Malazgirt Zaferi'nin 950'nci yıldönümü!
Malazgirt Zaferi'nin 950'nci yıldönümü kutlamaları için hazırlıklar tamamlandı. Ahlat'taki çeşitli etkinlik ve kutlamaların ardından helikopterle Malazgirt'e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı binlerce vatandaş ellerinde Türk bayraklarıyla coşkuyla karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada, "Türkiye doğuya ve batıya ait ne varsa kucaklayan büyük bir medeniyet mirasının varisi olarak yeni bir şahlanış içindedir" dedi
Malazgirt Zaferi'nin 950'nci yıldönümü etkinlikleri kutlanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da törenlere katılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, tören alanında vatandaşlara hitap etti. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Böyleyi tarihi önemine yarışır eserlere kavuşturduk. Gençlerimize miras bırakacağımız bu eserleri, Anadolu'ya vurduğumuz mühürleri yeniden hatırladığımız semboller olarak görüyoruz. Bugün de Malazgirt Zaferimizin yıldönümü vesilesiyle fetih programındayız.
Türk tarihinin Malazgirt'ten önce ve sonra olarak tasnif edildiği yer burasıdır. Bizim tarihimizde kolay kazanılmış zafer yoktur. Malazgirt Zaferi'nin gerisinde çok büyük emek, gayret, fedakarlık vardır. Tarihimizin her döneminde olduğu gibi o yıllarda da milletimizi bölmeyi, devletimizi yıkmayı hedefleyen iç ve dış saldırılarla karşı karşıyaydık. Sultan Alparslan bir yandan Fatımilerle, diğer taraftan Bizans'la aynı anda mücadele ediyordu. Buna rağmen Sultan Alparslan'ın 9 yıllık hükümdarlığı dönemi halkta memnuniyetin zirveye ulaştığı dönem olmuştur.
Sultan Alparslan bu coğrafyada birliğin ve adaletin tesisi için gayret göstermiştir. Devletin sınırlarını Hazar sahillerinden Akdeniz kıyılarına genişleten Sultan Alparslan, Halep'e kadar ulaşmıştı. Türklerin elinde bulunan Malazgirt Kalesi'ni zapt eden Bizans ordusunun vahşetini haber alan Sultan Alparslan yolunu Ahlat'a çevirmişti.
Malazgirt Ovası'nda bugün yapılan savaşta Bizans büyük bir bozguna uğrarken, Büyük Selçuklu devleti büyük bir zafer kazanmıştır. Ege ve Marmara kıyılarına kadar ilerleyen Türk obaları bu toprakları vatan haline dönüştürmüştür. Beylikler zamanında inşa edilen camiler, medreseler, köprüler, çarşılar bu toprakları yepyeni bir çehreye döndürmüştür. Tarih fethettiğimiz tüm beldelerde güveni, huzuru, hoşgörüyü ve refahı hakim kılmak için verdiğimiz büyük mücadelelerin şahididir. Bugün de her yeri eman ve esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz.
Malazgirt maziden atiye kurduğumuz köprünün başlangıcındaki en önemli sütundur. Anadolu Selçuklu Devleti'nden Osmanlı'ya oradan Cumhuriyet'e kadar uzanan bu mücadeleler silsilesinde nice zaferler ve sevinçler yanında nice hüzünler de vardır. İznik ve Konya'ya, Bursa, Edirne ve İstanbul'a ve Ankara'ya uzanan bu hüzün yürüyüşünün her anı ibretlerle doludur.
Türkiye doğuya ve batıya ait ne varsa kucaklayan büyük bir medeniyet mirasının varisi olarak yeni bir şahlanış içindedir. Bu atılımı gençlerimizle zafere ulaştırmakta kararlıyız. Bu içi boş bir hamaset, böbürlenme, romantik bir mazi özlemi değildir. Hakikatin ta kendisidir. Dünyada bu kadar geniş bir alanda anıtlarıyla, şehitlikleriyle nice tarihi eserleriyle iz bırakmış başka bir millet yoktur.
Bugün bölgesinde ve dünyada gücü, itibarı, etkisi giderek artan bir Türkiye varsa, bunu geniş coğrafyaya serptiği sevgi tohumlarını yeniden filizlendirmeye borçluyuz. Eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaştırmadan enerjiye, spordan savunmaya her alanda ülkemizi gelişmiş ülkeler ligine getirdik. Dünyanın küresel, siyasi ve ekonomik düzeninin yeniden biçimlendiği şu dönemi de istikrar ve güven iklimini koruyarak değerlendirdiğimizde zirveye çıkmış olacağız.
Malazgirt Zaferi'nin 1000'inci yıldönümü olarak 2071'i belirlememizin gerisinde bu anlayış vardır. Birileri 50 yıl değil, 50 dakika sonrasını bile düşünmüyor. Tarihin gösterdiği istikamette yürümeye devam edeceğiz.
Anadolu'daki 1000 yıllık varlığımızın her dönemi gibi bugünler de kolay geçmiyor. Bölgede terör ve istikrarsızlık sorunların, tabii felaketlerin, küresel çalkantıların etkileriyle yüzleşiyoruz. Önümüzde pek çok fırsatın olduğunu da biliyoruz. İstiklal Marşı bile 'Korkma' diye başlayan bir millete ye'is yaraşmaz. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı da bizimdir, İstanbul'un Fethi'nin 600'üncü yılı da bizimdir, Malazgirt'in 1000'inci yılı da bizimdir. Biz tarihin bize yüklediği hiçbir sorumluluktan kaçmamış, hiçbir fedakarlıktan kaçmamış bir milletiz. Biz Türkiye'yiz.
Büyük ve güçlü Türkiye yolunun kesilmesine rıza göstermeyeceğiz. Gençler daha çok çalışacak, daha çok gayret gösterecek Türkiye'yi 2053 ve 2071 vizyonundan ayrı düşürmeyeceğiz."
MSB'DEN MESAJ
Milli Savunma Bakanlığı'ndan paylaşılan mesajda ise "26 Ağustos 1071’de Sultan Alparslan’ın, Anadolu’yu bizlere yurt yapmanın kapısını açtığı Malazgirt Zaferimizin 950’nci yıl dönümü kutlu olsun! Sultan Alparslan’ı ve kahraman ecdadımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz" denildi.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'NDAN VİDEO
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Türklere Anadolu'nun kapılarını açan Malazgirt Zaferi'nin 950. yıl dönümünü hazırladığı video ile kutladı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, fethin yıl dönümü dolayısıyla hazırlanan videoyu sosyal medya hesaplarından paylaştı.
Altun, "Malazgirt Zaferi'nin 950. yıl dönümünde Anadolu Fatih'i, büyük komutan Sultan Alparslan’ı ve aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyorum." ifadesini kullandı.
"Anadolu varsa biz de varız" başlığını taşıyan video, 1 dakika 45 saniye olarak hazırlandı.
Sultan Alparslan'ın büyük zafer öncesi söylediği, "Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım ya da şehit olur cennete giderim." sözleriyle başlayan videoda, Malazgirt'ten Kurtuluş Savaşı'na Anadolu için verilen mücadele anlatılıyor.
Video, "950 sene önceki heyecanından hiçbir şey kaybetmeden, tabiatıyla, tarihiyle, insanıyla eşsiz olan bu toprak parçasını bağrına basan, gözü gibi bakan milletimiz, Anadolu'nun yurt edinilmesinin coşkusunu yaşıyor. Malazgirt Zaferi'miz kutlu olsun." sözleriyle tamamlanıyor.
