Ankara'da koronavirüs vakaları neden katlandı?
Türkiye yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile mücadelede en zorlu dönemlerinden birinde. Salgında ilk dalganın ikinci piki yaşanıyor. Vaka sayıları ile can kayıpları artışa geçti. Hastanelerde doluluk oranı yükseliyor. Özellikle vaka sayıların tırmanışa geçtiği Ankara için yapılan 'Yeni Wuhan' benzetmesi endişeleri daha da arttırdı. Peki Başkent'te vaka sayısı niçin bu kadar yükseldi? Uzmanlar Habertürk'e değerlendirdi.
Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını can almaya devam ediyor. Dün gerçekleşen Bilim Kurulu ardından bir açıklama yapan Fahrettin Koca Türkiye'deki koronavirüs vakalarının artışa geçmesi ile ilgili olarak 'Birinci dalganın ikinci piki' tanımlamasını yaptı.
Salgının Ankara'da hızla yayılması siyaset ve borokrasiden bazı kişileri de etkisi altına aldı. Son olarak eski Başbakan ve Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ın testi de pozitif çıkarken, DEVA Parti Genel Başkanı Ali Babacan ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil de koronavirüse yakalanmıştı.
"GÜZEL HAVALAR, REHAVET VE ETKİNLİKLER"
Peki Ankara'da ne oluyor? Prof. Dr. Mustafa Cankurtaran Ankara için 'Burası aynı Çin'in Wuhan kenti' benzetmesi yaptı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da 'Ankara'da vaka artışı İstanbul'un 2 kat oranındaı geçmiş durumda' diye konuştu. Ankara'nın İstanbul'dan, İzmir'den farkı ne? Ankara'nın coğrafi konumu, merkezde olması, düğün için gelenler, ve rehavet başlıca bileşenlerden biri olarak gösteriliyor. Habertürk'e konuşan Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Turan, Aslında yaz dönemi boyunca, Ankara'ya geliş gidişler, düğünler nedeniyle artışı görüyoruz. Asıl problem rehavet. İstanbul'da da dikkat edilmesi lazım. Çünkü oraya da dönüşler artacak.
"KUMSAL VE KIRSALA GİDENLER GERİ DÖNDÜ"
Habertürk'e konuşan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemalettin Aydın ise şöyle konuştu:
Başlarda İstanbul tüm vakaların yüzde 60'ına sahipti, Marmara bölgesi yüzde 75'e sahipti. Geri kalan 80 vilayet yüzde 25'e sahipti. İller arasındaki geçirgenlik, yaz tatili, bayram, Anadolu'ya inanılmaz şekilde tedbirlerden uzaklaşarak seyahatler oldu. Doğu ile Güneydoğu geleneksel davranışlara hızlı bir şekilde döndü. Onlarda erken bir yükselme oldu. Ankara ciddi şekilde memur kesimi. Ekonomik olarak da çok yüksek ölçeğe sahip değil. Ankaralılar kışın tatil taksitine girerler, tatilden dönünce taksitlerini ödemeye devam ederler. Güneye 7-10 günlük tatile giderler büyük çoğunluğu. Geri kalanlar kırsaldaki kasabasına 20 günlük tatile giderler. Haziran ayında başlayan iller arası geçirgenliğin bir kısmı kumsala gitti bir kısmı da kumsala gitti. Oraya gelen İstanbul ve Marmara bölgesinden enfekte kişilerle hiç bir kısıtlama yapmadan hayatlarını yaşadılar. Kumsal, kırsal, taziye, düğün, sünnet, yayla şenliğinde enfekte kişilerle birlikte birliklerini kısıtlamasız yaptılar ve Ankara'ya hasta döndüler. Ankara böyle bir sorun yaşıyor. Diğer iller yaşamıyor mu? Sayın Bakan 7 il daha saydı. Nüfuslarını toplarsanız 32 milyon yapıyor. Bugün Ankara belki üstte görünüyor ama 3-4 haftalık süre içerisinde geri dönüşler olduğunda ölümleri hissedince yeniden kış tedbirleri yaşayacaktır. Ama diğer yerler nasıl yaşayacaktır? İstanbul ve Marmara bölgesinde ikinci dalganın daha doğrusu tsunaminin olacağını düşünüyorum.
BUGÜN ANKARA YARIN BİR BAŞKA İLİMİZ
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da Habertürk'e yatığı açıklamada meselenin farklı bir boyutuna dikkat çekti. Prof. Ceyhan şunlar aktardı:
Ankara'nın özelliğiyle ilgili şunu söyleyeyim. Bölgesel tedbirlerin işe yaramadığını söylüyorum. Buna Ankara'nın, İstanbul'un problemi gözüyle bakmamız lazım. Şu anda ülke sathına yayılmış, kontrolü Nisan ayından daha zor olan bir salgınla karşı karşıyayız. O dönemde İstanbul merkezli bir salgın vardı. İstanbul'da alınan yoğun önlemler salgını kontrol altına alınmıştı. Şimdi artık o dönemdeki tedbirleri alamıyoruz. Yani sokağa çıkma yasaklarını ilan etmemiz çok zor, işyerlerini kapatamıyoruz. Aynı zamanda da artık salgın tek merkezli değil. Bugün Ankara daha problemli, birkaç hafta sonra başka illerin ön plana çıktığını göreceğiz. Çünkü insanlar dolaştıkça virüs de dolaşıyor. Dolayısıyla ben Ankara'nın özelliğinden kaynaklandığını düşünmüyorum. Bir il ne kadar çok dolaşıma açıksa insanlar girip çıkıyorsa o kadar fazla risk altında. Bu eninde sonunda bütün illere yayılıyor. İller arası dolaşımın kontrol altına alınması lazım, adreslerin kaydedilmesi lazım.
İŞTE ANKARA'NIN KORONAVİRÜS HARİTASI
