Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Avrupa Ligi Dinamo Zagreb - Fenerbahçe maçı yazar yorumları - Futbol Haberleri
        1

        GÜNÜN KARİKATÜRÜ - CAN BAYTAK - HABERTÜRK

        2

        UĞUR MELEKE - HÜRRİYET - KOLLARI İNCECİK BACAKLARI UPUZUN BİR CANAVAR

        Dün 56’da Fenerbahçe’nin Hajrovic’in ayağından yediği golün hemen öncesini anımsıyor musunuz bilmiyorum...

        Muhtemelen siz Mehmet Topal-İsmail çarpışmasını hatırlıyorsunuzdur, ancak ben bir kare önceye taşıyayım sizi:

        Sıradan, yavaş, yerden bir pası anlaşılmaz bir biçimde saha içinde tutamayan ve rakibe komik bir taç kazandıran Şener...

        Ve taç atışı sonrası onun boş kalan bölgesini kapamak için insan üstü çaba gösterirken çarpışan takım arkadaşları... Ve sonra gelen o yıkıcı gol.

        Ve maçın kopuşu...

        Dün aslında benzer kareleri birkaç defa daha gördük. Mesela ilk yarının sonlarında Benzia’nın savunmadan müthiş çalımlarla bir çıkış anı var. Topu Aatıf’a aktarışı. Aatıf’ın 40 metrelik kros pasındaysa yine zamanlamayı ayarlayamayan Şener’in topu taca bırakışı...

        Dün sahaya çıkan Fenerbahçe, sanki kafası normal ama kolları upuzun, gövdesi güçlü ama bacakları incecik garip bir canavar gibiydi.

        3

        Bir tarafta Benzia gibi, Eljif gibi üst düzey kalitede oyuncular var. Diğer taraftaysa sanki takım eksik kaldığı için sağ beke bir resepsiyon görevlisini koymuşsunuz gibi gözüken garip kareler...

        Bir Türk sporsever olarak üzgünüm; Galatasaray’ın ve Beşiktaş’ın isimlerine yakışır futbollarından sonra bir Hırvat takımına karşı dev Fenerbahçe’nin dün gece düştüğü durum can sıkıcıydı gerçekten.

        Cocu’nun sanırım bu maçtan çıkaracağı en önemi ders şu: Fenerbahçe, yeni kurulan bir takım. Sezonu Temmuz’da değil, transferlerin gecikmesi sebebiyle 16 Eylül’de açabilmiş bir takım. Bir arada oynamaya muhtaç, rotasyon lüksü olmayan bir takım.

        Hollandalı hoca en kısa sürede doğru bir 11 bulup, A planını oturtana kadar onu bozmamaya çalışmalı. Konya maçının üstünden 96 saat geçmiş, Beşiktaş müsabakasına 96 saat var ve bu süreler, hiç de azımsanacak süreler değil.

        Yeni kurulan bir takım, 96 saatte bir maç oynamak zorunda.

        4

        BENZIA VE LJAJIC

        DÜN gece Zagreb’de dağılan Fenerbahçe adına belki de tek olumlu gelişme, Benzia’nın yavaş yavaş takıma uyum sağlaması idi. Benzia çok istekli, arzulu. Zaten kalitesine diyecek yok. Orta vadede etrafında ne yaptığını bilen takım arkadaşları olursa, katkı yapacağı kesin.

        Tabii ki Benzia’ya bu parantezi açmışken, ondan 2 saat önce harika oynayan mevkidaşı Ljajic’i de tebrik etmek gerek.

        ŞU UZUN VURMA MESELESİ

        DÜN, iki büyük takımımızı Avrupa’da peş peşe izledik. Beşiktaş özellikle ilk 45’te, Fenerbahçe’yse neredeyse maçın tamamında kalecileri ile santrforları arasında 60 metrelik bir bağ kurmayı denediler. Karius özellikle ilk yarıda tüm topları Larin’in, Harun da Frey’in kafasına atmaya çalıştılar.

