Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Batuhan Karacakaya: Hepsinin elinde büyüdüm

        Küçük yaşlarda oyunculuk dünyasına adım attın... Anne ve baban bu süreci nasıl onayladı, oyuncu olmak senin fikrin miydi?

        Benim kız kardeşim Melissa çok güzel bir çocuktu; aslında ona teklifler oluyordu, annem görüşmelere onu götürüyordu. Benim için de o görüşmeler oyun alanı gibiydi. Yaşıtım herkes kast görüşmelerine giderken ve orada gerilimle beklerken ben elimde topla oyun oynamaya gidiyordum, sosyalleşiyordum. Çocukları toplayıp, dışarıda maç yapıyorduk. Herkesin gergin olduğu bir ortamda siz rahat olunca kendinizi gösterebiliyorsunuz. Çocuk halimle bunu gören yapımcıların dikkatini çekince benim oyunculuk sürecim başladı. Tüm sürecimi yöneten kişi o yaşlarda annem olduğu için de doğal olarak annem de babam da onaylamış oldular. Başlarken öyle bir düşüncem olmasa da tabii ki ben de sevdim.

        REKLAM

        "HER ZAMAN SORUMLULUKLARIMI BİLEN BİR ÇOCUKTUM"

        'Aşk-ı Memnu' döneminde küçük bir çocuktun oyuncu olmak hayatını nasıl etkiledi, okulda ve sokakta tanınan popüler bir çocuk muydun?

        'Aşk-ı Memnu'da da, ondan öncesinde 'Bıçak Sırtı' sürecinde de her zaman sorumluluklarını bilen bir çocuktum. Önceliğim okulumdu, derslerime hep önem verdim. Ne kadar popüler olursam olayım, dizide bir karaktere hayat da versem okulumda da çevremde de ben her zaman Batuhan'dım. Samimi ve doğal olduğunuzda bu karşı tarafa da geçiyor. Tabii ki hiç tanımadığınız kişilerin sizi tanıması bir çocuk olarak size farklı gelebiliyor, ama bunun benim yaptığım işin bir parçası ve getirisi olduğunu çok çabuk öğrendim. Bunu idrak edince de beni şaşırtmadı; görevimin bir parçası olarak algılayıp, seti sette bırakıp gerçek hayatıma Batuhan olarak devam ettim. Hiç tanımadığınız insanların size gösterdiği sevgiden güç aldım, en büyük etkisi de bu oldu diyebilirim.

        REKLAM

        "USTA OYUNCULARIN AĞABEYLİK, ABLALIK YAPMASI BÜYÜK AVANTAJ"

        Malum set ortamları oldukça hareketli ve yoğun geçiyor... Çocuk yaşta oyuncu olmanın dezavantajları ve avantajları neydi?

        Ben 8 yaşında başladım oyunculuğa, çok da büyük ve usta oyuncularla, yönetmenlerle, ekiplerle çalıştım. O yaşlarda herkesin hayranlık duyduğu büyük oyuncuların size ağabeylik, ablalık, arkadaşlık yapmaları, yol göstermeleri, şu an uluslararası ödüllü yönetmenlerin yönetiminde bir karaktere hayat vermek, disiplini, görevi, hayatı o yaşlarda öğrenmek tabi büyük avantajlar. Ben dezavantaj olarak bir şey yaşamadım açıkçası. Belki bir çocuk olarak size tuhaf ve saçma gelen şeyleri karakter yapıyor diye yapmanız gerekebiliyor. Bunu sorguladığım bir dönem oldu, bunu da çok kısa sürede öğrendim. Çünkü o bir rol ve gereklilikleri var. Onu yapan o karakter, Batuhan değil ve o karakterin gerekliliğini yapmak Batuhan'ın görevi. Bunu o yaşlarda idrak etmek önemliydi.

        REKLAM

        "KIVANÇ TATLITUĞ ÖYLE BİR 'BEHLÜL' YARATTI Kİ..."

        'Aşk-ı Memnu' bir dönemin popüler dizisi olduğu gibi günümüzde de hafızalardaki yerini korumaya devam ediyor... Kendi rolünü bir kenara bırakacak olursak senin dizideki favori karakterin kim?

        Evet, hala tekrarları yayınlanan önemli bir dizi 'Aşk-ı Memnu'. Oyuncu kadrosundan teknik ekibe, yapıma kadar her kademesiyle çok özel bir işti. 'Bülent' de benim tüm hayatım boyunca gururla bakacağım özel bir karakter benim için. 'Bülent' haricinde en favori karakterim kimdi dersek; belki masumluğuyla 'Nihal' (Hazal Kaya) olabilir, sonuçta ablam tabi ve tabii ki herkes gibi 'Behlül' (Kıvanç Tatlıtuğ). Kıvanç ağabey öyle bir 'Behlül' yarattı ki, dizi bitip kaçsa bile kovalanacak bir karakter 'Behlül' (gülüyor).

        "HEPSİNİN ELİNDE BÜYÜDÜM"

        Dizide; Selçuk Yöntem, Nebahat Çehre, Kıvanç Tatlıtuğ, Beren Saat ve Hazal Kaya gibi birçok ünlü isimle çalıştın... Ekipten birileriyle görüşüyor musun?

