Almanya'da ısıtmada 'devrim' krizi: İstenmeyen sonuçları olacak
Almanya'da Bakanlar Kurulu, 2024 yılından itibaren petrol ve gazla çalışan ısıtma sistemlerinin çoğunun yasaklanmasını öngören tasarıyı Nisan ayında onayladı. Bu karar masrafları açısından Alman halkının tepkisini çekerken bu tartışmaya bir de AB katıldı. ABD'li ve Avrupalı şirketler, kararın AB ortak pazarında büyük sıkıntı çıkaracağını söylüyor. Peki bu tepkiler Almanya'yı radikal kararından geri adım attırabilir mi?
ABONE OLAlman Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı geçtiğimiz Nisan ayında, sera gazı emisyonlarının azaltılması için hazırlanan Bina Enerjisi Yasası'nda yapılan ikinci değişikliğe Bakanlar Kurulu'nun onay verdiğini açıkladı.
Söz konusu değişikliğin 2028'e kadar yılda yaklaşık 9,16 milyar euroya mal olması beklenirken, tasarı ile fosil yakıtla çalışan ısıtma sistemlerine alternatif olarak yenilenebilir elektrikle çalışan ısı pompaları, bölgesel ısıtma, elektrikli ısıtma veya güneş enerjisi sistemleri kullanılabilmesi planlanıyor.
Plan her ne kadar enerji dönüşümü için önemli olsa da hane halkı, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan ısıtma sistemleri kurmaya zorlayan yeşil politikaya çoğunlukla karşı çıkıyor. Alman halkının tepkisinin nedeni gaz ya da petrolle çalışan yöntemden çevreci yönteme geçişin muazzam maliyeti. Ancak bu tartışmalara bugünlerde bir grup daha katıldı: ABD'li ve Avrupalı şirketler. Onların tepki nedeni ise biraz daha farklı.