        Pasın uzunu-kısası yok. Doğrusu var. Elbette gerektiğinde santrforunuza uzun vurmak da bir savunmadan çıkış metodudur. Ancak bunun Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi iki kaliteli takımın ana planı olmasını kabullenemedim dün gece.

        Özellikle Zagreb’de bütün aut atışlarını Frey’in kafasına atmak ve İsviçreli topu indirse bile orada eksik kalmak çok çaresiz bir görüntüydü.

        Rakibiniz 3-6-1 oynuyor, Frey’in indirdiği her serseri topu alıyorlar, orada kalabalıklar zaten. Sizse ısrarla uzun vurmaya devam ediyorsunuz Frey’e!

        Ve ne bekleriniz merkeze geliyor orada kalabalıklaşmanız için; ne de sezgileri güçlü, serseri top toplayabilen bir orta sahanız var. Çok acı gerçekten.

        MAÇIN ADAMI: İzet Hajrovic

        5

        İLKER YAĞCIOĞLU - TAKVİM - DARMADAĞIN!

        Fenerbahçe'deki büyük değişimden beri (yani başkan, teknik direktör ve takıma katılan yeni oyuncular) sezona başından itibaren hep iyi konuşabilecek şeyler aradım.

        Fakat dün akşam bir kere daha üzelerek şahit olduk ki Fenerbahçe istenen seviyenin çok uzağında… Bireysel olarak da takım oyunu olarak da henüz ideal seviyenin çok altındalar. Yeni transferler uyum sürecini atlamadı.

        Dün gece Frey'i izledik. Reyes'i izledik. İkisi için de Fenerbahçe'ye büyük katkı sağlar cümlesini kuramıyoruz.

        Benzia Konya maçında verdiği pasla Eljif'e attırdığı golle gündem oldu. Ama dün akşam o da sahada nerdeyse hiç gözükmedi.

        6

        PAS YAPACAK ADAM YOK

        Bunun sebebi de yanında oynayan arkadaşlarının ayrı telden çalmaları. Yani Benzia'nın pas alışverişinde bulunacağı oyuncular dün akşam sahada yoktu.

        Bugüne kadar oynanan maçlardaki en büyük problem orta saha kurgusunun hala oturmaması.

        Josef-Topal ikilisi çok eleştirilmişti.

        Ama görünen o ki F.Bahçe, Josef-Topal ikilisini mumla arayacak. Bu skor ve oyun, uzun yıllar sonra ilk defa Saracoğlu'nda oynanacak bir derbide Fenerbahçe'yi favori olmaktan çıkartıyor.

        MAÇIN EN iYİSi HAJROViC

        Eski Galatasaraylı oyuncu F.Bahçe'yi yıktı.

        MAÇIN EN KÖTÜSÜ iSMAiL

        Verilen fırsatı çok kötü kullandı.

        7

        ENGİN VEREL - AKŞAM - TARİHE GEÇERLERDİ

        İki futbolcusunu 19 milyon euroya satan Dinamo Zagreb, 4 milyon 808 bin nüfuslu Hırvatistan’ın Başkent takımı.

        Hocası ise Nenad Bjelica diye tanımadığımız genç bir Teknik Direktör. Tıpkı, takımdaki futbolcuları gibi.

        Fenerbahçemizde ise Cocu; Jailson, Ayew ve Slimani gibi yeni yıldız (!) transferleri, Beşiktaş derbisine saklamıştı.

        Comolli’nin söylemiyle 2 sene sonra yıldız olacak golcü Frey, defansta Reyes ve ortada oyun kurucu Benzia ile sahaya çıkmıştı.

        Ne enteresan ki ilk yarı arka arkaya yenilen gollerde hem Sunjic hem de Hajrovic, Fenerbahçe defansındaki 4-5 futbolcuya rağmen ağları buldu. İlk devre boyunca Fenerbahçe’de sol kanatta biraz İsmail ayakta kaldı. Hoş, dakikalar ilerledikçe İsmail de arkadaşları gibi büyük bir düşüş gösterdi.

