Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Mehmet Erdem: Lüks araba hırsım yok

        Arif HÜR / HABERTURK MAGAZİN

        YENİ albümü ‘Hepsi Benim Yüzümden’i piyasaya çıkaran Mehmet Erdem, albümünü ve müzik dünyasına yönelik düşüncelerini HT MAGAZİN’e anlattı. Müziği bir yaşam biçimi olarak gördüğünü dile getiren sanatçı, “Lüks otomobile binmek gibi bir hırsım yok. Eşim dostum açıkta kalmasın benim için yeterli” diyor.

        "LÜKS ARABAYA BİNME HIRSIM VE HEVESİM YOK"

        ‘Hepsi Benim Yüzümden’ adını verdiği yeni albümüyle sevenleriyle buluşan Mehmet Erdem, “Hayatta lüks arabaya binmek gibi bir hırsım ve hevesim yok” deyip ekledi: “Çılgın bir hayatım da yok. Geçinecek ve eşi dostu geçindirecek param olsun yeter”

        TÜRK müziğinin altın dönemini yaşadığı 90’lı yıllarda hayranı olduğu Barış Manço, Sezen Aksu, Ahmet Kaya ve Fikret Kızılok gibi isimlerin kasetini almak için kuyruğa giren Mehmet Erdem, şimdilerde o isimlerin parçalarını çekinmeden yorumluyor. Gençler her ne kadar o şarkıları kendisinin zannetse de Erdem, şahsına münhasır çizgisiyle şarkıları ve sanatçıları genç kuşağa tanıtma konusunda önemli bir rol üstleniyor. Mehmet Erdem’le Sony Müzik’in Beyoğlu’ndaki ofisinde buluştuk, yeni albümünü, müzik dünyasını, başarısının sırrını, sürekli şarkı cover’lamasını, şöhret duygusunu, hayallerini, basın mensuplarıyla yıldızının barışmamasını ve projelerini konuştuk.

        2015 sizin için nasıl bir yıl oldu?

        Benim açımdan çok iyi bir yıldı. Yüz civarında konser yapıp, yılın son gününde çıkardığım ‘Hepsi Benim Yüzümden’ adlı albümle bunu taçlandırdım. Memlekette yaşananlar ister istemez hepimizi etkiliyor. Bir yandan üzücü haberler alırken diğer yandan çıkıp şarkı söylemek istemiyorsun. Memleket huzurlu olunca müzik yapmak daha eğlenceli hale geliyor. Gönül işi yapan biri olarak oluşan mahalle baskısından elim mikrofona gitmiyor. İnşallah bu sene her şey daha güzel olur.

        ‘İNATLA ALBÜM YAPACAĞIM’

        ‘Hepsi Benim Yüzümden’ adını verdiğiniz 12 şarkılık albümünüz piyasaya çıktı. Bu albüme genel hatlarıyla değinebilir misiniz?

        6 aylık bir çalışma sonucunda ortaya çıkardığımız bu albümde 6 adet yeni 6 adet de cover şarkı bulunuyor. İçimize sinen bir albüm oldu. Albümün satış ve dinlenme sayısı konusunda beklentilere girmiyorum ama halkın tevazu gösterdiğini görüyorum. Cover’ladığım şarkıların çoğunu sahnede çaldığımız için gelebilecek tepkileri az çok biliyorum. İnsanlar bir sefer dinlesinler, beğenmezlerse dinlemesinler diyorum.

        Ferdi Tayfur’dan Orhan Gencebay’a, Sezen Aksu’dan Barış Manço’ya kadar müzik dünyasına mal olmuş isimlerin şarkılarını yorumladınız. Bu size ne hissettiriyor, tepkilerden korkmuyor musunuz?

        Koşulsuz şartsız herkesin sevgisini kazanmış isimlerden bahsediyoruz. Çok ağır bir topa girdik. Bu gibi isimlerin parçalarını cover’layarak kendimi riske atıyorum. Bu saydığımız isimlere hayran olan isimlerin bu şarkılara dokunmayın deme hakları da var ama ben şarkı yorumlamayı seviyorum. Kendime güvenim olmasa zaten bu isimlerin parçalarını okumam.

        Son yıllarda pek çok sanatçının single’a yöneldiğini düşünürsek sizin albümde ısrar etmenizin sebebi nedir?

        İnatla albüm yapıyorum, yapmaya da devam edeceğim. Millet arabayla uzun yola çıktığında beni dinleyip, kendi içerisinde bir yolculuğa çıksın istiyorum. Gayem, insanlara yolda eşlik etmek ve onları kafalarının içinde bir yolculuğa çıkarabilmek. Bu yolculuk için de birden fazla şarkı lazım.

        Bundan sonra çıkarmayı planlandığınız albümün içeriğine ilişkin kafanızda bir şeyler dolaşıyor mu?

        Bundan sonra çıkaracağım albümde enstrümancılığımı insanlara sunmak istiyorum. Şarkı, türkü, alaturka ve arabeskin içerisinde ağırlıklı olduğu bir albüm yapmak istiyorum. Zaten Türkiye’de yaşıyorsan arabesksiz bir hayatın olamaz.

