Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Çocuklarda tiroit hastalıklarının etkilerine dikkat!

        Boynumuzun ön kısımda larinks kıkırdağının (adem elması) ön bölümünde yer alan 2 parçalı, yaklaşık 15-20 gram ağırlığında bir salgı bezi olan tiroit bezimiz, özellikle büyüme çağındaki bireyler için büyük önem taşıyor. Çünkü tiroit bezimizden salgılanan iki hormon (Triodotironin - T3 ve Tiroksin - T4) oksijen tüketimini artırarak büyüme ve gelişmemizi hızlandırıyor. Bunlar protein, yağ, karbonhidrat yapım ve yıkımında da büyük rol oynuyor. Tiroit bezinin normalden fazla tiroit hormonu salgılaması “Hipertiroidi” adı verilen hastalığa, yetersiz tiroit hormonu salgılaması ise “Hipotiroidi” hastalığına neden oluyor. “Guatr” adı verilen tiroit bezinin normalden daha fazla büyümesinin de, (hormonlar normal düzeylerde olsa bile) bu iki hastalığa neden olabileceği belirtiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu ve Dr. Kemal Akpınar, çocuklarda görülen tiroit hastalıklarını, güncel tanı ve tedavi yöntemlerini anlatıyor.

        HİPOTİROİDİ VE SEBEPLERİ

        Hipotroidinin farklı nedenleri olabiliyor. Doğuştan olması, az hormon salgılanmasından veya bezin yokluğundan kaynaklanabiliyor. Erkek bebeklerde daha sık rastlanan bu durum, geçici ya da kalıcı olabiliyor. Kalıcı olan doğumsal tiroit hastalıklarının en sık görülen nedeninin, tiroit bezinin yapısal bozuklukları olduğu, çoğu vakada ise nedenin belirlenemediği belirtiliyor. Tiroit bezinin tamamen yokluğu, normalden küçük oluşu veya normal yeri dışında dil kökü gibi farklı bir bölgede bulunması da mümkün görülüyor. Vakaların yüzde 2 gibi bir kısmı aile kökenliyken, yüzde 98’i ailedeki ilk vaka olarak (sporadik) gerçekleşiyor. Geçici olanda annenin diyetine, fazla veya eksik iyot alımına, ilaç kullanımına veya var olan tiroit hastalığına (Hashimoto tiroiditi gibi) bağlı geçici fonksiyon bozuklukları görülebiliyor.

        YEDİGÖLLER DE SIK GÖRÜLÜYOR

        Hipotiroidi, bölgesel olarak su ve besinlerde yetersiz iyot alımına bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. Özellikle Yedigöller ve Karadeniz bölgelerinde bu duruma sıkça rastlandığı belirtiliyor. Bazı ilaç alımları da tiroit bezinin yetersiz çalışmasına neden olabiliyor. Diğer bir neden ise vücudun tiroit bezine karşı geliştirdiği otoantikorlar aracılığıyla hipotiroidi gelişmesi olarak görülüyor. Bu duruma ergenlik döneminde sık rastlanıyor ve kız çocuklarda erkeklere göre 4-5 kat daha sık görülüyor. İyot eksikliği de hipotiroidi nedenleri arasında bulunuyor. (Türkiye’de yöresel olarak su kaynakları ve besinlerde iyot eksikliği saptandığı için 1990’lı yıllardan itibaren sofra tuzlarına iyot eklenerek bu eksiklik giderilmeye çalışılmış ve önemli bir halk sağlığı sorunu önlenmiştir.) Ayrıca özellikle Karadeniz bölgesinde iyot emilimini engelleyen karalahana tüketimi fazlalığı hipotiroidinin sık görülme nedenleri arasında bulunuyor.

        TANISI ZOR MU KOLAY MI?

        Yenidoğan bebeklerde hipotiroidi tanısı ilk haftalarda herhangi bir hastalık bulgusu olmadığı için zor konuyor. Özellikle tiroit salgısının olmaması nedeniyle uzamış sarılık, ilk kakanın geç yapılması, uyandırmada zorlanma, fontanelin (bıngıldak) normalden daha geniş olması gibi bulgulara dikkat edilmesi çok önemli görülüyor. Hastalık tedavi edilmediğinde ciddi zeka geriliklerine ve boy kısalıklarına neden olabiliyor. Yenidoğan bebeklerde tiroit bezinin tamamen yokluğu, normalden küçük oluşu veya normal yeri dışında dil kökü gibi farklı bir bölgede bulunması mümkün olabiliyor. Vakaların yüzde 2 gibi bir kısmı aile kökenliyken yüzde 98’i ailedeki ilk vaka olarak (sporadik) gerçekleşiyor. Bu nedenle tarama testleri ile tüm yenidoğanların değerlendirilmesi çok önemli görülüyor. Tiroit hastalıklarında şüphe edilmesi durumunda kanda hormon düzeylerinin tespiti gerekiyor. Sık kullanılan kan testleri; TSH, Total T3, Serbest T4 olarak sıralanıyor. Bunların yanı sıra gereklilik durumunda tiroit ultrasonografisi ve tiroit sintigrafisi testleri de planlanabiliyor. Diğer yandan toplumda sık görülen hipotiroidi hastalığının erken tanınması için Türkiye’de 2006 yılından beri, “Yenidoğan Tarama Programı” ile hastaneden taburcu olmadan alınan topuk kanı testiyle, erken tanı sağlanması ve tedaviye erkenden başlanması mümkün olabiliyor. Böylece hastalığın neden olabileceği ciddi hastalık yükü de önlenmiş oluyor. Yeni doğanlarda tarama testleri 48-72 saatte alınıyor. İlk 24 saatte doğum sonrası soğuk stresi nedeniyle TSH’da yanıltıcı yükseklik olabileceğinin unutulmaması öneriliyor. Herhangi bir nedenle 48 saatten önce alınması gerektiğinde ise 2. hafta sonuna kadar

        TEDAVİSİ VAR VE ÇOK KOLAY!

