Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İnanç Cuma namazı saati İstanbul! (Diyanet İşleri il il) 7 Ağustos 2020 İstanbul Cuma namazı saati kaçta?

        İstanbul'da Cuma namazı saat kaçta? sorusu bu hafta kılınacak Cuma namazı için gündemde. Ancak koronavirüs tedbirleri nedeniyle bayram ve Cuma namazı sırasında da cemaat, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın belirlediği kurallara uymak zorunda. İstanbul'da kılınacak Cuma namazı ile ilgili detaylar haberimizde.

        İL İL CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA?

        İL İL CUMA NAMAZI SAATLERİ İÇİN TIKLAYIN

        İSTANBUL CUMA NAMAZI SAATİ 7 AĞUSTOS 2020

        Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre İstanbul'da Cuma namazı bugün saat 13.15'de okunacak öğle ezanıyla birlikte kılınacak. İstanbul'un haftalık ezan ve namaz saatleri takvimi ise şöyle:

        Miladi Tarih İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı
        07 Ağustos 2020 Cuma 04:18 05:59 13:15 17:07 20:21 21:55
        08 Ağustos 2020 Cumartesi 04:19 06:00 13:15 17:07 20:20 21:53
        09 Ağustos 2020 Pazar 04:21 06:01 13:15 17:06 20:18 21:51
        10 Ağustos 2020 Pazartesi 04:23 06:02 13:14 17:06 20:17 21:50
        11 Ağustos 2020 Salı 04:24 06:03 13:14 17:05 20:16 21:48
        12 Ağustos 2020 Çarşamba 04:26 06:04 13:14 17:04 20:14 21:46
        13 Ağustos 2020 Perşembe 04:27 06:05 13:14 17:04 20:13 21:44

        7 AĞUSTOS CUMA HUTBESİ: "MÜMİNCE BİR DUYARLILIK: İYİLİĞİ EMRETMEK, KÖTÜLÜKTEN SAKINDIRMAK"

        “Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emredersiniz, kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a inanırsınız.” (Âl-i İmrân, 3/110)

        Muhterem Müslümanlar!

        Kâinatın yaratılışında ve varlık âleminin birbirleriyle ilişkisinde asıl olan iyiliktir. Yüce dinimiz İslam’ın gönderiliş gayesi de iyiliğin yeryüzünde hâkim olması, kötülüğün ortadan kalkmasıdır.

        Müslüman; iyi bir insan, salih bir kul, erdemli bir birey olmalıdır. Ancak aynı zamanda bünyesinde var olan iyilik niyetini ve kötülükle mücadele gayretini topluma da yansıtmakla sorumludur. Bu sorumluluğun adı, emr-i bi’l-maruf nehy-i ani’l-münker, yani iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmaktır.

        Cenâb-ı Hak, imanlı, vicdanlı ve duyarlı bireylerden oluşan İslâm ümmetini Kur’an’da şöyle anlatır: “Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emredersiniz, kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a inanırsınız.”[1]

        Aziz Müminler!

        İman ve iyilik birbirinin ayrılmaz eşidir. Peygamberimizin ifadesiyle, “İyilik güzel ahlâktır.”[2] Dolayısıyla hayatta adalet, merhamet, saygı, dürüstlük, vefa ve hoşgörü gibi, güzel ahlâka dair ne varsa, hepsi birer iyiliktir. Mümin ise iyiliğin temsilcisidir. Bir yandan davranışlarıyla iyiliği yaşatırken, diğer yandan da hikmetli bir dille, güzel öğütle, doğru bilgiyle çevresini iyiliğe davet eder. Peygamberimizin tavsiyesine uyarak, hayatı kolaylaştırır, zorlaştırmaz; insanları müjdeler, nefret ettirmez.[3]

        Mümin, hüsn-i zan besler, iyi düşünmenin ve iyiyi söylemenin imanın gereği olduğunu bilir. İnsanlara karşı iyi niyet besler ve şefkatli davranır. Hayatının her alanında safiyetin, dürüstlüğün ve doğruluğun yanında yer alır.

        Mümin, kötülüklerin son bulması için elinden gelen gayreti gösterir. Kötülüğe göz yummaz, dilini yalan ve iftirayla, zihnini su-i zanla kirletmez. Fitne ve dedikodu ateşine odun taşıyan asılsız sözlerin peşine düşmez. Zira o bilir ki insanların şeref ve haysiyetleri birbirine emanettir. Emanete hıyanet ise kötülüğün bir şubesidir.

        Kıymetli Müslümanlar!

        Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurur: “İçinizden biri bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın asgarî gereğidir.”[4]

        O halde, bilgimiz ve tecrübemiz, gücümüz ve imkânımız nispetinde daima iyiliği tavsiye edelim, kötülüklere engel olalım. Bunun her birimizin üzerine dinî bir vecibe ve insanî bir vazife olduğunu unutmayalım. İyiliğin yayılması ve kötülüğün engellenmesi uğruna attığımız her adımın bir sevabı olacağına gönülden inanalım.

        [1] Âl-i İmrân, 3/110.

        [2] Müslim, Birr ve Sıla, 14.

        [3]3 Buhârî, Cihâd, 164.

        [4]4 Müslim, Îmân, 78.

        Haberi Hazırlayan: Helin Genç
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