DSÖ: Aspartam güvenli, belli sınırlar içinde tüketilebilir
Şeker içermeyen tatlandırıcı aspartamın sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmeler Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Gıda Katkı Maddeleri Ortak Uzman Komitesi (JECFA) tarafından yayınlandı
Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), insanlarda kanserojenliğine ilişkin "sınırlı kanıta" atıfta bulunarak, aspartamı insanlar için "muhtemelen kanserojen" (IARC Grup 2B) olarak sınıflandırmış ve JECFA, kabul edilebilir günlük alım miktarını 40 mg/kg vücut ağırlığı olarak teyit etti.
GÜNLÜK ALIM MİKTARINI AŞMAK İÇİN GÜNDE 9-14 KUTUDAN FAZLA TÜKETİLMESİ GEREKİYOR
JECFA, bu maddenin günlük bu sınırlar dahilinde tüketilmesinin güvenli olduğunu tekrar doğruladı. 200 veya 300 mg aspartam içeren bir kutu diyet meşrubatla, 70 kg ağırlığındaki bir yetişkinin, diğer gıda kaynaklarından başka bir alım olmadığı varsayıldığında, kabul edilebilir günlük alım miktarını aşmak için günde 9-14 kutudan fazla tüketmesi gerekiyor.
IARC ve JECFA, aspartam tüketimiyle ilişkili potansiyel kanserojen tehlikeyi ve diğer sağlık risklerini değerlendirmek için bağımsız ancak birbirini tamamlayan incelemeler yürüttü. IARC aspartamı ilk kez, JECFA ise üçüncü kez değerlendirmiştir.
Mevcut bilimsel literatürü gözden geçirdikten sonra, her iki değerlendirme de kanser (ve diğer sağlık etkileri) için mevcut kanıtların sınırlılıklarına dikkat çekti.
"SINIRLI KANIT BULUNDU"
IARC, aspartamı insanlarda kanser (özellikle bir tür karaciğer kanseri olan hepatoselüler karsinom) ile ilgili sınırlı kanıtlara dayanarak insanlar için "muhtemelen kanserojen" (Grup 2B) olarak sınıflandırdı. Ayrıca, denek hayvanlarında kansere ilişkin ve kansere neden olan olası mekanizmalarla ilgili sınırlı kanıt bulundu.
Konuyla ilgili, IARC Monograflar programından Dr. Mary Schubauer-Berigan, "İnsanlarda ve hayvanlarda kanserojenliğine dair sınırlı kanıt ve kanserojenliğin nasıl ortaya çıkabileceğine ilişkin mekanistik kanıta dayalı sınırlı bulgunun olması, aspartam tüketiminin kanserojen tehlikesi içerip içermediğini anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğinin altını çizmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
ASPARTAMIN İÇİNDE NE VAR?
BBC'de yer alan habere göre, şekerden 200 kat daha tatlı olan aspartam, bu sayede kalorisiz bir şekilde yiyecek ve içecekleri tatlandırabiliyor.
Aspartamın 6 bin farklı gıda ürününde kullanıldığı tahmin ediliyor.
Bu tatlandırıcı gıda güvenliği kurumlarından gerekli izinleri aldıktan sonra on yıllardır kullanılıyor. Fakat bu süreçte aspartam hakkındaki tartışmalar da hiç eksik olmadı.
IARC bugüne kadar aspartam ve kanser arasındaki ilişkiyi inceleyen 1.300 araştırmayı tarama sürecini tamamladı.
Bu süreç hakkında bilgi sahibi kaynaklarla konuşan Reuters, aspartamın “kanserojen olma ihtimali bulunan maddeler” listesine ekleneceğini yazdı.
IARC'NİN KULLANDIĞI SINIFLANDIRMA
Resmi açıklama IARC tarafından 14 Temmuz’da yayımlanacak. Aynı tarihte gıda katkı maddeleri üzerine çalışan bir uzman komitesinin de açıklama yapması ve hakemli bilimsel dergi Lancet Oncology’de bir makale yayımlanası bekleniyor.
