan pastırmanın en iyi tarafından doğrarken, diğer yandan da ticarette sıkıntılı bir sürecin başladığını anlattı: “Eskiden Kayserili söz verdi mi olay biterdi” dedi, bugünse çok sayıda senet ve çekin protesto edildiğini paylaştı. AK Parti’nin 7 çıkarmasının zor göründüğünü de sözlerine ekledi.

Birinci sıradan aday gösterilen eski Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin hizmetlerinin, AK Parti’deki erimenin önüne geçtiği de şehirdeki yaygın görüş. Pastırma, sucuk satan Mehmet Aldaş da benzer yaklaşımda bulundu, MHP’nin birinci sıra adayı milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun çok etkin çalıştığını vurguladı. “AK Parti bir eksilir 6 olur, MHP 2, CHP bir alabilir veya aynı sayı devam eder” dedi.

Yün satıcısı Hasan Demir ise siyasete bakışını şöyle ortaya koydu: “Fantezi hanımlar çırpması, yıkaması kolay diye elyafa döndü yünü bitirdi, siyaset için de var sen buradan pay biç...” Kayseri’yi birlikte dolaştığım meslektaşım Necmettin Çuhadaroğlu da Ağrı, Tunceli ve Sivas’tan çok göç aldığına dikkat çekti, bu bölgelerden gelen nüfusun 150 bine ulaştığını belirtti.

Geçen seçim CHP’den Şevki Kulkuloğlu 89 bin oy alarak çıkmıştı. Kente gelenler aynı partiye oy verebilir mi; bu da şehirde en çok tartışılan soru.

Sonuç olarak şu söylenebilir ki MHP ve CHP geçen seçimdeki gibi birer milletvekilini garantilemiş. Tartışılansa AK Parti’nin 7 milletvekilinden ne oranda fire vereceği ve ondan kaçanları MHP’nin toplayıp toplayamayacağı.

 

YAZI DİZİSİ 9

Malatya’da seçmen oy verdiği partiyle sonuna kadar gidiyor

Malatya’da seçmenin genel eğilimi daha önce oy verdiği parti yönünde. AK Parti adına Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli bir faktör olarak kentte kendini gösteriyor. CHP, 2’nci vekil için mücadele ediyor. MHP de 1999’daki 2 vekil başarısını arıyor. HDP’yse AK Parti ve CHP’den alabileceği oylarla 1 vekil istiyor

“BİR kere oy verdiğimizi diğer iller gibi ertesi seçimde bırakmayız, son terk eden oluruz...” Bu söz Malatya’ya gidince aradığım eski ANAP Milletvekili Talat Zengin’e ait. Malatya’yı ilçelerine kadar dolaşınca gördüm ki Zengin, hemşerileriyle ilgili sözünde haklı. Ancak bir başka gerçek var ki, yerlisi bu davranışı gösterse de göç alan ve kozmopolit yapının hâkim olduğu şehirde herkesin aynı davranışta bulunduğunu söylemek güç. Bu nedenle AK Parti’nin geçen dönemdeki gibi 6 milletvekilinden 5’ini alması zor gözüküyor.

Ağırlıklı iki nedeni teşkilatın seçim sürecinin ilk günlerindeki dağınıklığı ve AK Parti’ye oy veren seçmene üç yeni ortak gelmesi. Ortaklardan biri dini cemaat bağlantısı da olan bağımsız aday Münir Doğan Ölmeztoprak ve sağ cenahtan oy toplayan Dr. Ali Yalçın. Bir de geçmişte aday çıkarmadığı için toplumsal tabanının AK Parti’yi tercih ettiği HDP. Üzerine bu dönem etkin çalışan CHP ve MHPde eklendiğinde AK Parti’ye mevcudu korumak için didinmek kalıyor.

DR. ÖZHAN İLE AK PARTİ’YE İLGİ ARTMIŞ

Ancak Başbakan Davutoğlu’nun danışmanı, eski SETA Başkanı, ikinci sıra adayı Dr. Taha Özhan’ın yoğun çabası bu kayışı bir nebze durdurmuş.

Özhan’ın seçimden sonra bakan olacağına dönük beklenti de kendisine olan ilgiyi artırmış. Dr. Özhan sahada da en çok görülen isim. Seçim çalışması yaparken Vilayet Meydanı’nda bir seçmen “İnönü, Özal’ın memleketinde Emiroğlu’ndan bu yana bakanımız yok, İnşallah sen olursun” beklentisini dile getiriyordu. Özhan ise gelen eleştirileri yanıtlıyordu. Dr. Özhan sohbetimizde geçmişe göre durumlarının çok daha iyi olduğunu söyledi, son anketlerde yükselme eğilimine girdiklerini belirtti.

