Batı Şeria'daki yerleşimci şiddeti, ABD ve İsrail'i karşı karşıya getirdi
ABD ve İngiltere'nin, Filistinlilerin Batı Şeria'dan şiddet kullanılarak ayrılmaya zorlanması için uygulamaya koyduğu yeni önlemler kapsamında, Washington üç İsrailli yerleşimciye daha ve ilk kez yerleşimcilere ait iki çiftliğe ambargo koydu
ABONE OLFaras Samamreh, silah taşımıyor olsa da küresel bir süper güç kendisini savunuyor. Ancak yine de hala mücadeleyi kaybediyor.
İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da, El Halil’in güneyindeki yamaçlarda yaşayan Filistinli koyun yetiştiricisinin, Yinon Levy adlı İsrailli yerleşimci komşusuyla yaşadığı mücadeleye hem ABD hem de İngiltere dahil oldu.
Fares, “Yinon Levy üç yıl önce buraya gelip, beni rahatsız etmeye başladı” diyor.
“Gazze’deki savaştan önce insansız hava araçlarıyla geliyorlardı. Fakat 7 Ekim’den birkaç gün sonra durum ciddileşti. Hepsinin silahları var. Gece gündüz gelmeye başladılar. Bazıları dört, beş yaşında olan küçük çocuklarım var.
Fares, Yinon’un düzenli olarak köpekleri ve silahlarıyla gelip, koyunlarını taciz eden ve hatta ailesine saldıran bir grup İsrailli yerleşimci arasında olduğunu söylüyor.
“Su depolarını yıktılar, yolları kapattılar, koyunlara ateş açtılar. Eşime buradan gitmezsek, hepimizi öleceğini söylediler.”
Fares, küfür ettiğinde Yinon Levy’nin tüfeğinin kabzasıyla eşine vurduğunu belirtiyor.
Kısa süre sonra Fares ve ailesi, Zanuta köyünü terk etti. Aktivistler, Zanuta’nın İsrailli yerleşimcilere ait çiftliğin etrafındaki, Filistinlilerin terk ettiği dört yerden biri olduğunu söylüyor.
Yinon ise bölgedeki Filistinlilere şiddet uyguladığını reddediyor ve son döneme kadar silahı olmadığını iddia ediyor. Ancak şimdi hem ABD hem de İngiltere’nin yaptırımlarıyla karşı karşıya.
Yinon’un geniş tek katlı evinin önünde, koyunların melemeleri radyodan çalan pop müziği bastırıyor.
“Bu toprakların Yahudilerin mülkiyetinden kalması için sahip çıkıyoruz “diyor.
“Yahudiler olursa, Araplar olmuyor. Toprağımızı dikkatle izliyoruz ve izinsiz bir inşaatın yapılmamasını sağlıyoruz.”
Çoğu ülke 1967’deki savaşta İsrail’in işgal altına aldığı topraklarda yapılan yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasadışı kabul ediyor. İsrail ise buna katılmıyor. Yerleşimcilerin ileri karakol olarak inşa ettiği yerler İsrail hukukuna da aykırı.