
"Suriye yemyeşildi. Buralar ise çöle dönmüştü. Ta ki biz burada ağaç ve bitkiler yetiştirmeye başlayana kadar."
Bu sözler Suriye savaşından kaçarak Kuzey Irak'taki Domiz mülteci kampına yerleşen 35 yaşındaki Aveen İsmail'e ait.
Aveen İsmail, 2012'de ailesiyle beraber Şam'ı terk etmiş.
Artık Dohuk kenti yakınlarındaki kampta yaşıyor. Limon ağaçlarından gül ve kadife çiçeklerine tozlu betonların arasından yeşeren bitkilerle ilgileniyor. "Burada bir bahçe kurmak bizi hem iyileştiriyor, hem de evde hissettiriyor" diyor.
Zaman algısı
Bahçe, 3 yıldır mülteci kamplarıyla çalışan Lemon Tree (Limon Ağacı) yardım kuruluşunun katkılarıyla açılmış. Kuruluş, kamplarda yaşayanlara farklı bitki tohumları ve ağaçlar dikmeleri için cesaret veriyor, ufak yarışmalar düzenliyor.
Lemon Tree'nin gönüllülerinden Alfonso Montiel, kampta küçük yeşil alanlar yaratmış.
"Bazen güllerle doluyor burası. Ama kendine sorduğun soru şu oluyor: Neden gıda değil?" diyor Montiel.
Ona göre çiçekler hem "zaman algısını" güçlendiriyor, hem de insanlara umut duygusunu aşılıyor. Bir yandan da çevrelerini kontrol edebilme yetisini güçlendiriyor.
'Suriye'den kaçarken ilk aldıkları ülkeden tohumlar'
Domiz, 30 bin mülteci ile Irak Kürdistanı'ndaki en yoğun nüfuslu kamp olarak biliniyor. Kampta yaşayanların büyük çoğunluğu Suriye'den kaçanlar.
"Suriyeliler ülkesini terk ederken yanlarına aldıkları ilk şey, tohumlar oluyor" diyen Montiel, mültecilerin kendi yaşamları, alanları ve ailelerine ait bu tohumları yanlarında istediklerini söylüyor.
Bahçedeki tohumları getirenler, Suriyeli mültecilerin kardeşleri, teyze ve amcaları, kuzenleri ve diğer yakınları.
Kamptaki bahçeden sorumlu bir grup mülteci, daha sonra bu tohumları kullanarak kabartılmış tarla yüzeyini sebze ve çiçeklerle donatıyor.
Suriyelilerin "umut bahçesi", bazı çevreci kuruluşların da desteğini aldı. İngiltere'de yeşil alanları koruyan Kraliyet Bahçıvanlık Topluluğu RHS (Royal Horticulture Society), onlardan biri.
RHS, bir bitki sergisi için Suriyeli mültecilerden yardım isteyince, onlar da etkinlikte yer alacak bitkileri seçti.
Bitkibilim alanında doktora yapan Suriyeli Sami'nin bahçe tasarımındaki rolü büyük.
Sami, iki çocuğunun elinden tutup Suriye'den Domiz kampına 10 gün boyunca yürümüş bir mülteci.
Burada yaşam kurduktan sonraysa, bahçe çalışmalarının parçası olmuş. RHS'nin etkinliğinde İngiliz yetkililerle beraber bitkileri seçmiş, bahçenin tasarlaması konusunda fikir vermiş. RHS geçen ay Domiz kampına biber, salatalık ve çiçekler dahil 2 bin paket tohum yollamış.
Kuruluşun mülteci kampındaki bahçeye olan ilgisi ise, tarihin 100 yıl önceki sayfalarına dayanıyor.
1918 yılında da İngiliz vatandaşları Almanya'daki Ruheleben toplama kampında tutulurken RHS, onlara zorlu koşullarda hayatta kalabilmeleri için tohumlar yollamıştı.
RHS'nin başkanı Sue Biggs, kampa yardım etme isteklerini şöyle açıklıyor:
"100 yıl arayla, biri Almanya'da biri Irak'ta iki grup insan ve dehşet verici koşullarda hissettikleri aynı insani arzu: Bir şey büyütme ve bir şeyleri besleme ihtiyacı..."
Biggs, "Kurak, tozlu topraklardan hayatlar yeşerir" diyor ve ekliyor:
"En sonunda kendi sağlıklı gıdalarını üretip yiyebilecek, çevrelerini aydınlatabilecek ve birer birey gibi hissedebilecekler."
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.