CHP’Lİ AĞBABA SEÇMENİ ETKİLİYOR

AK Parti gibi bir böleni olan CHP de oldukça etkin bir propaganda yapıyor. Önseçimle birinci sıraya koyduğu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da ardından gelen Hulusi Porgalı da kentin en etkin iki ismi ve her yerde çalışma yürütüyor. Porgalı’nın eski Malatyaspor Başkan Yardımcısı olması seçmene cazip geliyor. Özellikle Veli Ağbaba’nın afişlerdeki “Cesur Yürek” kimliği öne çıkıyor, sosyal medya ve seçim çalışmasında dile getirdiği sözleri seçmeni etkiliyor. Ancak CHP’nin en büyük sorunu da HDP’nin toplumsal tabanından çektiği oy. CHP’nin kalesi olarak gösterilen Arguvan’da da bu geçerli.

Meydandaki kahvehanede sohbet ettiğimiz Mehmet Ali Toplu ve Kazım Genç, HDP’nin yoğun çabasından söz etti, Kürt kökenli seçmeni etkilediğini söyledi.

Arguvan’da konuştuğum gençlerden bazıları CHP’li olmakla birlikte Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’a olan hayranlıklarını ve Meclis’e girmesinin gerekli olduğunu belirterek HDP’ye oy vereceğini ifade etti. Arguvan’dan ayrılıp Arapgir, Keban üzerinden döndüğümüz yol güzergâhındaysa görüşler farklıydı.

KAYISI, 6 İLE EKMEK KAPISI OLUYOR

Malatya, ayrıca 1970’lerden kalma güneybatısı ile kuzeydoğusundaki bölünmüşlüğü sürdürüyor; biri sol, diğeri sağ içindeki çekişmeyi yaşıyor. Ama Malatyalıların büyük bölümü sandıktan çok kayısının veriminin ne olacağıyla uğraşıyor. Kayısı üreticisi Faruk Titiz dükkânında, “Geçmişte 10 kilogram alan şimdi 1 kilogram alıyor” diye yakındı. En büyük sorunlarının kayısıya bağlı işsizlik ve kamptaki sayısı 10 bini geçen Suriyeliler olduğunu söyledi. Dikkat çekense kayısı işinde çalışmak için Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Şırnak’tan gelen insanları da etkilemesi.

Sayılarının 110’ken 7’ye indiğini anlatan kalaycı Hasan Yıldırım ile Abdullah Babacan’ın sıkıntısı da kayısı olmayınca kalaylayacak kap kacağın da gelmemesi. Malatya’da, gece Beydağı ve ova seyredilirken günün siyaseti otellerin teraslarında şekilleniyor. Bütün partilerin bir fazla çıkarmak için didindiği Malatya’da siyasi parti temsilcilerinin görüşleri ve durum şöyle...

 

AK PARTİ’DE ERDOĞAN FAKTÖRÜ

MALATYA seçmeni bir tuttuğunu kolay bırakmıyor, seçmen partiden çok lidere oynuyor. AK Parti İl Başkanı Hakan Kahtalı, seçmenin seçim yorgunu olduğunu belirtti ve son 1 haftada daha iyi duruma geldiklerini söyledi.

AK PARTİ’NİN AVANTAJLARI

1- Sağ kökenli seçmen ağırlığı olan ilde geçmiş seçimlerde yüzde 70’lere çıkan oy oranının rahatlığı yaşanıyor. Seçmen lidere bakıyor, mitinglerde kafası karışıyor olsa da Erdoğan’a hayranlık duyuyor.

2- Malatya’ya hastane ve yıllardır devam ediyor olsa da yol yapımı konusunda destek sürüyor. Taha Özhan’ın bakan olacağı beklentisi seçmeni çekiyor.

3- Sakin yaşama alışmış Malatyalı koalisyondan çekiniyor, bu da AK Parti’ye yöneltiyor.

AK PARTİ’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Karşısında kendisinden oy alan etkin 2 bağımsız adaya ilave bir zamanlar AK Parti’ye oy vermiş toplumsal tabanını HDP ve MHP’nin eve döndürme çabası etkili oluyor.

2- Aday sıralamada bazı yanlışlar yapılmış, bu da küskünlüklere yol açmış. Yatırımlar konusunda da bazı yanlışlar olmuş. Geçen yıl don vuran kayısı üzerindeki politikası da seçmenin tepkisine yol açmış.

3- Suriyeliler burada da etkili olmuş, halk tepki koymaya başlamış.

 

CHP 2’NCİ VEKİLİ İSTİYOR

CHP İl Başkanı Enver Kiraz, uzun süredir 1 milletvekili çıkardıkları sandıktan bu kez 2 bekliyor. Kiraz, önseçim ve iyi adayla yola çıkmış olmanın keyfini sürüyor.

CHP’NİN AVANTAJLARI

1- Önseçimde etkin isimleri aday olarak çıkarması CHP’yi dinamik kılmış.

2- Seçim bildirgesi emeklileri etkilemiş.

