Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık “Hayat yeniden” diyebilecekler mi?

        Doğduğu günden beri skolyoz hastalığıyla mücadele eden 6,5 yaşındaki Cemre Sönmez’ in omurgasındaki eğriliğin uzun süre teşhis edilemediğini anlatan anne Özge Sönmez; kızının henüz bir aylıkken hırıltı ve tıkanma yaşaması nedeniyle doktora gittiklerini anlattı. Doktorun sadece sağ tarafında sinir damarının zedelendiğini söylediğini ve kızının yaşadığı hastalığın bir türlü teşhis edilemediğini açıkladı. Erzurum’ da gitmedikleri hastane kalmadıklarını ifade eden anne, kızının günden güne büyümesiyle sağlık sorunlarının daha da arttığını; sağ tarafının kısaldığını ve bir kolunun uzamadığını gözlemlediklerini ifade etti. Hastalığın teşhis edilebilmesi için şehir şehir doktor doktor gezen aile, İstanbul’a sevk edildiklerinde doktorun “kızınızın skolyozu var daha önce hiç fark etmediniz mi?” sözleriyle acı gerçekle yüzleştiklerini anlattı.

        REKLAM

        “FELÇ KALMA RİSKİ VAR”

        Cemre Sönmez’e Konjenital Kifoz Skolyoz teşhisi koyduklarını anlatan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Dikici; küçük kızın felç kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu anlattı. Kemik eğriliği, skolyoz, kifoz ve omuriliğin kuyruk sokumuna yapışmış vaziyette olduğunu anlatan Dikici, hastanın bir daha yürüyememe ihtimalinin olduğunu dile getirdi.

        “MİNİCİK BEDENİ GÜNDE 20 SAAT KORSE TAKMAK ZORUNDA”

        Kızının bir yaşını doldurduktan üç ay sonra ilk ameliyatını olduğunu anlatan anne Özge Sönmez, ameliyatın ardından 3 ay boyunca alçıyla dolaşmak zorunda kaldığını, yaklaşık 2 sene boyunca günde 20 saate yakın korse taktığını ifade etti. Kemiğinin büyümesiyle birlikte 4,5 yaşına kadar tam dört kez neşter altına yattığını; alçıya alınarak, korse takılarak hayata devam etmesi nedeniyle de oldukça zor günler geçirdiklerini açıkladı.

        REKLAM

        “AMELİYAT OLABİLECEK YAŞA GELENE KADAR ALÇILI GEZMEK ZORUNDA”

        Kemikleri büyümediği için implant yerleştiremediklerini ifade eden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Dikici, Cemre’nin cerrahi işlem yapılabilecek yaşa gelene kadar hastalığını kontrol altına tutabilmek adına tek seçeneklerinin aralıklarla alçı yapmak olduğunu dile getirdi.

        “SON AMELİYATI ÇOK RİSKLİ OLACAK”

        Kızının sağ tarafındaki eğriliğin gittikçe arttığını ifade eden anne Özge Sönmez; babasının vefatı üzerine memlekete gittiği sırada eşinin telefonla arayarak kızlarının ayaklarının üzerine basamadığını öğrendiğini anlattı. Hiç vakit kaybetmeden kızlarını doktora götürdüğünü ifade eden genç baba, doktorun acilen ameliyata alınmasına karar verdiğini ve son ameliyatın çok riskli olduğunu söylemesiyle yaşadığı üzüntüyü dile getirdi. Başka çıkış yollarının kalmadığını ifade eden Sönmez ailesi, “Ameliyat olmasa felç kalacaktı, hiçbir şey yapmasaydık yürümeyecekti” sözleriyle bütün riskleri alarak ameliyat olmasına karar verdiklerini belirtti.

        REKLAM

        “AMELİYAT 11 SAAT SÜRDÜ”

        Tüm risklere rağmen kızlarını ameliyata uğurlamak zorunda kalan Sönmez ailesi, ameliyathanenin kapısından biran olsun ayrılmadıklarını ve 11 saat boyunca haber almak için beklediklerini dile getirdi.

