Motosikletli çiftin öldüğü kazaya ilişkin dava 2.5 yıl sonra görüldü

"KUSURLU DEĞİLİM"

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçtiğimiz günlerde görülen ilk duruşmada, tutuksuz sanık Anzhelika I. ve ölen çiftin aileleri hazır bulundu.

İstanbul'da yaşadığını ve modellik yaptığını söyleyen Anzhelika I.'nın ifadesi tercüman aracılığıyla alındı. Anzhelika I. savunmasında, aracının seyir halindeyken arıza yapması üzerine emniyet şeridine geçtiğini belirterek, "Burada hiç çalışmaz hale geldi. Dörtlülerimi yaktım. Benim orada durduğumu gören araçlar zaten diğer şeritten geçmeye devam ettiler. Arabadan tam inecekken, arkadan bir motosiklet gelerek bana çarptı. Motosikletteki iki kişi yola savruldu. Sonradan gelen araçlar bu kişilere çarptı. Motosikletteki iki kişinin de kaskı yoktu" dedi.

Aracını Ukrayna'dan getirdiğini, kontrol ve muayenelerini yaptırdığını ve bir sorunu olmadığını söyleyen Anzhelika I., "Kusurlu değilim. Üç yıldır bu olay nedeniyle mağdurum. Annem Ukrayna'da yalnızdır, sağlık sorunları vardı. Olay nedeniyle ailelere de başsağlığı diliyorum" diye konuştu. Anzhelika I. soru üzerine olay sırasında araçta İran uyruklu erkek arkadaşının da bulunduğunu ifade etti.

"KASKLARI VARDI, ŞİKAYETÇİYİZ"

Ölen Kutay Ecevit'in annesi Arzu Ecevit, babası Burhan Tunç Ecevit ile ölen Elif Meltem Narman'ın annesi Nuray Narman ise kazayı görmediklerini ancak sanıktan şikayetçi olduklarını belirttiler. Burhan Tunç Ecevit, "Olayı basından takip ettim. Sanık yanındaki arkadaşını başta söylememiştir. Aracı arızalı olduğu halde neden trafiğe çıktı? Yine basındaki görüntülere göre çocuklar yerde yatarken, o kendi arabasının derdine düşüp fotoğrafını çekmiştir. Ayrıca basındaki fotoğraflardan çocuklarda kask olduğu bellidir" dedi. Nuray Narman da olaya ilişkin görüntüleri ve fotoğrafları dosyaya sunacaklarını söyledi.

Olay yerinde keşif yapıldığı ve buna ilişkin raporun henüz bilirkişiden dönmediği tutanağa geçti. Söz alan şikayetçilerin avukatı, bilirkişi raporunun 2 aylık sürede dönmediğini, bilirkişinin uyarılmasını belirterek, "Sanık gerçeğe aykırı beyanda bulunmuştur. Aracını emniyet şeridine çıkardığını söylemesine karşın görüntü kayıtlarında en sağ şeritte olduğu görülmektedir. Aracı bu an durmamıştır. Görüntülere göre Galatasaray Stadı'ndan itibaren araç yavaş yavaş sağ şeritten seyir halindedir. Dosyadaki teknik rapor aracın durmadan önce 10 kilometre süratle gittiğini söylemektedir. Sanık hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının devamını talep ederiz" dedi.

ADLİ TIP KURUMU'NDAN RAPOR ALINACAK

Mahkeme heyeti, dosyanın bilirkişiden geldikten sonra taraflarca sunulacak görüntü ve video kayıtları eklenerek hepsinin kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Üst Kurulu'na gönderilmesine karar verdi. Sanık hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

İddianamede, sanık Anzhelika I.'nın aracıyla Ankara istikametinden Edirne istikametine doğru TEM Otoyolu'nda seyir halindeyken arızalanması sonucu durakladığı, bu sırada aynı yönde seyir halinde olan Kutay Ecevit'in kullandığı motosikletin sanığın aracına çarparak çift taraflı trafik kazasının meydana geldiği belirtildi. Motosikletteki çiftin hayatlarını kaybettikleri belirtilen iddianamede, sanığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 59. maddesindeki zorunlu haller dışında duraklamak veya park etmek, zorunlu hallerde gerekli önlemleri almadan duraklamak veya park etmek kuralını ihlal ederek kusurlu olduğunun tespit edildiği kaydedildi.

Teknik inceleme raporuna göre aracın motoruna yeterince yakıt gitmemesinden dolayı durduğu, yakıt besleme arızasının aracın hızının 10 kilometre olduğu esnada yani araç durmadan önce arıza kaydı altına alınmış olduğu kaydedildi. Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nin 3 Mart 2021 tarihli raporunda ise sanığın kusursuz, ölen Kutay Ecevit'in asli kusurlu olduğunun belirtildiği iddianamede yer aldı.

İLK İDDİANAME İADE EDİLDİ

Sanığın savunmasında, arızadan dolayı durduğu ve herhangi bir kasti eyleminin olmadığını söylediği belirtilen iddianamede, Trafik İhtisas Dairesi raporunda herhangi bir kusur atfedilmemişse de trafiğin süratli aktığı, duraklama yapılmasının tehlike teşkil edeceği yolda aracın arızalandığını fark eden sanığın emniyet şeridine geçmekte gecikme gösterdiği, aracın sinyal lambalarının yanıyor olmasının sanığın kusur durumunu ortadan kalkmasını sağlamadığı anlatıldı. Aracın arızasını müsait bir yerde kontrol etme imkanı bulunan sanığın hemen emniyet şeridine geçmeyip bir süre yola devam etmesi ve sonrasında aracı durdurması nedeniyle kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere kusurlu davrandığı, mahkemece yapılacak keşif sonucunda değişebilecek kusur durumuna göre sanığın eyleminin "Taksirle ölüme neden olma" suçunu oluşturduğu kaydedildi. Savcı 10 Eylül 2021'de hazırladığı iddianamesinde, sanığın 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasını talep etti.

Ancak iddianamenin gönderildiği mahkeme, iddianameyi Adli Tıp Kurumu raporunca kusursuz gösterilen sanığın taksirle öldürme suçundan cezalandırılmasının istenmesi, başka rapor alınmaması nedeniyle iade etti. Ailenin buna itirazda bulunması üzerine kararı değerlendiren üst mahkeme, iddianamenin reddini yasaya uygun buldu. Kanun yararına bozma yoluna gidilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesi de 16 Kasım 2022'de, iddianamede kaza tespit tutanağında şüphelinin kusurlu gösterildiği, yeterli şüphe halinde savcının iddianame düzenleyebileceğini belirterek üst mahkemenin ret kararının bozulmasına karar verdi.