Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Olay yaratan son Teke Tek’in üzerine senaryo üzerine senaryo üretiliyor. Gülen Cemaati gazetelerinden Bugün, dünkü sayısında beni “Yeni 28 Şubat sürecini başlatan adam” ilan etmeye kadar vardırmış işi. Vehmedilen bu güce teşekkür ederim ama maalesef öyle bir durumum yok. Tartışma yaratan sözleri söyleyen kızların “Provokatör” olduğunu, “Ajan” olduğunu söyleyenler bile var. Kızlar da benim program sırasında çok iyi davrandığımı söylemişler. Gelin size bu programın nasıl hazırlandığını anlatayım. Aslında bu haftaki niyetimiz Anayasa Mahkemesi’nin kararını bir AKP’li ile tartışmaktı. Hüsrev Kutlu’nun da aralarında bulunduğu bazı AKP’li milletvekillerini programa davet ettik. Ancak milletvekilleri, parti kararı olarak konuşmayacaklarını bildirdiler. Bunun üzerine programın yapımcı editörü Özay Şendir’e “Bu konu en fazla türbanlı kızları etkiliyor. Üniversitelerden türbanlı ve türbansız öğrencileri çağıralım. Onlar sorunlarını anlatsınlar” dedim. Özay’a “Parti üyesi militanlar olmasınlar” diye de uyarıda bulundum. Özay hemen çaışmalara başladı. Kızlardan biri Liberal Düşünce Platformu üyeleri arasından geldi. Diğeri ise Atatürkçü Düşünce Kulüpleri Federasyonu üyesiydi. Türbanlı kızlar içinse yıllardır türbanlı kızların haklarını savunma konusunda mücadele eden Hülya Şekerci’den yardım aldık. İki türbanlı kızı bize Özgür Der Başkanı Hülya Şekerci önerdi. Onun tesbit ettiği isimlerdi. Türbanlı kızlar diyor ki, “Bize programda çok iyi davrandı” Tabii ki, iyi davrandım. Yarın gelseler yine iyi davranırım. Aynı kızlar diyor ki, “Kendisi de üniversitelerde türbanlı kızlara izin verilmesinden yana olduğunu söyledi” Evet, ben bunu yıllardır söylüyorum. Gizli bilgi değil ki! Zaten beni şaşırtan üniversitede türbana izin verilmesini istemeleri değil. Bunu isteyeceklerini bildiğim için onları çağırmıştım. Beni şaşırtan bu ülkenin kurtarıcı kurucusundan nefret etmeleri, buna karşı Humeyni’yi sevmeleri ama ondan da öte Türkiye’nin kurtarılmamış, İngiliz sömürgesi olmasını tercih etmeleriydi. Hem işgal güçlerinin türbanlı kadınlara saldırdığını söylüyor hem de onların sömürgesi olmamazı Atatürk’e tercih ediyorlardı. Ben buna şaşırdım. Uykumu bu kaçırdı. Bütün bunların ortaya çıkmasına neden olan “Fecabook’taki sayfanda Humeyni fotoğrafı varmış. Doğru mu?” sorusu da benim aklıma gelmedi. Gelemezdi. Bu soru türbanlı Kevser’in Bilgi Üniversitesi’ndeki sınıf arkadaşlarından geldi. Ben de e-mailden görüp sordum. Bu kadar açık, bu kadar net bir olayın arkasından bile bu kadar komplo teorisi üretilmesi doğrusu müthiş. Hiçbiri çıkıp da “Evet aramızda böyle düşünenler de var ama bunlar bizi bağlamaz” demiyor. Çünkü bağlıyor. Bu düşüncenin benzerleri parti içinde de,. Türkiye’nin en yüksek tepelerinde de mevcut. Rahatsızlık veren bunun ortaya dökülmüş olması, takiyyenin yerini genç bir samimiyete bırakmasıdır. Bunu itiraf etmek yerine Fatih Altaylı’yı 28 Şubat’ı başlatmakla suçlamak kendileri açısından çok daha zararsızdır.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