Cansu Canan Özgen: ‘İzleyiciye gerçeği vaat ediyoruz’

HABERTÜRK TV’nin fenomen programı ‘Öteki Gündem’, yarın akşam sezonun ilk bölümüyle ekrana gelecek. İlgiyle izlenen programın başarılı sunucusu Cansu Canan Özgen’le buluşup yeni sezonu, yazın yaptığı ABD tatilinden gözlemlerini ve başarılarının sırrını konuştuk.

‘Öteki Gündem’de yeni sezona “Merhaba” diyorsunuz. Sezonun ilk programında hangi konuları, hangi konuklarla ele alacaksınız?

Öncelikle çok heyecanlı olduğumu söylemek isterim. Ben ve bütün ekip arkadaşlarım izleyicilerimize kavuşacağımız için çok mutluyuz. 100. programa yakışır bir şekilde çoklu bir katılım sağlayalım istedik. 8 konuk çağırdık programa ve bütün konuklarımıza “Dünyanın sonu nereye varacak?” diye sorduk. Çok ses getiren ve çok beğenilen bir program oldu. Sezon finalini de aynı şekilde yapalım istedik ama Atatürk Havalimanı’na yapılan elim terör saldırısı neticesinde son programımızı gerçekleştiremedik. Yeni sezonun ilk programında kaldığımız yerden devam edelim istiyoruz. 8 akademisyen, araştırmacı yazar konuğumuz olacak ve bu defa onlara “Zihin kontrolü nasıl yapılıyor? İnsanların algılarıyla nasıl oynanıyor ve yönlendirilebiliyor?” diye soracağız.

Yeni sezonda programda değişiklikler ve yenilikler var mı?

Olmaz mı? Az önce anlattığım 8-10 konuğun olduğu çoklu katılımlı programlarımızı belirli aralıklarla gerçekleştirmek istiyoruz. ‘Öteki Gündem’in bu tarzını izleyicilerimiz çok beğendi. Biz de onların isteğine elimizden geldiğince yanıt vermeye çalışacağız. Tarzımızdan ödün vermeyeceğiz ama daha farklı konularla izleyicilerimizin karşısında olacağımız kesin.

‘GEREKİRSE 5 SAAT YAYIN YAPARIM’

İzleyici yorumları konu ve konuk seçimine yardımcı oluyor mu?

İzleyicimize duyduğumuz saygı, onlardan gelen taleplere de açık olmamızı gerektiriyor. O yüzden hem gelen taleplere bakıyoruz hem de ‘Bu kez daha iyisini nasıl yaparız?’ diye düşünüp planlıyoruz. Kendimizi aşmak, standartları ve çıtayı yükseltmek, daha iyi olmak da esas hedefimiz. Biz programı izleyicilerimizle birlikte yapıyoruz. ‘Öteki Gündem’i o kadar sahipleniyorlar ki hani “Kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz?” diye sorsanız “Çekirdek ekibim, konuklarım ve izleyicilerimle milyonlarca” diyebilirim.

Yeni sezon hedefleriniz neler?

Yeni konular ve daha fazla izleyici katılımı istiyorum. İzleyicimiz sorguluyor ve merak ediyor. İzleyicimin her programdan yeni bilgiler öğrenmiş olarak ayrılmasını diliyorum. Konuklarımızdan olabildiğince ayrıntı istiyoruz. Anlattıkları konuyu örneklendirmelerini istiyoruz. Anlatacak meselesi olan kişiye “Programın süresi bitti” demem. Gerekirse 5 saat yayın yaparım. ‘Öteki Gündem’i diğerlerinden farklı kılan işte bu. Benim hedefim bitmez.

‘SANCAR’I AĞIRLAMAK İSTERİM’

Bu sezon insanlara ne vaat ediyorsunuz? Nasıl bir ‘Öteki Gündem’ göreceğiz?

Bu soruda hiç mütevazı olmayacağım, kusuruma bakmayın. Biz ‘esas’ gündemiz. Programımızın hemen ertesinde internet sitelerinde konuşuluyor, tartışılıyoruz. Bu sezon izleyicilerimize ne mi vaat ediyoruz? ‘Gerçeği’, hangi konu olursa olsun konunun aslını, gerçeğini anlatmaya devam edeceğiz. Ne olursa olsun esas gündemin parçası olduğumuz zaman mutlu oluyorum. Milyonlarca izleyicimizin katılımıyla öteki değil, esas oluyoruz.

Bu sezon en çok kimi programınıza konuk almak istiyorsunuz?

Prof. Dr. Aziz Sancar’ı programda görmeyi çok isterim. Geçen sene Türkiye’ye geldiğinde çok kısa bir süre kaldığı için böyle bir girişimde bulunamadık ama umarım bu sene olur. Geçtiğimiz sene bir Vatikan seyahatim olmuştu. Papa’yla bir röportaj, neden olmasın? Biz ‘Öteki Gündem’de dünyayı yöneten gizemli aileleri çok konuşuyoruz. Mesela Rockefeller Ailesi’nden, Rothschild Ailesi mensuplarından birer temsilci gelsin. Şaka bir yana bizim o kadar değerli, kaliteli ve işinin erbabı konuklarımız oluyor ki hepsine yürekten teşekkür ediyorum. Öyle şu da gelsin bu da olsun istemem... Aziz Sancar dışında.

‘New York’ta başarırsan her yerde başarırsın’

Yaz tatilinizi ABD’de eğitim alarak geçirdiniz. Bu fikir nasıl oluştu?

Şimdi bütün soruları programa bağlayacağım ama ‘Öteki Gündem’de o kadar çok Amerika’dan, süper güç oluşundan, dünyaya fütursuzca müdahale ettiğinden konuşuyoruz ki “Ya bu Amerika nasıl bir yer? Bir gidip göreyim” dedim. Sahaya ineyim istedim yani. Bu yaz hem İngilizce’mi geliştirmek hem de Amerikan kültürünü biraz daha yakından tanımak için Amerika yaşantısı benim için fırsat oldu. Dünyanın önemli üniversitelerinden biri olan NYU’da eğitim aldım. Dediğim gibi hem de Amerika’yı yaşadım. Siz de bilirsiniz Amerika bir ülke değil, bir dünya.

ABD deneyimi ve eğitimi size neler kazandırdı?

Daha önce de ABD’ye gitmiştim. Bu kez New York’ta Manhattan’da yaşadım. NYU’da dersleri tamamladım. Hatta zaman bulup ek bir İngilizce dil çalışması daha yaptım. Günlük hayatın içinde New York’u keşfettim. Amerikalıları tanıdım. Artık daha akıcı İngilizce konuşabiliyorum. Hatta Amerikan televizyonlarını “Ne yapıyorlar, nasıl yapıyorlar, biz de bunu yapabilir miyiz?” açısından takip ettim. New York için bir söz vardır: New York’a gelip planınızı uygular ve başarırsanız, her yerde başarırsınız. Ben New York’ta başardığımı düşünüyorum.

Yeni dönem için ABD’den yeni konular ve konuklar olacak mı?

Amerika’dan ‘Öteki Gündem’ formatına uygun yayına alabileceğimiz konuk zor. Ama elbette kapımız herkese açık. Bizim program konuları aslında ABD’nin günlük yaşamında. Her an din, uzay ve gizemli konuları sohbetlerde konuşmayı seviyorlar. Öte yanda evanjelistler köşe başında nutuk çekiyor, Wall Street bankerleri her sabah aynı yoldan ve aynı kaldırımdan ofislerine gidiyorlar.

Neziha KARTAL / HABERTÜRK MAGAZİN