Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

İstanbul'da Afrika Tarikatı

Giriş: 16.12.2015 - 21:22 | Güncelleme:

Müridi tarikatı mensubu Senegalliler, 150 yılı bulan geleneklerini İstanbul'da da sürdürüyor.

Senegalli bir gencin İstanbul'un göbeğinde bir binadan atılmasının üzerinden fazla zaman geçmedi. Sokakta günlük hayatın birer parçası olarak kanıksanan Afrikalılar, bu olaya rağmen adli boyutun dışında gündem olmayı başaramadı. Savaş, hastalık, kıtlık vb. sebeplerle Türkiye'ye gelen ve ülkemizde kendine yeni bir hayat kurmaya uğraşan bu insanlar, başta oturma izni olmak üzere pekçok bürokratik sorunla uğraşmak zorunda kalıyor. Son olarak, binadan atılan gençle ilgili yürütülen adli kovuşturma kapsamında polisle irtibata geçen Senegalli bir görgü tanığı, Türkiye'de bulunduğu yasal statüyle ilgili problem yaşadığı için bir süre Yabancılar Şube'de gözaltında tutulmuştu. Arkadaşlarının desteği sayesinde uzman bir avukat bulunup yardım edilerek dışarı çıkabildi.

Afrikalılar, savaş nedeniyle iltica eden Suriyeli konumdaşlarına göre türkiye'deki yaşam şartları açısından bir nebze daha şanslı. Tercümanlık, konfeksiyon, temizlik, taşımacılık, aksesuar vb. sektörlerde iş bularak ya da kurarak çalışıyorlar. Özellikle de Senegalliler. Bu durum devlet çapında kararlılıkla yürütülen bir politikanın sonucundan ziyâde Fatih Belediyesi gibi yerel yönetimlerin desteği ve kendi aralarında kurdukları sıkı bir dayanışmanın ürünü olan örgütlülüğün eseri. % 94 nüfusun Müslüman olduğu Senegal göçmenleri İstanbul'da bir de dernek kurmuş.

Hidayete Erenler Hazinesi Derneği ismiyle faaliyet gösteren dernek, dini çerçevesinin yanı sıra aynı zamanda Türkiye'de yaşayan Senegal halklarının günlük hayatlarındaki sorunlarıyla ilgilenilen bir merkez olarak da önemli bir işleve sahip. Gücü yeten herkesten ayda 5 lira aidat ve çeşitli bağışlar toplayarak sağlık ve hukuki konular başta olmak üzere birbirlerine yardım ediyorlar. Derneğin dini altyapısı ise Senegal'in dini önderli olan Ahmedu Bamba'nın Müridiye tarikatının Dünya genelindeki binlerce unsurundan sadece biri.

"Fransız sömürgeciler, Ahmedu Bamba'nın silah ve şiddete başvuracağını sandılar. Halbuki şahsına ve halka uygulanan baskılar karşısında sivil itaatsizliği tercih ediyordu." - Serigne Bassirou Abdou Khadre Mbacke

Devlet başkanı da mürid

Ahmedu Bamba 19. yy ortasında Senegal'in Mbacke köyünden Kadiri tarikatına bağlı bir dervişin oğlu olarak doğuyor. Sufi bir derviş olarak kendisi de Kur'an üzerine pek çok araştırma yapıp risale kaleme almış. Bamba, öncelikle Diourbel civarındaki yerel halka İslam'ı anlatan, halkı eğitmeye başlayan ve bilhassa çalışkanlık, iyilik ve barışseverlik vurgusu sayesinde yaşadığı bölgede kısa zamanda çok sayıda taraftar topluyor. 

Senegal'in bir önceki Devlet Başkanı olan, 89 yaşındaki Abdoulaye Wade ve babası da Bamba'nın müridlerinden. Keza Afrika'nın yaşayan en önemli sanatçılarından Youssou N'Dour gibi pek çok ünlü müzisyen, iş adamı da.

Bamba söylemlerindeki yapıcılık ve halkla içli dışlı olması sayesinde gücünü gittikçe artırırken, müridleri onu İslamiyet içerisindeki en tartışmalı konulardan biri olan "Müceddid" sıfatıyla adlandırmaya başlamış. "Yenileyen" anlamına gelen bu unvan, bir kesim tarafından her 100 yılda bir dini hurafelerden ve sapmalardan arındıracağına ve ümmete katıksız olarak aktaracağına inanılan âlimlere verilen bir ad.

