Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji Bilişim Atmosfer değerleri dinozorların yaşadığı döneme ulaştı - Teknoloji Haberleri

        İnsanlığın kırdığı rekorlara bir yenisi daha eklendi fakat rekor bu kez olumlu bir gelişime işaret etmiyor. Bilakis, herkesin hayatını daha da kötüleştirebilecek bir durum söz konusu. Atmosfere salınan karbon oranı son derece tehlikeli bir şekilde artarak kritik bir eşiği geçti.

        2016 Eylül ayında atmosferik karbon düzeyinin, geri döndürülemez biçimde milyon 400 partikül seviyesini aşmasınınüzerinden 6 ay geçmişken süratle 410 ppm değerine ulaşıldı. Bu değerin iklim değişikliği için eşik noktalardan biri olması nedeniyle bilim insanları ciddi uyarılarda bulunuyor.

        Uzmanlar, bu yükselişin Dünya gezegeni üzerinde son olarak görüldüğü zamanın 200 milyon yıl önce dinozorların hüküm sürdüğüTriasik dönem olduğunu belirtiyor ve iklim şartlarının Dünya'yı hızla o döneme sürüklediğine dikkati çekiyor. Aşağıdaki resim Alaska bölgesinde bulunan Muir Buzulu'nun 60 yıl içerisindeki değişimini gösteriyor. Küresel ısınmanın boyutları çok çarpıcı.

         Image Title 1  Image Title 2
        Description

        Atmosferdeki karbon birikiminin gitgitde artmasıyla küresel ısınma yükseliyor ve normal iklim akışı altüst oluyor.

        2016 yılı, 1880 tarihinde ilk kez ölçülmeye başlayan küresel ısı değerleri anlamında gelmiş geçmiş en sıcak yıl olarak tarihe geçmişti. Endüstri öncesi döneme göre 1.1 derecelik artış kaydedilmişti.Son 50 yılda, Alaska ve batı Kanada’da ortalama sıcaklıklar yaklaşık 4 derece yükseldi.

        Yale Üniversitesi yetkilileri karbon salınımındaki bu sıçrama düzeyiyle 50 yıl içerisinde 500 ppm düzeyinin aşılacağını ve sıcaklık ortalamasının 3 derece daha yükselerek Dünya'yı bir felakete götürebileceğini belirtiyor.

        Olası senaryolar arsında Amazon yağmur ormanlarının kuraklık ve yangın nedeniyle yok olma tehlikesi dahi var. Peki çevre dışında hayatlarımız somut ve doğrudan olarak nasıl etkilenecek?

        "Yale Üniversitesi araştırmacıları 2050 yılına gelindiğinde dünya üzerindeki türlerin dörtte birinin yok olacağını öngörüyor. Türlerin neslinin yok olma hızları insanlık öncesine göre 1000 misli arttı."

        NESLİ TÜKENEN TÜRLER VE KITLIK

        Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) sırf bu sene yaklaşık 10 bin civarında türün yok olacağını tahmin ediyor. An itibarıyla türlerin neslinin yok olma hızı modern insan olan Homo Sapiens'in ortaya çıkışı öncesinden 1000 kat daha fazla.

        Yale Üniversitesi'nin tahminleri gerçekleştiği takdirde, 2050 senesinde Dünya üzerindeki tüm türlerin dörtte birine elveda denecek.

        Yok olan türler nedeniyle yırtıcılar ve avları da ortan kalkacak ve besin döngüsü zincirinde kırılma yaşanarak istikrarsız oluşacak. Kuzey Kutbu bölgesindeki deniz sıcaklığının yükselmesi sudaki alglerin gelişimini engellediği için plankton yaşamları, sazanlar, foklar ve kutup ayıları temel gıdalarından mahrum kalacak.

        YÜKSELEN SULAR VE FELAKET

        Isının artışına bağlı olarak okyanus sularının yükselmesi insan ve diğer canlılar üzerinde çok ciddi etkileri var. Büyük Okyanus kıyılarındaki yükseliş insan yaşamını olumsuz etkilemeye başladı bile. Bilim insanları hâlihazırda deniz suyu seviyelerindeki değişimin geri döndürülemez olduğunu belirtiyor ve 2100 yılına gelindiğinde 15 milyon insan evsiz kalabilir.

        Atmosferdeki fazla karbonu depolayanların başında gelen okyanusların suyunda aşırı artış nedeniyle asidite düzeyinin değişmesi insanlar için bir diğer tehlike. pH olarak bilinen asidite ölçütü düşme eğiliminde yani su gittikçe asitleniyor.

        Avustralya'da bulunan Büyük Set Resifi karbon salınımı nedeniyle beyazlaşarak mercan yaşamını gitgide zorlaştırıyor.
        Avustralya'da bulunan Büyük Set Resifi karbon salınımı nedeniyle beyazlaşarak mercan yaşamını gitgide zorlaştırıyor.

        Vücudumuzdaki asiditenin artışı başta mide olmak üzere çeşitli rahatsızlıklara yol açıyorsaokyanuslardaki asiditenin artması da ekosistemi hasta ediyor. Deniz canlılığın en önemli unsurlarından olan mercanlar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Avustralya sınırlarında bulunan Büyük Set Resifi şimdiden beyazlaşıyor.

        Canlılık açısından karadaki yağmur ormanlarıyla eşdeğer olan resifler tehlikede. Avustralya Deniz Bilimi Enstitüsü’nden Charlie Veron kendisinin 71 yaşında olduğu hâlde resiften uzun yaşayacağına inandığını belirtiyor. Veron'a göre resifin bütün kuzey kısmı yok oldu.

        Hawai adasındaki bir dağın tepesinde kurulu olan Mauna Loa Gözlemevi tarafından kaydedilen 410 ppm değerine bu kadar kısa sürede ulaşılmasını bilim adamları mevcut gidişatta şaşırtıcı bulmasa da endişelerini gizlemiyorlar.

        San Diego'da bulunan Scripps Oşinografi Enstitüsü'nün karbon programından sorumlu direktörü Ralph Keeling durumu "artık yeni bir çağdayız." şeklinde özetliyor.

        1958 yılında aynı yerde ilk atmosferi karbon ölçümünü yapan Keeling'in babası, o dönemki partikül seviyesini 316 ppm olarak belirtiyor.

        Bu değer, sanayi dönemi öncesindeki 280 ppm ortalamasının biraz üzerindeydi.

        Harita
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