        İsmail’in süper frikiğini ise Dinamo Zagreb kalecisi Livakovic inanılmaz çıkardı. Bu kurtarış gecenin hareketiydi. Tıpkı attıkları ikinci goldeki asist gibi.

        Eğer son dakikalarda Harun’un kurtarışları, F.Bahçe defansının hatalarına rağmen Zagreb’li futbolcuların beceriksizliği olmasaydı 1’er dakika arayla skor 4-0’a gelebilirdi. Burada F.Bahçe şanslıydı.

        8

        Enteresan olan 45 dakika boyunca topla oynamada F.Bahçe’nin yüzde 65’e 35 üstün durumda bulunmasıydı.

        Ama Dinamo Zagreb kaleye 11 şut çekti, 3 tanesi hedefi buldu, 2’si de gol oldu. F.Bahçe’de Cocu’nun talebeleri hedefi tutturmada 4’te 1’de kaldı.

        Bu durumda Comolli’ye sormak gerekiyor.

        Yıldız dediğin futbolculara söylediğin gibi bu formaya yakışacak oyun için kadar zaman gerekiyor?

        Umarım Frey için söylediği, “2 seneye yıldız olur” açıklaması bütün takım için geçerli değildir.

        Fenerbahçe zaten son 4 sezondur herhangi bir kupa kazanamıyor. Bunun üzerine 2 yıl daha eklerseniz, taraftarın tepkilerini durduramazsınız.

        9

        Bir takım yenilir ama ilerisi için ışık verir. Fenerbahçe’de böyle bir durum söz konusu değil. Kazandığı maçlarda bile futbol anlamında yetersiz kalındı.

        Ligde daha şimdiden 3 mağlubiyet alındı. Şampiyonlar Ligi’ne erken vedanın ardından Avrupa Ligi’ne de farklı yenilgiyle başlandı. Bu takım ne zaman oturacak, birbirine alışacak da iyi skorlar gelecek.

        İkinci yarıda üst üste hataların yapıldığı bir film izledik. Maçın hakkı 8-9’du! Tarihe çok kötü bir şekilde geçebilirlerdi.

        Harun bir sürü pozisyon kurtardı. Bu kadar kötü bir Fenerbahçe’yi uzun süredir izlememiştim.

        Dinamo Zagreb gibi bir takımdan fark yemek için mi Cocu getirildi! Aslında suç hocada da değil. Burada kabahat onunla anlaşan Comolli’de...

        Hatanın daha da büyüğü Comolli’yle el sıkışanda...

        10

        OKTAY DERELİOĞLU - TAKVİM - BUNDAN KÖTÜSÜ OYNANAMAZ

        Ligde aldığı şok yenilgilerin ardından Konya galibiyetiyle nefes alan Fenerbahçe'nin, UEFA Avrupa Ligi'nde iyi bir başlangıç yapmasını hepimiz bekliyorduk. Ama hiçbirimiz Fenerbahçe'nin sezonun değil belki de son yılların en kötü ve kişiliksiz oyununu oynayacağı aklımıza getirmemişti. Zagreb takımının sıradan ataklarına bile karşılık veremeyen bir Fenerbahçe vardı sahada.

        11

        COCU SADECE İZLEDİ

        Daha forma terlemeden skor 2-0 oldu. Doğrusu maç boyunca formaların terlediğini de pek zannetmiyorum! Neustadter'in golü belki bir şanstı. Ama o kadar kötü oynayan, o kadar birbirinden habersiz bir takım vardı ki sahada amatör maçlarda bile zor olacak bir hatayla fark tekrar 2'ye çıktı. Skor belki 4-1 ama inanın daha da farklı olabilirdi. Ben 2 tane direkten dönen top saydım. Teknik direktör Cocu'ya da bir sözüm olacak. Oyuncu değişikliklerini yapmak için işin işten geçmesini mı beklemek lazım. Daha 2. yarıya çıkarken bile 2 değişiklik yapması gerekirdi.

