Camilerde oturakların kaldırılması nasıl değerlendiriliyor?
Camilerde oturakların sabit olduğu alanların kaldırılması, bunun yerine katlanabilir taburelerle saf içinde namaz kılınmasına izin verilmesine yönelik genelge ses getirdi. Başka dinlerin ibadethanelerine benzediği için eleştirilen uygulamanın kaldırılmasını Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün ve Cübbeli Ahmet Hoca Habertürk'e değerlendirdi
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş imzasıyla 81 il müftülüklerine gönderilen genelge ile cami ve mescitlerde oturarak namaz kılanlar için ayrılan bölümler kaldırıldı. Başka dinlerin ibadethanelerine benzer görüntülerin oluştuğu gerekçesiyle eleştirilen uygulamanın kaldırılması Mehmet Akif Ersoy'un moderatörlüğündeki Habertürk Manşet programında masaya yatırıldı.
“KALICI MAZERETİ AYIRMALI”
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün, “Caminin kendine has bir havası var. Bu havayı bozmama esas. Caminin ortasında, ileri saflara kadar giden sabit sıraların konulmasına ben de karşıyım” dedi. Diyanetin katlanabilir tabure ile safın içine girilerek namaz kılınabileceğini açıkladığını hatırlatan Düzgün, kalıcı mazereti olan kişilere de yardımcı olunabileceğini söyledi. Düzgün, “Sürekli mazereti olanlar için gerekirse müezzin mahfili içinde ya da ona bitişik bir yerde kalıcı olan bir sıra konulabilir. Geçici mazeret ile kalıcı mazereti ayırmakta fayda var” diye konuştu.
“SAFIN ORTASI BOZULMAMALI”
Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, “Diyanet maalesef geriden geliyor. Kamuoyunda tartışma oluyor ondan sonra çözüm üretme yoluna gidiyor. Bu konu baştan düşünülmeliydi” şeklinde konuştu. Başka dinlere benzememek konusunun önemli olduğunu kaydeden Ünlü, “Bu işler böyle başlıyor, normalleşiyor” dedi. Tabure ile namaz kılanların safları bozmaması gerektiğini söyleyen Ünlü, “Ancak safın sağ ve sol köşelerinde, bitiş noktalarında olursa safın ortasını bozmazsa zarureti olanlar için uygun” diye konuştu.
"UYGUN OLMAYAN GÖRÜNTÜLER"
Söz konusu genelgede "Geçen süre zarfında tabure-sandalye üzerinde namazlarını kılan vatandaşlarımız için cami içinde cemaat ve saf düzeninin dışında ya da gerisinde belirli mekanlar oluşturulması, cami adabına ve cemaat ruhuna uygun olmamıştır. Bu durum bir taraftan cami cemaati arasında birtakım huzursuzluklara ve tartışmalara sebep olurken diğer taraftan da cami içi estetiğe uygun olmayan görüntüler ortaya çıkarmıştır" ifadeleri yer almıştı.
