Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Tarihin gizli tanıkları

        Nagihan ALAN / GAZETE HABERTÜRK

        İstanbul’un genelinden 36 antikacının eşyalarını sergiye sunduğu, bizim de adım adım gezdiğimiz bu özel festivalde yüzlerce yıllık eşyalar var ama bizim dikkatimizi en çok çeken bu eşyaların hikâyeleri oldu. İşte tarihi eşyalar ve geçmişleri...

        200 senelik ahşap vitrin, bir Osmanlı evinden kalma Çukurcuma’da antikacılık yapan Kaan Bey, festivalde yüzlerce yıllık eşyaları sergileyen 36 antikacıdan biri. Elinde ise Osmanlı evinden kalma 200 senelik vitrin bulunuyor. Tüm ailenin hikâyesine tanık olan bu özel vitrin sedef kakma işlemeleriyle dönemin sanat tarzının yansıması olarak karşımıza çıkıyor.

        1800’lü yıllardan kalma Osmanlı tuğrası Bez üzerine bakır işlemeli 1800’lerden kalma Osmanlı tuğrası da festivalin en dikkat çekici eserlerinden. Döneminde çerçevesi olmayan bu tuğraya 100 yıl sonra çerçeve yapılmış. Misafirlerin bu tuğraya ilgisinin yoğun olduğunu söyleyen Kaan Bey ise babasının bu tuğra için uzun süre yurtdışında kaldığını söylüyor. Dönemin İstanbul’u vazolarda Antika tutkunlarının dikkatini çekecek olan diğer bir eşya da vazolar. Bu vazolara “Eser-i İstanbul” deniyor. Bazılarının altında bir Rum ustanın imzası bulunuyor. En önemli özellikleri ise isimlerinden de anlaşılacağı üzere dönemin İstanbul’unu taşımaları. Galata Kulesi, Tophane’deki kümbet ve başka tarihi eserlerin de resmedildiği vazoların işçiliğinde altın da kullanılmış. Sultanlara layık takunyalar... Osmanlı döneminde takunyalar yani hamam pabuçları mertebeyi de anlatırmış. Bir kadının cariye mi, gözde mi, kalfa mı olduğu takunyaların yüksekliklerinden anlaşılırmış ve en yüksek takunyayı sultanlar giyermiş.

        Eser-i İstanbul vazoları 12-18 bin TL.

        İşte festivaldeki takunya da bir sultana ait...

        150 senelik tamamı gümüş şerbetlikler 150 senelik geçmişe sahip tamamı gümüş kaplama olan şerbetlikler de dikkatleri çeken diğer antikalardan. Özellikleri ise iç kısmının oldukça modern detaylarla bezenmesi. Tamamen el işçiliği olan bu şerbetliklerde soğuğu muhafaza edecek cam bir buzluk bölmesi bulunuyor. Her eşyanın bir hikâyesi var... Horhor Antikacılar Çarşısı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özkaya da hikayelerle dolu antikaları sergileyenlerden biri. Özkaya, “Bu eşyalar geçmişe tanıktır. Burada ben yıllar sonra İstanbul’un kaymak tabakasını gördüm. Yapıldığı yer itibarıyla da otantik ve Avrupa’daki sergilerin üzerinde bir doku var şu an burada” diyor. 2. Abdülhamid’in tuğrası ve 110 yıllık çift hatlı eserlerin ilgi gördüğünü belirten Özkaya, 200 senelik Fransız işi sandığın da antika tutkunlarının dikkatini çektiğini belirtiyor. Fermanlardan feraşetlere, özel yapım avizelerden daktilolara yüzlerce yıllık eşyaları anılarıyla birlikte antika tutkunlarıyla buluşturan festival, 8 Kasım Pazar gününe kadar Tepebaşı’nda görülebilecek.

        Osmanlı tuğraları 14-40 bin TL arası.

        200 yıllık sandık yaklaşık 50 bin TL.

        Şerbetlik 7 ila 15 bin TL arası.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