        “AMELİYAT OLMASADI FELÇ KALACAKTI”

        Gergin omurilik ameliyatının ardından kemik ameliyatı yaptıklarını ifade eden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Dikici, oldukça riskli bir ameliyat gerçekleştirdiklerini söyledi. Küçük kızın hastaneye geldiğinde kısmı felç yaşadığını, ameliyat sırasında omuru çıkarılırken de felç meydana gelebileceğini belirtti. Nöromonitarizasyon sayesinde bu riski ortadan kaldırdıklarını belirten tecrübeli hekim, omurgaya konan vidanın siniri sıkıştırıp sıkıştırmadığını anında görebildikleri için müdahale şanslarının olduğunu açıkladı. Dikici, başarılı bir ameliyata imza attıklarını ve küçük Cemre’ nin yaşıtları gibi okula gidebilmesinin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.

        REKLAM

        “BEL FITIĞI DİYE ACİLE GİTTİM KANSER OLDUĞUMU ÖĞRENDİM”

        Programın bir diğer konuğu ise 45 yaşındaki Özgür Erbay’dı. 2001 yılından beri bel fıtığı sorunu yaşayan Erbay, 18 sene sonra şiddetli bel ağrısı şikayetiyle soluğu acil serviste aldığı o anları izleyenlerle paylaştı. Bel fıtığı ağrısı diye hastaneye gidip böbreğinde tümör olduğunu öğrenmesi ise izleyenleri şaşkına döndürdü.

        “8,5 SANTİM 120 GRAM AĞIRLIĞINDA TÜMÖR”

        Akşam saatlerinde eve geldiğinde giderek artan bel ağrısı şikayeti yaşamaya başladığını anlatan Erbay, gece koltuğa dahi oturamayacak hale geldiğinde soluğu acil serviste aldığını ifade etti. Doktorların ağrı kesici ve kas gevşetici serumlarla ilk müdahaleyi yaptığını, taburcu olacak diye beklerken sol bacağında yaşadığı uyuşma nedeniyle müşahede altında tutulmasına karar verildiğini belirtti. Çekilen MR’ın ardından sol böbreğinde 8,5 santim 120 gram ağırlığında tümör tespit edilmesiyle şaşkına döndüğünü ifade ederken; “ hiç beklemediğim bir şeydi. Bel rahatsızlığıyla hayat bir şekilde devam edebiliyor ama kanser riski olabilen bir rahatsızlığınız olduğunu öğrendiğinizde şoke edici olabiliyor” dedi.

        Sol bacağına vuran ağrı nedeniyle MR çektiklerini ve gördükleri manzara karşısında oldukça şaşırdıklarını ifade eden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Dikici; fıtığın olduğu seviyesinin üstünde sol tarafta böbrekte olmaması gereken bir kitle görüldüğünü anlattı. “Bel ağrın olduğunu biliyordun ama sol böbreğinde bir şey olduğunun farkında mısın?” diye sorduğunda olumsuz yanıt aldığını söyledi. Dikici, sol böbrek için daha detaylı görüntüleme yapılmasıyla tümör tespit edildiğini ve tedaviye bel fıtığı yerine yüksek risk taşıdığı için böbrek tümörüyle başlandığını açıkladı. Üroloji doktorları Özgür Erbay’ a robotik parsiyel nefrektomi yaparak böbreğin korunmasını ve tümörün çıkartılmasını sağladı. Hayati olabilecek bir hastalığın kıyısından dönen Erbay’ın daha sonra bel fıtığı tedavisi başladı.

        Böbrek ameliyatından bir ay sonra bel fıtığı ameliyatı olmasına karar verdiklerini anlatan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Dikici, anatomik yapılara zarar vermeden yapılan ameliyatın hastayı kısa sürede ayaklandırdığının altını çizdi. Tekrar bel fıtığının oluşmasını engellemek adına yapılması gerekenleri anlatan Dikici, hastanın daha sağlıklı bir yaşama yönelmesi için teşvik ettiklerinden bahsetti. Ameliyattan iki ay sonra işinin başına dönen Özgür Erbay ise şimdilerde ağrılarla değil yoğun iş temposuyla mücadele ettiğini belirtti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