        ‘Leyla ile Mecnun’dan sonra dizi müziği yapmadığınızı görüyoruz...

        Film ve dizi müziği teklifleri geliyor ama dizi müziği yapmak için ciddi bir çaba ve zaman gerekir. Yorucu bir iş. Film müziği daha kompakt olduğu için ilk tercihim olabiliyor.

        "90'LAR KAFASINDAYIM"

        ‘Herkes Aynı Hayatta’ ve ‘Hiç Konuşmadan’ adlı albümlerinizdeki şarkıların hâlâ dillerde olmasını neye bağlıyorsunuz?

        Samimiyete bağlıyorum. Albümdeki şarkılar doğdu, büyüdü ve bu noktaya geldi. 90’lı yıllarda çıkan albümler gibi yaptığım albümlerde her şarkının kendisini dinlettirebilmesi tek arzumuz. Açıkçası hâlâ 90’lar kuşağının kafasındayım. Barış Manço ve Sezen Aksu gibi isimlerin yeni kasetlerini beklemekle geçti yıllarım. Pek çok genç, efsane sanatçıların parçalarını benim zannediyor.

        Mehmet Erdem’i Mehmet Erdem yapan nedir?

        Mevlânâ’nın dediği gibi “Olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol...” Bu söz doğrultusunda yaşamaya çalışıyorum. Samimiyetimi karşı tarafa geçirmek tek isteğim. Bana arada ‘Çok doğalsın’ diyorlar, ben de onlara ‘Olmadığın gibi olmak daha zor değil mi, birini mi oynayayım’ diyorum, susuyorlar.

        Hayatta para sizin için ne kadar önemli?

        Para yaptığım işin yan getirisi. Ferrari’ye binmek gibi bir hırsım ve hevesim yok. Geçinecek kadar param olsun, eşim dostum açıkta kalmasın benim için yeterli.

        "NEJAT'LA İSYANDA BULUŞTUK"

        “Her gün bin türlü bela başımda. Çok sert zannediyorlar beni. İçim sıkılıyor benim bu ara, bu şehri komple patlatasım var” diye giden ‘Gidesim Var’ şarkısı albümde sözleri size ait olan iki şarkıdan biri. Bu şarkıyı Nejat İşler ile yorumladınız. Nasıl bir ruh haliyle yazdığınızı merak ediyorum.

        Her türlü şiddete karşıyım. İnsan içinde biriktirdiklerini bazen şarkıyla atmak istiyor. Hepimizin bu şehirden gitmek istediği zamanlar oluyor. Sürekli boş konuşan insanları dinlemek zorunda kalıyorsunuz. Nejat’la birlikte bunları şarkıyla dışarı atalım dedim. Nejat’la protesto ve isyanda buluştuk. Bu isyanımız genel haksızlığa, adaletsizliğe, olmamışlığa. Herhangi bir şahsı kastetmedik.

        "DIŞA DÖNÜK BİR ADAMIM"

        ‘Hüznün sesiyim’ diyebilir misiniz?

        Yorumladığım şarkılar, sesimin daha bas olması ve çok genç olmadığımdan ötürü insanlar böyle bir yakıştırma yapıyor. İnsanlar şarkılarımda ağlamaları gerekiyorsa ağlayıp içerisinde safrayı atsınlar ama iki şarkı sonrada gülmeyi bilsinler. Sonuçta ben de her gün ağlayan bir adam değilim. Dışa dönük, rahat ve pozitif bir adamım.

        Herkesin sayenizde birbirine sorduğu soruyu size sormak istiyorum. Acıyı sevmek olur mu?

        Olur, toplumdan etkilendiğim için benim de acıyı sevmişliğim var. Toplum olarak hafif bir hüzün severiz. Evde anneler, teyzeler toplandığında geçmişten bir şey akıllarına gelir ve hep beraber ağlarlar.

        "KAMERALARI SEVMİYORUM"

        Kameraları çok sevmiyor gibisiniz. Yanılıyor muyum?

        Sevmiyorum. İzlenilme hissi bana güzel gelmiyor. Olduğum gibi olmak istiyorum. Canlı yayınlar da sıkıntılı. İp üstünde yürümek gibi.

        Basın mensupları görevini yapmasın mı?

        Onların da ekmek parası bu ama senin kötü bir şey söylemeni istiyorlar. Sade konuşman kimsenin dikkatini çekmiyor. Köpek adamı ısırınca haber olmuyor misali. Bütün bunlara rağmen basınla bir küslüğüm yok tabii. Ben sadece müzikle anılmak istiyorum.

        Kamera ile aranız iyi değil, televizyonla aranız nasıl?

        Bazıları televizyon izlemeyi zül gibi anlatır ama ben severek izliyorum. Televizyon kafamı boşaltıyor. Ülke insanının profilini televizyonda görebilirsiniz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