IARC’nin kullandığı sınıflandırma şu şekilde:
Grup 1: Kanserojen maddeler
Grup 2A: Muhtemelen kanserojen olan maddeler
Grup 2B: Kanserojen olma ihtimali bulunan maddeler
Grup 3: Sınıflandırılamayan maddeler
Fakat kafa karışıklığına yol açan şey de tam olarak bu tanımlar.
Open University’den istatistik profesörü Kevin McConway, “IARC kategorileri bize aspartamın ne kadar riskli olduğu hakkında hiçbir şey söylemiyor, çünkü bu kategorilerin amacı bu değil” demişti.
IARC kategorileri bir maddenin ne kadar riskli olduğunu değil, kanserojen olup olmadığı konusunda ne kadar bilimsel veri bulunduğunu gösteriyor. İnsan veya hayvan deneylerinde “az miktarda kanıt” varsa bir madde 2B grubuna alınıyor.
Prof. Conway, “2B kategorisinde bulunan maddelerin kansere yol açabileceğine dair güçlü kanıtlar yok. Olsaydı 2A veya 1 kategorisinde yer alırlardı” dedi.
IARC kategorileri geçmişte de kafa karışıklığına neden olmuş, gereksiz endişeye yol açtığı gerekçesiyle de eleştirilmişti.
Kırmızı et 2A grubuna alındığında, et yemenin riskini sigara içmekle eş tutanlar olmuştu.
Oysa 100 kişiye hayatlarının geri kalanı boyunca, normalde yediklerine ek olarak her gün 50 gram daha domuz pastırması yedirsek, 100 kişiden yalnızca birinde bağırsak kanseri ortaya çıkardı.
DSÖ: 40 MG ASPARTAM GÜVENLİ
DSÖ 1981’den bu yana günlük 40 miligramlık (mg) aspartam tüketiminin güvenli olduğunu söylüyor.
Bu da 60 kilogramlık birinin her gün güvenli bir şekilde, ne kadar aspartam içerdiğine bağlı olarak 12-36 kutu içecek içebileceği anlamına geliyor.
Uluslararası İçecek Birlikleri Konseyi İcracı Direktörü Kate Loatman, “basına sızdırılan bu yorumlar” nedeniyle halk sağlığı kurumlarının “son derece endişelenmesi gerektiğini” söylemişti.
Loatman, tüketicilerin yanlış yönlendirilmeleri nedeniyle şekersiz alternatifler dururken şekerli içeceklere yönelebilecekleri uyarısında da bulunmuştu.
Birleşik Krallık Gıda Standartları Ajansı Bilimsel Başdanışman Vekili Rick Mumford ise IARC raporunu derinlemesine inceleyeceklerini belirtti ve ekledi: “Bizim görüşümüz bu tatlandırıcının çeşitli bilimsel komiteler tarafından incelendiği ve mevcut limitlerde kullanıldığında güvenli olduğudur.”
2000’lerin başında yapılan bir araştırma aspartamı farelerde kanserle ilişkilendirmişti. Fakat aynı araştırmanın bulguları diğer bilim insanları tarafından eleştirilmiş ve diğer hayvanlı deneylerde bir kanser riski bulunmamıştı.
Geçen yıl ise 105 bin kişinin katıldığı bir araştırmada, büyük miktarda tatlandırıcı tüketen kişilerle hiç tatlandırıcı tüketmeyen kişiler karşılaştırılmış, sonuç olarak yüksek miktarda tatlandırıcı tüketimi daha yüksek kanser riskiyle ilişkilendirilmişti.
Uluslararası Tatlandırıcılar Birliği’nden Frances Hunt-Wood, “Aspartam tarih boyunca en çok araştırılan gıda malzemelerinden biri ve dünya genelinde 90’dan fazla gıda güvenliği kurumu bunun güvenli olduğunu söylüyor” ifadelerini kullanmıştı.