        12

        GÜRCAN BİLGİÇ - SABAH - ACEMİ BİR HOCAYLA HEDEF KOVALIYOR

        Arkadaş yine takımın bütün dengeleriyle oynamış. Ön tarafı değiştirmekle kalmamış bu kez, orta saha ile defansı da yenilemiş. Ne hangi takımı çalıştırdığının farkında, ne de hangi maça çıktığının.

        Sahadakiler kadar acemi bir teknik ile hedef kovalıyor Fenerbahçe.

        İyi düşünmek için zorluyorum kendimi ama olmuyor. Desem ki; bir sistem var; öncekiler yapabiliyordu, Bunlar yapamıyor. O da yok ortada. Bir emin arıyorsunuz sahada. "Rakibi yüksekten vuracağız, pasla geçeceğiz, kanatlardan geleceğiz" gibi. Nasıl hücum edileceğinin kararı Aatif'a kalmış. Topa tek kendini gösteren o, pası alan o ve kaybeden de kendisi. Bir şey diyemiyorsunuz, çünkü diğerlerinde o yürek veya cesaret de yok.

        Önceden ezberlediklerini yapıyorlar ama biri edebiyat çalışmış, diğeri biyoloji.

        Bir türlü anlamıyorlar birbirlerini.

        13

        Elbette golün nedeni hatadır. Frey duran topta önündeki topa tekvando darbesi ile vurmaya çalışıyor, ilk gol oluyor.

        Kaleci Harun önce topu rakibe atıyor, pozisyon geçiyor. Sonra boşa çıkıyor, kalecisiz kaleye atamıyorlar. Bu yetmiyor;

        İsmail'in topuna Mehmet Topal müdahale edince üçüncü gol geliyor.

        Oyun için Cocu'yu, bu pozisyonlar için futbolcuların altını çizmek istedim.

        Birisinin yanlışını, diğerinin düzelteceği bir ortam da yok sahada. Rakip hoca kendi alanında ter dökerken, bizim Hollandalı oturuyor hala kürsüsünde.

        Soru geldiğinde de, "Gol atamadığımız için kazanamadık" gibi ukalalık da yapıyor.

        14

        Dört gün önce ne yaptığını bilen, bilmeye çalışan bir takımla oynadı Konya'da ve kazandı. Bu rotasyonu kime, nasıl güvenerek yaptı bilmiyorum. Bildiği bir şey var mı; onu da bilmiyorum. İki tane "ama" hakkımı kullanıyorum. Beşiktaş derbisine Volkan Demirel ile çıkmak zorundalar.

        Yetenekli ile "iyi" arasındaki farkı Harun'un dünkü performansı ile gördük.

        İkincisi ise Cocu'ya hitaben; Fenerbahçe için ligin kararının verileceği Beşiktaş maçına çıkacak. Eğer, "eskilerden" yardım almazsa; "tuz kokar"… Dikkat etsin.

        15

        ÖMER ÜRÜNDÜL - SABAH - TARİHİ FARK OLMADIĞINA DUA ETSİN

        F.Bahçe'nin Zagreb'de sergilediği futbol tam bir felaketti. Tüm maç boyunca ofansif oyun yoktu. Takım savunması ise arızalarla doluydu. İlk yarının kısa yorumunu yaparsak Fenerbahçe'nin hiç pozisyonu yok, Zagreb iki gol attı, 3 tane de net kaçırdı. Fenerbahçe'nin hücum girişimlerinde ilk 45 dakikada en aktif ismin, operasyon geçirmiş ve idman eksikliği olan Aatif olduğunu söylersek tablonun felaketini açıklamış oluruz.