        REKLAM

        Evet, çok önemli isimlerle çok severek çalıştım. Tabi hala yayınlandığı için fark edilmiyor, ama üzerinden çok uzun yıllar ve tabi farklı farklı projeler geçti. Herkes kariyer süreçleri ve özel hayatlarında farklı yollarda yürüyor. Genelde de çok yoğun süreçler yaşıyoruz özellikle bir proje içerisindeysek... Zaman zaman haberleşiyoruz tabi, ama o zamanlar ki yoğunluklarda görüşmek, hele şu pandemi dönemlerinde tabii ki çok mümkün değil. Ama hepsinin elinde büyümüş çocuk oyuncu olarak bugünümde de benden sevgiyle bahsettiklerini biliyorum.

        Dizide aklında kalan bir repliği bizimle paylaşır mısın?

        Özellikle bu dolar durumlarıyla yine capsleri de dönmeye başladı: "Fakir mi oluyoruz?", bir de "Oğlum o senin yengen yengen..." var tabi (gülüyor). Ama en önemlisi, sanırım herkes için öyledir: "Behlül kaçar!"

        "OYUNCULUK KONUSUNDA ŞANSLIYIM"

        'Aşk-ı Memnu', 'Umutsuz Ev Kadınları', 'Bıçak Sırtı' ve 'Diriliş Ertuğrul' gibi projelerde yer aldın... Peki üniversite eğitimini konservatuvar değil de neden mimarlık üzerine tamamlamayı seçtin?

        Aslında 'Bıçak Sırtı', 'Aşk-ı Memnu'dan önceydi, onunla başladım. Sonra sırasıyla diğer diziler ve hatta 'Aşk Tesadüfleri Sever' gibi, benim için de çok özel olan filmler var. Birçok oyuncu büyüğüm bana hep aynı öğüdü verdi: "Şan şöhret bir gün uçar gider, mutlaka koluna bir altın bilezik tak. Ama oyunculuğa da devam et." Oyunculuk konusunda çok şanslıyım. Büyüklerimden yönetmenlerime kadar gerçekten çok iyi isimlerle çalıştım, hepsi benim için okul gibiydi. Onlarla setlerde büyüdüm, tabii ki eğitim çok önemli ama yıllarca onlarla olmak kadar güçlü bir okul, bundan daha iyi bir deneyim alanı olamazdı. Benim hayattaki idolüm babam iç mimar, bir mimarlık şirketi var. Üniversitede bölüm ve hayatta ikinci bir altın bilezik olarak seçeceğim mesleğimde tabii ki babamdan etkilendim. Bölümümü çok da severek okudum.

        REKLAM

        Gelecek yıllarda mimarlık ile ilgili bir şeyler yapmayı düşünüyor musun?

        Daha yeni mezun oldum, tabii ki düşünüyorum. Bakalım hayat o alanlarda beni nerelere taşıyacak, hep birlikte göreceğiz.

        Oynamak istediğin ve hayalini kurduğun bir karakter tipi var mı?

        Hikayesine inandığım, değerleriyle bana da yakın olacak, sevdiğim her karakteri oynarım. Zaten bu konuda çok seçici davranıyorum. Rol aldığı her işin kalitesi de bunun kanıtı… Ama düşününce, mesela 'Dark' gibi, Alman yapımı ya da o kalitede bir işte güçlü bir karakter oynamak isterdim.

        "AŞK-I MEMNU HER YIL YAYINLANDIĞI İÇİN HEP O ÇOCUK 'BÜLENT'TE KALMIŞIM"

        Çocukluktan çıkıp bir delikanlı olarak karşımıza çıktın, sen bu süreci nasıl değerlendiriyorsun?

        Aslında tüm süreçlerimi kamera önünde geçirdim. Kaybolup tekrar çıkmam gibi bir durum olmadı. Bu biraz 'Aşk-ı Memnu' yanılgısı olabiliyor. Her yıl tekrarları yayınlandığı ve her yayınlandığı dönemde çok popüler olduğu için hep o çocuk 'Bülent'te kalmışım ve şimdi bu yaşımda çıkmışım gibi bir algı olabiliyor. Oysa sonrasında 'Umutsuz Ev Kadınları', 'Diriliş' ya da sinema filmlerimin yayınladığı sezonlara ve yıllara da bakarsak benim hemen her yaşım kamera önünde geçti aslında.

        "ADIMLA GERÇEKLEŞECEK BİR PROJE VAR"

        Gelecekle ilgili planların ve hayallerin neler, bizimle paylaşır mısın?

        Kendi oyun alanım olarak gördüğüm ve sadece bu yaşımda gerçekleştirebileceğim bir yarışma süreci ile oyunculuk kariyerime biraz ara verdim. Oysa gerek büyük kanallardan, iyi yapım şirketlerinden gelen çok iyi projelerde başrol teklifleri oldu. Onlara da teşekkür ederek bu ara süreci biraz daha uzattım. Ama dönüşümde benim de severek dahil olacağım bir proje içerisinde olacağım. Dizi haricinde de benim adımla gerçekleşecek çok farklı formatta bir proje var, beni de çok heyecanlandıran... Şimdilik sürpriz olsun, çok detay vermeyeyim ama onu hayata geçireceğiz. Kariyerim de yine hep gururla paylaşacağım, seveceğim işlerle devam edecek hayat Allah'ın izniyle…

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