Bankalar, 23 milyar lirayı satacak maaş müşterisi arıyor. Bir bankanın maaş müşterisisiniz. Öyleyse 'avans hesap, artı para, ek hesap, kredili mevduat hesabı' gibi çeşitli adlarla sunulan 'cazip' tekliflerin bir numaralı muhatabısınız.
Beklenmedik gideriniz mi oluştu, maaşınız mı yetmedi, kredi kartınızı mı ödeyemediniz, dert etmeyin! Kolayı var: "Avans hesabınızı" kullanın, demeyeceğiz. Aksine bu hesabı kullanmadan önce iki kere değil, beş kere düşünün, diyeceğiz…
Ben zaten 'ayağımı yorganıma göre uzatırım, param varsa harcarım yoksa harcamam'; dolayısıyla bu hesaplar beni ilgilendirmez, diyenlerdenseniz siz de dikkat! "Ben dilekçemi verdim, tüm bu hesapları kapattım" diyorsanız bile dikkat! Öyle kolay değil, bankaların bu hesabından kurtulmak.
HEDEF 30 MİLYAR
Öyle ki bankalar için 'vazgeçilmez' gelir kalemlerinden bu hesaplar. Geçen yıl Haziran ayında maaş müşterilerine sattıkları 'bu kalem krediler' 6.5 milyar iken; 3 ay sonra yani Eylül ayında 7.3 milyara Aralık ayında ise 7.4 milyara ulaştı. Milliyet'in haberine göre, bankaların bu hesaplar için ayırdıkları kredi tutarı 30 milyar. Yani satılması gereken daha 22.5 milyar TL kredi var.
Dolayısıyla maaş müşterisi olup da bu hesabı kullanmayanlar da bankaların hedefinde. Bu kredi hesabını açmak için 'kişisel beyan, dolayısıyla da kişisel imza' gerekiyor. Ancak şubeler, 'bize hesap böyle devredildi, elimizde bu hesabı istemediğinize dair dilekçeniz yok' bahaneleriyle 'bilinçli maaş müşterilerini' bile kredili mevduat hesabı tuzağına düşürüyorlar.
Bunu anladığınızda, iş işten geçiyor. Hesabınıza bir bakıyorsunuz ki, 'kredili hesap faizi olarak 15 TL tahsil edildi' uyarısı karşısında. Ne kredisi ne hesabı diye sormak için bankanın 444 hattını arıyorsunuz. 5 dakikadan önce ulaşmak ne mümkün! Diyelim, ulaştınız, anlattınız derdinizi; "Muhatabınız biz değiliz, şubenizi arayın" tavsiyesinde bulunuyor karşıdaki ses. "Bu hesabı kapatmıştım zaten nereden çıktı bu, ben bu faizi ödemem" diyorsanız da nafile. "Şubenizi arayın" diyor karşıdaki mekanik ses.
Kuzu kuzu şubenizi arıyorsunuz… Bir görevli çıkıyor, derdinizi anlatıyorsunuz, ilgili arkadaşa bağlıyorum, diyor. Ama bağlanan kimse yok.. Dördüncü kez telefonu açan kişiye maruzatınızı anlattıktan ve tabii ki bağırıp çağırdıktan sonra sizi telefonu açacak yetkiliye bağlıyorlar.