3- Yıllardır CHP’ye oy veren seçmen önseçimle çok daha aktif hale gelmiş, kapı kapı dolaşıp çalışmaya başlamış. Diğer illerden de milletvekilleri gelip çalışır olmuş.

CHP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Yıllardır CHP’ye oy veren Kürt Alevi kesimden HDP oy alıyor.

2- Dindarlığın yüksek olduğu kentte CHP’ye dönük algı kırıklığı onarılamıyor.

3- Halkının tüccarlıkla geçindiği kentte seçmen CHP’nin iktidar olacağı umudunu görmüyor.

 

MHP 1999 YILINI ARIYOR

MHP İl Başkanı Mehmet Erdem, partisinin 2 milletvekili çıkarıp üstüne de belediye başkanlığını aldığı dönemi yeniden yakaladıkları inancında. Erdem, 1999 başarısını yakalayacaklarını söylüyor.

MHP’NİN AVANTAJLARI

1- HDP’deki yükseliş bileşik kaplar gibi burada da MHP’yi yükseltiyor.

2- AK Parti’ye kızan seçmen, başka gidecek yer olmadığı için MHP’ye yöneliyor.

3- Bağımsız adayların AK Parti, HDP’nin de hem AK Parti hem de CHP’den oy devşirmesi MHP’ye yarıyor. Genç kitle de MHP’nin adayına ilgi gösteriyor.

MHP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- Doğu ve Güneydoğu politikasını tam oturtamamış ve iyi anlatamamış olması etkili oluyor.

2- İktidarda uzun yıllar bulunmaması seçmen teveccühünün yönelişini engelliyor.

3- Aynı tabana hitap ettiği AK Parti’nin baskın politikası karşısında toplumsal tabanını geri çekemiyor.

 

HDP’NİN 1 VEKİL BEKLENTİSİ VAR

MALATYA’da kime sorsanız HDP’nin 1 milletvekili çıkarma ihtimalinden söz ediyor. Yakın zamana kadar bırakın pankartları, aday resimlerini, parti tabelası ve bayrağı asmakta zorlanan HDP büyük bir aşama kaydetmiş. İl Eşbaşkanı Hasan Şahin, geldikleri noktadan memnun, seçmenin de sandıkta oyunu vereceğini belirtip “1’i garantiledik” diyor.

HDP’NİN AVANTAJLARI

1- Kürt aidiyeti oluşmuş, sol seçmen baraj için oy verme kararı almış.

2- Kentteki gettolaşmış yapı HDP’ye oy taşıyan tulumbaya dönüşmüş.

3- AK Parti gibi birinci sırayı kadın adaya bırakması etkili olmuş.

HDP’NİN DEZAVANTAJLARI

1- PKK ile bağlantılı olduğu kanısı sağ seçmeni uzaklaştırıyor.

2- CHP’nin, “Hem oradan vekil çıkaramayacaksınız hem de biz 1 kaybedeceğiz” propagandası etkili oluyor, giden oyları getiriyor.

3- Seçmene ulaşmakta bazı alanlarda zayıf kalıyor.

 

YAZI DİZİSİ 10

Doğu Anadolu, seçimini blok olarak değil, kimliğe ve adaya göre yapıyor

HABERTÜRK Erzurum, Elazığ, Bingöl, Ağrı, Iğdır, Kars, Ardahan ve Erzincan’da seçmenin nabzını tuttu. Doğu Anadolu’nun birçok kentinde HDP ile MHP’nin oyunun yükseldiği görülüyor. Seçmen geçmiş dönemlere göre blok tercih yerine, kimlik ve aday sorgusu yapıyor. Genel tablo AK Parti ile HDP’nin birer milletvekilliği aldıktan sonra kalan vekillik için yarışacağı; MHP ile CHP’ninse üçüncü vekil için şanslı olduğu yönünde

MALATYA’dan yola koyulduğumda bu kadar keyifli bir güzergâhı kat edeceğimi hiç ummuyordum. Ne zaman ki Elazığ’a ulaştım iklim de dil de coğrafya da farklılaştı. Palu’yu görüp, Bingöl’e vardığımda coğrafyası, iklimi gibi siyasi tablosu da değişti. Diğer bölgelerde seçmen suskun kalmayı tercih ederken 3 milletvekili çıkaracak Bingöl’de herkes işi gücü bırakmış kimin seçileceğiyle ilgileniyor. Kombinasyon hesaplarını bile altüst ederek 90 alternatif yaratıyor. Sarp dağlar arasında girdiğim Karlıova’da otomobilin termometresi 5’i gösterse de siyaset oldukça sıcaktı. Yeşilin rüzgârla müthiş bir ahenk içinde dans ettiği ovadan geçip Çat’a ulaştığımda doğanın etkileyiciliği gözlerimi kamaştırdı.

