Mükemmellik baskısı ve cinsiyetçi dil kullanımı kızların yaratıcılığını etkiliyor
Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye'de kızların yüzde 74'ü toplumun verdiği mükemmellik mesajlarının kendilerinde baskı yarattığını belirtiyor
Türkiye’de 5-12 yaş aralığındaki kızların yüzde 81’i, duydukları kelimelerin kendilerinde hata yapma ve bir şeyleri deneme konusunda endişe yarattığını ve her ne yaparlarsa yapsınlar onları mükemmeli ortaya koymaya zorladığını söylüyor.
“Mükemmelin Ötesi” adıyla ebeveynlerin ve kız çocuklarının bir araya geldiği sosyal deney, ebeveynlerin kullandıkları dil nedeniyle mükemmeli yapma kaygısı yaşayan kızların yaratıcılıklarının nasıl kısıtlandığını ortaya koydu. Bu nedenle The LEGO Group’un, günlük dil kullanımını değiştirmekle başlayarak kız çocukları üzerindeki mükemmellik baskısını kaldırmak üzere ebeveynlere çağrıda bulundu.
36 ÜLKEDEN YAKLAŞIK 62 BİN KİŞİ ARAŞTIRMAYA KATILDI
Araştırma, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Avustralya + Yeni Zelanda, Avusturya, Belçika, Brezilya, Kanada, Çin, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Almanya, Yunanistan, Hong Kong, Macaristan, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Kenya, Meksika, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya, Singapur, Slovakya, Güney Afrika, Güney Kore, İspanya, İsviçre, İsveç, Suudi Arabistan, Tayvan, BAE, İngiltere ve ABD dahil olmak üzere 36 ülkeden 61 bin 532 ebeveyn ve 5-12 yaş arası çocukla yapıldı.
Türkiye’de 5 yaş gibi küçük bir dönemde kızların yüzde 75’i, yaratıcılıklarına güveniyor ama güven duygusu, yaş ilerledikçe azalıyor. Türkiye’de kızların yüzde 70’i, düşüncelerini paylaşmak konusunda kaygı duyuyor. Araştırmaya katılan tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de bu kaygı, yüzde 79 oranında kızların yaşadığı mükemmel olma baskısı ve hata yapma korkusundan kaynaklanıyor. Türkiye’de ebeveynlerin yüzde 73’ü, bu tür baskıların kızların kendi fikirlerini ortaya koymaktan çekinme olasılıklarını artırdığına inanıyor.
EBEVEYNLERİN KULLANDIĞI DİL ÖZELLİKLE KIZLARDA MÜKEMMEL OLMA BASKISI YARATIYOR
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de kızların yüzde 74’ü toplumun verdiği mükemmellik mesajlarının kendilerinde baskı yarattığını belirtiyor. Bu durum tüm çocukların yaşadığı bir baskı olsa da hem ebeveynler hem çocuklar, kızların mükemmel olma konusunda daha fazla baskı hissettiklerini ve hata yapma konusunda da erkeklere nazaran daha fazla kaygı yaşadıklarını kabul ediyor.
Araştırma, günlük dilin kızların kendilerini yaratıcı bir şekilde özgürce ifade etmelerini engelleyen bir rol oynadığını gösteriyor. Türkiye’de 5-12 yaş aralığındaki kızların yüzde 81’i duydukları kelimelerin kendilerinde hata yapma ve bir şeyleri deneme konusunda endişe yarattığını ve her ne yaparlarsa yapsınlar onları mükemmeli ortaya koymaya zorladığını söylüyor.
MÜKEMMELLİK KAYGISI DA YARATICILIK YETENEĞİ DE AİLEDE GELİŞİR
Kapsamlı bir araştırma ile ebeveyn davranışlarının, özellikle de dil kullanımının kızlar üzerindeki etkisini ortaya koyan şirket, gerçekleştirdiği “Mükemmelin Ötesi / Oyunun Dili” adlı sosyal deneyle kızların yaratıcılık konusundaki yeteneklerini ve kullanılan dile göre davranışlarında nasıl bir farklılık oluştuğunu açıkça gösteriyor. Sosyal deney bir yandan, araştırma sonuçlarını destekleyici bir nitelik taşıyor diğer yandan markanın dil kullanımının da ebeveynlere yaptığı çağrıdaki haklılığı birebir ortaya koyuyor. Araştırma ve sosyal deneyin ortaya koyduğu farkındalığın ebeveynlerde olumlu bir davranış değişikliği yaratması için de harekete geçiyor. Çocuklarının yaratıcı gelişimini destekleyecek eğlenceli ipuçlarıyla donatılmasına yardımcı olmak amacıyla, eğitimini Harvard'da tamamlayan, ebeveynlik konusunda uzmanlaşmış Araştırmacı Yazar Jennifer Wallace ile işbirliği yaparak “Yaratıcı Özgüveni Artırmak için 10 Adım'” adlı bir rehberi de ebeveynlerle paylaşıyor.