        İkinci yarıya Fenerbahçe duran top golüyle başladı. Ama gidişat her yönüyle o kadar kötüydü ki ben bu golün bile bir ümit ışığı olmayacağını hissettim. Ardından da Fenerbahçe iki gol daha yedi. Beş dakika içinde de iki tane daha yiyordu. Sonuçta Avrupa kulvarına ağır bir yenilgiyle başladı.

        Tabii Fenerbahçe'yi eleştirirken Zagreb'in de hakkını yemeyelim. Kadro kapasiteleri sınırlı, yıldızı olmayan mütevazı bir takım ama günümüz futbolunun istediği basit ve doğru oyun modelini disiplin içinde sahaya yansıttı. Ne de olsa Hırvat ekolü..

        16

        Cocu'ya bakış açımın çok olumsuz olduğunu sezon başından beri belirtiyorum. Zaten Hollandalı teknik adamların bugüne kadar hiçbirini beğenmedim. Cocu dün gece yine takım tertibinde şapkadan tavşan çıkardı. Yine birbirini tanımayan bir kadro oluşturdu. Fizik olarak hazır olmayan ve hem takım arkadaşlarını hem de Neustadter'i tanımayan Reyes tandemde. Fizik açıdan tükenmiş Alper kadroda. Yine hiç arkadaşlarını tanımayan Frey santrforda. Cocu diyor ki "Takım tamamen değişime uğradı. Çok sayıda yeni futbolcu geldi.

        Yeni bir takım oluşturuyoruz. Bu yüzden zamana ihtiyacım var." Tamam bu beyanat doğru ama sen her maça ilk 11'de 5 oyuncu değiştirerek çıkarsan ihtiyacın olan zaman lehine değil aleyhine işler... Rakibin rekor seviyede kaçırdığı gollere bakarsak, maçın tarihi farka gitmediği için Cocu'nun dua etmesi gerekir.

        17

        SELÇUK DERELİ - SÖZCÜ - COCU İNTİHAR ETTİ

        Bunca yıldır futbolun içindeyim F.Bahçe'nin sayısız maçını yönettim ve izledim. Bu kadar kötü futbol oynayan F.Bahçe'yi ilk kez gördüm. Bu maçın kaybedilmesinin baş aktörü Cocu'dur. Cocu hem çıkardığı kadro hem de oyuncu değişiklikleriyle adeta intihar etti. Sahaya çıkardığı kadro yanlış, saha dizilişi ise facia. Hücumda Frey çok etkisizdi, 90 dakika İsviçreli golcüye nasıl sabretti enteresan, onu çıkarmak yerine top tutan rakibi eksilten Benzia'yı çıkarmayı tercih etti. Frey bırakın F.Bahçe'yi 1. Lig takımında dahi forma giyecek düzeyde bir futbolcu değil.

        Hangi birini söyleyeyim ki, F.Bahçe tel tel döküldü, her kademede ikili mücadeleyi kaybettiler ve dönen topları kazanamadılar. Kaleci Harun yan toplarda tam bir fiyaskoydu, bu performansıyla Volkan'ı arattı.

        Bir diğer sorun da Cocu'nun UEFA listesine yazmadığı Soldado. İspanyol golcü Frey'den daha iyi. Soldado bu takımda banko oynar. F.Bahçe'nin orta sahada eksikliği geçen sene olduğu gibi bu sene de devam ediyor. Cocu'nun UEFA listesinde yer vermediği diğer bir isim Mehmet Ekici de bu kadroda oynar. Valbuena bırakın 11'i kadroda dahi yoktu.

