Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Özgecan'ın katilinin cezaevinde öldürülmesi tartışma yarattı

        HABER MERKEZİ / İSTANBUL

        Özgecan’ın katilinin cezaevinde silahla öldürülmesi, yaşam hakkı devlet güvencesinde olan mahkûmların güvenliği ile ilgili soru işaretleri yarattı. Katilin cenazesinin toprağa verilmesinin engellenmesi ise bir başka tartışma başlığı olarak gündeme geldi. Konuyu uzmanlara sorduk.

        ÖzgecanAslan’ın katili Ahmet Suphi Altındöken’in cezaevinde silahla öldürülmesinin ardından iki büyük tartışma başladı. Cezaevine tabancanın nasıl girdiği ve devletin mahkûmu koruyamadığı tartışmasının ardından Altındöken’in cenazesi de toprağa verilemedi. Cenazenin gömülmesi de engellendi. Habertürk, mahkûmun yaşam hakkı ve cenazenin toprağa verilmesiyle ilgili hukukçulara görüşlerini sordu.

        ‘BAŞLI BAŞINA FIYASKODUR’

        (İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş): “Cenazenin defnine izin vermeyen yetkililer görevi kötüye kullanmıştır. Yasalarda cenazenin defni konusunda ‘Aile mezarlığı neredeyse oraya gömülür’ şeklinde bir madde vardır. Valinin, savcının müdahale etmesi, yasaları uygulaması gerekiyor. Anneyi de zor durumda bırakıyorlar. Her mahkûma insanca muamele edilmesi gerekiyor. Cezaevinde suçlunun korunamaması ise başlı başına fiyaskodur. İçeriden bir destek olmadan bu infaz gerçekleştirilmiş olamaz. Sorumlular hesap vermek zorundadır. Zaten ölümle erken kurtulmuş oldu; çünkü ağırlaştırılmış müebbetle her gün ölecekti. Bu olay sonrası idam yine tartışılmaya başlandı. Ancak Türkiye, Avrupa Konseyi üyesidir. Anlaşmaya imza atmıştır. Üyelikten çıkmadıkça idam Türkiye’de söz konusu olamaz. Devlet mevcut yasalar çerçevesinde cezaevine girmiş kişinin suçu ne olursa olsun, onurunu, yaşama hakkını ve cinsel bütünlüğünü korumak zorundadır. Aksi takdirde kamuoyunda güvensizlik ortamı oluşur.”

        ‘GÜVENLIK SAĞLANMALI’

        (Gazi Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurullah Aydın): “Kasten adam öldürmeyle ilgili cezalar açık ve nettir. İdam, Türkiye ile AB ilişkileri çerçevesinde kaldırılmıştır. Yerine ağırlaştırılmış müebbet cezası getirildi. Şahıs hücrede ağır koşullarda kalarak cezasını misliyle çekiyor. Çağdaş hukuk çerçevesinde idamın kalkmış olmasını destekliyorum. Özgecan’ın vahşice öldürülmesi kamuoyuna yansımış ve kamuoyu vicdanını zedelemiştir. Devlet, cezaevine girmiş suçlunun yaşam hakkını korumalı ve güvenliğini sağlamalıdır. Kamuoyu, ‘Silah oraya nasıl girdi?’, bunu konuşmalıdır. Defin işlemleri konusunda yasalar ‘Mahkûmun suçu her ne olursa olsun, defin işlemleri yapılmak zorundadır’ diyor. Belediye, mezarlık işleri müdürlüğü ve muhtar görevi kötüye kullanmış ve suç işlemiştir. Mahkûmun cenazesinin yakınlarına teslim edildikten sonra gömülmesi, insanlık görevidir. Burada izin vermeyen kim varsa insanlık suçu işlemiştir. Yasalar çerçevesinde cezası verilmiş bir kişinin cenaze işlemlerine izin vermemek ve annesini perişan etmek, suçun şahsiliği ilkesini de çiğniyor.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