DOĞU ANADOLU’DA MHP VE HDP BİRLİKTE YÜKSELİYOR

Siyasetin rengi Erzurum’a doğru farklılaştı, güneyden kuzey çıktıkça seçmen tercihi de söylemi de değişti. Ağrı, Doğubayazıt, Iğdır, Kars ve Ardahan’da ise tamamen farklılaştı, Erzincan’daysa Orta Anadolu havasına büründü. Kağızman’da sıcaklığın 30’u, Kars’ta 9’u bulduğu iklimde bir uçtan bir uca bütün olarak baktığımda Doğu Anadolu’da HDP ve MHP’nin birlikte yükselişini gördüm.

Özellikle bu dönem parti kimliğiyle seçime giren HDP’ye dönük Kürt seçmende büyük bir teveccüh oluşmuş; kimlik, aidiyet siyasal düşüncenin önüne geçmiş. Buna sol kesimden gelen ‘Barajı geçirelim’ desteği de eklenmiş. 32 yıldır milletvekili çıkaramayan CHP’nin de gündemde yer edindiği Erzurum’u daha detaylı anlatmak için yarına bıraktım; işte güneyinden kuzeyine Doğu Anadolu’da son durum.

KARS’TA HERKESİN BİR HESABI VAR

BELEDİYE seçimini MHP’nin kazandığı Kars’ta 3 milletvekilinin nasıl dağılacağı konusunda herkesin bir formülü var. Üzerinde tek uzlaşılansa HDP’nin bir milletvekilliğini kesin alacağı. Geçen seçimde de HDP bağımsız aday çıkarmış, AK Parti’nin % 42 oy aldığı ilde HDP %19.29’la ikinci parti olmuştu. 2011’de MHP %17, CHP ise %16 oy almıştı. Seçmenin söylediğine göre hem Kürt seçmenin HDP’ye yönelmesi hem de Genel Başkan Eş Yardımcısı Ayhan Bilgen’i aday göstermiş olması nedeniyle etkinliğini artırmış.

Üç milletvekili dağılımına ilişkin herkesin kendine göre HDP,bir modeli var. Ağırlıklı görüş geçen seçimde 2 çıkaran AK Parti’nin bire ineceği, CHP’ninse Terekeme kökenli adayını liste başı yaptığı için diğer bir milletvekilliğini garantilediği iddia ediliyor. Yarışsa ağırlıklı olarak CHP ile MHP arasında geçiyor. Ancak MHP’nin ikinci sıra adayı Muharrem Yıldız’ın yerini beğenmeyip son anda çekilmesi seçmende olumsuz etki yapmış. Buna rağmen cadde boyunca sohbet ettiğimiz Karslılar arasında MHP’nin şansının bulunduğu, CHP ile çekiştiğini kabul eden çok. Gravyer ve kaşar üreticisi Nurettin Bay ve oğlu Tarık Bay ise siyasete girmek istemedi, seçilen milletvekillerinin bir daha ili anımsamadığından yakındı.

BİNGÖL SİYASETE BOĞULMUŞ

ÜÇ milletvekili çıkaracak Bingöl, kent merkezindeki kahvelerde yapılan sohbete, caddede dolaşan seçim araçlarına, güçlü bağımsız adaylara bakıldığında sanılır ki 90 milletvekili çıkaracak. Bu dönem Hür Dava Partisi’nden Sait Şahin ile Mehmet Raşit Özmen bağımsız aday olmuş.

AK Parti’den aday adayı olan Celal Ayranç’ın listeye girememesi ve Ankara’da kaldığı otelde intihar etmesi AK Parti’ye tepki yaratmış. Kürsüye (alçak tabure) oturup, kent meydanında sohbet ettiğimiz Hamdullah ve Hikmet Hansu kardeşler ile Nasır Beki, Aydın Burkuk ve Ahmet Çelik yanımda yoğun bir tartışmaya tutuştu.

Hansu kardeşler Cumhurbaşkanı’nın kente gelmesi halinde AK Parti’nin silip süpüreceğini söyledi. Bu aşamada “AK Parti’nin birinci sıraya o kadar erkek varken, neden bir kadını koyduğunu anlamadıklarını” dile getirdiklerinde arkadaşları Yusuf Aydın’ın tepkisiyle karşılaştı: “O kadın ve eşi o kadar yatırım yaptı, hâlâ birinci sıra adayı niye kadın diyorsunuz. Bunlar böyle işte...” Genel kanı AK Parti ve HDP’nin birer milletvekilini garantilediği, üçüncü milletvekilininse iki parti arasında gidip geldiği yönünde.