        18

        Organize atak yoktu

        Sahadaki her futbolcunun üzerine ölü toprağı serpilmiş gibiydi. Amatör takımın yapmayacağı hataları yaptılar. F.Bahçe özellikle savunmanın solunda çok açık verdi. İsmail tamamen rakip oyuncularına refakat etti. Skrtel'ın son idmanda sakatlanması F.Bahçe adına büyük talihsizlikti. Neredeyse maçın başından sonuna kadar organize bir atak göremedik. Cocu ne zaman bu takıma katkı sağlayacak. F.Bahçe halen bir takım olamadı. Cocu oyunu okuyamıyor, oyuncular başlarında hoca olmadan sahaya çıksa çok daha iyi performans sergiler. Maç kaybedebilirsin ama bu futbol gelecek adına ümit vermiyor. Sarı-lacivertliler Beşiktaş'a karşı böyle oynarsa derbide en farklı mağlubiyeti alabilir. Ali Koç yönetiminin bir an önce Cocu ile ilgili radikal bir karar alması gerekiyor. Yoksa her şey için çok geç olacak.

        Rakibin direkten dönen topları, yine rakip lehine verilmeyen çok net bir penaltı vardı. Sarı lacivertliler tarihi bir hezimetten kurtuldu. Ezcümle bütün Türkiye F.Bahçe yönetiminin alacağı kararı bekliyor.

        19

        GÜRKAN KUBİLAY - FOTOMAÇ - ALİ KOÇ'UN ZOR SINAVI

        Anlamadığım şekilde, Konya maçı ilk 11'inden 4 farklı oyuncu ile başladık. Maçın başları düşük tempolu idi. 7. dakika sonrasında rakip sahada daha fazla çoğalıyor ama, ceza sahalarına gidemiyorduk. Zagreb de final paslarında beceriksiz idi. Şanssız bir şekilde korner dönüşü karambolde, bir türlü çıkaramadığımız toptan yedik golü. İlk 20 dakika topla % 60 biz oynamıştık ama ilk 6 ortada, ne isabetli ortamız, ne de isabetli şutumuz vardı. Uyuta, uyuta geliyorlar ve İsmail'in hücum da yapamadığı kanattan, rakibe basmaya bile mecalimizin olmadığı atakta golü yiyorduk.

        20

        Kaleyi ilk bulduğumuz dakika 33'tü. Isırmayan, organize olamayan, adam kovalamayan, yavaş, golden sonra darmadağın olan bir 11 vardı sahada. İyi tek bir adam yoktu, oyun planı yoktu. "Oturmamış 11'in varsa, rotasyona gitmen anlamsız olur, gidersen de böyle akortsuz olursun" diyordu oyun Cocu'ya. Bu kadar kötü oyunda tek şans duran toptu. Roman ile bulduk golü, iyi dakikada hem de. Ama öyle bir gol yedik ki, halı sahada ben yedirsem bir daha oraya gitmezdim. O kadar rahat geliyorlardı ki, 4. golü yemek kader olmuştu. 4-1 yenikken, kötü de oynasa, pas yapan 2 adamı (Benzia ve Aatıf ) oyundan alıyorsanız ve de yerlerine 1 defansif orta saha (Jailson) koyuyorsanız 'Skoru koruyorsun demek ki' diye düşündüm. Gazete yazım olmasa o anda kalkardım maçın başından. Bu nasıl taktik anlayış Cocu?

        21

        Takımın fizik açıdan yetersiz olduğu net, akordu ve bir oyun planı yok. Oyuncular, pozisyonları olmayan yerlerde oynatılıyor. Oyun içi taktik değişiklikler çoğunlukla çok başarısız. Bunların tümü Cocu'ya yazar ve Ali Koç gibi istikrarı savunan, kulübün ekonomisini düzeltmek için çırpınan bir başkanı bile, daha bu haftalarda "teknik adam değişikliğine" zorlar! Beşiktaş maçı karar verdirir..

        22

        RÜŞTÜ REÇBER - HÜRRİYET - HER HATADA TEHLİKE YARATTILAR

        Fenerbahçe’nin şu an ihtiyacı olan tek şey; galip gelerek kazanma serisi yakalayabilmek. Bir de bunu yaparken oyununu geliştirebilirse işlerin rayına oturmaya başladığını söyleyebiliriz.