1883 yılında İslam ve Wolof kültürünü harmanlayarak oluşturduğu görüşlerini kurumsallaştırarak Müridi tarikatını oluşturan Bamba, 4 sene sonra da cennetteki ağaca atfen Tuba isminde bir şehir kurarak tarikatının ana zaviyesini oluşturuyor. Fransız sömürgeciliğiyle bölge bölge gezerek - şu an tarikatın resmi sözcüsü olan Mbacke'nin tabiriyle - sivil itaatsizlik, pasif direniş ve tefekkür ile mücadele etmeye başlaması, etkisinin de gitgide artmasıyla tehlike arzettiği düşünülüyor. 1895'te Fransızlar tarafından tutuklanarak Senegal’in Saint-Louis şehrine, sonrasında da Gabon'a sürgün ediliyor. Risalelerinin çoğu hapis ve sürgün geçirdiği bu dönemde yazılmış.

Bamba, Fransa meclisine seçilen Senegal temsilcisinin çabalarıyla 7 yıllık sürgünün ardından kısa süreliğine vatanına dönse de, sonrasında Moritanya'da 9 yıl sürecek yeni bir sürgüne adım atmış. Hayatı sürekli tecrit ve özgürlük arasında geçmesine rağmen hiç aksatmaksızın çalışmalarını sürdürmüş. 1927 yılında ölmeden önce onlarca eser, yarım milyona yakın mürid ve Tuba şehrindeki 7000 kişilik kapasitesi, ilginç mimarisiyle Afrika'nın en görkemli yapılarından olan Büyük Tuba Camii bıraktığı en büyük miras.

Magal Günü'nün önemi

Tuba Camii aynı zamanda Bamba'nın mozolesinin de olduğu yer ve her yıl hicri takvime göre Sefer ayının 18. gününde tüm Senegalliler buraya akın ediyor. Magal Günü adı verilen yılın bu dönemi Senegal için çok özel. Bölgedeki Fransız işgaline başkaldıran Şeyh Ahmedu Bamba'nın, 1895 yılında Gabon'a sürgün edildiği tarihe denk geliyor. Magal kelimesi, Senegal'in Batı Atlantik kıyısında yoğun olarak yaşayan Volof halkının dilinde onurlandırmak, yüceltmek, kutlamak anlamını taşıyor ve o gün kendisine Allah tarafından lütfedilen maneviyât için bir araya gelinerek dua, zikir, şükür ediliyor. İlahiler söyleniyor.

İstanbul'da yaşayan Müridiye tarikatının bir uzantısı olan Hidayete Erenler Hazinesi Derneği çatısı altındaki Senegelliler de Magal Günü'ne katıldı. Kedni topladıkları parayla kiraladıkları Fatih Spor Kompleksi'nin ev sahipliği yaptığı ve 24 saat süren etkinlikte çarpıcı anlar vardı.

"Sadece kendimiz için değil Türkiye ve halkı için de dua ediyoruz."

İstanbul'da Müridi Tarikatı

Senegalli kadın ve erkekler ilk iş olarak belirlenen görev dağılımına göre gruplara ayrılarak, Magal Günü'nde ikram edilecek yemekler için alışverişe çıktı. Kadınlar Fatih'teki pazarda sebze ve meyve seçerken, Topkapı metro istasyonunda buluşan başka bir grup erkek de kurban edilecek koyunları almak için yola koyuldu. Alışveriş yapılıp, kurban kesildikten sonra hazırlanan etler tekrar derneğe getirilirken akşam konuklara ikrâm edilecek mönünün hazırlığına başlandı.

Senegal mutfağının geleneksel yemeğinin ana maddesi pirinç. İspanyolların meşhur paella tarifindeki gibi et, tavuk ve deniz ürünleriyle yapılan versiyonları var. Thiebou (Çebu) denilen yemeğin ismi yanında kullanılan malzemeye göre değişiyor. Balıkla yapılanı en yaygın olanı ve Thieboudienne olarak biliniyor. Oysa Magal gününde servis edilen yemekte hayli kurutulmuş, tandır benzeri bir et servis edildi. Yanındaki sauce de viande ise hardal, çeşitli biberler, sarımsak ve muhtemelen anason başta olmak üzere hem koku hem de tat olarak çok yoğun baharat aromalı ve sirkeli soğanlı özel bir sos. Herkesin damak tadına uymayabilir.

Kadınlar etleri işlemden geçirirken, erkeklerin payına ise soğanlar düşüyor.

 

Fatih Spor Kompleksi'ndeyse başka bir telaş var. Metrobüs, metro ve diğer toplu taşıma araçlarıyla sabahın erken saatlerinde bölgeye gelen Senegalliler, geleneksel ve otantik kıyafetleriyle, gece vakti gökyüzünün karanlığındaki yıldızlara nazire yaparcasına sokakları renklendiriyor. Tuba şehrindeki kalabalık kortejdeki gibi düzenli olmasa da, gruplar hâlinde salona doğru ilerliyorlar.

Salonu çevreleyen alana adım attıktan itibaren etkinliğin basit bir buluşma değil hayli organize bir toplantı olduğu anlaşılıyor.