DOĞUBAYAZIT TAYİN EDİCİ

SADECE bağlı olduğu Ağrı’yı değil, çevre illere de ürettiği politikayla ağırlığını koyan Doğubayazıt, bölge siyasetinin merkezi gibi. Ağrı Dağı’nın ihtişamı, İshakpaşa Sarayı’nın güzelliği, Ahmed-i Hani’nin manevi coşkusu, caşır (bir ot cinsi) çorbası ve Abdigör köftesinin lezzeti de birleşince farkı daha yüksek hissediliyor. Yakın zamana kadar il olan Doğubayazıt’ın, Ağrı Dağı’nın hemen eteğinde olması ve İran’a açılan sınır kapısı bulunması da turizm ve ticaret açısından artıları. Ancak merkeze kamunun gösterdiği ilgi ağırlığıyla eşdeğer değil. İshakpaşa’ya çıkan yol her yıl olduğu gibi sağlam yapılmadığı için bu yıl da çökmüş, sel alıp götürmüş. Ağrı Dağı ise zapturapt altına alındığı için turistik olmaktan uzaklaşmış. Üzerine Gümrük Bakanlığı’nın kimsenin anlam veremediği uygulamalar binmiş.

Sivil toplum örgütlerinde de yöneticilik yapan Nuri Taşdemir, “Batıda sınır ticaretinde yasal olan ne varsa burada yasa dışı” diye söze girdi. Bölgenin köklü ve saygın ailelerinden turizm işletmecisi Ercan Eryılmaz da İshakpaşa’ya giden yolu gösterip, bakanlığın bir an önce yapımını üstlenmesini istedi. Bir zamanların efsane pasajında dükkânı olan Güner Salman da devletin ilgisizliğinden yakındı. AB fonundan aldığı destekle altyapısını yenileyen ilçede bir diğer sorun da binası çok güzel olan hastanesinde doktor olmaması. Doğubayazıt’ta da nabız HDP’den yana atıyor.

AĞRI TERSİNE DÖNEBİLİR

YEREL seçimde yoğun çekişme yaşayan Ağrı’da AK Parti Abdullah Atalay’ı, CHP, DYP kökenli Cemil Erhan’ı, MHP Cemal Örü’yü, HDP ise Leyla Zana’yı liste başı yaparken, eski AK Partili Cemal Kaya da bağımsız aday olmuş. Yayla muzu olarak da bilinen ışgın satıcısı Murat Örnek bu yıl 3. Lig’e yükselen Ağrı Gençlerbirliği Başkanı Mahmut Yıldırım ve Kazım Taştan ile siyaseti konuştuk. Yıldırım’a göre 4 milletvekilini AK Parti ve HDP yarı yarıya paylaşır, Taştan’a göre de 3 HDP, 1 AK Parti alır; çünkü bağımsız aday Cemal Kaya yoğun çalışıyor. Eski Van Caddesi’nde takım elbise satan Yavuz Akyüz ise müşterilerine bir yandan Kürtçe “Set (100) milyon...” diye elbisenin fiyatını söylerken, “Piyasada nakit sıkıntısı var, çok bunalmış vaziyettedir” dedi. Geçen seçim HDP’nin bağımsız olarak 1, AK Parti’nin de 3 vekil çıkardığı Ağrı’da bu sefer HDP’nin 3 vekil alacağı öne sürülüyor.

ELAZIĞLI ‘HERKESE GAKGOŞ’ DEMEZ

“HERKESE Gakgoş denilmez” dediler, Mehmet Kerküklü’nün şiirinden bir parça okudular, Gakgoş’un anlamının, “Yiğit, mert kardeş” olduğunu da eklediler. Bir de “Elazığ hizmet edenini unutmaz” diye vurguladılar, Mehmet Ağar’ı andılar. Elazığ’da ciğer kebap ustası Halil Demir görüş belirtmezken, lokantanın işletmecisi Mustafa Yokuş, “Buraya gelenlerin dediği olsa Elazığ 4 değil, 14 milletvekili çıkarmalıydı” dedi.

Geçen dönem bir eksilip 4 milletvekili çıkaracak ilde AK Parti, teamülde önde çıkan ve sevilen Prof. Dr. Yasemin Açık’ı aday göstermeyince tepki oluşmuş. Genel kanaat MHP’nin geçen dönemde olduğu gibi yine bir milletvekilini alacağı yönünde. Karakoçan, Kovancılar gibi güney ilçelerde etkin olan HDP’nin de bir vekil çıkarma olasılığı yüksek. Kent merkezinde ağırlıklı görüş AK Parti’nin de kalan ikiyi alacağı yönünde. Palu’nun tanınmış Septioğlu Ailesi’nden Feyzi Septioğlu’nu aday gösteren CHP’ye ise şans tanınmıyor.

ERZİNCAN AYNEN DEVAM EDİYOR

CADDEDE dolaşırken eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile karşılaştığım ilde bu seçimde geçen dönem gibi AK Parti ve CHP arasında iki milletvekilliğinin pay edileceği görülüyor. CHP’nin en büyük avantajı kentte sevilen isim onkoloji uzmanı doktor Erdoğan Özyalçın...

AK Parti birinci sıra adayının tanınırlığına dönük eleştirilerse yüksek, buna karşın sonucun değişmeyeceği, iki milletvekilliğini AK Parti ve CHP’nin arasında pay edeceği beklentisi yüksek.