        Fenerbahçe, rotasyonlu diyebileceğimiz bir kadroyla çıktı sahaya. Ben, sahaya çıkan futbolcuların ne yaptığına ve kendisinden istenenleri yerine getirdi mi getirmedi mi ona bakarım.

        İlk yarıda defans arkasına atılan toplarda ve İsmail’in olduğu tarafta (Aatıf zaman zaman görev dışına çıktığında) sorunlar yaşadı. Kalelerindeki ilk golü kornerden gelen topu bir türlü uzaklaştıramayınca gördüler.

        Mehmet Topal ve Eljif Elmas iyi uyum sağladılar ama takımla birlikte hareket etmedikleri için de o bölgede çok zorlandılar.

        Top kayıpları hala devam ediyor. Maçta takımın boyu hep uzun kaldı, aradaki boşluklar rakibin işine geldi. Her pas hatasında veya top kaybında rakip bu alanları iyi değerlendirdi.

        Kaleni rakipten fazla adamla savunmak, gol yemeyeceğin anlamına gelmez. Önemli olan doğru yerde, doğru sayıyla olmandır. Maalesef Fenerbahçe, yediği gollerde sayı bakımından üstün olsa da yanlış duruşlar ve pozisyon hatalarının cezasını çekti.

        Düşünün, ilk golde kaleci dahil 10 kişisin. İkinci golde kaleci dahil 7 kişisin. Dördüncü gol de maalesef aynı. 3. golü saymadım bile.

        23

        HADDİNİ BİLEREK OYNAMAK

        RAKİP Dinamo Zagreb haddini bilerek oynamaya çalıştı. 2. bölgede ve tehlikeli bölgede Fenerbahçeli futbolculara yakın oynadılar ve alanları iyi kapattılar.

        Sonrasında uzun toplarla ve hızlı ataklarla pozisyon ürettiler. Fenerbahçe, duran toplarda alan savunmasını tam olarak yapamadı. Rakibin her korneri tehlike yarattı.

        FENERBAHÇE FORMASI BU KADAR UCUZ DEĞİL

        FENERBAHÇE eğer rakip alanda kalamıyorsa ve topa sahip olamıyarsa, etkili olmasının tek yolu hızlı çıkmaktır. Fakat o hızda oyuncu sayısının az olduğu da bir gerçek.

        İkinci yarı erken gelen gol Fenerbahçe’yi umutlandırdı. Sonrasında Fenerbahçe’den daha baskılı ve rakibi zorlayan bir oyun bekledik ama olmadı.

        Cocu, hamlelerde çok geç kaldı. Rotasyonlu kadro çıkarmasını anlarım ama şunu gözardı etmemeliyiz: Bu takımın birlikte oynamaya ihtiyacı var ve oynadıkça birbirlerini tanıyacaklar.

        Yeni transferlerin içinde iyi oyuncular olduğu kadar iyi olmayanlar da var. Belki zaman hala onlar için önemli olabilir.

        SON YARIM SAAT İÇLER ACISI

        Fenerbahçe’nin Dinamo Zagreb karşısında son yarım saatte düştüğü durum içler acısıdır. Fenerbahçe takımı yenilmiştir, bundan sonra da yenilecektir ama böyle yenilginin kabul edilir bir tarafı yoktur.

        Bir futbolcu hata yapabilir, buna lafım olmaz. Ama pozisyon hatası yaparsan, asıl problem budur. Fenerbahçe takımında hem hata yapan hem pozisyon hatası yapan futbolcu sayısı o kadar fazla ki...

        Bir gerçek daha var; hakikaten Fenerbahçe forması bu kadar ucuz değildir. Formanın ağırlığı vardır. Bunu da özellikle yeni gelen futbolculara iyi anlatmak lazım.

        MAÇIN ADAMI: Hajrovic

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