Bir kask asla sadece bir kask değildir!
Dayanıklılığın ve süratın limitleri zorladığı yol yarışlarında kasklar bisikletçilerin derecelerine doğrudan etki eden bir araç olarak görülüyor. Sürtünme, aerodinamik gibi bilimsel verilerle işin mühendislik kısmını da içeren tasarım buluştuğunda ortaya herkesin memnun kalacağı bir stil çıkmayabiliyor. Hollandalı Visma takımının sosyal medyada esprili paylaşımlara da konu olan zamana karşı kaskları bunun son çarpıcı örneği oldu
Kışa veda etmeye hazırlandığımız günler, bisiklet tutkunları için ayrı bir anlam taşıyor. Avrupa’nın güzel kentlerinde ve köylerinde koşulan çoğu tek günlük bahar klasikleri ile birlikte İtalya, Fransa ve İspanya’daki üçer hafta süren üç büyük turu da ilgiyle izleyip sezonun nasıl geçtiğini anlamaz bisiklet severler. Amatör bisikletçilerin tekerinin baharla daha sık dönmeye başladığı da gerçek…
Sezonun açılışı ile birlikte sporcuların performansı kadar bu sezon kullanacağı bisikletleri, takım formaları da mercek altına alınıyor. En radikal değişikliklerin ‘baş’ında ise kasklar geliyor.
Bu sporu yaparken kullanılması gereken en önemli ekipman kuşkusuz kask. Ancak bisikleti profesyonel seviyede yapanlar ya da performansını üst seviyeye çıkarmak isteyenlerin tek kaygısı güvenlik değil.
Özellikle dayanıklılığın ve süratin limitleri zorladığı yol yarışlarında kasklar sporcunun derecelerine doğrudan etki eden bir araç olarak görülüyor. Çünkü bisikletçinin baş etmesi gereken en önemli dış etken rüzgar. Bisiklet üzerindeki oturuş pozisyonu gereği rüzgarın ilk temas ettiği ‘kafa’dan adeta süzülüp gitmesi hedefleniyor.
Bu durum da kasklar üzerinde radikal değişiklikleri komik bulunabilen sonuçlar ortaya çıkarsa da zorunlu kılıyor. Çünkü sürtünme, aerodinamik gibi bilimsel verilerle işin mühendislik kısmını da içeren tasarım buluştuğunda ortaya herkesin memnun kalacağı bir stil çıkmayabiliyor.
Bunun son çarpıcı örneği geçen sezonun üç büyük turunda da podyumun birinci sırasına üç farklı sporcusunu gönderen Hollandalı Visma takımının kaskları.
Dünya bisiklet kamuoyunda tartışılan ve sosyal medyada çeşitli esprili paylaşımlara konu olan bu kasklar Visma takımınca zamana karşı yarışlarda kullanılacak.
Burada zamana karşı (time trial-TT) yarışlardan da bahsetmek gerekiyor. Bu tür yarışlarda bisikletçiler, ‘peloton’ tabir edilen kalabalık grupla yarıştıkları ve bitiş çizgisinden ilk geçenin kazandığı yarışların aksine parkura tek tek çıkıyor ve en iyi zamanda bitirmeyi hedefliyor. Bu da rüzgar ile mücadeleyi daha kritik hale getiriyor. Çünkü önlerinde rüzgarını kesen başka bir bisikletçi olmuyor. Bu nedenle bu yarışlarda kullanılan bisikletler de bu bisiklet üzerindeki komponentler ve hatta kıyafetler de rüzgar hesap edilerek tasarlanıyor. Ve tabii kasklar...
Visma takımının zamana karşı yarışlardaki karnesinin iyi olduğu biliniyor. Takımın lideri Jonas Vingegaard’ın geçen yılki Fransa Bisiklet Turu’nda rakibi Tadej Pogacar’a büyük fark attığı zamana karşı yarıştaki performansı aerodinamik çalışma ile de epey konuşulmuştu. Öyle ki bisikletin üzerindeki birkaç gramlık boyanın dahi söküldüğü dile getirilmişti.
İşte şimdi ünlü kask üreticisi Giro’nun bu takım için geliştirdiği kaskların sporcuların performansına nasıl etki edeceği de görülecek.
Farklı stillere aşina bisiklet kamuoyunca da tartışılan bu kasklarla başarı elde edilmesi durumunda daha ne kadar farklı tasarımları göreceğimiz de dikkatle izlenecek.