IĞDIR KİMİ AYVA GİBİ SARARTACAK?

İKI milletvekili çıkaracak Iğdır’da da kıran kırana bir yarış var. CHP, komşu kent Ağrı’daki gibi burada da merkez sağdan birini, milliyetçi kesimden gelmekle birlikte DSP’den seçilip daha sonra da ANAP’a geçen Adil Aşırım’ı aday göstermiş. Fırın işletmecisi Ferhat Taşer’e göre iki milletvekilinden birini HDP, diğerini de MHP alır. Cumhurbaşkanı’nın hafta başı özel olarak gelip konuşma yaptığı ilde sonrasında bir değişiklik olabileceğine ihtimal veren sayısı da oldukça az. Çünkü seçime bir hafta kala seçmen bu bölgede kesin kararını vermiş.

ARDAHAN’DA MUHALEFET YARIŞI

İKİ milletvekili çıkaran ilde AK Parti bir milletvekilliğini garantilemiş gözüküyor. İkinci milletvekilliği içinse CHP ve HDP çekişiyor, her ikisine de eşit şans tanınıyor. CHP’nin avantajı yine aday gösterilen milletvekili Ensar Öğüt’ün popülaritesinin yüksekliği. Ancak CHP’nin yerel yöneticilerinin ‘Fazla popüler olma çabası toplumsal tabanla bütünleşmiyor’ eleştirileri de dezavantajı.

 

YAZI DİZİSİ 11

Erzurum’da Dadaş kararını vermiş oltu tespihi ile şişi tek tek çekiyor

Dadaşlar diyarında seçime 5 gün kala seçmen kararını vermiş, yanından geçen propaganda araçlarını oltu tespihini tek tek çekerek seyrediyor. Şehirde ağırlıklı söylenen MHP’nin 2011 seçiminden daha yüksek oy alıp milletvekili sayısını 2’ye çıkaracağı, HDP’nin 1, AK Parti’nin ise 3 milletvekilini alacağı yönünde oluyor

ŞEHİRDEKİ hemen herkesin, söze başladığında yaptığı politik yorum ile sohbeti bitirirken partilere verdiği şans birbirini tutmuyor.

Bir de görüşünü yazılmak kaydıyla “resmi” olarak dile getirmesiyle, yazmamak üzere “şahsi” açıklaması arasında da büyük fark ortaya çıkıyor.

Örneğin, “AK Parti 6-0 yapar” diye başlıyor, daha cümlesini bitirmeden, muhteşem şivesi ile “MHP de bir daha alır ha; onu da unutmayasın...” diyor.

Bu noktada bittiğini sandığınız anda, “Yerel seçimde HDP güney ilçelerin 5’ini aldı, o da 1 vekil getirir; tabii barajı aşarsa” diye noktalıyor.

Sohbet bitip kalkmak üzereyken ise yakanıza yapışıp, gut hastası olacak ölçüde çağ kebap yediriyor.

Bırakmıyor, üstüne “Valla gardaş kadayıf dolması yemeden bırakmam biliiisin...” ısrasından vazgeçirmek de zor oluyor.

Her ışıkta bir Suriyelinin dilendiği, önünüze uzatılmış ellerden kaldırımda yürümenin gittikçe zorlaştığı Erzurum’da, en büyük sorun işsiz gençler.

Son dönem en çok iş yapan yerler ise onların takıldığı kafeler, kahvehaneler.

EN ÇOK TALEP EDİLEN YATIRIM ‘GONDOL LIFT’

İşsizliğin bu denli yükselmesine ve kent ekonomisine etki etmesine neden olan ise bir süre önce bir inşaat firmasının batması ve beraberinde irili ufaklı 50 kadar firmayı iflasa sürüklemesi...

Palandöken’de özelleştirme sonrası yaşanan sıkıntılar, buraya büyük yatırım yapmış otel işletmecilerinin de tepkisine yol açmış.

Uçaktan inildikten yarım saat sonra kayak yapılabilecek nitelikte olan kentte, kış olimpiyatları için yapılmış atlama kulesinin çökmesi de en çok eleştirilenlerden biri.

Kentten dağdaki kayak merkezlerine uzanan bir “gondol lift” vatandaşın en çok talep ettiği yatırım.

Kent ile bütünleşmiş oltu taşı ise son dönem daha az satmaya başlamış.

Hak ve Hakikat Partisi Genel Başkanı Dursun Gündeş’in takkesiyle ilginç bir propaganda yürüttüğü Erzurum’da, en çok konuşulan ise HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın seçime 3 gün kala yapacağı miting.

Cağ kebapçılar ve kadayıf dolması satan yerler de müşteri açısından sıkıntısız mekânlardan.

Bir işletmede günde 15 bin adet kadayıf dolması sarıldığına ve bunların hemen hepsinin de Erzurum dışına gönderildiğine tanıklık edilmiş.

