Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

''Ergenekon'' davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na 14 sayfalık dilekçe veren Ölmez, çeşitli iddialarda bulundu.

Ölmez, 1990'da askerken hayatının tamamen değiştiğini, usta birliğinde kendisini keşfeden kod adı ''Çerkez Ali'' olan kişinin, askerliğini sonlandırarak kendisini çok özel bir birimin içine aldığını iddia ederek, asıl adı ''Atakurlar'' olan birlikteki istihbarat ve silahlı kanatta yetiştirildiğini, ''İstanbul Avrupa yakası ve tüm Trakya'nın başkanı'' olduğunu öne sürdü.

Daha sonra 1998 yılında kurulan ''Ergenekon'' yapılanmasında görev aldığını anlatan Ölmez, dilekçesinde, ''Atakurlar ismine ekleme yapılarak 'Atakurtlar Cumhuriyet Ordusu'. Ergenekon'un sağ kolu olmuş, istihbarat ve silahlı kanadı oluşturulup Ergenekon'a dahil edilmiştir. Bu birim, şu anda olduğu gibi halen aktif haldedir. Ben çok özel olarak eğitim almış, en iyi şekilde yetiştirilmiş bir kişiyim. Atakurtlar Cumhuriyet Ordusu'nun bir askeriyim'' dedi.

''Ergenekon'' yapılanmasının ''Cumhuriyetçi, ulusalcı ve Atatürk milliyetçileri tarafından kurulan, 11 onursal üyesi bulunan bir yapılanma'' olduğunu belirten Ölmez, içinde her kesimden insanların yer aldığını, hizmet dışında bir amaçlarının olmadığını, silahlı örgüt olmayı kabul etmeyen mütevazi insanlar olduklarını ileri sürdü.

-''CEZAEVİNDE YANLIZ KALDIM, SUSMAYACAĞIM''-

Muhsin Yazıcıoğlu'nun da hayatını kaybettiği helikopter kazasının ''sabotaj'' olduğunu savunan Erol Ölmez, bunun üstünün örtülüp faili meçhul bırakılacağını iddia ederek, şunları ileri sürdü:

''Bunun kaza değil de sabotaj olduğunu bilmekteyim. Birçok konunun şahidi olarak artık susmayacağımı, gerçeklerin gün yüzüne çıkmasının zamanı geldiğini söylemek isterim. Nedeni ise cezaevine girdiğim günden beri beni yalnız bıraktılar. Kimse sahip çıkmadı. Zaten ilk şart, 'Başına bir hal gelirse kendinle başbaşasın' denildi. Bu konuları ciddiye almanızı isterim. Muhsin Yazıcıoğlu'nun susturulmasını isteyen kişi, şu an bir siyasi partide siyasi kimliğe sahip olan, aynı zamanda milletvekilidir. Yazıcıoğlu'nun ölümüne sebep olan kişi, aynı zamanda MİT'e çalışan Amerikan destekli kişidir. Bunları size anlatmamdaki sebebim, vicdanımın rahatsız oluşudur.''

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