Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kanser Tahta tozu soluyanlar dikkat!

        CEYDA ERENOĞLU / GAZETE HABERTÜRK

        cerenoglu@htgazete.com.tr

        Mesleğiniz kanser riski taşıyor olabilir. Bazımesleklerde bu riskin daha yüksek oranda olduğu bilinen bir gerçek. Peki bu durumda yapılması gereken şey ne? Uzmanlar, işyeri güvenlik önlemlerine sonuna kadar uyulmasını, İş Sağlığı veGüvenliği Kanunu’nda belirtilen her detayın dikkate alınmasını tavsiye ediyor.

        Çağın hastalığı kanser, karşımıza bazen genetik bazen de çevresel nedenlerle çıkıyor. Kimi zamansa mesleğimiz risk faktörümüz olabiliyor. Önemli olanın işyeri güvenliğinin sonuna kadar uygulanması olduğunu söyleyen uzmanlar, bunun riskleri ortadan kaldırmada çok önemli olduğuna dikkat çekiyor.

        İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Eralp; tekstil, inşaat, plastik madde, kaplama gibi işlerde kullanılan boyalara maruz kalanlarda, bu boyaların içerdiği kanserojen maddelere bağlı çeşitli kanserlerin tetiklenebildiğini söylüyor.

        Özellikle kurşun içeriği yüksek olanlarda lösemi (kan kanseri) riski artarken; içerdikleri krom, benzidin ve PAH gibi zararlı maddeler nedeniyle akciğer, mesane kanseri ve mezotelyoma riskinde de artış görülebiliyor. Gelişmiş ülkelerde kullanılan kurşun ve krom içeriği oldukça azaltılan su bazlı boyaların kanser oluşturma risklerinin azaldığına dikkat çekiliyor. Bu sektörde çalışanlarda bir cila hammaddesi olan, ‘formaldehit’e maruz kalma sonucunda özel tip baş-boyun kanserleri olan nazofarens kanseri ve sinonazal kanserler ile lösemi riskinin artış gösterdiği belirtiliyor.

        MARANGOZLAR RİSKLİ GRUPTA

        Tahta işlemeciliğiyle uğraşan işçiler ve marangozlarda, uzun süreli tahta tozu ve ağaç işlemeciliğinde kullanılan zararlı hammaddelere maruz kalma sonucunda çeşitli kanserlerin topluma oranla daha çok görülebildiği belirtiliyor. Kesin kanıtlar olmasa da toplum bazlı çalışmalarda bu sektör çalışanlarında kanser riskinin arttığı kabul ediliyor.

        Bunların başında burun ve hava yollarına ait kanserler (sino-nazal kanser) geliyor. Asbest içeren ahşap maddelerin kesilmesi, taşınması, zımparalanması gibi işlemler sonucunda akciğer kanseri ve mezotelioma gibi kanserler açısından risk artıyor. Tahta işlemesinde kullanılan formaldehit ve organik çözücüler içeren cila gibi maddelere maruz kalmak ise kan kanseri, nazofarens kanseri ve sinonazal kanser riskini artırıyor.

        Çevresel ve insani organik atık ve odun yakımı (orman yangınları) ile dizel makine atıkları da ‘dioksin’ adı verilen zararlı maddenin solunum yoluyla alınmasına yol açabiliyor. Bu madde, ‘sarkom’ denilen özel bir yumuşak doku tümörünün yanında, lenfoma ve akciğer kanseriyle de ilişkilendiriliyor.

        İYONİZE RADYASYON FAKTÖRÜ

        Sterilizasyon için kullanılan bir madde olan etilen oksidin, solunum veya cilt yoluyla yüksek oranda alınmasının kan kanserleri (lösemi, lenfoma, myelom) ve meme kanseri için riskli bulunduğu belirtiliyor.

        Bu konudaki veriler kısıtlı olmakla birlikte, bu maddenin hücredeki genetik yapıyı bozarak kanser riskini artırabileceği yönünde bilgiler bulunuyor. Formaldehit, deterjanların dışında başta patoloji olmak üzere çeşitli laboratuvarlarda yoğun şekilde kullanılan temizleyici ve fikse edici bir madde olarak biliniyor.