“Erzurum Evleri” adı altında yapılan ve kentin etnografik birçok unsurunu içinde barındıran kültür restoranı da en çok ilgi çeken mekânlardan biri.

Patentli cağ kebabı, oltu taşı ve kadayıf dolması, kayak merkezleri, çamur banyoları, termal tesisleri ile en zengin kent olmasının yanı sıra Eskişehir kadar tanıtılamadıkları eleştirisi ise hemen herkesin dilinde.

MHP VE HDP’DE AYNI İSİM

Kentteki bir diğer ilginç durum MHP’nin birinci sıra adayı ile HDP’nin ikinci sıra adayının isminin de Kamil Aydın olması.

Seçmen iki ismi MHP adayının adının başındaki “Profesör” akademik unvanıyla ayırıyor.

Dadaşlar diyarında seçime 5 gün kala seçmen kararını vermiş; yanından geçen propaganda araçlarını oltu tespihini tek tek çekerek seyrediyor.

Şehirde ağırlıklı söylenen MHP’nin 2011 seçiminden daha yüksek oy alıp, milletvekili sayısını 2’ye çıkaracağı, HDP’nin 1, AK Parti’nin ise 3 milletvekilini alacağı yönünde.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok kalabalık geçen önceki günkü mitingi sonrası AK Parti’nin 4 milletvekilliğini alacağını söyleyenlerin sayısında artış olsa da ağırlıklı görüş MHP’nin 2, HDP’nin de bir vekili garantilediği yönünde.

Eğer HDP barajı geçemezse seçimin 2011 gibi 5-1 ile sonuçlanacağı da vurgulanıyor.

 

KENTTE PARTİLERİN İL BAŞKANLARININ SEÇİME BAKIŞI İLE AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI DA ŞÖYLE:

AK PARTİ’nin çift kozu

BİR yanda birinci sıra adayı da olan eski İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, diğer yanda ise eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ çalışıyor.

Ancak CHP’nin TIR’ının alana sokulmaması olayı AK Parti’ye mal edilmiş.

AK Parti İl Başkanı Coşkun Dilaver de TIR olayı ile anılmaktan yakınarak, “CHP’nin TIR’ı arızalıydı biz yaptırıp hareket etmesini sağladık” dedi. Dilaver, “Geçen seçimden bir farkı olmaz, 6 milletvekilinin 5’ini yine alırız” iddiasını da dile getirdi. Âlâ’nın yoğun bir program içinde tek çalışması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da kente gelip miting yapmış olması bir avantaj olarak görülüyor.

Ancak güney ilçelerdeki oyların yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP’ye kaymış olması, MHP’nin iyi bir aday listesi ile çıkması da AK Parti’yi geçmişte aldığı oy oranına ulaşma konusunda kaygılandırıyor.

Bu dezavantajları aday adaylarının hemen her gün temas kurdukları muhtarlar ve bölgede kabul görmüş dini önderler aracılığıyla aşmaya çalışıyor.

AVANTAJLARI

1 Çok iyi bir Seçim Koordinasyon Merkezi kurulmuş, ilçelerden mahallelere, sokaklara kadar ev ev kimin hangi partiye oy verdiği, sandıktan ne çıktığına kadar bütün veriler toplanmış. Bire bir markaja başlanmış.

2 B el ediyenin AK Parti’de olması, bürokrasinin de katkısı etkili oluyor.

3 İstikrar söylemi çok tutuyor.

DEZAVANTAJLARI

1 MHP’deki yükseliş oy kaçırıyor, CHP’nin kadın adayının propaganda TIR’ının engellenmesi de “Nenehatun’un memleketinde bir kadına bu yapılamaz” tepkisine neden olmuş, TIR engeline takılmış.

2 HDP ve MHP’deki yükseliş AK Parti’den giden oylarla oluyor.

3 Hastane, kayak merkezi gibi geçmişte söz verilmiş olan yatırımların gerçekleşmemesi sıkıntı yaratıyor.

 

CHP, TIR’dan memnun

CHP İl Başkanı Tevhid Yavuz, “32 yıldır Erzurum’dan milletvekili çıkaramadık” diye hayıflanırken, TIR olayı ile gündeme gelmiş olmaktan mutlu.

TIR fikri de CHP birinci sıra adayı olan Avukat Gonca Aytaş’ın girişimi ile ortaya çıkmış. Önce havuzlu meydana konulmuş, AK Parti de ondan çok daha donanımlı olanı yaptırıp yanına koymuş. Hatta bir ara CHP TIR’ı arızalanınca AK Partililer tamiri için destek olmuş.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun mitingi için yerinden kaldırılan TIR, bir daha da şehre girememiş; şimdi Tren Garı’nın yanında bir yerde çevresinde polis barikatları kurulmuş olarak bekliyor. CHP’liler TIR’ı oraya getirdiklerinde bu kadar büyük propaganda yapacağını da sanmamışlar, hatta “Buna da çok ödedik” diye yakınmışlar. AK Partili belediyenin ve emniyet güçlerinin TIR üzerindeki yaptırımları, şehirde yerleştirmek istedikleri yerden daha fazla propaganda yaptırmış. CHP bu seçimde de umutlu değil, ama geçmişten daha iyi oy alacakları inancında.