Otopark girişinin olduğu bölümdeki kapıda aralarından seçtikleri bir güvenlik koridoru tarafından içeri alınıyorsunuz. Sağ tarafta bağışlar için derme çatma bir kutu açılmış ve ufak tefek bağışlar toplanıyor. Hemen arkasında 20-25 metrelik mütevazı bir yer sofrası saklandğı yerden kendini gösteriyor. Tabaklarda kruvasan ve poğaça var. Ülkelerinden getirdikleri, kendi kavurdukları Tuba kahvesi sırf bu işle görevli insanlar tarafından bir güğümden servis ediliyor. Kahvenin mucidinin de Ahmedu Bamba olduğunu öğreniyorum. Tıbbi amaçlarla kahve çekirdeklerinin çeşitli baharatlar ve karanfille harmanlanmasından oluşuyor. Sanırım bu yüzden biraz fazla şekerli. Alternatifi ise ayran. 

Salondaki iş bölümü sadece yemek servisi ve güvenlikten ibaret değil. Oturma düzeni, ses ve görüntü sistemlerinden, sorumlu olanlar da mevcut. Boyunlarında görevlerini belirten akreditasyon kartları var. 

Magal Günü'nde gündüz programı hafif. Asıl etkinlik tüm cemaatin işten çıkmalarından sonra oluşacak büyük kalabalık eşliğinde akşam gerçekleşiyor. Bu esnada insanlar daha ziyade bireysel olarak ibadetlerini yerine getiriyorlar. Ahmedu Bamba tarafından yazılmış tevbe duası herkesin elinde. Ortak olan bir başka görüntü de selam verme biçimleri. Türk toplumundaki el öpme kültürünün bir benzeriyle selamlaşıyor fakat birbirlerinin elini öpmeden, doğrudan alınlarına dokunduruyorlar. Samimiyetlerine göre seri hareketlerle bunu birkaç defa tekrarlayabiliyorlar.

Giriş kapısının yakınındaki potanın önü sandalyelerle oturma alanı olarak ayrılmış. Hemen önünde ilahi korosu için yükseltilmiş bir platform duruyor. Yanında namaz kılınıyor, en öndeyse Kur'an-ı Kerim okunup dualar ediliyor.

ilahi korosunun önündeki ana kumanda İstanbul'daki Magal Günü'nün bilişim üssü. Hiç de amatörce görünmüyorlar. Abdülkadir Dünya'daki diğer Senegallilerle canlı olarak multimedya paylaşımı yapıyor. Magal Günü'nü böylelikle Dünya'nın ücra köşelerinde yaşayan tüm Senegal halkı hissedebiliyor. Gün boyunca bu aktiviteler artarak devam ediyor. Saat ilerledikçe görevliler vardiya değiştiriyor. Bir ara gelen misafirlere toplu yemek veriliyor. Meyvenin ana yemekten önce servis edilmesi dışında alışılmadık bir şey yok.

Salonda konuştuğum her Senegalli çatpat da olsa Türkçe biliyordu fakat Fransızca konuşmalarına rağmen Latin alfabesiyle yazamayanlar da azımsanmayacak derecedeydi. Arap alfabesiyle yazabiliyorlardı. Sebebi tarikatın 5. halifesi olan Bara Mbacke'nin Tuba şehrindeki Fransız okullarını kapatıp geleneksel Darra okullarını açması olabilir.

 Kullandıkları alfabe farketmeksizin konuştuğum tüm Afrikalılar sıcakkanlıydı. İçlerinden birine fazla dikkatli bakmış olacağım ki yanıma geldi. Gülerek, "Sen de mi Moussa Sow'a benzettin?" diye sordu. Osman ya da Ousmane beklediği cevabı alınca, "ben daha iyi topçuyum" diyerek pek de alçakgönüllülük göstermedi.

İstisnasız hepsi ikâmet sorunlarından, sağlık hizmeti alırken yaşadıkları problemlerden ve emek sömürüsünden bahsetti. Müridi tarikatının başka bir ajandası, yer altı bir yapılanması yok. Mevlevilik benzeri bir kültüre sahipler.

1 Aralık'ta gerçekleşen Magal Günü'nden sonra da Senegalliler aralarında haftalık olarak toplanmaya devam ediyorlar. 10 gün sonra tarikatın 6. halifesi Serigne Assane Mbacké, bilinen ismiyle Şeyh Muhtar da İstanbul'a gelerek küçük bir bağışta bulundu ve müridiyelerle vakit geçirdi. 

Değerli Haberturk.com okurları.

Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.

Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.

Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.

Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.

Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.

SEN NE DÜŞÜNÜYORSUN?
Misafir - 8 yıl önce - Cevapla
1 0 +1
gerçek müslümanlar