        Prof. Dr. Eralp, bu maddeye maruz kalma sonucunda, özel tip baş-boyun kanserleri olan nazofarens ve sinonazal kanserler ile lösemi (kan kanseri) riskinin artış gösterdiğini dile getiriyor. Bunun dışında yüksek oranda radyasyon maruziyeti olan radyasyon onkolojisi, radyoloji, girişimsel kardiyoloji ve ortopedi gibi çeşitli branşlarda maruz kalınan iyonize radyasyonun miktarı ve süresinin de tiroit ve kan kanseri riskini artırdığı belirtiliyor.

        KANUN UYGULANMALI

        Yukarıda adı geçen maddelere yoğun biçimde veya uzun süreli maruz kalınması halinde çeşitli kanserlere yakalanma olasılığının yüksekliğine kesin gözüyle bakılıyor. Kanser riskini artıracak bir meslek sahibi olanların, işyerlerinde belirtilen ‘işyeri güvenlik önlemleri’ne koşulsuz olarak uymaları çok önemli bulunuyor.

        Prof. Dr. Eralp, “Her işyeri T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan ve 30.06.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’yla esasları belirlenmiş olan önlemleri almakla yükümlüdür” diyor.

        Çalışma kapsamına bağlı olarak işyerlerinin; yeterli havalandırma, hava filtreleme, arıtma, işçi güvenliği için gerekli maske, respiratör, koruyucu giysi ve donanımları sağlamanın dışında çalışanlarına öngörülen aralıklarda düzenli sağlık kontrollerinin yapılması için gerekli koşulları oluşturmaları gerekiyor.

        Öngörülen sağlık kontrollerine zamanında gitmenin, sigara içmemenin ve doğru beslenmenin önemine dikkat çekiliyor.

        SİLİKA TOZU SERAMİKLE UĞRAŞANLAR İÇİN TEHDİT

        Madencilikte taş arama, işleme, çıkarma, kesme ve zımparalama ile çanak-çömlek yapımı, seramik, porselen ve ateşe dayanıklı madde üretimi sırasında, ‘silika tozu’ adı verilen, ince kum tozu ortaya çıkıyor. Buna maruz kalan bireylerde gerekli önlemler alınmadığında akciğerde silikozis hastalığı gelişiyor. Bu durum birçok ciddi hastalığın yanında akciğer kanserini de tetikleyen bir risk faktörü olarak kabul ediliyor.

        HAYVAN YEMLERİ KARACİĞER KANSERİ RİSKİ SAÇIYOR

        Hayvan beslemede kullanılan ve sağlıksız ortamlarda saklandığı için aflatoksin içeren yemlerin, cilt ve solunum yoluyla maruz kalma sonucunda karaciğer kanseri riskini artırdığı gözleniyor. Tarım sanayiinde kullanılan gübre ve ilaçlama içinde yer alan arseniğe 10 yıl ve daha uzun süreli maruz kalma sonucunda; cilt, akciğer, mesane, ses teli ve karaciğer kanseri gibi birçok kanserin riski artıyor.

        BENZİNCİLER DİKKAT!

        Lastik üretiminde kullanılan poliüretan, ortho-toluidin gibi zararlı hammaddeler; lösemi ve lenfoma gibi kan kanserleri dışında mesane, ses teli, akciğer, mide ve yutma borusu ve safra yolu kanserlerine zemin hazırlayabiliyor. Petrol rafinerisinde veya benzin istasyonlarında çalışanlar ile egzoz gazına yüksek oranda maruz kalan otomotiv sektörü işçilerinde de bazı riskler bulunuyor. Benzen türevlerine ve kurşuna maruz kalma sonucunda, kan, akciğer ve safra yolu kanserleri riskinin arttığı belirtiliyor.

        PİLOT VE KUAFÖRLER İÇİN KANITLANMIŞ RİSK YOK

        Havayolu çalışanlarında (pilot, hostes ) zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalma sonucunda, ‘melanom’ adı verilen bir cilt kanseri ve meme kanseri ilişkisi ortaya atılsa da; çalışmalardaki çelişkili veriler nedeniyle bu riskin kanıtlanamadığı belirtiliyor. Benzer şekilde kuaförler için ortaya atılan boyaya maruz kalma ve mesane kanseri ilişkisinin de çeşitli epidemiyolojik çalışmalarda araştırıldığına, ancak kişisel faktörlerin dışlanamaması ve örnekleme yetersizliği gibi nedenlerle kanıt elde etmek için daha çok çalışmaya ihtiyaç olduğuna dikkat çekiliyor

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