AVANTAJLARI

1 Kentte varlığı bugüne kadar kitlelerin dikkatinde olmayan CHP, TIR olayı ile yeniden gündeme gelmiş, bunun oylara etkisinin olacağı varsayılıyor.

2 Seçim vaatleri tutmuş, aday tercihini beğeni kazanan bir şekilde yapmış.

3 Kentte ‘Onlardan da bir tane olsa ne olur?’ denilmeye başlanmış.

DEZAVANTAJLARI

1 Bir zamanlar çok sayıda milletvekili, hatta belediye başkanlığını kazanan CHP, 32 yıldır milletvekili çıkaramamasının sıkıntısını çekiyor; orta yaşa gelmiş seçmen bile Erzurumlu bir CHP milletvekili tanımıyor.

2 Dindar nüfusa sahip ilde CHP algısı değiştirilemiyor.

3 CHP algısı projelerin anlatılmasına da engel olmuş, bunun üzerine bir de kamu bürokrasisinin TIR olayındaki gibi baskısı gelince elleri kolları bağlanmış.

 

MHP katlama çabasında

MHP kadroyu gençleştirmiş ve bu seçimde yoğun bir propaganda dönemine girmiş. Bahçeli’nin mitinginde topladığı kalabalık da MHP’nin yüksek oy alacağı algısını getirmiş.

MHP İl Başkanı Ahmet Hantepe, stres ve yorgunluktan mide kanaması geçirmesine karşın sohbetimiz sırasında ayaktaydı ve iyi bir sonuç alacakları konusunda da umutluydu.

MHP’nin 6 milletvekilinden 2’sini alması olasılığı şehirde genel kabul görmüş bir durum.

En dikkat çeken ise MHP ve CHP’nin aynı apartmanda, aynı katta yan yana 2 daireyi paylaşıyor olmaları. Ancak HDP’nin barajı aşamaması halinde AK Parti’nin MHP’ye gidecek milletvekilini alıp, yine 5-1 yapacağı da vurgulanıyor.

AVANTAJLARI

1 Bölgede var olan milliyetçilik MHP’ye yarıyor. İyi liste çıkarmış olması da seçmeni etkiliyor.

2 Bugüne kadar büyük bir yatırımın yapılmamış olması tepkili sağ seçmeni gidecek başka adresi olmadığı için MHP’ye yönlendiriyor.

3 HDP’nin bölgedeki yükselişi, Erzurum’da miting yapacak duruma gelmiş olması da MHP’ye yarıyor.

DEZAVANTAJLARI

1 Aynı toplumsal tabana hitap ettiği AK Parti, iktidar gücünü de kullanarak seçmeni etkiliyor.

2 Uzun yıllar MHP’nin iktidar olamaması ve bir koalisyonla karşılaşma kaygısı MHP’ye gönüllü seçmeni çekingen hale getiriyor.

3 Cumhurbaşkanı’nın sahaya çıkması ve HDP ile PKK’ya dönük söylemde bulunması, AK Parti’den MHP’ye kayacak seçmeni frenliyor.

 

HDP, 1’i garantilemiş

ERZURUM’un güney ilçelerinde yerel seçimi kazanmanın avantajını kullanan HDP, bu seçimde 1 milletvekili çıkarmayı garantilemiş.

HDP Erzurum İl Eş Başkanı Yasemin İba, “İkinciyi de yakalayabiliriz” iddiasında bulundu, kentte gizliden bir ilginin var olduğunu söyledi.

Şehrin Kürt nüfusunun yoğun yaşadığı semtte konuştuğumuz İba, en büyük kaygılarının da “iktidar partisinin muhtarları etkileyip sandığa hâkim olma çabası” olduğunu söyledi.

AVANTAJLARI

1 Diğer illerdeki gibi Kürt kimliğinin yükselişi HDP’ye yarıyor, sol seçmenin de barajı aşması için desteğini alıyor.

2 Yerel seçimde aldıkları 5 ilçe ciddi katkı veriyor, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Demirtaş’a gelen oy da 1 milletvekili getireceğini gösteriyor.

3 Aday listesi beğeni topluyor.

DEZAVANTAJLARI

1 Milliyetçi kökenden gelen ilde HDP’nin miting yapıyor olması bile önemli olarak görülüyor.

2 HDP gençliğinin bazı mahallelerdeki maceracı tutumu sıkıntıya sokuyor.

3 Geniş kitlelere kendisini anlatmakta zorlanıyor.

BAKMADAN GEÇME