        Hastalığın tanısının zor ama tedavisinin çok kolay olduğu belirtiliyor. Yeterince salgılanmayan tiroksin (T4) hormon tedavisine ne kadar erken başlanırsa, tedavide başarı oranının da o derece yüksek olacağı belirtiliyor. Tiroit bezi yokluğunda ise, tedavi ömür boyu devam edebiliyor. Hem hastalığın seyrinin izlenmesi hem de tedavi planlamaları açısından düzenli olarak doktor kontrolleri de büyük önem taşıyor. Aralıklı yapılan kan testleriyle de ilaç dozlarında değişiklikler uygulanmalıdır. Gebelikte doğru beslenme, yeterli ve sürekli iyot alımı, annenin hipo/hipertiroidi durumlarının farkına varılarak doğru ilaç kullanımı ve bebeğin uygun koşullarda doğumunun sağlanmasıyla geçici hipotiroidiler büyük ölçüde azaltılabiliyor. Geçici hipotiroidi zamanla düzelse de hipotiroit geçirilen süre bebeğe zararlı olabileceğinden bu dönemin ilaç başlanarak izlenmesi uygun görülüyor. Doğumsal tarama testleri sonrası TSH değeri yüksek bulunan bebeklerde 2. kontrolde de değer yüksekse ilaç başlanması, bebek kilo almasına rağmen zaman içinde ilaç ihtiyacı artmazsa veya azalırsa durumun geçici olduğunun anlaşılarak ilaçların zaman içinde kesilmesi öneriliyor.

        EDİNSEL HİPOTİROİDİ

        Edinsel hipotiroidi, normal büyüyen çocukta sonradan gelişen “Ttiroit fonksiyonbozukluğu” olarak adlandırılıyor ve en sık görülme nedeninin Hashimoto tiroiditi olduğu belirtiliyor. Daha az sıklıkta ilaç kullanımları, aşırı iyoda maruziyet, ışınlamalar ve cerrahi girişimler hipotiroidiye neden olabiliyor. Nadiren sistemik hastalıklara (sistinoz gibi) eşlik eden durumlar da söz konusu olabiliyor.

        BÜYÜME HIZINDA AZALMA DA NEDENLER ARASINDA

        Edinsel hipotiroidide ebeveynlerin dikkatini çekebilecek; büyüme hızında azalma, halsizlik, kabızlık, artmış uyku ihtiyacı, soğuk intoleransı (kolay üşüme) gibi belirtiler gözlenebiliyor. Guatrın eşlik ettiği durumlarda ise bazen boyunda, tiroidin olduğu bölgede şişkin bir görüntü dikkat çekiyor. Bundan çoğunlukla okul performansı etkilenmese de ergenlik gecikip büyüme hızı yavaşlayabiliyor. Ergenlerde adet düzeninde bozulmaya da rastlanıyor. Hipotiroidinin muayene ve tetkiklerle saptanması halinde belirtilerin ilaç tedavisi ve düzenli takiple düzeldiği belirtiliyor. Gerek doğumsal gerekse edinsel hipotiroidi, erken tanı ve düzenli tedaviyle iyileşen ama takibin bırakılmaması gereken durumlar olarak görülüyor.

        BELİRTİLERİ NELER?

        Hipotiroidi Hipertiroidi
        · Yavaş kalp atım hızı· Soğuk cilt· Soğuğa tahammülsüzlük· Kabızlık· Daha az hareketlilik· Kilo fazlalığı, boy kısalığı · Çarpıntı· Cilt daha sıcaktır· Sıcağa tahammülsüzlük· Sık ishal· Ellerde titreme· Normalden daha zayıflama· Terleme, sinirlilik

        AŞIRI ÇALIŞMANIN SONUCU: HİPERTİROİDİ

        Tiroit bezinin fazla çalışması ise “Hipertiroidi” olarak tanımlanıyor. Bunun altında ya tiroit bezinin kendiliğinden aşırı çalışması veya dışarıdan uyarı ile fazla tiroit hormonu salgılanması yatıyor. Gelişim çağında görülen hipertiroidi aşırı zayıflama, çarpıntı hissi, terleme, sıcağa dayanıksızlık, saç dökülmesi ve sinirlilik gibi belirtiler gösteriyor. Guatr varlığı halinde tanı daha hızlı konsa da guatrsız durumlarda ergenliğin tavır değişiklikleriyle karıştırılabiliyor. Çocuk ve ergenlerde, (özellikle ailesinde tiroit hastalığı ve bahsedilen şikayetler olanlarda) kan testleri ve tiroit ultrasonu, ihmal edilmemesi gereken bir tablo olarak görülüyor. Hipertiroidinin uygun ilaç tedavisiyle yaşamı etkilemeyecek şekilde çözümünün mümkün olduğu belirtiliyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